Sayfa 4 / 4 İlkİlk ... 234
91 ile 107 arası toplam 107 sonuç

Konu: KEMAL'İN ASKERLERİ - Çalışma Odası

  1. #91
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    öylede abicim öss yi kazanırsam söz gelcem
    I'm back...

  2. #92

    Default

    Bende varim ... Hayirli ugurlu olsun...

  3. #93
    Nesil
    2006
    Yer
    ist.
    Mesajlar
    0

    Default

    benide lütfen üye yapın... bana onur ve şeref verir KEMALİST ORDUda bulunmak

  4. #94

    Default

    Quote Originally Posted by mgungor View Post
    ÜYELİK:
    Genel olarak Atatürkçü olduğunu ifade eden her üyenin bu gruba katılması serbesttir. Ancak amacımızın özel durumu nedeniyle seçkin, seviyeli ve dürüst bir ortam sağlayabilme amacıyla katılımların sınırlandırılması düşünülmüştür. Bu nedenle üyelik için iki alternatif oluşturulmuştur.

    1. Üye olmayı düşünen üyeler çalışma grubunun yöneticilerinden birine özel mesaj ile ulaşarak isteklerini belirtirler. Yöneticiler tarafından isteği yapan üyenin geçmiş dönemlere ait paylaşımları, mesajları ve yorumları incelenir ve uygun görülüp görülmediği kendisine bildirilir.

    2. Daha önceki paylaşımları, mesaj ve yorumları nedeniyle çalışma grubu yöneticilerinin dikkatini çeken üyeler yöneticiler tarafından davet edilirler.

    3. Gruba katılan tüm üyeler şartları eksiksiz olarak kabul etmiş sayılırlar.
    Üyelik şartları ilk mesajda belirtilmiş. "Bende varım", "benide alın", "nasıl üye oluyoruz" gibi gereksiz mesajlarla konuyu amacından saptırmayın.

  5. #95
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default Can DÜndar'in AtatÜrk İle İlgİlİ Yazisi

    ALINTIDIR:

    İzindeyiz Ata’m

    Hani “Türk, Öğün, Çalış, Güven” demiştin ya... Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalışmaya vakit kalmadı. Kimselere de (kendimiz dahil) güvenmiyoruz.

    Seninle övünüyoruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. Klipler, zamlar, işkenceler, darbeler...

    Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu... Ve de devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini...

    Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize... Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi... Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz.

    Hala “İzindeyiz” ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor.

    “İzinde” olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık. 66 yılda... Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden...

    Adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurtyaşların... İntihar etmek için...

    Cumhuriyeti emanet ettiğin gençler, polis copundan kafalarını kaldıramaz haldeler.

    Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var.

    Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini yapamadık Ata’m...! Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık. Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. Senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar... Alkışladık...

    Çünkü biz izindeyiz Ata’m...

    Her sabah güne

    “Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerde sürünüyor.

    Köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor...

    Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç.

    “Beni emanet ediniz” dediğin doktorların biliyorsun seni “geç teşhisten” erken yolcu ettiler.

    Merak etme “İzindeyiz” Ata’m...

    O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında. Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar. O gün yazdıklarını, bugün ağıza alamayacak haldeyiz.

    Seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz Ata’m... Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. Pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar.

    Şu “İzindekiler”in listesini bir görsen inanamazsın Ata’m... Kendini tanıyamazsın.

    Özlü sözlerini paylaşamıyorlar.

    Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin “küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir” sözünü itfaiye kapısına asmışlar.

    Bağışla bizi... İzindeyiz Ata’m...!
    CAN DÜNDAR
    I'm back...

  6. #96
    Nesil
    2006
    Yer
    Artık fener ıcın calısıom
    Yaş
    33
    Mesajlar
    32

    Default

    Biz hepimiz Ataturk'ün yolundan gidiyoruzzz...

  7. #97
    Nesil
    2006
    Yer
    Çorlu
    Yaş
    34
    Mesajlar
    1,212

    Default

    Bravo beklenen haraket bende varım benide eklersen sevinirim....

  8. #98

    Default

    Konu yeniden aktif olacaktır.En kısa zamanda düzenleme yapılacak üyeler vs. hakkında..

  9. #99
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Quote Originally Posted by mgungor View Post
    Konu yeniden aktif olacaktır.En kısa zamanda düzenleme yapılacak üyeler vs. hakkında..
    inşallah çünkü atamızın cumhuriyeti bıraktığı nesil olarak biz görevimizi yapmalı ve bu konulkar hakkında teşvik edici olmalıyız bence
    I'm back...

  10. #100

    Default

    ATATÜRK Kitapları...


    Atatürk'ten Hatıralar

    Uzun yıllar devletin en üst kademesinde Özel Kalem Müdürlüğü yapan Hasan Rıza Soyak, anılarını Atatürk�ten Hatıralar adlı kitapta topladı. Kitap; Atatürk�ün günlük yaşamına dair
    gün ışığına çıkmamış pek çok ayrıntıyı, ayrıca Cumhuriyet�in ilanı, İzmir Suikasti, Hatay Meselesi gibi pek çok konuda ayrıntılı bilgileri içeriyor. Atatürk hakkında bugüne kadar yapılmış pek çok araştırmada kaynak olarak kullanılabilecek bu değerli kitap, birinci elden tanıklıklarla bir döneme ışık tutuyor.


    Nutuk

    Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan yüksek bir davranışa lâyık görülemez.

    Atatürk / Modern Türkiye'nin Kurucusu

    Türkiye'nin Kurucusu Mango'nun uzun zamandır beklenen Atatürk adlı kitabı, Remzi Kitabevi yayınları arasında yerini aldı. Türkiye'nin, bağımsızlığı ve varoluş yolunda Atatürk gibi bir liderle yakaladığı olağanüstü şansı irdeleyen bu kitap, onu salt lider yanıyla değil, yakın çevresi ve insan ilişkileriyle de yansıtıyor. Aynı zamanda dönemin toplumsal yapısı ve güç dengelerine de açıklık getiren kitap, onun karizması, zaafları, kadınlarla olan ilişkileri, dostlukları, nefretleri, iyilikleri ve hatta kıskançlıklarıyla bir insan olduğunun altını çiziyor. Uzman bir yazar, nesnel bir yapıt: İşte Atatürk'ün yaşamı ve mücadelesi!...

    Sarı Zeybek: Atatürk'ün Son 300 Günü

    Atatürk'ün son 300 gününü ve ölümünün hikayesini anlatan Sarı Zeybek belgeseli ilk kez 1993'ün kasım ayında ekrana geldi. Gördüğü ilgi üzerine birkaç ay içinde 3 kez daha yayımlandı. Ardından video kaset olarak piyasaya çıktı. Türkiye'de ilk kez bir belgesel, bu kadar büyük satış rakamına ulaştı. Belgeselde yer verilemeyen ayrıntılarla zenginleştirilen bu kitapta Atatürk'ün hastalığının 1923'ten başlayan gelişimini, "Ölümünde doktorların ihmali var mı?" sorusunun yanıtını, tedaviye çocukça direnişinin ve son dönemdeki yalnızlığının öyküsünü, İnönü'yle kavgasının perde arkasını ve o, ölüm döşeğindeyken başlayan iktidar kavgasının bilinmeyen ayrıntılarını bulacaksınız.

    Tek Adam Mustafa Kemal 3 cilt

    Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam'da, değişen bir dünyada çöken bir dinsel-geleneksel imparatorluktan ve Sevri imzalamış olan bir kalıntıdan, yepyeni bir ulusun, yepyeni bir devletin doğuşunu anlatıyor.

    Atatürk'le 30 Yıl / İbrahim Süreyya Yiğit'in Öyküsü

    Mustafa Kemal'in Selanik'ten beri hep yanında olmuş bir Kurtuluş Savaşı kahramanıdır.
    Onun, İstanbul'dan kaçış, Anadolu direnişi ve Cumhuriyet'in kuruluşu sürecinde yaşadığı ve tanık olduğu kimi olaylar, bilinmeyen insan yüzleriyle ilk kez bu kitapta öne çıkıyor.
    Atatürk'le Otuz Yıl, başta Mustafa Kemal olmak üzere Yunus Nadi'den Rauf Orbay'a, Kılıç Ali'den İsmet İnönü'ye, Celal Bayar'dan Ahmet Ağaoğlu'na dönemin tüm öncülerini, insan ilişkileri sıcaklığında ele alıyor. Yakın tarihimiz, bu yapıtta yepyeni bilgilerle bir anı-roman anlatımına kavuşuyor.
    İbrahim Süreyya Yiğit'in oğlu olan Nuyan Yiğit, deneyimli bir gazeteci olarak böylece tarihsel bir görevi yerine getiriyor.

  11. #101

    Default

    Paylaşımın için teşekkürler Fıratcan..

  12. #102
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Alıntıdır:

    ATAMIZDAN KISSADAN HİSSE:

    Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar; Kimdir bu?
    Vali yanıt verir; Efendim kendisi ŞIH'tir.
    Yörede çok hatırlısı vardır. Atatürk Şıh'ı yanına çağırır ve;
    "Bak baba,imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan"der ve eliyle de boyun altı hizasını gösterir.
    Şıh; "Emrin olur Paşam"diyerek yerine çekilir. Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve Valiyi telefonla arayıp durumu sorar.Vali nasıl söyleyeceğini bilememekle birlikte, Şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır.
    Atatürk telefonu kapatır,kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği'ne tebliğ etmesini ister.
    Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata'yı görmek üzere Ankara'ya yola çıkmış... Şıh gelir Ata'nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka görünüme bürünülmüştür. Atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi
    anlayamaz ve Ata'ya sorarlar; "Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız? " Ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp;
    "Dün akşam Amasya Valiliği'ne bir yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim" der. Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da Şıh'a vermesini söyler. Yazıda söyle yazmaktadır;
    "İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim.
    Valilik meselene gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla... "
    Bugünün Türkiye'sini aslında o zaman anlatmış olan Ata'mızın kemiklerini sızlatmamak dileğiyle...
    I'm back...

  13. #103

    Default

    Büyük Önder Atatürk bir kez daha büyüklüğünü gördük... Atamız adeta ileriyi görmüş söylediği sözlerde... Sağol Mustafa...

  14. #104
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Quote Originally Posted by Fıratcan Alçınkaya View Post
    Büyük Önder Atatürk bir kez daha büyüklüğünü gördük... Atamız adeta ileriyi görmüş söylediği sözlerde... Sağol Mustafa...
    lafımı olur kardeş


    Alıntıdır:

    ANILARLA ATATÜRK:


    HAPI YUTARDI

    Atatürk Galatasaray Lisesi'nde öğrencilerden birine sordu:
    -Nil olmasaydı, Mısır ne olurdu?
    Öğrenci,çabuk yanıt vermek için boş bulunup:
    -Hapı yutardı...dedi.
    Bu yanıt Atatürk'ün hoşuna gitti.Öğrenciye on numara verdi.

    YURDUMUN TOPRAĞI TEMİZDİR


    Kral Edvard İstanbul'a geldiği zaman,yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayına yanaştı.
    Atatürk rıhtımda onu bekliyordu.Deniz dalgalıydı.Kralın bindiği motor,inip çıkıyordu.
    İmparator rıhtıma çıkmak istediği bir sırada,eli yere değerek tozlandı.
    O sırada Atatürk elini uzatmış bulunuyordu.
    Bunu gören Kral bir mendille elini silmek istediği zaman Atatürk:
    -Yurdumun toprağı temizdir,o elinizi kirletmez,diyerek Kralı elinden tutup rıhtıma çıkardı.

    DEVRİM BİR ANDA OLUR YA DA OLMAZ


    Atatürk yazı devrimini gerçekleştirmişti.
    Yaşlı,genç,kadın,erkek tüm yurttaşlar yeni harfleri öğrenmek için gece gündüz kurslara gidiyorlardı.
    Devrimi izleyen iki yıl içinde bir buçuk milyon vatandaş okur yazar olmuştu.
    yazı devriminin en dikkate değer yanı,Atatürk'ün bu devrimin yerleşmesinde en ufak bir ihmali bile kabul etmemiş olmasıdır.
    Örneğin bazı kimseler kendisine:
    -Paşam,ilkokulların ilk sınıflarından itibaren yeni harflerle öğretime başlayalım.
    O kuşakla birlikte ortaokulu,liseyi ve üniversiteyi izletelim,diyorlardı.
    Atatürk bu görüş ve düşüncelerin hiçbirisine yanaşmadı. -Devrim ya bir anda olur,yada hiç olmaz,dedi.

    YAPACAKLARIMDAN SÖZ EDİN


    Bir soruşturma dolayısıyla,Atatürk'ün başardığı işlerden Vasıf Çınar söz açmıştı.
    Kendisine Sordu:
    -Sizin en büyük eseriniz hangisidir?
    Atatürk'ün kısa cevabı şu olmuştu:
    -Benim yaptığım işler,biri ötekine bağlı gerekli olan işlerdir.Fakat,bana yaptıklarımdan değil,
    Yapacaklarımdan söz edin.

    BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK


    Yazı devriminden sonra(1928),Atatürk'ün kara tahta başındaki resmi görülünce,O'na "başöğretmen" denilmeye başlanmıştı.
    Aslında,adlandırmada geç kalınmıştı.
    Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra,bir İstanbul gazetecisi kendisine şöyle bir soru yöneltmişti:
    -Yurdu kurtardınız.Şimdi ne yapmak istrerdiniz?
    Hiç duraklamadan şu cevabı vermişti:
    -Milli Eğitim Bakanı olarak Türk Kültürünü Yükseltmeye çalışmak,en büyük amacımdır.
    Ondan sonra Atatürk nerede görünse,mutlaka orada bir okula girer,öğretmen ve öğrencilerle konuşurdu.
    Birgün Atatürk'ün yolu köy okuluna düştü.Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders veriyordu.
    Atatürk sınıfa girince,öğretmen kürsüsünü terk etti.
    Atatürk:
    -Hayır,yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz,dedi.Eğer izin verirseniz,bizde sizden faydalanmak isteriz.Sınıfa girdiği zaman,Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir.
    I'm back...

  15. #105

    Default

    Yine çok gzl bir paylaşım Mustafa sağol...

    -Yurdumun toprağı temizdir,o elinizi kirletmez,diyerek Kralı elinden tutup rıhtıma çıkardı.

    İşte Vatan Sevgisi Atamızın...

  16. #106
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Quote Originally Posted by Fıratcan Alçınkaya View Post
    Yine çok gzl bir paylaşım Mustafa sağol...

    -Yurdumun toprağı temizdir,o elinizi kirletmez,diyerek Kralı elinden tutup rıhtıma çıkardı.

    İşte Vatan Sevgisi Atamızın...
    aynen Fıratcan vatan sevgisinin en büyük göstergelerinden birini gösteriyor Atamız
    I'm back...

  17. #107

    Default

    Benide yazarmisiniz?Pek olamiyorum bu sitede ama atamin izindeyim..

Sayfa 4 / 4 İlkİlk ... 234

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •