1 ile 22 arası toplam 22 sonuç

Konu: T-Mac

  1. #1
    Nesil
    2005
    Yer
    Samsun
    Mesajlar
    5,498

    Default T-Mac

    İsim: Tracy Lamar McGrady
    Uzunluk: 6' 8"
    Agirlik: 210 lbs.
    Pozisyon: Guard
    Dogum Yeri: Bartow, Florida
    Dogum Tarihi: Mayis 24, 1979
    Bitirdigi Okul: Kolej
    NBA Takımı: Houston Rockets

    Big Mac’ten T-Mac’e
    Tracy Lamar McGrady Jr., 24 Mayis 1979’da Orlando ve Tampa arasinda göllerle çevrilmis küçük bir kasaba olan Auburndale’de dogdu. Tracy’nin ailesi o daha 4 yasindayken bosandiklari için annesinin ve büyükannesinin yaninda büyüdü. Aslinda annesi Disneyland’de çalistigi için büyükannesi Tracy’nin hayatinda adeta ikinci bir anne olarak çok önemli bir rol oynadi. Bu arada T-Mac babasinin, annesiyle ayri olmasina ve kendisine ait hir hayata sahip olmasina ragmen ilgisiz bir baba olmadigini ve kendisiyle her firsatta ilgilendiginin de altini çiziyordu.


    Tracy küçüklügünde spor yapmaya basketbolla başlamadı. Onun ilk göz agrisi beyzboldu ve onu seyreden tüm antrenörler gelecekte çok büyük bir beyzbol yildizi olabilecegi konusunda birlesiyorlardi. Tabii hayat Tracy’nin önüne çok daha farkli bir senaryo çikartti. Yine de T-Mac’in baseball’a karsi bugün bile büyük bir sevgi besledigi gerçek. O kadar ki eger kendisine profesyonel beyzbol takimlarindan teklif gelirse bu teklifi kabul edecegini çünkü en büyük hayalinin ayni anda basketbol ve beyzbol oynamak oldugunu söylüyor. Zaten Tracy, Beyzbol ligindeki lakabini bile yillar önceden belirlemis: “Big Mac”


    ADIDAS ABCD
    Tracy’nin basketbol macerasi tam anlamiyla lise 3. sinifta baslamakta. Auburndale lisesine giden T-Mac, o yil 23.1 sayi, 12.2 ribaund, 4.9 blok ve 4.0 asist ortalamalariyla oynayip takimini galibiyetlere tasiyinca yerel haberlerde adi anilmaya basladi. Ama bu mükemmel ortalamalara ragmen NCAA Division I takimlarindan kendisine ilgi gösteren pek olmamisti. Sadece ayni bölgede olan Florida ve Miami üniversiteleri kendisini birkaç kez izlemek üzere temsilci yollamisti ama ortaya somut bir sey çikmadi. Yil sonunda düzenlenen Adidas ABCD Turnuvasi ise T-Mac’in hayatini degistirdi. Karsilasmalarda yaptigi akil almaz hareketler seyircilerin büyük tezahuratlariyla ayakta alkislaniyordu. MVP seçildigi bu turnuva sonrasi T-Mac, su an Clippers’ta oynayan Lamar Odom’un ardindan bir anda Amerika’nin ikinci büyük lise oyuncu olarak anilmaya basladi. Bu sirada onun oyunundan etkilenen Mt. Zion Hristiyan Akademisi, Tracy’e burs teklif ederek lisedeki son yilini kendilerinde geçirmesini istedi.

    “Koleje gitmeyi düsünüyordum ama benim hayalim zirveye ulasmakti. Su anda bu hayalimi gerçeklestirme sansina bekledigimden dana önce sahip oldum.” Tracy McGrady

    Tracy McGrady
    Sıkı, disiplinli, aşırı dindar hatta kimi zaman insani depresif bir hale sokan bu kilise okuluna kayit yaptiran Tracy, baslarda çok zor günler geçirse de basketbol sayesinde öyle ya da böyle okuluna alismayi basardi. Mount Zion’u maç basina 27.5 sayi, 8.7 ribaund, 7.7 asist istatistikleriyle 20 galibiyet ve 1 maglubiyetlik bir seriye sürükledi. Mount Zion, Amerika’nin en yüksek tirajli gazetelerinden USA Today’in anketlerinde ikinci siraya kadar çikti. Bu arada T-Mac sov devam ediyordu. McGrady, 54 takimin katildigi Reebok Holiday Prep. Turnuvasinda takimini sampiyon yaparken sahada 37 sayi ve 17 ribaund gibi inanilmaz performanslar ortaya koydu. Daha da spektaküler olan sey coach’unun Tracy’i maç esnasinda tüm pozisyonlarda oynatmasiydi!. Böylelikle USA Today tarafindan yilin lise oyuncusu ve AP tarafindan da North Carolina Eyaleti yilin oyuncusu seçildi. Tabii dogal olarak Mc Donalds All-America maçina davet edilerek Baron Davis, Elton Brand, Lamar Odom, Brendan Haywood ve Larry Hughes gibi oyuncularla ter döktü. Bir yil önce hiç bir büyük NCAA takiminin ilgisini çekmeyen Tracy McGrady için artik takimlar siraya girmeye baslamisti ve sezon daha bitmeden Tracy’nin Rick Pitino’nun Kentucky’sine katilacagi neredeyse kesin gibiydi. Ama tam bu sirada ortaya çikan NBA scoutlari ortaligi karistirdi. Mount Zion’un son maçlari merakli scoutlarin saldirisina ugradi. Tracy ‘nin kulagina birinci turda ilk bes sira içerisinde seçilebilecegi de fisildaninca T-Mac, NCAA düsünü ve Kentucky’i bir kenara birakarak NBA Draftina katilmaya karar verdi. McGrady basin mensuplarinin NBA’e gitmek için erken olup olmadigi seklindeki sorularina: “Sanirim bu ben ve ailem için en iyi karar. Koleje gitmeyi düsünüyordum ama benim hayalim zirveye ulasmakti. Su anda bu hayalimi gerçeklestirme sansina bekledigimden daha önce sahip oldum.” sözleriyle cevap veriyordu. Krause’un suya düsen, Pippen–McGrady takasi Tracy, 1997 NBA draftina katilarak Kevin Garnett’le baslayan Kobe Bryant ve Jermaine O’Neil’la devam eden liseli yildiz zincirine eklenen yeni bir halka oldu. Draft gecesine yaklasilirken Tracy McGrady’nin en büyük taliplisi Chicago Bulls’tu. Michael Jordan, Scottie Pippen ve Dennis Rodman’li efsanevi kadro yildan yila yaslanmaktaydi. Bir anda Jordan’in veya Pippen’in emekli olmasiyla büyük bir çöküs yasamaktan korkan Chicago GM’i Jerry Krause, draft planlarini Tracy üzerine kurmustu ve takimin geleceginin T-Mac oldugu inancindaydi. Bu yüzden Scottie’yi Vancouver’a gönderip onlarin 4. siradaki seçme haklariyla T-Mac’i kapmayi düsünüyordu. Ama bu plan Jordan’in kulagina gidince majestelerinin tepkisi korkunç oldu. Hemen Krause’u arayarak böyle bir takasin gerçeklesmesi halinde bir sonraki gün düzenleyecegi bir basin toplantisiyla emekliligini açiklayacagini söyleyerek tehdit etti. Çünkü Pippen, Jordan’in en yakin arkadaslarindan biriydi. Birlikte iyi-kötü anilari vardi ve aslina bakarsaniz bu birliktelik her iki oyuncunun kariyerine de karsilikli olarak çok sey katmisti. Krause bu telefon konusmasinin ardindan artik T-Mac’in bir hayal oldugunu anlamisti. NBA’in en büyük yildizini gelecekte ne olacagini bilmedigi bir yildiz adayi ugruna feda edemezdi. Bunu üzerine T-Mac’i cep telefonundan arayarak üzgün oldugunu, artik onu draft edemeyeceklerini söyledi. Tracy ise soktaydi çünkü bu telefon konusmasini yaptigi sirada Drafta sadece 8 saat vardi ve o an bir hastanede Bulls doktorlari tarafindan saglik kontrolünden geçiriliyordu.

    “Hayatimda ilk kez basketbol oynamaktan keyif almiyordum. Tanrim ligin en kötü takimiydik!! Madem beni seçti niye oynatmiyordu ki?! Play off’lara falan da gittigimiz yoktu. Öyleyse beni biraz takima koysaydi. Sisteme alisirdim böylelikle. Sonraki sezon da takima daha iyi bir oyuncu olarak katkida bulunabilirdim” Tracy McGrady


    Kuzen Vince
    Belki hatirlarsiniz bir dönem Chicago’da yasayan ve bir gazetede çalisan Larry ve Balky isimli iki sempatik kuzeninin komik maceralarini konu alan bir televizyon dizisi vardi. Bu dizide, ne olursa olsun her bölümde kuzenler, birbirlerini koruma iç güdüsüyle hareket ederek karisik olaylardan kurtulmayi beceriyorlardi. Tracy’nin kuzeni Vince Carter, North Carolina’da geçirdigi basarili NCAA kariyerinin ardindan NBA’e ilk adimini attiginda ve draftta takas yoluyla Raptors’a geldiginde aklimda bu dizinin Toronto versiyonu canlanmisti bir anda. Vince, NCAA’de en sevdigim oyunculardan biriydi. Antawn Jamison, Ed Cota ve Shammond Williams’la beraber Tar Heels’de ortaya koydugu oyun bir çok kisiyi büyülemisti ve Vince de McGrady gibi çemberi gördügü zaman acimasi olamayan bir oyuncuydu. Bu yüzden ikisinin birlikte oynadigi maçlar hele T-Mac bir yaz boyunca sut idmani yapip agirlik çalisarak kendisini güçlendirdikten sonra şova dönüsmeye adaydi. Ama Tracy 1998-99 sezonunda hep spektaküler kuzeninin gölgesinde kaldi ve bir türlü hedefledigi ilk bes içindeki yeri alamadi. Kuzeni VC, 18.3 sayi ve 5.7 ribaund ortalamalariyla Yilin çaylagi ödülünü (Rookie of the year) kaparken NBA’deki ikinci sezonunda T-Mac, 9.3 sayi ve 5.7 ribaund ortalamariyla ancak benchten katki yapti.


    Merhaba Playoff
    Tracy, 1999-00’e yine takimin benchten gelen gizli silahi olarak basladi. Ama T-Mac, sezon ilerledikçe takim için ne kadar önemli bir oyuncu oldugunu gösterdi. Öncelikle pivot disindaki tüm pozisyonlarda oynayabiliyordu. Sonra savunmasi da yaptigi agirlik idmanlariyla güçlenmesi sonucunda gelismisti. T-Mac, hem kritik anlarda ekstra sayilara imza atiyor hem de rakibin en skorer isimlerine göz açtirmiyordu. Saha içindeki bu gayreti sonunda kendisini ilk bese tasidi ve kuzeni Vince Carter’la beraber NBA’in en tehlikeli ikililerinden birini olusturdular. Bu ikilinin ne kadar etkili oldugu All-Star haftasonunda gözler önüne serilecekti. Slam Dunk yarismasina katilan Vince&T-Mac birbirinden enfes smaçlara imza atti. Vince, finalde Steve Francis ile giristigi inanilmaz mücadeleden galip ayrilirken T-Mac 3.lükle yetinmek zorunda kaldi. Tabii Vince’in kendisine sampiyonlugu kazandiran son smaç denemesinde T-Mac ‘in yardimini istedigi ve Vince’e verdigi mükemmel bounce pass ile kuzeninin sampiyonlugunda önemli bir rolü üstlendigini belirtelim. Yalniz bahsettigimiz bu smaç sonrasinda Vince’in bu ekstra hareketle Tracy’i kullandigi. Birlikte daha siki çalismalari halinde ikisinin de finale çikabilecegi ama Vince’in bencillik yaparak en “baba” hareketi kendisine sakladigi yönünde dedikodular da ortada dolasmaya baslamisti. Sezon sonuna gelindiginde Vince’in 25.7 sayi ortalamasi ve Tracy’nin 15.4 sayi, 6.3 ribaund ve 3.3 asistlik çok yönlü oyunu Toronto’ya tarihinde ilk kez playoff’a katilma hakkini kazandirdi. Ve ilk turdaki rakip güçlü New York Knicks’ti. Takimin 1 numarali yildizi Vince, seride inanilmaz derecede heyecanli ve gergin gözükürken %30 gibi düsük bir sut yüzdesiyle oynadi. T-Mac ise kuzeninin aksine oldukça rahatti bu kez. Sanki sinirleri alinmis gibiydi ki bu rahatligin sebebi belki de daha playofflar baslamadan Toronto’dan ayrilmayi kafasina koymus olmasiydi. T-Mac, serinin daha ilk maçinda 25 sayi ve 10 ribaundla oynayip sahada oldugu dakikalarda Knicks’e büyük eslesme problemleri yaratacagini gösterdi. Ayrica Knicks’ten hangi oyuncuyu savunursa savunsun bunda basari saglamasi bir baska artisiydi. T-Mac “Kaybedecek hiç bir seyim olmadigini hissediyordum. Özgürdüm.” sözleriyle bu serideki ruh halini anlatiyordu. Ama daha komplike bir takim olan Knicks, Vince’in durdugu bu seride T-Mac’in çabalarina (16.7 sayi, 7.0 ribaund, 3.0 asist) ragmen Toronto’yu 3-0 ile süpürdü. Serinin hemen ardindan Tracy, Toronto’daki tüm esyalarini toplayak Florida’ya uçtu. Bu onun bir Raptor olarak son kez Toronto’ya gelisiydi…

    “Toronto’dan ayrilamam kisisel birsey degildi. Ama evimden bu kadar uzakta, sogukta, ailem olmadan -sahip oldugum tek aile takimken- burada yasamak çok zordu.” Tracy McGrady

    Elveda Toronto
    Tracy artik free agent olmustu. Ve aslina bakarsaniz Toronto’daki hemen hemen hiçbir seyden memnun degildi. Her ne kadar Tracy: “Toronto’dan ayrilamam kisisel birsey degildi. Ama evimden bu kadar uzakta, sogukta, ailem olmadan -sahip oldugum tek aile takimken- burada yasamak çok zordu.” diyerek takimdan ayrilmasiyla Vince’in hiçbir ilgisi olmadigi ima etse de Carter’in gölgesinde kaldigi yönünde basinda yer alan haberler moralini bozuyordu. Üstelik Vince the Prince’in en formda oldugu dönemdi. Düsünün neredeyse her hafta NBA Action Top 10’a 2-3 kez konuk olan Vince’in kimi hareketleri T-Mac’in yedigi bir bloktan ya da kaçirdigi bir suttan sonra kaptigi topla yaptigi smaçlardi ki T-Mac, televizyonda bu pozisyonlari izlerken bile sinirlerini bozulmaya baslamisti. Bunlarin üstüne bir de çok sevdigi Butch Carter’in menajerlik talepleriyle Raptors yönetimine basvurmasinin ardindan takimdan kovulmasini da eklerseniz Tracy’nin Raptors’la tekrar anlasmasi imkansizdi. Tabii bir de bütçelerinde yer açarak Tracy ve Duncan’i kapmayi hedefleyen Chicago ve Orlando’nun cazip teklifleri vardı. Simdi Tracy’nin önünde iki seçenek vardi. Chicago’da Michael Jordan karsilastirmasi altinda ezilmek ya da yildizsiz Orlando’da kral olmak…

    “Gitmedim çünkü Chicago’nun Orlando’ya göre hiçbir artisi yoktu. Ben her yil Playoff’lara katilan takimlardan birine gitmek istiyordum. Bence Orlando da bunun için uygun bir takimdi. Diger bir nedeni de Florida’nin evime yakin olmasi. Evime, arkadaslarima ve aileme…” Tracy McGrady

    Orlando’nun yeni sihirbazi NBA’in en genç takimlarindan Orlando Magic, lige dahil oldugu tarihten günümüze kadar, akilli oyuncu seçimleri, yüksek bütçesi ve Florida takimi olmasi sayesinde hep “elit” bir konumda olmayi basardi. 14 sezon boyuna sadece ilk üç sezonunda .500 galibiyet yüzdesinin altinda kalan Magic, takima kattigi genç yildizlarla çok hizli bir sekilde sampiyon adaylari arasinda yerini aldi. Önce skorer Nick Anderson ve üç sayi bombacisi Dennis Scott’la güçlendiler. Sonra Sh**uille O’Neil denen tuhaf isimli ama çok sempatik bir uzun onlari NBA’in en tehlikeli takimlarindan biri yapti. Ardindan 1993-94 sezonunda Chris Webber takasiyla takima süper guard Anfernee “Penny” Hardaway de dahil edilince Orlando, NBA Finali oynayan kadrosunu kurmus oldu. Ama iki sezon içinde bu süper kadro dagildi. Sh**, Lakers’a gitti. Takimin çekirdek oyunculari yapilan takaslarla degisti. Tek basina çirpinan Penny de sonunda vazgeçip Arizona çöllerinin yolunu tuttu. Bu arada Orlando yönetimi FA olacak Tim Duncan için salary cap’te önemli bir bosluk yaratma çabasiyla takimi kuvvetlendirmiyordu. Ne var ki Orlando hedefledigi Duncan’i kadrosuna katamadi. Ve farkli bir strateji izleyerek Detroit’in süper yildizi Grant Hill’e ve “memleketinde” oynamak isteyecegini düsündükleri T-Mac’e bol sifirli anlasmalar önerildi. Iki oyuncunun da aklini çelerek takima getiren Orlando, böylelikle sezon öncesinde dogunun en büyük sampiyon adayi haline gelmisti. Tracy kendisini yillardir çok isteyen Chicago yerine Orlando’ya gitmesinin nedenini söyle açikliyor: “Gitmedim çünkü Chicago’nun Orlando’ya göre hiçbir artisi yoktu. Ben her yil Playoff’lara katilan takimlardan birine gitmek istiyordum. Bence Orlando da bunun için uygun bir takimdi. Diger bir nedeni de Florida’nin evime yakin olmasi. Evime, arkadaslarima ve aileme…” Tabii T-Mac, sevgilisi Clarenda Harris’le daha çok zaman geçirebildigi için de oldukça mutluydu. Harris’in konusma yöntemleri uzmani olmasi ve Tracy’e basin toplantilarinda hangi ses tonuyla nasil konusacagini göstermesi çogu zaman T-Mac’in oldukça isine yariyordu. Bu arada Vince Carter kendisiyle bir kez bile konusmadan Toronto’dan ayrilan kuzenine oldukça kizgindi. Vince ve T-Mac aylarca birbirleriyle konusmadilar. Bu durum böylece devam etti ta ki Vince “Like Mike” filminin çekimleri için gittigi Los Angeles’taki bir gece kulübünde T-Mac’le karsilasip iki süper yildiz, komedyen Eddie Griffin tarafindan baristirilincaya kadar.



    Carter’in gölgesinden kurtulmak ve tek olmak
    Grant Hill’le birlikte oynayacak olmak T-Mac’i hem heyecanlandiriyor hem de endiselendiriyordu. Hill gibi tecrübeli bir oyuncu kendisine çok sey ögretebilirdi ama Tracy’nin Orlando’ya gelmesinin nedeni Vince Carter’in gölgesinden kurtularak tek basina yildiz olabilecegi bir takimda oynakti. Bu kez de Hill’in gölgesinde yillarini harcamak istemiyordu. Ama Hill, Detroit’e kazik attigi için takdir-i ilahi mi dersiniz, T-Mac’e verilen bir sans mi? Yoksa “dandik” ayakkabilar sonucu meydana gelen bir sakatlik mi yorumu size birakiyorum; Hill, sadece 4 maç oynadiktan sonra bir daha kendisini adam gibi toparlayamayacagi ve sürekli tekrarlanan meshur sakatligini yasadi ve takimin tüm sorumlulugu bir anda T-Mac’in omzuna yüklendi. T-Mac ise halinden memnun bir sekilde sahaya çikip önüne gelen tüm takimlarin üzerine kabus gibi çökmeye basladi. Tracy attigi 30’lu 40’li sayilarla takimini galibiyetlere tasiyinca Orlando coach’u Doc Rivers, T-Mac’in simartilmasin dan ve basin tarafindan ona kaldirabileceginden çok sorumlu luk yüklenmesinden korktugu için açiklamalarda bulunmaya basladi: “Ben takimda kimseden yildiz olmasini beklemiyorum. Sadece onun iyi oynamasini istiyorum ve ümit ediyorum ki oyunu onu bir yildiz haline getirir. Birçok oyuncudan yildiz olmasini bekleyebilirsiniz ama olamazlar. Sizin yapmaniz gereken onlari en etkili olduklari pozisyonda oynatmak. Böylelikle verimli olabilirler. Eger bu sekilde yildiz olmayi basariyorlarsa bu herkes için muhtesem. Bence Tracy, yildiz bir basketbol oyuncusu ola

    cak. Benim beklentierim yüzünden degil, kendi beklentileri sayesinde. Onun standartlari çok ama çok yüksekte. Siz daha sadece Tracy McGrady’nin baslangicini seyrettiniz. Hala tam kapasitesine ulasabilmis degil. Ama herkesten çok bunun farkinda olan yine kendisi. Iste bu yüzden onu bu kadar çok seviyorum. Tracy’nin Scottie Pippen ile kiyaslandigini duyuyorum. Bu bence mükemmel olur. Bence onun kadar iyi olacak. Su anda degil ama olacak” Ama Rivers bile T-Mac’ten bir anda böyle büyük bir çikis beklemedigini itiraf ediyordu: “Tracy’nin sayi atabildigini biliyordum ama böyle sut atabildigi konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu.” Takim arkadaslari ise Tracy’nin yeteneklerinden bahsederken, coachlari Doc Rivers kadar temkinli yaklasmiyordu. Mesela Monthy Williams, Tracy’nin yeteneklerini ancak Michael Jordan’la kiyasliyordu: “Onun yetenekli oldugunu bekliyordum. Ama Jordan’dan beri her gece karsisindakileri geberten baska bir oyuncu görmemistim. Eger bakarsaniz bunu yapan adam 2.00-2.02. Sh** ve Tim Duncan adamlarini harcayabilir çünkü onlar uzun. Ama McGrady’nin size’inda ve o yasta, bir yil bounca bu kadar oyunu domine eden birini uzun zamandir görmemistim.” Tracy, belki majesteleri gibi olmasa da gerçekten attigini sokmaya baslamisti ve yavas yavas sahadaki karakteri de yerine oturmaktaydi.




    Orlando’nun Büyücüsü
    Philly’deki 2002 All-Star Maçi gerçekten bir çok ilginç olaylara ev sahipliginde bulundu. Allen Iverson’in yaptigi çilgin parti olay oldu. MVP seçilen Kobe Bryant, bencil oyunu nedeniyle “hemserileri” tarafindan yuhalandi. Ve Michael Jordan’in bos potaya kaçirdigi smaç, belleklerde yer etti. Ama T-Mac, maç içerisinde öyle bir smaç yapti ki 2002 All-Star haftasonuna damgasini vurdu. Bir hücum sirasinda rakip potaya sakin sakin yaklasan T-Mac, aniden çildirarak topu panyaya firlatti sonra da havada yakalayip inanilmaz bir smaça imza atti ki bu hareket uzun yillar boyunca insanlarin hafizasindan kazinabilecegini sanmiyorum.

    T(erminatör)-Mac
    T-Mac, 25.6 sayi, 7.9 ribaund ve 5.3 asist ortalamasi ile sakatliklarla bogusan takimini 44-38’lik galibiyet oraniyla yine playoff’a tasimayi becerdi ve All-NBA 1.takimina seçildi. Herkes T-Mac’in bu sefer play-off’larda neler yapabilecegini merak ediyordu. Yoksa yine tek basina rakip takimlara kafa tutmak zorunda mi kalacakti? Cevap maalesef evet oldu. T-Mac sirasiyla 20, 31, 37 ve 35 sayi atmasina ragmen diger oyuncularin nerdeyse hiç katki saglamamasi sonucunda Orlando, Baron Davis’in Hornets’ina 3-1’lik skorla elendi. Bu sekilde sonra eren bir sezonun ardindan artik tüm gözler bir kez daha Grant Hill’in üzerindeydi. Ve doktorlardan müjdeli haber geldi: Hill iyilesti!! Tabii geçtigimiz sezonlarla kiyaslaninca seyrettigimiz, Hill’in iyilesmis haliydi. Hatta düsünün adam 29 maç sakatlanmadan dayanarak bir rekor bile kirdi kendi çapinda. Ama yine sezonun ortasinda Grant Hill’e doktor, T-Mac’e de çile yolu gözüktü. Tracy yine pes etmedi. Bu kez iyice Terminatörlüge soyunarak 32.1 sayi gibi insan üstü bir istatistik yakaladi (1992-93 sezonunda Michael Jordan’in 32.6 ortalamasindan sonra ki en yüksek sayi ortalamasi) ve sayi kralligina sonunda ulasti. Tracy, sadece saha içinde yaptiklariyla degil örnek davranislariyla da gündeme geldi. Örnegin 2003 All-Star maçina çikacak Michael Jordan’a kendi yerini vererek ilk beste baslatmak istemesi tüm basketbol severlerin alkisini aldi.





    Houston Rockets'lı T-MAC

    2004-2005 Sezonunda Rockets'a transfer olan Tracy, bu yılda adidasın reklam kampanyası ile T-MAC ismi kalıplaştı. 26 yaşındaki T-MAC unutulmaz yıldız olmaya doğru geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. 9 yıldır NBA'de oyuncu olan McGrady 2005 yılı sonuna kadar 556 maç yaptı. Bu maçlarda 3604 ribaunt aldı, 2459 asist yaptı, 12446 sayı attı. Son Olarak Katrina Kasırgasında zarar görenlere bizzat yardım etmesi herkes tarafından takdir edildi.
    20 Ocak 1989 - Onların formaları vardı , Taraftarları için terlettikleri.

  2. #2
    Sheriff Misafir

    Default

    Bir maçta 33 saniyede 13 sayı atmıştı yanılmıyorsam.. Benim favori oyuncumdur.. Onu izlerken zevk alırım.. Soğuk kanlılığı en önemli özelliği..

  3. #3
    Nesil
    2007
    Yer
    i bilmiyor..
    Mesajlar
    1,144

    Default

    Quote Originally Posted by Sheriff View Post
    Bir maçta 33 saniyede 13 sayı atmıştı yanılmıyorsam.. oyuncumdur...
    Evet o maç gerçekten harikaydı


    NBA'İn sayılı oyuncularından gerçekten ...

  4. #4
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    30
    Mesajlar
    889

    Default

    Hastayım ya bu adama
    Dwayne,Tracy,Kevin bu adamları tek geçerim..

  5. #5
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    0

    Default

    Kötü günlerinde Kobe Bryant'la çok takılırlarmış ve çok yakın arkadaşıymış.Bir maçtan önce soyunma odasında uyuya kalıp sonra 41 sayı attığı maç var. Zaten uykusuna çok düşkün biri. Ama 35 saniyede 13 sayı olacak gibi değil. Kendisi de maçtan sonra her attığım girecekmiş gibi hissettim falan diyor.Hatta bildiğim kadarıyla sponsorunun sloganına kaynaklık etmiş bu maç "Impossible is Nothing". Bu da konuyla ilgili Kaan Kural'ın güzel yazısı:

    1 milyon 666 binde 1

    9 Aralık 2004 Perşembe gecesi Houston Rockets’ın, San Antonio Spurs’ü konuk ettiği maçın son bölümünde 16.170 seyircinin büyük bir kısmı salonu terketmişti. Acaba şimdi kafalarını duvarlara vuruyorlar mıdır?11 Aralık 2004— Bitime 44 saniye kala Spurs’den Devin Brown 2 serbest atışı da sayıya çevirdiğinde Houston yine kötü bir mağlubiyet almış gibi görünüyordu. 76-68 mağlup durumdaki Rockets’ın oradan maçı çevirmesi imkansız gibiydi. Takımlarını yuhalamak için salonda kalan az sayıda seyirci ise kalan bölümde NBA tarihinin en inanılmaz sahnelerinden birine tanık olacaklarının muhtemelen farkında değildi. Ancak takip eden 44 saniyede Tracy McGrady tarih yazdı.Önce T-Mac topu çok çabuk hücuma getirerek 35 saniye kala el üstünden çok zor bir üçlük soktu. Ancak 31 saniye kala kendisine yapılan taktik faulde Devin Brown yine 2/2 atınca San Antonio yine 78-71 önde ve gayet rahattı. Ancak T-Mac yine topu çok çabuk rakip sahaya getirdi ve küçük bir feykle Tim Duncan’ın sıçramasını sağlayarak potaya bir üçlük daha gönderdi. Hareketini kontrol edemeyen Duncan, sıçrayan McGrady’ye çarpmış ve zaten dengesiz olan rakibini tamamen bozmuştu ama T-Mac son anda bileğini düzelterek inanılmaz bir şekilde topu potaya gönderdi ve... Ve top çemberden üç sayılık basket olarak geçti. Bir de faul atışı kullanan McGrady 4 sayılık bir oyunla 24 saniye kala farkı 3’e indirdi: 78-75.Rockets baskı yaptı ama topu çalamayınca 16 saniye kala son iki sezondur serbest atışlarda büyük sorun yaşayan Tim Duncan’a faul yaptı. Ancak Duncan 2 atışı da soktu ve fark yeniden 5’e çıktı: 80-75.Houston son molasını da aldı. Bundan sonra topu rakip sahaya taşıma şansları da kalmamıştı. Top oyuna sokuldu ve yine T-Mac’e gitti. McGrady, ligin en iyi dış savunmacılarından biri olan Bruce Bowen tarafından çok yakın savunuluyordu. Ama bu savunmanın arkasından inanılmaz dengesiz bir şekilde yükseldi ve potayı bile doğru düzgün göremeden topu gönderdi ve... Ve top üç sayılık bir basket olarak çemberden geçti.Fark 2’ye inmişti inmesine ama sadece 11 saniye vardı ve Houston’ın molası kalmamıştı. San Antonio mola alarak topu rakip sahaya geçirdi. Herhangi bir aksilik yaşanıp top kaybı yaşanması durumunda Houston’ın kendi sahalarında topa sahip olmasını istemiyorlardı. Topu oyuna sokma stratejisini çizdiler. Ve topu başarıyla, en iyi serbest atıcıları Devin Brown’a geçirdiler ancak baskıdan kaçmak isteyen Brown’un aniden ayağı kaydı ve hemen yere atlayan Tracy McGrady 7 saniye kala topu çaldı. Hemen ayağa fırlayan T-Mac hızla rakip sahaya geçti. Düşünecek zamanı yokta. 2 adım sola atıp, üç sayı çizgisinin yarım metre kadar gerisinde üzerine doğru gelen Bowen ve Malik Rose’un arkasından hafif yana doğru uçarak topu potaya gönderdi ve... Ve yine top çemberden geçti ve Houston 81-80 öne geçti ve maçı kazandı.Tracy McGrady son 35 saniyede NBA tarihinin en büyülü anlarından birini yarattı. Tam 13 sayı üretti. 4/4 üçlük attığı bu bölümde, basketlerinden biri üçlük+faul ile 4 sayı yarattı. İlk üçlüğü el üstünden çok zor bir şuttu. Girme ihtimali McGrady için bile en fazla % 10’dur. Diğer üçü ise “50 defa atsa 1 kere anca sokar” sınıfındaydı. Yani bu dört şutu üst üste sokması fazla bilimsel olmayan bir yöntemle, 1/10x1/50x1/50x1/50 hesabı yaparsak 1 milyon 250 binde 1’di. Buna bir de % 75 faul atma ihtimalini katarsak 1 milyon 666 binde 1 çıkar. Elbette bu çok sağlıklı bir rakam değil. Ancak T-Mac’in yaptığı şeyi görünce gerçekleşme ihtimalinin bundan daha yakın olduğunu iddia etmek de zor. San Antonio sonda Brown’un ayağının kayması şanssızlığının dışında her şeyi doğru yaptı. Taktik faullerde 6/6 attı ama bu T-Mac’e yetmedi.Reggie Miller’ın 1995 Doğu Konferansı yarı finalinin ilk maçında, New York Knicks deplasmanında son 8.9 saniyede attığı 8 sayı halen gelmiş geçmiş en büyük “maç sonu performansları” arasında birincilik için en iddialı olaydır. Play-off olduğu için belki ağırlığı daha fazla olabilir ama saf performans açısından T-Mac’in 35 saniyede 13 sayısıyla hiçbir şey yarışamaz kanaatimce.O kadar para ödeyip, zahmete girip salona kadar geldikten sonra otoparktan çıkarken sıkışmamak için biraz acele eden o 10 binin üstünde seyirci muhtemelen hayatları boyunca pişman olacaklar. 10 dakikalık trafikten kaçtıkları için tarihe tanıklık etme fırsatını kaçırdılar. Neyse 1 milyon 666 binde 1 de olsa belki bir daha böyle bir performans seyredebilirler kim bilir?
    Last edited by ms1907 : 30.Haziran.2008 at 20:47

  6. #6
    Nesil
    2010
    Yer
    Rize #53, Mersin #33
    Yaş
    31
    Mesajlar
    1,833

    Default

    Yaa T-Mac'i anlatmaya kelimeler yetmez

  7. #7

    Default

    Şu sakatlık olmasaydı gerçekten T-MAC daha çok rekor kırardı.Umarım kuzeni gibi geri dönecek yeniden.

  8. #8
    Nesil
    2009
    Yer
    Ankara
    Mesajlar
    5,176

    Default

    İlginç....

  9. #9
    Nesil
    2007
    Yer
    Diyarbakır
    Mesajlar
    5,664

    Default

    Gerçekten T-Mac'in o zaman yaptıkları inanılmazdı,seyirciler şoktaydı

  10. #10
    Nesil
    2010
    Yer
    Rize #53, Mersin #33
    Yaş
    31
    Mesajlar
    1,833

    Default

    Aynı rıdvan dilmen gibi sakatlıklar yakasını bırakmadı

  11. #11
    Nesil
    2008
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    29
    Mesajlar
    8,557

    Default

    NBA'de takas döneminin son günü, Houston Rockets, Sacramento Kings ve New York Knicks arasında önemli bir takas gerçekleşti. Buna göre, Rockets'ın yıldız skoreri Tracy McGrady New York Knicks'in yolunu tuttu. Knicks ayrıca Kings'den Sergio Rodriguez'i de aldı.
    New York'a gitmiş şaşırdım gerçekten...
    Screw you guys, I'm goin' home

  12. #12
    Nesil
    2007
    Yer
    Diyarbakır
    Mesajlar
    5,664

    Default

    Bence iyi oldu T-Mac açısından...Eğer sakatlığından sonra kendini toparlayabilirse Knicks'te tekrar kendini gösterebilir.

  13. #13

    Default

    Umarim eski T-Mac'i goruruz New York'ta..

  14. #14
    Nesil
    2007
    Yer
    Newcastle
    Yaş
    39
    Mesajlar
    5,935

  15. #15
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Trace McGrady yeni takımında başarılı olabilir mi? Hayranlarının,basketbolseverlerin en çok merak ettiği konulardan biri.. Onlara söyleyeceğim: Trace McGrady tatilden dönmüyor; kariyerini bitirme noktasına gelen çok ağır ve uzun süreli bir sakatlıktan dönüyor.. Yani şu şartlarda ondan eskisi gibi savunulması imkansız performanslar beklemek, güle oynaya 30-40 sayı atmasını hayal etmek bizzat T-Mac'e haksızlık..

    Ben dönmesine bile sevinemedim.. Onun ne kadar durdurulmaz bir skorer olduğunu yıllarca heyecanla izledikten sonra,şimdi rol oyuncusuna dönüşmüş bir eski süperyıldız olmasını içime sindiremem..

    Bakalım,nasıl dönecek.. Ona zaman tanımak lazım.. İzleyip göreceğiz..

  16. #16
    Nesil
    2006
    Yer
    Yozgat
    Yaş
    30
    Mesajlar
    1,806

    Default

    Hakan abi,bu sezon oynadığı iLk maçtaki iLk basketini izLemişsindir.Tepeden attığı bir üçLük.Ne varki babam da atıyor uzaktan vs deniLebiLir ama o pozisyonu izLerken T-mac'in sağLığına kavuştuğunu hissettim.Bence iyi dönecek.Yavaş yavaş mükemmeLe uLaşacak..

  17. #17
    Nesil
    2006
    Yer
    Aydın #09, Ankara #06
    Yaş
    36
    Mesajlar
    6,743

    Default

    Tracy McGrady, takımı adına ilk kez bu gece Oklahoma City Thunder karşısında forma giydi. Harika bir performans sergileyen ve 26 sayı ile maçı tamamlayan T-Mac takımının, uzatmalarda Oklahoma'ya 121-118 yenilmesine engel olamadı.
    Karşılaşmayı 26 sayı-4 ribaunt-5 asist ile tamamlayan süperstar, adeta eski günlerine dönüş sinyalleri verdi.
    T-Mac fırtınalar estirmiş ilk maçında. Maçtan sonra açıklamasıda çok ilgi çekici.
    T-Mac: "sezon sonunda LeBron, Dwyane Wade, Chris Bosh, Joe Johnson ve Amar’e Stoudemire isimlerinden ikisinin takıma katılması durumunda kim takımda kalmak istemez ki.

  18. #18
    Nesil
    2006
    Yer
    Yozgat
    Yaş
    30
    Mesajlar
    1,806

    Default

    O açıkLama maçtan önceydi.
    Müthişsin T-mac,asLında maçı izLeyecektim ama formaLiteden gireceğim sınav için uyumaya karar verdim.Keşke izLeseydim off..

  19. #19
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Quote Originally Posted by garydelgadov View Post
    Hakan abi,bu sezon oynadığı iLk maçtaki iLk basketini izLemişsindir.Tepeden attığı bir üçLük.Ne varki babam da atıyor uzaktan vs deniLebiLir ama o pozisyonu izLerken T-mac'in sağLığına kavuştuğunu hissettim.Bence iyi dönecek.Yavaş yavaş mükemmeLe uLaşacak..

    Oğuzhan; Tracy McGrady ben dahil birçoğumuzu yanılttı.. Thunder karşısında harika bir dönüş yaptı.. Süperyıldız olmak böyle birşey işte.. Nihayetinde bahsettiğimiz adam 35 saniyeye 13 sayıyı sığdırmış çok özel bir basketbolcu.. Ama ona yine de biraz daha zaman tanımak lazım diye düşünüyorum.. Hatırlıyor musun; Amare Stodomaire 2005 yılında çok ağır bir diz sakatlığı geçirmiş, bir yıldan fazla oynayamamış,parkelere ilk döndüğü maçta 40 küsur sayı atmış,ama bir sonraki maçta ise sadece 3 sayıda kalmış ve akabinde sakatlığı yeniden nüksetmişti..

    bahsettiğimiz adam T_Mac bile olsa maç ritmini bulması,maç trafiğine alışması için ona biraz zaman tanımak lazım..Bu süreçte birçok iniş ve çıkış yaşayacaktır.. Şu anda önemli olan yeniden sakatlanmadan devam edebilmesi.. İyi bir Tracy McGrady'i izlemek bizler için her zaman bir ayrıcalıktır..

  20. #20
    Nesil
    2006
    Yer
    Yozgat
    Yaş
    30
    Mesajlar
    1,806

    Default

    Aynen abi,Amar'e süper başLayıp yine hüsrana uğramıştı.Fakat T-mac ikinci maçında da iyi bir oyun ortaya koydu.Bahsettğimiz şey asLında basketboLa duyduğu açLık.Ve T-mac,eğer bu saatten sonra yeni bir kimLik kazanacaksa,bu şimdiden beLLi bence.SorumLu oyuncu kimLiği.Yani şuana kadar kaçırdığı maçLar ve hayranLarına yaşattığı üzüntü bence her dakika akLında.Ve bunu eLafi etmek için uğraşacak.Bu biLe onun kısa vadede yapacakLarının kanıtı bence.

  21. #21
    Nesil
    2006
    Yer
    Aydın #09, Ankara #06
    Yaş
    36
    Mesajlar
    6,743

    Default

    New York Knicks - T- Mac : )


  22. #22
    Nesil
    2007
    Yer
    Marmaris
    Mesajlar
    2,131

    Default

    tam bi hayranıyım forması falan war bnde müthiş birisi

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •