Sayfa 3 / 4 İlkİlk 1234 SonSon
61 ile 90 arası toplam 107 sonuç

Konu: KEMAL'İN ASKERLERİ - Çalışma Odası

  1. #61
    Nesil
    2006
    Yer
    Ankara
    Mesajlar
    1,058

    Default AtatÜrk'Ün Tabutunun AÇildiĞi GÜn

    İlgiyle okumanız dileğiyle.Büyük emeklerle oluşturdum bu paylaşımı bir kaç yerden alıntı vardır.Belirtmek isterim yeri gelince.

    Zevkle Okumanız Dileğiyle.









    Nefeslerin tutulduğu an...
    Tarih: 10 Kasım 1953. Mermer lahit sökülmüş, betonlar kırılmış, tabutu kaldıracak zincirli makaralar lahit salonunun tavanına yerleştirilmişti. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes ve devletin en üst düzeyi, tabutun çevresindeler...



    Kız kardeşinin gözyaşları
    Atatürk'ün kızkardeşi Makbule Atadan, başını tabuta dayıyor ve dakikalarca öyle kalıyordu. Belki çok uzaklarda, Selanik'te kalan günleri yâd ediyor; belki de ağabeyinin ruhuna dualar gönderiyordu.



    Tabut ortaya çıkıyor
    Lahtin üzeri tamamen açılmış, Atatürk'ün cenazesini 15 yıldan beri muhafaza eden kurşun tabut ortaya çıkmıştı



    Atatürk'ün tabutu birazdan salona çıkartılmış olacak.
    Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes ve devletin en üst düzeyi tabutun çevresindeler...



    Mermer lâhid sökülüyor.
    Sonra betonlar kırılıyor ve tabutu kaldıracak olan makaralar lâhit salonunun tavanına yerleştiriliyor.



    Makbule Hanım hıçkırıklar içinde takip ediyor.
    Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e doğru yol alan korteji, Makbule Hanım hıçkırıklar içinde takip ediyor.



    Son saygı duruşu
    Üniversite gençliği, Atatürk'ün Etnografya Müzesi'nde son saygı duruşunu yapıyor.
    alıntı

    Kefen sıyrıldı ve...

    Özel solüsyonla ıslatılmış pamuk kitlesi kaldırılınca
    Ata'nın
    yüzü ortaya çıktı. Derisi kahverengi bir hal almış, ama hatları
    bozulmamıştı.Sanki uyuyordu...

    8 Kasım 1953 Pazar gecesi saat 23.00'da Prof. Dr. Kamile
    Şevki
    Mutlu'nun ev telefonu çaldı. Prof. Mutlu, Ankara Tıp Fakültesi
    Histoloji ve Ambriyoloji Kürsüsü Başkanı'ydı.Patalogdu. Arayan
    ise
    Ankara Valisi Kemal Aygün'dü...
    Aygün, "Hocam" dedi, "10 Kasım günü Atamızın naaşını
    Anıtkabir'e taşıyacağız. Bunun için bir komite kurduk. Naaşı
    geleneklere uygun olarak toprağa defnedeceğiz. Ancak bozulmadan
    korunduğunu belgelemek için muayene etmenizi rica
    ediyoruz."Prof. Mutlu
    önce reddetti. Mutlu, o sırada 40 derece ateşle yatıyordu.
    Hastalığını
    gerekçe göstererek bu görevi bir başka meslektaşının yapmasını
    rica
    etti.Ancak Vali Aygün ısrarcıydı: "Ben sizi sarar sarmalar
    götürürüm,
    bu tarihi bir görev" dedi. Mutlu kabul etti ve 9 Kasım sabahı
    Etnografya Müzesi'ne gitti. Başbakan Adnan Menderes oradaydı.
    Meclis
    Başkanı Refik Koraltan ve eski başkan Abdülhalik Renda
    da...Mutlu,
    görevden affını istemekle ne büyük hata ettiğini o zaman anladı.
    Gerçekten
    tarihi bir tanıklıktı bu...
    Ata'nın gül ağacından tabutu, 4 Kasım günü, geçici
    kabrinden
    çıkarılıp müzenin holündeki mermer katafalka konulmuştu. Bir
    hafta
    boyunca sırayla öğrenciler, subaylar ve generaller katafalk
    başında
    nöbet tutmuştu. Nihayet tabutun açılma günü gelip de komite
    üyeleri
    tamam olunca Prof. Kamile Mutlu "Başlayın" talimatını verdi.
    Bunun
    üzerine tabutun vidaları söküldü. Tahta tabutun içinde madeni
    bir
    sanduka bulunuyordu. Bu sandukada gaz birikmiş olma ihtimali
    düşünülerek önce bir burgu ile delik açıldı. Gaz ya da koku
    çıkmadı.Sanduka
    talaş doluydu.
    Sandukanın içi, muhafaza solüsyonu ile ıslatılmış tahta talaşı
    doluydu.
    Bu talaş, naaşın ayak yönüne doğru toplandı. Talaşın arasında,
    ağzı
    kapalı ve içi sıvı dolu bir şişe bulundu. Bu,cesedi muhafaza
    için
    kullanılan solüsyondan bir numuneydi. Üzerinde terkibi
    yazılıydı.Ata'nın naaşı beyaz kefene sarılmış, sonra kahverengi
    bir
    muşambayla kaplanmıştı.Sargıları açmaya başladılar. Herkes
    nefesini
    tutmuştu. Çünkü, "Naaş çürüyüp bozulmuş, çıkan gazlar tabutu
    patlatmış,
    nöbetçi er, kokudan bayılmış" diye bir sürü söylenti
    geziniyordu. Ve 15
    yıl sonra ilk kez Ata'nın yüzünü göreceklerdi.Kefenin sargıları
    aralanınca Prof. Kamile Şevki Mutlu, orada bulunanların
    yardımıyla
    katafalka çıktı ve Atatürk'ün yüzüne baktı. Ata'nın derisi
    kahverengi
    bir hal almış, ama yüz hatları bozulmamıştı. Menderes sapsarı
    olmuştu
    Prof. Mutlu, gördüğü tabloyu daha sonra şöyle
    anlatacaktı:"Yüzünü örten
    ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata'nın heykel gibi duran yüzü
    ile
    karşılaştım. Uzun sarı saçlarından ince bir tutam, sol göz
    kapağının
    üzerine düşmüştü. Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'ndaki yatağında
    uyuyor
    gibiydi."
    Prof. Mutlu, kenarda bekleyen komite üyelerini tabutun
    başına
    çağırdı. Onlar da tek tek tabutun içine baktılar.En başta
    Başbakan
    Adnan Menderes vardı. Koyu renk takım elbisesi içindeki Menderes
    de
    yanındakilerin yardımıyla katafalka çıktı,ürkek bir şekilde
    aşağı,
    tabuta doğru baktı. O an ne olduğunu Prof. Kamile Mutlu'dan
    aktaralım: "Menderes çok heyecanlandı.Rengi sapsarı oldu. Bir de
    baktım
    ki, müzenin kapısına doğru gidiyor. Atatürk'ün yüzüne bakmadı.
    Tahmin
    ediyorum, kendinde o kuvveti bulamadı. En sona Abdülhalik Renda
    kalmıştı. O da Ata'yla karşı karşıya gelir gelmez tabutun yanına
    yığılıverdi.
    Salondaki herkes Atatürk'ü tek tek gördükten sonra naaş,
    tekrar
    solüsyonla ıslatıldı. Ata'nın başı pamuklarla örtüldü ve vücudu
    beyaz
    kefenle sarıldı. Bu sırada bir komiser,orada görevli adli tıp
    doçenti Dr.
    Cahit Özen'in yanına yaklaşıp avucunda taşıdığı bir kâğıdı
    gösterdi ve
    şöyle dedi:"Bu kâğıdı,Atatürk'ün hemşiresi Makbule Hanım
    gönderdi.Kefenin içine Atatürk'ün göğsü üstünekonmasını
    istiyor."Doç.
    Özen, kâğıda bir göz attı. Eski Türkçe bir şeyler yazılıydı.
    "Böyle bir
    kâğıdı Atatürk kabul etmez. Bize kızar, darılır" dedi.Komiser
    kâğıdı
    katlayıp cebine koydu ve uzaklaştı. Bütün işlemler bittikten
    sonra
    salonda bulunanlar naaşın iki yanından geçip hep bir ağızdan
    besmele
    çektiler ve cesedi yeni tabuta yerleştirdiler. Bu tabut da 15
    yıl
    içinde yattığı büyük gül ağacı tabutun içine konuldu. Üzeri
    bayrakla
    örtüldükten sonra kapağı kapatıldı.
    Ve 10 Kasım sabahı, Ata'nın naaşı 15 yıl önce onu
    Dolmabahçe'den Ankara'ya taşıyan top arabasına yerleştirilip son
    durağı
    olacak Anıtkabir'e taşındı. Artık ebediyen orada kalacaktı...
    Atatürk'ün tabutu, Menderes'in huzurunda açılmıştı
    Ata'nın 15 yıl Etnografya Müzesi'nde bekletilen naaşı,12
    askerin
    omuzları üzerinde oradan alınmış ve 136 asteğmenin çektiği bir
    top
    arabası ve matem marşı eşliğinde Anıtkabir'e taşınmıştı.Radyodan
    naklen
    yayımlanan o görkemli tören, en az 15 yıl önceki kadar
    hüzünlüdür.Ancak
    o törenden hemen önce yaşananlar, tarihçilerin pek ilgisini
    çekmemiştir. Bilindiği gibi, Anıtkabir yapılana dek, Atatürk'ün
    naaşının korunabilmesi için "tahnit" denilen bir işlem
    yapılmıştı.
    Gülhane Patolojik Anatomi profesörü Dr. Lütfi Aksu tarafından
    gerçekleştirilen bu işlem sırasında naaşa, şırıngayla özel bir
    formül
    enjekte edilmiş ve üzerine formüllerin yapıştırıldığı iki küçük
    ilaç
    şişesi, Ata'nın koltuk altlarına yerleştirilmişti. Bu işlem
    sayesinde
    Ata'nın naaşı da -diyelim bugün Lenin'in mozolesinde olduğu gibi
    -
    öldüğü günkü haliyle korunabilirdi. Ancak İslam dini, ölünün
    defnini
    şart koştuğundan,geçici tahnitin bozulması şarttı.
    Nakilden önce, bu işlem için bir komite kuruldu. O
    komite,törenden bir gün önce, Başbakan Adnan Menderes'in
    huzurunda
    Atatürk'ün tabutunun açılmasını kararlaştırdı.Tabut açılınca
    tahnit
    bozulacak ve ceset çürümeye başlayacaktı.Bir başka deyişle
    Atatürk'ün
    (mumyalanmış gibi) korunmuş naaşını son görenler, o törene
    katılanlar
    olacaktı. Atatürk'le ilgili belgesel çalışmaları sırasında o
    törene
    katılanların bir kısmıyla konuşmuştuk.Bu yazıda yer alan
    bilgilerin bir
    kısmı o tanıklıklara, önemli bir bölümü ise değerli Atatürk
    araştırmacısı Prof. Dr. Utkan Kocatürk'ün, Prof.Dr. Kamile Şevki
    Mutlu
    ile yaptığı sohbetten aktardıklarına dayanıyor.
    Ata'nın yarım asır önceki son yolculuğu, sanırım bu
    ayrıntılarla
    daha da ilginç bir boyut kazanıyor.

    Atatürk'ü son görenler anlatıyor:

    'Yüzünde iki günlük sakal vardı'

    Osman Ersoy ve Halide İntepe, 10 Kasım 1953'te
    Etnografya
    Müzesi'nde asistan olarak çalışıyorlardı. O yüzden 50 yıl önceki
    o
    töreni ve tabutun içindeki Atatürk'ü son kez görme fırsatı
    buldular.
    İzlenimlerini şöyle anlattılar:
    • OSMAN ERSOY: "Sağlığında görmemiştim Atatürk'ü... Korkunç
    heyecanlıydım. Biz çalışanlar, asistanlar, memurlar sıra ile
    katafalka
    çıktık. Oldukça sararmış ve küçülmüş bir çehre... 1 - 2 günlük
    sakalı
    vardı. Kaşları fevkalade iyi şekilde fark ediliyordu."

    ' Gözleri aralıktı'

    • HALİDE İNTEPE: "Tabut kapanmadan en son gittim baktım.
    Başı yana
    doğru eğikti. Yüzü hiç bozulmamıştı. Azıcık sakalları çıkmıştı.
    Hani
    insan hasret giderek ölürse, gözleri aralık kalırmış ya, öyle
    aralıktı
    gözleri... Ama bir ölü yüzü yoktu. Uyuyor gibiydi."

  2. #62
    Nesil
    2006
    Yer
    Ankara
    Mesajlar
    1,058

    Default

    Lütfen paylaşım ve yorumlarınızı esirgemeyin

  3. #63
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default AtatÜrkÜn İlerİ GÖrÜŞlÜlÜĞÜ

    HANİ ATATÜRKÜN ÖZELLİKLERİ VARDIRYA VATANSEVERLİĞİ SAĞLAM KİŞİLİĞİ GİBİ BENDE SİZE ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ İLE İLGİLİ BİRKAÇ BİRŞEY YAZMAK İSTİYORUM
    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 1932 YILINDA ÜNLÜ AMERİKALI GENERAL MAC ARTHUR İLE GÖRÜŞME YAPARAK GELECEK HAKKINDA NELER OLABİLECEĞİNİ ADETA SÖYLEMİŞTİR:
    ...FRANSIZLAR ARTIK GÜÇLÜ BİR ORDUYU KURMAK YETENEĞİNDEN YOKSUNDURLAR. İNGİLİZLER,BUNDAN BÖYLE ADALARININ SAVUNMALARI İÇİN FRANSIZLARA GÜVENEMEZLER İTALYANLAR SAVAŞIN DIŞINDA KALABİLECEK OLSALAR, SAVAŞ SONRASI BARIŞTA ÖNEMLİ BİR ROL OYNAYABİLİRLER. AMA, MUSSOLİNİN İHTİRASI YÜZÜNDEN BUNU YAPAMAYACAKLARDIR. BÖYLECE ALMANLAR,İNGİLTERE VE RUSYA DIŞINDA BÜTÜN AVRUPAYI İŞGAL EDECEKLERDİR. AMERİKANIN TARAFSIZLIĞINI KORUMASI MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. SAVAŞA KATILACAKLARDIR. BU KATILMA İLE DE ALMANLAR MAĞLUP OLACAKLARDIR. FAKAT SAVAŞIN ASIL GALİBİ, NE AMERİKA NE DE İNGİLTERE OLACAKTIR. SOVYET RUSYA SAVAŞIN ASIL GALİBİ OLACAKTIR. BİZ TÜRKLER,BU TEHLİKEYİ DİĞER BÜTÜN MİLLETLERDEN ÇOK DAHA İYİ GÖRMEKTEYİZ. ÇÜNKÜ YAKIN KOMŞUMUZDUR.ÇÜNKÜ ONLARLA ÇOK SAVAŞTIK. ÇÜNKÜ BATININ FARKINA VARMADIĞI BİR POLİTİKA UYGULAMAKTADIRLAR. YALNIZ AVRUPA İÇİN DEĞİL ASYA İÇİNDE BÜYÜK TEHLİKEDİRLER.

    EEEE DAHA NE DİYELİM DÜNYANIN EN İYİ LİDERİNE SAHİP OLDUĞUMUZ İÇİN KENDİMİZİ ŞANSLI SANMALI ÜLKEMİZİ EN İYİ ŞEKİLDE İLERLETMELİ VE YÜCELTMELİYİZ.

    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    http://www.youtube.com/watch?v=q2nlNEHOKdM
    http://www.youtube.com/watch?v=xByk9UUyl70
    http://www.youtube.com/watch?v=g1QNaBvxTHc
    http://www.youtube.com/watch?vfshR1vqQHk

    ARKADAŞLAR HEPSİ ÇOK GÜZEL AMA ARADA BİR İKİ TANE ŞEREFSİZİN YORUMLAR VAR BENİ ÇOK İNCİTTİ BİR TÜRK VE ATATÜRKÇÜ OLARAK
    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    ARKADAŞLAR İŞTE ULUÖNDERİMİZİN 1978 LERİ NASIL ÖNGÖRDÜĞÜNÜN TİPİK BİR KANITI DERİN DEVLET KİTABINDAN YAZDIM:
    1928 YILINDA, EMANULLAH HAN AFGANİSTAN DEVLET BAŞKANI OLDUĞU ZAMAN, ASKERİ İLİŞKİLERİMİZ DE EŞZAMANLI OLARAK BAŞLAMIŞTI. ORAYA ASKERİ UZMANLARIMIZI GÖNDERMİŞTİK. BU ASKERLERİMİZN AFGAN ORDUSUNU KURDUĞUDA BİLİNMEKTEDİR. MUSTAFA KEMAL UZMANLARI ORAYA GÖNDERMEDEN ÖNCE YAPTIĞI KONUŞMADA ŞÖYLE DER: '' AFGANİSTAN SUNİ BİR DEVLETTİR. BUGÜN PEŞTUN AĞIRLIKLI OLAN BU DEVLETİN MERKEZİ YAPISI, YARIN ZULME KAPI AÇABİLİR VE ORADAKİ PEŞTUN ÇOĞUNLUK TÜRK UNSURLARINA SALDIRABİLİR. BÖYLE BİRGÜN GELDİĞİNDE SİZİN GÖREVİNİZ SADECE AFGAN ORDUSUNU YÖNETMEK DEĞİLDİR. PEŞTUN MİLLİYETÇİLİĞİ AZDIĞINDA, BUNA DİRENECEK TÜRK LİDERLER YETİŞTİRECEKSİNİZ.
    I'm back...

  4. #64

    Default

    Birşey sorma gereği duydum bu çalışmalar ile ilgili..

    Bu Atatürkçü Çalışma Grubunun adı neden Kemal'in Askerleri ?
    Kemal, Atamızın gerçek adı bile değil.. Art niyet yok merak var.. Bazı kişilerin ona kasıtlı olarak Kemal Paşa dediklerini biliyorum çünkü.. nedenini de biliyorum .. Mustafa ismini kullanmak gerekmez mi? Sadece ATATÜRK ya da ATA da kullanılabilir..

    Sadece merakta soruyorum.. Altında art niyet yoktur..

  5. #65

    Default

    bunu anlayacak herkesin bu oluşuma katılması gerekmektedir. hatta bunu bir internet sayfasıylada desteklenmelidir.
    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    dostum sana teşekkür ederim. bu yazdıklarımızı daha geniş kitlelere ulaştırmamız gerekmektedir. bu derin duyguları ve geniş anlayışı anlamayan binlerce türk genci var onları aydınlatmak bizlerin ellerinde tekrar ellerine sağlık

  6. #66
    Nesil
    2006
    Yer
    Ankara
    Mesajlar
    1,058

    Default

    Quote Originally Posted by C@RLosTeVeZ View Post
    Birşey sorma gereği duydum bu çalışmalar ile ilgili..

    Bu Atatürkçü Çalışma Grubunun adı neden Kemal'in Askerleri ?
    Kemal, Atamızın gerçek adı bile değil.. Art niyet yok merak var.. Bazı kişilerin ona kasıtlı olarak Kemal Paşa dediklerini biliyorum çünkü.. nedenini de biliyorum .. Mustafa ismini kullanmak gerekmez mi? Sadece ATATÜRK ya da ATA da kullanılabilir..

    Sadece merakta soruyorum.. Altında art niyet yoktur..
    Art niyet aranmaz merak etmeama okuyunca sana hak verdim.Bir de şöyle düşün biz bilerek "KEMAL" diyenlere inat olsun diye seçtikKEMAL'İN ASKERLERİYİZ..

  7. #67
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    ArkadaŞlar Derİn Devlet Derİn Devlet Dİye AĞizimizda Dolanan Bİr Laf Varya İŞte Atamiz Derİn Devletİn Bİr ÖrneĞİnİ Trablusgarp SavaŞinda YaŞamiŞtir. Atamiz Trablusgarpa Esnaf KiliĞinda GİtmİŞ Halki ÖrgÜtlemİŞ Ve İtalyanlara KarŞi Son Derece MuhteŞem Şekİlde Bİr SavaŞ ÇikarmiŞtir.

    Bu Arada Atamiz İle İlgİlİ BİrÇok Kİtapta KurtuluŞ SavaŞinda SavaŞan Askerlerİn ÇoĞuna Kemalİn Askerlerİ Denİlmektedİr...
    I'm back...

  8. #68

    Default

    Kemal'in Askerleri Türksportal.net Atatürkçü Çalışma Topluluğu'na beni de katarsanız sevinirim..

    Hepimiz Askeriz! "Kemal'in Askerleri"yiz!...

  9. #69
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    ALINTIDIR:

    KEYİFLE OKUMANIZ DİLEĞİYLE

    GÖRDÜĞÜ SON RÜYA




    26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmıştı. Prof. Afet İnan, olayışöyle anlatıyor: O geceyi rahatsız geçirdi. İlk hafif komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki açıklamasında: 'Demek ölüm böyle olacak' diyerek uzun bir rüya gördüğünü anlattı. 'Salih'e söyle, ikimizde kuyuya düştük, fakat o kurtuldu' dedi.'

    Atatürk'ün, burada “kuyuya düşme” sembolü ile gördüğü rüya vizyonu, kendisinin de söylediği gibi ölümünün habercisiydi. Salih Bozok'un kuyudan kurtulması ise, Atatürk'ün vefat etti gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un intihar etmesi ve sonunda kurtarılmasını simgeliyordu...



    HAYATINI KURTARAN SAAT



    Çanakkale Savaşları sırasında düşman ordularının hücumlarına karşı Conkbayırıve Kocatepe'de yaptığısavunmalarla düşmanı durduran ve sonra onları mağlup etmeye başlayan Mustafa Kemal İstanbul'un düşmesini engellemiş oluyordu...

    Savaşın en kızgın olduğu günlerden birinde Mustafa Kemal yanında bulunan Yaveri ve yakın arkadaşıNuri Conker'e emirlerini verirken, bu sırada patlayan bir mermi parçası onun kalbinin üzerine isabet eder...

    Nuri Conker: “Eyvah vuruldunuz Paşam!...” diye bağırınca, Mustafa Kemal hemen: “Öyle bir şey yok, aldığınız emri derhal yerine getiriniz” der. Aslında Nuri Conker'in gördüğü doğruydu. Bir mermi parçasıO'nun tam kalbinin üzerine çarpmış fakat büyük bir mucize eseri cebindeki saate rastlamıştı. Birkaç santim sola ya da sağa isabet etse Mustafa Kemal'in kurtulabilmesi mümkün olamayacaktı. Fakat saat parçalanmış, Mustafa Kemal'in hayatı ise kurtulmuştu...

    MADAM SİMPSON KEHANETİ

    1936 yılının Ekim Ayı'nda o zamanki İngiltere Kralı 8. Edward ile Madam Simpson, Türkiye'de Atatürk'ün misafiri olarak bulunuyorlardı. Atatürk ve misafirleri bulundukları gemiden, Moda'daki deniz yarışlarınıseyrediyorlardı. Atatürk çok keyifli ve neşeliydi. İngiltere Kralı 8. Edward ile Madam Simpson yanyana oturuyorlardı.



    Bir ara Madam Simpson elindeki dürbünü ile ayağa kalktı. Davetliler ve gazeteciler de kalktılar. Kral da Ata'yı selamlayarak Madam Simpson'un arkasından kalkınca, Atatürk yanlarındakilere döner ve şöyle der: “Kral'ın Madam'a karşı zaafı olduğunu görüyorum. Korkarım ki, tahtını bu kadın yüzünden kaybedecek.”

    İngiltere tahtına çıkmışolan 8. Edward bir süre sonra Madam Simpson ile evlenmek isteyince, saray çevresindekiler ve hükümetin ileri gelenleri bu evlenmeye karşı geldiler ve engel oldular. Çünkü Madam Simpson asil tabir edilen bir aileden gelmiyordu. O halktan biriydi. Bunun üzerine 8. Edward İngiltere tahtından feragat ederek, Bayan Simpson ile evlenmişti. Bu olay Yirminci yüzyılın en büyük aşkı olarak kitaplara ve filmlere konu olmuştur.

    ANNESİNİN ÖLÜMÜNÜ BİLMESİ

    Latife hanım İzmir'de Uşşakizadeler'in köşkünde kalıyordu. Hastalığına iyi gelsin diye Zübeyde hanım İstanbul'dan oraya gitmişti. Ancak ne var ki, rahatsızlığı artan Zübeyde hanım Uşşakizadeler'in evinde oğluna hasret vefat eder. Latife hanım ve Yaveri Salih Bey; Paşa'ya annesinin ölümünü nasıl bildireceklerini kara kara düşünmekteydiler. Çünkü O'nun dünyada en sevdiği insan olan annesinin ölümünden büyük bir üzüntü duyacağını bilmekteydiler...



    Annesinin ölümünden habersiz olan Mustafa Kemal, aynı saatlerde trenle çıktığı Yurt gezisinde uyumaktaydı. Gecenin ilerleyen saatlerinde gördüğü kabus gibi rüya yüzünden kan ter içinde uyanır... Bir sigara yakar ve zile basarak kompartımanındaki hizmetine bakan Ali Çavuş'u çağırıp: “Gördüğüm rüya canımı sıktı...” der.



    Ali Çavuş: “Hayırdır Paşam” deyince Atatürk de rüyasını anlatır: “Pek hayır olacağa benzemiyor... Kırlık bir y er dey misiz. Her taraf yeşillik. Birden bire bir sel geliyor, annemi alıp götürüyor. Endişe ediyorum. Yaverlere söyle, İzmir'e telgraf çekip annemin sağlık durumunu sorsunlar...”

    ... Ve acı haber, kısa bir süre sonra Yaver Salih'in yolladığışifreli telgraf ile gelir. Atatürk telgrafın şifreli olduğunu derhal anlayarak: “Annem öldü değil mi?” Ali Çavuş üzgün bir şekilde telgrafı uzatır: “Başınız sağ olsun Paşam.”



    Gözleri yaşla dolan Atatürk: “Bana malum oldu... Bana malum oldu... Bunun kabusunu gördüm ben... Anam... Zavallı çilekeş anam... Benim anam öldü başka analar sağ olsun...” diyerek koltuğuna çöker.

    Ne yazık ki annesinin cenaze törenine katılamaz ve Yurt gezisini kesmeden, içi kan ağlayarak vatan hizmeti için yoluna devam eder...



    BİR BEDEVİNİN KEHANETİ



    İtalyanlar uzun süredir elde etmek istedikleri Trablusgarp'a (Bugünkü Libya)

    1911 yılında saldırmışlardı. Osmanlı Ordusu Anavatanı'ndan uzakta çarpışıyordu. Bu sıralarda bir grup subay da savaşa katılmak için Bingazi şehrine gidiyordu. Bunların arasında Mustafa Kemal de bulunuyordu.



    Yolda bir bedeviye rastladılar. Bu adam el falından çok iyi anladığını söyleyerek genç subayların fallarına bakmayı teklif etti. Hepsi avuçlarını gösterdiler. Talihlerini öğrenmek istediler. Sıra Mustafa Kemal'e gelmişti. Önce elini uzatmak istemedi. Arkadaşlarının ısrarıüzerine O da elini bedeviye uzattı.

    Sarışın subayın elini sert avuçlarına alan bedevi, bu elin çizgilerine bakar bakmaz, yerinden ayağa fırladıve büyük bir heyecanla haykırmaya başladı:

    “Sen padişah olacaksın... Padişah olacak ve 15 yıl hüküm süreceksin...”

    Gülüştüler ve yollarına devam ettiler...

    Yıl: 1911'di...
    Aradan yıllar geçti. 12 yıl sonra Atatürk, genç Türkiye Devleti'nin Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyetin 14. yılının sonlarına yaklaşıldığında hastalığı iyice ilerlemişti. Karaciğerinin şiştiğini görenler: “İçme paşam” dedikleri zaman, O, Bingazi yollarındaki el falına bakan bedeviyi hatırlatarak güldü: “Arap vaktiyle söylemişti... Bizim padişahlık nasıl olsa 15 yıl sürecektir. Hesapça bu son senemizdir.”

    Yıl: 1938'di...



    Daha sonra yanında bulunan Fuat Bulca'ya eğilip fısıldar: “Bingazi'deki falcıyı hatırladın mı. Bana 15 yıl hükümdarlık yapacaksın demişti... İşte 15 yıl Fuat... Vadem doldu...”

    Atatürk'ün sağlık durumunun endişe verici boyutlarda olduğunu bilen Fuat Bulca yutkunup, endişeyle O'nun yüzüne bakar: “Siz hani falcılara inanmazdınız Paşam?”der. Atatürk bunun üzerine Fuat Bulca'nın koluna dokunup, aynı odada bulunan Hasan Rıza ve Cevad Abbas'ı göstererek; yavaş bir ses tonuyla şunları söyler: “Bu sırrı sakın onlarla paylaşma... Aramızda kalsın...”


    EFSUNLU KEMAL


    Mustafa Kemal yönettiği savaşlarda cephenin ateş altında sık sık dururdu. Siperleri dolaşarak hatta bazen öne çıkarak askerlerin moralini yükseltmeye çalışır, tüm gelişmeleri yakından takip ederdi.

    Atatürk'ü karalayan bir yazar olarak bir hayli eleştirilen ve bir zamanlar kitabı Türkiye'de yasaklanan H.C. Armstrong bile “Bozkurt” adlı kitabında Mustafa Kemal'in mucizevi bir şekilde vurulamadığından bahseder:

    Bir keresinde yeni kazılmış bir siperin dışında duruyordu. Avcılarımızın yoğun ateşi altındaydı. Bir İngiliz Bataryası da o sipere ateş açtı. Toplar menzili ve hedefi buldukça şarapneller gitgide daha yakınlarına düşmeye başladı. Vurulmasımatematiksel olarak kesindi. Kurmayları sipere girmesi için yalvarmaya başladılar. Dürbünle görüyorduk. Fakat o sigara yakıp gayet sakin bir şekilde sigara içmeye başladı. Ne yakınında patlayan şarapneller, ne de yoğun avcı ateşi Mustafa Kemal'e bir şey olmuyordu. Çünkü O'nu vuramıyorduk.



    O, zaman zaman eline bir tüfek alıp yoğun ateş altında, siperden dışarı çıkıyor, Avustralya siperlerine dikkatli, telaşsız ve isabetli atışlar yapıyordu. Bu kısa menzilde bile avcılarımız onu vurmayıbaşaramıyorlardı. Vurulmuyordu... Onu vuramıyorduk...

    Bu inanılmaz gerçeği büyük bir şaşkınlıkla kaleme alan Armstrong, sonra şöyle devam ediyor: Sonra duyduk ki, Mehmetçik adı verilen Türk Neferleri bu inanılmaz olayı gördükten sonra Mustafa Kemal'e bir isim takmışlar: “Efsunlu Kemal...” Bu isim askerlerimizin moralini bozmuştu. Gelip soruyorlardı:

    “Karşıdaki Türk Birliği'nin komutanıkim? O mu?”

    “Hayır... Hayır...” diyorduk,

    “O değil, O burada değil, sakin olun...”


    SAĞ ELİM


    Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'da bulunan, Hz. Muhammed ahfadından Şeyh Ahmed Sünusi, bir gece rüyasında Hz. Muhammed'i görür. Derhal koşarak elini öpmek ister. Hz. Muhammed kendisine sol elini uzatınca buna şaşıran ve üzülen Şeyh: “Ya Resulallah, niçin bana sağ elinizi uzatmadınız?” diye sorar. Hz. Muhammed şu cevabı verir: “Sağ elimi Ankara'da Mustafa Kemal'e uzattım...”


    UÇAK KAZASI


    Mustafa Kemal Atatürk, son Osmanlı Padîşahları'ndan olan Mehmet Reşat ile Almanya'ya gitmişti. Askeri üsler gezilirken, bir askeri üsse şereflerine uçaklarla gösteriler yapılacaktı. Birinci Dünya Savaşıöncesi 1910 yıllarında uçaklar az çok gelişme göstermişti. Askeri üsse gösteri yapacak olan uçaklardan birine de Atatürk'ün binmesi kararlaştırılmıştı.

    Planlanan törende zamanı gelince Atatürk, uçağa doğru ilerlemeye başladı... Ancak bir anda geri dönerek uçağa binmekten vazgeçtiğini söyler. Bütün ısrarlara rağmen Atatürk fikrinden vazgeçmez. Onun yerine bir Alman subayı uçağa biner. Uçak havalandıktan bir müddet sonra arızalanarak düşer.

    İçindeki Alman subayı ölür!... Atatürk uçağa niçin binmek istemediğini açıklanamamıştır. O sadece içindeki sese her zaman olduğu gibi kulak vermiş ve mutlak bir ölümden dönmüştür


    O TAM ANLAMIYLA EŞSİZ BİR KİŞİ ARKADAŞLAR YAZILAR HERŞEYİ ANLATMIYORMU?
    I'm back...

  10. #70

    Default

    Hala nasıl anlamıyorlar kıymetini bilmiyorlar ATAmızın anlayamıyorum.

  11. #71
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    evet azizu katılıyorum sana bende anlamıyorun o eşsiz bir insandı
    I'm back...

  12. #72
    Nesil
    2006
    Yer
    Ankara
    Mesajlar
    1,058

    Default

    arkadaşlar o kadar üye var ancak hiç kimse yaklaşık 2haftadaır paylaşım yapmıyor.

  13. #73
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    junk chorn arkadaşım ben elimden geldiği kadar paylaşımlarımı yapıyorum ama kimsenin yapmadığını görünce yapmamaya başladım bi teşekkür eden bile yok......
    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    ALINTIDIR KEYİFLE OKUYUN :

    Oturduğu yerden kalktı. Gözlerini gelenlere çevirdi. Bir yığın asker ve birçok siyasetçi akın ediyordu. Askerleri o da selamlamaya durdu. Onlarla gurur duyuyordu. Hepsi birer evladıydı O’nun. Saat 9 u beş geçe saygı duruşuna geçildi. Nasıl bir mutluluktu bilinmezdi. Bu kadar halkın O’nu bu kadar sevmesi kelimelere sığmazdı.

    Uçtu, okullara bakmaya başladı. Herkes saygıyla eğiliyordu O’nun önünde. Sirenler çalınıyor, sokakta yürüyen vatandaşlar bile olduğu yerde buz kesilip saygı duruşuna geçiyordu. Gözlerden yaşlar süzülüp yere düşüyordu. Daha da uçtu. Geldiği yer Meclis Binasının caddesiydi. İstiklal Marşını o da yüreğinden söyledi. Yerinden kalkamayan bir takım bakanları gördü. Bakanlar uyuyordu. Ah keşke orda olabilsem diye iç geçirdi. Devlet ne hale gelmişti böyle? İstiklal marşına ayağa bile kalkmayan kişileri göreceğine hiç inanmazdı. İçinde burukluk oluştu uçtu ilerledi gökyüzünde.

    Şimdiki geldiği yer bir gazete bayi idi. Süzüldü yere. Gazetelerin her birinden bir tane aldı. Gazetelerin başlıklarını okumaya başladı. Bazı gazeteler O’na saygıyı büyük halde yazmış, bazıları küçük haber halinde geçmiş, bazıları ise direk art niyetle O’na yakışmayan resimlerle haberleri vermişti. Yine üzüldü iç çekti. O, bu insanlara ne yapmıştı ki? Vatanımızı bize vermişti, yaptığı suç muydu? Gazeteler niye böyle yazıyordu ki? Nedir bu insanlardaki düşmanlık diye düşündü. Olsun o yine halkının O’na düzenlediği törenleri düşündü. Oradan uçarak ayrıldı

    Köşküne girdi. Televizyonu açtı. Her yer saçma sapan programlarla doluydu. Göstermelik Onla birlikte bayraklar konmuştu televizyonların sağ üst köşelerine. Ama bir tane program dahi yoktu. Zerre kadar mana taşımayan programlar mevcuttu. Ama bir tane O’nu anlatan uzun soluklu bir program göremedi. Yine iç çekti. Hüzünlendi. Belki de evine dönme vakti gelmişti.

    Anıtkabire geldiğinde mezarının yanına süzüldü yine. Bazı okullar ziyaret ediyordu O’nu. Her çocuğa ayrı ayrı sevgi gösterdi. Hepsini gözlerinden öptü. Çocukların içleri vatan sevgisiyle doldu.

    Akşam olduğunda yine yalnız kalmıştı kabrinde. Ama o hiçbir zaman uyumamıştı ki. Hep vatanını düşünmüştü. Düşünce O’nu genç yaşta aldı bizden götürdü. Dert içini yaktı. Zamanında olan ayaklanmaları, vatan karşıtlarını düşüne düşüne hastalığı meydana çıktı. O, kendi zevklerinden çok vatanının zevklerini düşündü. Bugün de öyle yapacaktı. Uyumayacaktı. Vatanını düşünecekti. O, Allah’ın Türkiyemize verdiği bir mucizeydi. O, Allahın bir lütfüydü. O, bizim Atamızdı. O, ATATÜRKÜMÜZDÜ
    I'm back...

  14. #74
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    BUDA ALINTIDIR: BUNUDA KEYİFLE OKUYUN:

    ATATÜRK İçin Ne Dediler.



    AMERİKA

    Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi
    başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern
    dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak
    kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.
    Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye' nin
    doğması, yeni Türkiye' nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli
    bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk' ün Türk
    halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye' de giriştiği derin ve
    geniş inkilaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini
    daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.

    John F. KENNEDY (A.B.D. Başkanı)


    Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun
    gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

    Franklin D. ROOSEVELT (A.B.D. Başkanı)


    Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi.
    Kendisi, Türkiye' nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında
    hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir
    milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine
    güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.

    General Mc ARTHUR


    Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine
    onun fikrince bütün Avrupa' nın en kıymetli ve en ziyade
    dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana
    Avrupa' nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı
    Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

    Franklin D. ROOSEVELT A.B.D. Başkanı


    Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri
    geçti.

    Chicago Tribune


    Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.

    New York Times


    İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O,
    tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.

    Gladys Baker (Gazeteci)


    ALMANYA

    O kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil,
    gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir
    kahramandı.

    Prof. Walter L. WRIHT Jr.


    Atatürk Türkiye' yi tek düşman kalmaksızın bırakmıştır. Bu
    zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

    Alman Volkischer Beobachter Gazetesi


    Almanya, ATATÜRK' ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda,
    tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol
    olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.

    Berlin, Alman Ajansı


    Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve
    insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak
    isteyenler Atatürk' ün iman verici ve yön göstericiliğinden
    örnek ve kuvvet alsınlar.

    Profesör Herbert MELZIG(Tarihçi)


    Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye' ye
    bakılarak bu günden ölçülebilir.
    Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle
    birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu
    dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir
    ruh aşılamıştır.

    Illustrierte Dergisi


    O, kendi milleti ve beşeriyet alemi için beslediği muhabbetle,
    bir dahinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı
    bir sahne seyrettirmektedir.

    Herbert MELZIG


    FRANSA

    İnsanlığın bütün belirtileri Onda kendini hemen gösteriyor.

    Noelle Gazetesi


    Eski Osmanlı İmparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken,
    milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı
    başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya
    koymuştur. Atatürk' ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir
    örnek olmuştur.

    Maurice BAUMANT(Profesör)


    Çok büyük bir adamdı...bir siyasi dahiydi.

    Excelsior Gazetesi


    Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.

    Le Jour-Echo de Paris


    Atatürk' ün yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı
    olan Türkler asla unutmayacaklardır.

    Noell Roger Gazetesi


    Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde
    maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde
    hiçbir şüphe aranamazdı.

    Claude Farrer (Yazar)


    Bu günün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa' yı titreten canlı
    millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam O büyük ulunun başında
    bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye' dir.

    Pierre Dominique(Gazeteci)


    Asırları asan adam !..

    Fransa, Paris Basını

    Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların
    tarihinde izlerini bırakacaktır.

    Albert LEBRUN

    Fransız Cumhurbaşkanı


    Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam,
    bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en
    şerefli isim Ona verilmiştir.

    Mercel Sauvage(Gazeteci)


    Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir.
    Atatürk yüz yıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

    Gerrad Tongas(Yazar)


    Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık
    evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet
    adamları; O' nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri
    dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş
    felaketinin içine sürüklemişlerdir.

    SANERWIN Gazetesi


    Atatürk, bir milleti, birkaç yılda asrileştirmek mucizesini
    göstermiştir.

    Paris-Le Temps


    Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması' nın imzalanması
    nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla,
    Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının
    Mecliste verdiği cevap:
    Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman
    Mustafa Kemal ve O' nun tüm askerleri burada olsalardı teker
    teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir
    antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.

    Fransız Başbakanı BRIAND


    Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan
    olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye' yi yarattı, sultanları
    kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde
    radikal bir inkilap yaptı.

    Paris-Soir' den


    Denilebilir ki onsuz, İslam alemi yolunu bulabilmek için elli
    yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges-Gaulis


    O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark
    edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, Ona çok
    uzaklardan bakmak gerekir.

    Claude FARRER / Fransız Edibi


    Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa
    tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk' ün bu yöndeki
    gayretleri sonuçsuz kalmamıştır.
    Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu
    gelişmenin temel öğelerinden biridir.

    Charles De GAULLE


    Kemal Atatürk' ün karakterinin bir cephesini göstermek
    itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu.
    Birdenbire durdu: Görüyorsunuz ya, dedi: birçok zaferler kazandım. Fakat
    bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında
    ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum.
    Cesaret ve zekasından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle
    bir Şef' in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?

    George BENNES

    Vu Gazetesi


    Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda
    Türkiye' nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan
    etmişlerdi. Halbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan
    aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son
    döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi
    memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti.
    Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar.

    Raymond CARTIER

    Le Nouvelliste Gazetesi


    İNGİLTERE

    Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri.
    Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.

    The Fortnightly, Londra


    Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet
    adamlarından birini kaybetti.

    Spectator


    Çağımızda hiçbir isim Atatürk' ün adı kadar büyük saygı
    yaratmamıştır.

    Observer


    İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir
    dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

    Sunday Times


    O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül
    edemediği serbest bir nizamla, başaramadığı ve
    başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar
    devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.

    Word Price


    O, Türkiye' nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan
    özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları,
    Türkiye' nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun
    tarihini değiştirdi.

    Times Gazetesi


    Savaş Türkiye' yi kurtaran, Savaştan sonra da Türk Milletini
    yeniden dirilten Atatürk' ün ölümü, yalnız yurdu için değil,
    Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O' nun ardından
    döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern
    Türkiye'nin Ata' sına değer bir görünümden başka bir şey
    değildir.

    Winston CHURCHILL İngiltere Başbakanı


    Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan
    bir baştı.

    Daily Telegraph


    Cumhuriyet Türkiye' sinin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer
    önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri
    kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve
    başarı.

    The Truth Dergisi


    O genç ve dahi Türk Şefi'nin o esnada Çanakkale de bulunması,
    müttefikler bakımından tarihin en acı darbelerinden biridir.

    Alan Moorehead (Yazar)


    Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış
    olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir.
    Kendisi için, bugünkü Avrupa' nın en güçlü Devlet Adamıdır
    diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en
    cesur ve orijinalidir.

    Herbert Sideabotham (Yazar)


    Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp
    birdenbire harekete geçmek iktidarı, O' nun eşsiz otoritesinin
    başlıca kaynaklarından biridir.

    Grace Ellison (Gazeteci)


    AFGANİSTAN

    O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri
    için de en büyük önderdi.

    Emanullah HAN

    Afgan Kralı


    ARNAVUTLUK

    Bu Türk Milleti yastadır. Çünkü yeni Türkiye' nin yaratıcısı
    olan eşsiz şefini kaybetmiştir.

    Stipsi Gazetesi


    AVUSTURYA

    Büyük düşüncelerin adamı, bir devlet mimarıydı.

    Neue Freie Presse, Viyana


    Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini
    bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemez.

    Avusturyalı Heykelci KRIPPEL


    BELÇİKA

    Atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.

    Kopenhag-Nasyonal Tidende


    Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek
    devlet adamı Atatürk' tür.

    Libre Belgique gazetesi


    BULGARİSTAN

    Hiçbir memleket, yeni Türkiye' nin Ata' sı tarafından başarılan
    kadar güçlü, hızlı ve kökten bir yenilik hamlesine
    erişmemiştir.

    Bulgar Dness Gazetesi


    ÇİN

    Mustafa Kemal yeni Türkiye' nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir
    toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz
    kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi
    kendine inandırmıştır.

    Ma Shao-Cheng (Yazar)


    DANİMARKA

    Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O,
    yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.

    National Tidence Gazetesi


    FİNLANDİYA

    Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası
    dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.

    Hufvud Stadbladet Gazetesi


    HİNDİSTAN

    Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.

    Star of India


    Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna
    savaşan bütün milletlerin önderiydi. O' nun direktifleri
    altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan
    yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.

    Bayan Sucheta KRIPALANI Hint Parlamento Heyeti Başkanı


    İRAN

    Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli
    bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca
    milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.

    Tahran Gazetesi


    Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir Şef'i olmakla
    kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı
    olmuştur.

    Iran Gazetesi


    İSRAİL

    Dünya, çağımızın en dikkati çekici adamlarından birini
    kaybetti.

    Palestine Post


    Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından
    önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete
    nasip olmayan cesur ve büyük bir inkilapcı olmuştur.

    Ben Gurion İsrail Başbakanı


    İSVEÇ

    O olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O' nun sayesinde Türkler,
    O' nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek
    yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.

    Nya Dagligt Gazetesi


    İSVİÇRE

    Türkiye' yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adam' ını başımı en
    derin hürmetle eğerek selamlarım.

    Profesör MORRF


    Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha
    göremeyeceği bir dahi idi.

    Profesör SEKRETAN


    İTALYA

    Hayatının sonuna kadar milleti' nin mutlak güveni ile kurduğu
    devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi
    görülmemiş bir karakter örneğidir.

    C.C.SFORZA


    Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz sezişi ile
    hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda
    memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir
    siyasi zafer kazandırdı.

    F.Perrone Di San Martino (Yazar)


    Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu' nun gelişmesine birinci
    derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet
    kaybolmuştur.

    Tribuna Gazetesi


    JAPONYA

    Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet
    adamı olarak daha büyük.

    Japon Times


    Yüzyıldan beri Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.

    The Japon Chronicle


    LÜBNAN

    Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin
    başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında
    yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.

    KERAMA

    Lübnan Başbakanı


    Kelimenin tam anlamıyle bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk,
    dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiştir.

    Loryan Gazetesi


    Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. O,
    bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.

    Ennehar Gazetesi


    Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin
    gidişini değiştirmiştir.

    An Nahar


    MACARİSTAN

    Yüzyılımızda, "olmayacak hiçbir şey yoktur" şeklindeki tarihi
    gerçeği ıspatlayan ilk adam olmuştur.

    Esti Ujsag.Macar.


    Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile
    yoksul düşmüştür.

    Pester lioyd Gazetesi


    Türkiye'yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramağa
    çıkmış çalışkan arı' lara benzetiyorum. Nasıl arı' lar beylerinin
    etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bu gün
    büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.

    Prof. M. Zaajti Franes


    MISIR

    Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.

    Egyptian Gazete


    NORVEÇ

    Atatürk, tarihte, memleketinin en büyük adamlarından biri
    olarak kalacaktır.

    Le Morgen Bladet Gazetesi


    PAKİSTAN

    Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri
    değildir. Biz Pakistan'da, Onu geçmiş bütün çağların en
    büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha,
    doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever.

    Eyüp Han, Pakistan Cumhurbaşkanı


    Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O' nun bakışı ile
    cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.

    İkbal (Şair)


    POLANYA

    O' nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete
    geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur.

    Gazeta Polska


    ROMANYA

    Atatürk, tarihte teşkilatcı bir dahi, bir milletin harikalar
    yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak
    kalacaktır.

    Independance Romaine Gazetesi

    Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran,
    kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en
    birincisidir.

    Timpul Gazetesi


    RUSYA

    Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi
    herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli
    bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni
    milli yapısını yaratmıştır.

    Sovyet Başbakanı Kalinin


    SURİYE

    Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak devlet
    gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden
    bir taht istemedi. O, kelimesinin bütün anlamıyla bir insan,
    eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi...

    Elifba Gazetesi


    Atatürk'ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir.
    Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkilaplar, birkaç
    yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

    El Tekaddum Gazetesi


    YUGOSLAVYA

    Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun
    faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.

    Branko Aczemovic (Elçi)


    Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamının ismini
    hak edecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin
    zekası ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne
    getirmiş, böylece yeni Türkiye'nin yaratıcısı olmuştur.

    Politika Gazetesi


    YUNANİSTAN

    Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama,
    malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.

    Katimerini
    I'm back...

  15. #75
    Nesil
    2006
    Yer
    Ankara
    Mesajlar
    1,058

    Default

    mustafa_ekici90 arkadaşım paylaşımların için teşekkür ederim

  16. #76
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    bişey deil ATAM için canım feda
    I'm back...

  17. #77

    Default

    Çok güzel bir oluşum. Tebrik ederim...

  18. #78
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    ama böyle olmazki arkadaşlar biraz paylaşımda siz yapsanız nasıl olur?
    I'm back...

  19. #79
    Nesil
    2007
    Yer
    Newcastle
    Yaş
    39
    Mesajlar
    5,935

    Default

    Quote Originally Posted by Hugo View Post
    Birşey sorma gereği duydum bu çalışmalar ile ilgili..

    Bu Atatürkçü Çalışma Grubunun adı neden Kemal'in Askerleri ?
    Kemal, Atamızın gerçek adı bile değil.. Art niyet yok merak var.. Bazı kişilerin ona kasıtlı olarak Kemal Paşa dediklerini biliyorum çünkü.. nedenini de biliyorum .. Mustafa ismini kullanmak gerekmez mi? Sadece ATATÜRK ya da ATA da kullanılabilir..

    Sadece merakta soruyorum.. Altında art niyet yoktur..
    dostum savaş sırasında işgalci devletler kemalin ordusu ,kemalin askerleri derlermiş bence o yüzden güzel bir başlık..

  20. #80

    Default

    Şerefli Türk Milleti'nin bir ferdi olarak ben de katılmak istiyorum.

  21. Default

    nasıl üyesi olabilirz bu grubun?

  22. Default

    Ben de katılmak istiyorum.

  23. #83
    Nesil
    2006
    Yer
    Artık fener ıcın calısıom
    Yaş
    33
    Mesajlar
    32

    Default

    hayirli ugurlu olsun hepimize

  24. #84
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    32
    Mesajlar
    926

    Default

    ''Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor''. Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Salih Bozok'un daha önceden yazdığı ama yayınlayamadığı kitabı yayına Can Dündar hazırlamış.
    ...Eğer mücadele ettiğin noktaya varmayı ummuyorsan, mücadele edemezsin...

  25. #85
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    bu kitap çıktımı çıktıysa süper zaten Can Dündar Ata'mız hakkında birçok çalışma yaptı. Sarı Zeybek gibi her izleyişimde gözlerim dolar....
    I'm back...

  26. #86
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    32
    Mesajlar
    926

    Default

    Quote Originally Posted by mustafa_ekici90 View Post
    bu kitap çıktımı çıktıysa süper zaten Can Dündar Ata'mız hakkında birçok çalışma yaptı. Sarı Zeybek gibi her izleyişimde gözlerim dolar....
    Tabii ki. Geçen hafta alışverişe gitmiştik ve orada görüp hemen aldım. Kesinlikle harika bir kitap. Bilmediğim bazı şeyleri de öğrenmiş oldum Atatürk Hakkında.
    ...Eğer mücadele ettiğin noktaya varmayı ummuyorsan, mücadele edemezsin...

  27. #87
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Quote Originally Posted by LaKe View Post
    Tabii ki. Geçen hafta alışverişe gitmiştik ve orada görüp hemen aldım. Kesinlikle harika bir kitap. Bilmediğim bazı şeyleri de öğrenmiş oldum Atatürk Hakkında.
    süper o zaman bende bulup alayım bu kitabı
    I'm back...

  28. #88

    Default

    Arkadaşlar 14 Nisan'daki Atatürkçü Düşünce Topluluğu'nun düzenlediği yürüyüşe katılmayı düşünüyor musunuz? Niyeti olan arkadaşlarla yürüyüşte buluşabiliriz.

    Kendi adıma yürüyüşün herhangi bir siyasi oluşum örgüt vb. bir grubun gövde gösterisine dönüşmesi halinde derhal mitingi terk edeceğimi de belirteyim.

  29. #89
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    abi inan gelmek isterdim ama eskişehirdeyim isatnabulda olsaydım kesin gelirdim
    I'm back...

  30. #90

    Default

    Quote Originally Posted by mustafa_ekici90 View Post
    abi inan gelmek isterdim ama eskişehirdeyim isatnabulda olsaydım kesin gelirdim
    Eskişehir 2 saat yahu Ankara'ya merak etmeyin gelemeyenler içinde orada olacağız.

Sayfa 3 / 4 İlkİlk 1234 SonSon

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •