Sayfa 2 / 5 İlkİlk 1234 ... SonSon
31 ile 60 arası toplam 124 sonuç

Konu: Taktik Hazırlamak İçin Matematiksel Yöntem

  1. #31
    Nesil
    2005
    Yer
    Republic Of Fenerbahçe
    Mesajlar
    711

    Default

    Üşenmeden okunması gereken bir yazı
    dar ağacında olsak bile son sözümüz FENERBAHÇE !

  2. #32
    Nesil
    2006
    Yer
    Antalya-Edirne(Üni)
    Yaş
    38
    Mesajlar
    323

    Default

    evet takım dengesi açısından oldukça mantıklı hesaplamalar..

    bi sorum olcak.. takımdaki oyuncuların özelliklerinde değişme oldukça hesaplarda da değişme olması gerekir bu durumda arada bir matematiksel işlemleri tekrarlamalımıyız yoksa gelen giden oyuncu olmadığı müddetçe komutlar aynımı kalmalı?

    ayrıca bilgiler için sağol.. benim gibi taktiksel açıdan eksiği bulunanlara kısa bi öneri oldu

  3. #33
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Quote Originally Posted by Seeric_Lee View Post
    evet takım dengesi açısından oldukça mantıklı hesaplamalar..

    bi sorum olcak.. takımdaki oyuncuların özelliklerinde değişme oldukça hesaplarda da değişme olması gerekir bu durumda arada bir matematiksel işlemleri tekrarlamalımıyız yoksa gelen giden oyuncu olmadığı müddetçe komutlar aynımı kalmalı?

    ayrıca bilgiler için sağol.. benim gibi taktiksel açıdan eksiği bulunanlara kısa bi öneri oldu
    normalde 1 sezon boyunca yeni hesap yapmanıza gerek yok , eğer yeni bir sezona geçince as kadronuzdan giden oyuncu fazlaysa ve yerine yeni oyuncular transfer ettiyseniz yeni sezon için tekrar hesaplamak daha doğru olacaktır.

  4. #34
    Nesil
    2006
    Yer
    Pekin
    Yaş
    33
    Mesajlar
    12,340

    Default

    Bir şey soracağım.Takım ortalamasını hesaplarken oynattığımız 11 in ortalamasını mı hesaplayacağız yoksa tüm kadronun ortalamasını mı?
    So what?
    Saike

  5. #35
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    40
    Mesajlar
    726

    Default

    bu konu hakkında taktik dehası peluk un yorumlarını bekliyorum...

  6. #36
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Quote Originally Posted by GeNç KaRTaL View Post
    Bir şey soracağım.Takım ortalamasını hesaplarken oynattığımız 11 in ortalamasını mı hesaplayacağız yoksa tüm kadronun ortalamasını mı?
    sezon boyunca İlk 18 çok ciddi boyutta değişmez, o yüzden ilk 18 'i (yaklaşık kadrondaki en iyi 18 oyuncu oluyor) kullanman yeterli...

  7. #37
    Nesil
    2006
    Yer
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    1,101

    Default

    Öncelikle çok uzun bir yazı olduğunu belirtmeliyim ve cevabım bir o kadar uzun olabilir ve hata yapabilirim. Şimdiden kusurum olursa affedin

    Başlayalım:

    Oyuncu Hücum kapasitesi = (creativity + passing) / 2 dir.

    Takım Hücum kapasitesi = ( toplam creativity + t.passing ) / t.oyuncu sayısı
    Hücum demek, sadece pastan oluşan bir olgu değildir bence. pas demek takım oyunu demektir ama bakarsınız defanstan Rio Ferdinand uzun bir pas atar ve ilerde Rooney topu alıp kaleci ile karşı karşıya kalabilir. Hücumda dribbling ve crossing diye iki büyük faktör vardır ki bunlar yadsınamaz. Özellikle kanattan oynayan takımlar için passing ve creativty'den öte crossing, dribblng ve pace'in önemi artar.

    Oyuncu Savunma kapasitesi = (marking + tackling + concentration + positioning) / 4


    Takım Savunma kapasitesi = ( t.mark. +t.tack +t.conct + t.posit. ) / t. oyuncu sayısı
    Bir takımın ve bir oyuncunun savunma kapasitesinde mutlaka acceleration ve pace bulunmalı yadsınmamalıdır bana göre. Bu 4 maddeye pace ve acceleration'ı mutlaka eklemek gerek. Belli bir oranı olabilir elbette her maddenin.

    Oyuncu iş kapasitesi = ( work rate + stamina ) / 2
    Takım iş kapasitesi = ( t.work rate + t.stamina) / t.oyuncu sayısı
    İş kapasitesinde az da olsa determination ve strength'in de etkisi vardır diye düşünüyorum.

    Oyuncu top yönetme kapasitesi = ( first touch + teknik + agility ) / 3
    Takım top yönetme kapasitesi = ( t.first touch + t.teknik +t.agility ) / t.oyuncu sayısı
    Top yönetme kapasitesinde balance, strength gibi özelliklerin de önemi vardır ki bu pozisyondan pozisyona değişir diye düşünüyorum. Hatta yönetme derken anladığım şey doğru ise creativity'nin de önemi vardır.

    Paslaşma kapasitesi ve passing özelliği hatasız pas atmayı belirler. Kısa da paslaşsak , direkte paşlassak , uzun da paslaşsak hatasız paslaşmak her zaman önemlidir. Pas stilini belirleyen takımın Top yönetme kapasitesidir.
    Elbette bu da bu şekilde değildir. Pas atma özelliği düşük olan bir oyuncunun kısa pas atması gerekir. Mesela yine sizin yöntemizinizle bakarsak, takımda kullandığınız defans oyuncuların passing ve composure özellikleri toplamının ortalaması 10'un altındaysa o takımın savunması mutlaka kısa paslaşmalıdır ki pas hatası yapmasın. Bu tabii ki takım mantalitesi ile de alakalıdır, taktik ile de alakalıdır, oynanılan takım ile de alakalıdır.

    Kısa paslarda oluşan hatalar genelde passing'in düşük olması ile alakalı değildir. Anticipation, decisions, composure, concentration gibi mental özellikler, ayrıca balance ve strength gibi fiziksel etmenler de kısa pas hatalar etkiler.

    Direk pas : Bir oyuncunun topu ilk gördüğü arkadaşına ayağında fazla tutmadan göndermesidir
    Ayağında fazla tutup tutmaması onun hold up ball'unun varlığına, takım temposuna bağlıdır.

    Direk paslı oyunda ayağındaki topu kaptırma(tackling) ihtimali azalacaktır
    Dediğim gibi bu da yukarıdaki hususlarla alakalıdır bence.

    Tempo , topun oyuncular arasında dolaşma sıklığıdır
    Bu sıklığı tempodan öte passing belirler. Passing 20 üzerinden 3 verilip tempo 20 yapılsa bile oyuncular sık paslaşır. Tempo takımın ne kadar hızlı oynadığıdır. Tempo arttıkça oyuncunun ayağındaki top tutma süresi düşer.

    PRESS– Rakibin Üstüne Kapanma - Closing Down

    Press top rakipteyken , yani topsuz olarak uygulanan , rakibin hareketini kısıtlayıp mümkünse top çalmayı-kapmayı amaçlayan alan daraltma yöntemidir.
    Bu konuda benim bilgim derin değildi ve bu işi bilen insanlara danıştım, yabancı forumlarda okudum ve bizzat test ettim ki closing down tam anlamıyla pres değildir. Closing down alan daraltmak demek, ki bu alan daraltma değişik türlerde olur:

    1. Rakibin üzerine giderek: Türkçede pres diye tabir ettiğimiz budur ki bunun olması için closing down yapan oyuncunun determination ve work rate özelliklerinin yüksek olması gerekir.

    2. Rakibin pas atacağı veya topla koşacağı pozisyonları kapatarak: İlk madde olmazsa bu gerçekleşecektir. Bu da genelde yorulmuş ve isteksiz oyuncuların seçeceği yöntemdir.

    Bir oyuncunun closing down'ını düşük verirseniz o oyuncu sahadaki pozisyonunu korur, yani ileri geri, sağa sola az hareket eder. Oyuncunuzun positioning özelliği iyi ise çok closing down yaptırmaya gerek yoktur.

    Maksimum Genişlik = (mentalite +tempo) / 2
    Genişlik = Maksimumu Genişlik - | (Maksimum Genişlik – Press ) / 2 |
    Width kesinlikle passing ile de alakalıdır. Takımın passing'i yüksek ise width çok olmalıdır. Bana kalırsa mantalite, temponun yanında mutlaka takım passing'inin width üzerinde bir etkisi vardır. Passing arttıkça width de doğru orantılı artmalıdır.

    Defans hattı = ( Mentalite + Savunma Kapasitesi + Hız kapasitesi +press ) / 4 dür.
    Defans hattı dediğiniz matematiksel teoremlere bağlanabilir, ancak maç içinde önde geçip, geri düşmek ile de mutlaka alakalıdır.

    Yaratıcı Özgürlük = (Top.Flair + Top.Creativty) / Top.Oyuncu sayısıdır.
    Takım creative freedom'ını yaratmanın bana kalırsa hiçbir önemi yoktur. Oyunculara göre bireysel ayarlanmalı bu özellik. Ve her oyununun teknik özelliklerine göre ayarlanmalı.

    Şimdilik bu kadar
    Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi

  8. #38
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    40
    Mesajlar
    726

    Default

    ilk paragrafda rio örneği vermişsin...çok haklısın kalecilerim her sene degajdan baya bir asist yapıyorlar...

  9. #39
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Herkese merhaba,
    1. Konu hakkında , yorum yazan , soru soran , eleştiri yapan arkadaşlara konuyu ilk açtığım günlerde elimden geldiğince foruma bağlı kalarak cevaplar yazmaya çalıştım. Yoğunluğuma göre bazen birkaç gün foruma dönemeyebilirim. Cevap bekleyen arkadaşlar bu sürede niye cevap gelmedi acaba umursanmıyor muyum? diye düşünüp gücenip kızmasınlar, foruma bağlandığımda mutlaka cevap vereceğim. İşyerimde forumla ilgilenmem zor olduğu için, yine aynı nedenden ötürü yani bağlı gördüğünüz halde muhtemelen cevap yazamayacağım için sadece boş kaldığım zamanlar misafir olarak girip bir gözatacağım. Akşamları eğer evdeysem online olmaya çalışacağım. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.
    2. Konu hakkında yorum , soru ve eleştiriler gelmeye başladıkça eksikler ve düzeltilmesi gereken yerler de ortaya çıkmaya başladı. İlginiz ve katkı çabanız daha güzel şeylerin ortaya çıkabileceğine olan inancımı arttırdı. Özelllkle Peluk Bey yaptığı eleştirilerle ciddi soru işaretleri yaratmayı başarmış,daha güçlü mantık yürütmek için beni teşvik etti kendisini tebrik ederim. Her ne kadar , konunun ilk fikir sahibi ben olsamda zamanla sizlerin yaptığı bu katkılar sayesinde , sonunda ilk halinden bambaşka formüller ve tanımlar ortaya çıkacak gibi gözüküyor. O yüzden , yazı başlığı altındaki "hazırlayan" kısmını "HAZIRLAYAN VE GELİŞTİREN : trksprtlboy ve Turksportal forum üyeleri " olarak değiştirmenin daha etik olacağını düşünüyorum . Bu hakkı paylaşmaktan gocunmam tam tersine onur ve mutluluk duyarım.
    3. En uzun yorumu (hemen hemen hepsi eleştiri niteliğinde ) yazan Peluk Bey'in yazısını okuduğumda en çok dikkatimi çeken cümle şu oldu : "Mesela yine sizin yönteminizle bakarsak.." . Karşısındakinin fikirlerini eleştirirken bile "SİZ" diye hitap etmeye özen göstermesi kendisinin de "siz" ve "bey" diye hitap edilmeyi ne kadar hakeden efendi bir insan olduğunu gösterir. Çok önemli bir nokta, özellikle daha da genç arkadaşlara örnek olması için altını çizmek istedim. Forumda dolaştığım kadarıyla buraya üye ve yazı yazan arkadaşların büyük çoğunluğu aynı niteliklere sahip .Tabii , eğer bu forumda sıksık iletişim halinde kalacaksak , sürekli sizli bizli konuşmak can sııkıcı bir durum yaratacak, arkadaşlığın oluşması için lazım gelen sıcaklıktan mahrum kalmamıza neden olacaktır. O yüzden aramızdaki yaş farkına istinaden affına sığınarak biraz abilik taslayacağım , ilk adımı atıp bundan sonra "sen" şeklinde "ismiyle" ya da "arkadaşım" diye hitab edeceğim. Bana da herkesin "sen" diye hitap etmesinden hiçbir şekilde rahatsızlık duymam hatta ismim olan "Murat"ı kullanmanızdan mutluluk duyarım.
    4. Yazıda da dediğim gibi , kavramları açıklamakta oyunun kitapçığındaki oyuncu özellikleri ve takım komutları hakkındaki açıklamalar çok işime yaradı . Açıklamakta çok zorlandığım noktalarda, muhtemel o açıklamalar çok işime yarayacaktır , fakat bu foruma oyunun orjinalini kullanmayan arkadaşlar da bağlandığı için,("öğrenciyim 75 ytl bile benim için çok para" gibi kendince haklı gözüken açıklamaları da olsa ) o biligilerin paylaşılmasının oyunu orjinal alanlara haksızlık olacağını düşünüyorum. O yüzden ihtiyacım olan ksımlarda "kitapçıkta ilgili bölüme bakarsanız" gibi atıflarda
    bulunup geçicem. İyi güzel söylüyorsunda sanki sen hiç korsan oyun kullanmadın mı diye sorabilirsiniz. 5-10 yıl öncesine kadar orjinal oyun ithal eden doğru düzgün firması olmayan ve her köşe başında kopya oyun meşru birşeymiş gibi satılan bir ülkede yaşayıp, bilgisayar oyunlarını seven biri olarak Yok ben yapmadım, yapmam demem koca bir yalan olur. Eskiden çoktu şimdi yok deyip konuyu kapıyorum.
    5. Yukarıdaki maddelerde yazdıklarımı okuyup , ahkam kesmesene , ukalalık yapmasana, yalakalık yapmasana, tıraş yapıp kafa ütülemesene birader v.s. gibi şeylerle faydalı olmaya çalışan özgür düşünceye set çekmek isteyen basit insanlar hayattan şimdiye kadar edindiğim tecrübeye göre her toplulukta mutlaka vardır, böyle moral bozma, heves kırma , küçük düşürme heveslileri bu forumda da sayıları çok az da olsa olacaktır. Böyle adi yaklaşımları yazıya dökenleri ayıklamak için forum yöneticilerininde çok çabaladıklarını gördüm. Bu yüzden, bu işi iyice abartanlar hakkında yasal işlem uygulama imkanını da sağladığı için T.C. no uygulamasının çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Kendilerine sabır diliyorum , kolay gelsin .
    Hepimize düşen de böyle tipleri umursamadan , ama geri kalan tüm herkese de saygı göstererek aklımızdan gönlümüzden geçeni , vicdanımızın dediklerini açıkça ifade etmektir. Eğer bunu yapmazsak "özgür dünyanın köle insanları " olmaya mahkum oluruz.
    6. Son söz olarak bu başlık altındaki sloganımız " bilgi paylaştıkça çoğalır" olsun. FM severler olarak beraber paylaşıp , beraber üretmek adına , konu hakkındaki görüş, öneri , eleştiri ve sorularını (eksik olmuş, yanlış olmuş, doğru olmuş hiç farketmez ) paylaşan ve paylaşacak arkadaşlara çok çok teşekkürler.
    Şimdiye kadar gelen soru , yorum ve eleştirilere bütün olarak bir cevap hazırlayıp en kısa sürede göndermeye çalışacağım, takip etmeye devam edin.
    Bol gollü galibiyetler, 3 puanlar sizin olsun....

  10. #40
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Mesajı yanlışlıkla iki kez göndermişim

  11. #41
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    40
    Mesajlar
    726

    Default

    Az önce Peluk yani sevgili İlhan arkadaşım her defasında söylemekten çekinmediğim ve yalakalık gibi algılansada taktik dehasına hayran kaldığımı belirtmek isterim...msn de görüşmemizde closing down un oyunculara spesifik olarak verildiği için takım komutlarından ne kadar kıssak ya da açsak da etki etmeyeceğini söyledi...Murat abi senin dediklerini dikkatlice okuyanlardan ama hesaplamalara gelince üşenenlerden biriyim açıkça söleyeyim...Sadece temponun closing down ile ters orantılı olduğu kısımları zorlandığım maçlarda kullandım ve olumlu tepki aldım...Her ne kadar İlhan üstadın dediklerinie katılsamda oyuncular maç içinde sadece kendi bölgelerinde closing down yaptılar sadece benim gözlemlerim yanılmışda olabilirim...Ama bir sonraki maçta yine dikkatlice izleyecem...

  12. #42
    Nesil
    2006
    Yer
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    1,101

    Default

    Quote Originally Posted by shadowrefree View Post
    Az önce Peluk yani sevgili İlhan arkadaşım her defasında söylemekten çekinmediğim ve yalakalık gibi algılansada taktik dehasına hayran kaldığımı belirtmek isterim...msn de görüşmemizde closing down un oyunculara spesifik olarak verildiği için takım komutlarından ne kadar kıssak ya da açsak da etki etmeyeceğini söyledi...Murat abi senin dediklerini dikkatlice okuyanlardan ama hesaplamalara gelince üşenenlerden biriyim açıkça söleyeyim...Sadece temponun closing down ile ters orantılı olduğu kısımları zorlandığım maçlarda kullandım ve olumlu tepki aldım...Her ne kadar İlhan üstadın dediklerinie katılsamda oyuncular maç içinde sadece kendi bölgelerinde closing down yaptılar sadece benim gözlemlerim yanılmışda olabilirim...Ama bir sonraki maçta yine dikkatlice izleyecem...
    Estağfurullah, teşekkür ederim ben. Böyle övgüleri duymak beni daha da gazlıyor

    Dediğim gibi, mentality ve closing down gibi hususlarda eğer her oyuncuya özel ayar verirseniz takım ayarını değiştirmek hiçbir işe yaramaz.
    Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi

  13. #43
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Herkese merhaba,
    Maalesef yoğun olduğum için ancak bağlanabildim. Gelen sorulara cevaplarımın bir kısmını hazırladım. Peluk arkadaşımızın yazısına ayrı olarak cevap hazırlayacağım . En son kısmet olursa yarın akşama kadar yazıda gerekli ekleme, düzeltme ve değişiklikleri yapacağım . Bir kaç gün sonra yazıya tekrar göz atmanızda fayda var. Cevapları kelime işlemcide hazırladığım için alıntı formatı sitenin formatından farklı oldu.


    YusufT : .....simdi bi söyle var.. bahsettidigin gibi ön liberolarda oyun kurusucu olarak gösteriliyor, bunlardan biride Koeman'di evet. Suanki futbola baktigmizda ben birtek Pirlo'yu Koeman'a benzetiyorum, birazda Gago.

    Bu yazdigin özelliklere birde Flair, determination ve team work'u eklersen, mükemmel bir oyun kurucu diye bilirmiyiz?
    Cevap : Önliberonun oyun kurucu için çok uygun bir seçim olduğunu düşünüyorum . Rakipler oyun kurucu kullandığımızı farkettikçe marke etmeye çalışıyorlar. Geride oynayan
    bir oyuncunun markaj altına alınması zor olacağı için doğru bir seçim olur. Pirlo'nun ilgili özelliklerine bakınca bir DM olarak oyun kurucu için çok doğru bir seçim olduğunu düşünüyorum . R.Madrid'deki Gago ise ilk sezon özellikleri itibariyle henüz R.Madrid gibi üst düzey bir takımda oyun kurucu olamaz, ilerleyen sezonlarda özellikleri de artarsa tercih edilebilir. Ama mevcut haliyle Turkcell Super Lig'de iyi bir oyun kurucu olabilecektir. Neye dayanarak bunu söylüyorum ? Gözlemlerime göre özellikleri 13 üzerinde olan oyuncular Türkiye Ligi için üst düzey oyuncular oluyor. Bu konuda daha ayrıntılı bir yazı ilerleyen zamanlarda vaktim olunca yazacağım. Daha önce yazdığım cevapta Koeman'ın bir ön libero değil arka libero (sweeper) olduğunu düzeltmek zorunda kaldım ki , o pozisyondaki bir oyuncunun bile oyun kurucu olabileceği anlaşılsın.
    Flair konusuna gelince , bu özelliğe ben “artislik becerisi” diyorum. Gerçek futbolu düşündüğümde flairi yüksek bir oyuncunun şöyle olması gerektiğini düşünüyorum: artislik çalımlar ( bacak arası, sağından atıp solundan geçme, Cruyff Hareketi , Zidane Hareketi gibi. ) , artislik vuruşlar ( aşırtma , yüksek falsolu şutlar , röveşata , vole ,uçarak kafa vuruşu gibi ) göze hoş gelen hareketler yapabilen oyunculardır diye düşünüyorum. Bence eğer böyleyse flair özelliğinin , kanatlardaki hücuma dönük oyuncular , hücuma dönük ortasaha oyuncuları ve gölcüler gibi bol bol dribling yapacak ve gol pozisyonlarına girecek oyuncular için önemli olduğunu düşünüyorum. Oyun kurucu için basit oynasa yeter diye flairi fazla önemsemiyorum. Fakat zaten oyun kurucu için gerekli özellikleri yüksek bir oyuncunun genelde flairi de ortalamanın üzerinde oluyor zaten .Forumda arkadaşların çok gol kaçıran golcülerinizin creative freedom larını kısın diye tavsiyeler okudum . Mantıklı bir öneri gibime geliyor, bende gölcümün arkası dönük röveşata çekmeyecçalışacağına daha basit oynamasını tercih ederim,Üstelik 8.0.2 'de gole giden oyuncuların şut yerine boştaki arkadaşlarına pas çıkarma eğilimi epey yükseltilmişken.

    determination (kararlılık) ve teamwork (takım oyunu) gibi özelliklerin önemli olduğu konusuda haklısın fakat bence tüm oyuncular için önemli , formüllerde verilen özelliklere göre belirlediğiniz iki oyuncu arasında karar vermek için , bu özelliklerine bakabilirsiniz. Formüllere eklemeye lüzum görmüyorum.


    shadowfree : .....bu mantaliteyi hangi dizilişde yürüttün? yani 3-5-2 veya 4-4-2 nin çeşitli varyasyonlarında aynı verimi alabilicek myz?
    Cevap : Arkadaşımıza cevap yazmıştım. Bu konuyu daha ayrıntılı olarak yazıya eklemeye
    karar verdim.


    Seeric_Lee:.. takımdaki oyuncuların özelliklerinde değişme oldukça hesaplarda da değişme olması gerekir bu durumda arada bir matematiksel işlemleri tekrarlamalımıyız yoksa gelen giden oyuncu olmadığı müddetçe komutlar aynımı kalmalı?
    Genc_Kartal:..Takım ortalamasını hesaplarken oynattığımız 11 in ortalamasını mı hesaplayacağız yoksa tüm kadronun ortalamasını mı?
    Cevap : İki arkadaşımıza beraber cevap vereyim. Bir takımı yönetmeye başladığımda öncelikle ilk 18 de olan oyuncuları belirliyorum. O oyuncuları takım listesinde sıraya diziyorum ilgili özelliklerini alt alta topluyordum. Artık o kadar rutin bir hale geldi ki hesap makinesiyle bile hesaplamadan yaklaşık ortalamayı göz kararıyla hızlıca tahmin edebiliyorum ve yeterli oluyor. Bir sezon boyunca tekrar hesaplamayla uğraşmıyorum . Eğer oyuncu özelliklerinin çok değiştini gözlemliyorsanız elbette yeniden bir göz atmakta fayda var. Ben sadece yeni bir sezona geçtiğimde giden-gelen oyuncu çok olduğu için tekrar bir göz atıyorum.

    shadowfree :Az önce Peluk yani sevgili İlhan arkadaşım her defasında söylemekten çekinmediğim ve yalakalık gibi algılansada taktik dehasına hayran kaldığımı belirtmek isterim...Murat abi senin dediklerini dikkatlice okuyanlardan ama hesaplamalara gelince üşenenlerden biriyim açıkça söleyeyim...Sadece temponun closing down ile ters orantılı olduğu kısımları zorlandığım maçlarda kullandım ve olumlu tepki aldım...
    Cevap: Öncelikle şunu belirteyim ; sezarın hakkını sezara vermeyi bilen yüreklice bir yaklaşımı yalakalık olarak görenler hiç umrumda olmazlar. Ben de forumda dolaştığım kadarıyla özellikle yanlış anlamadıysam Total Dominasyon isimli taktiği hazırlayan Peluk arkadaşımız hem FM hakkında çok bilgili hem de gerçek futbolu iyi gözlemliyor. Bir kere hazırladığı taktiği incelediğimizde belli bir strateji güdüyor. Kusursuz taktik için belli bir strateji şart zaten. Stratejiden yoksun bir taktik ek****** ve başarı oranı düşer. Bunu nasıl yapmış : Hücum futbolu oynayan , ortasaha da basan, ilerde çoğalan , savunmada da temkinli orta ve üst düzey takımlara yönelik bir taktik hazırlayacağım deyip takım komutlarını uygun bir şekilde ayarlamış , dizilişini yapmış . Sonra tek tek oyunculara muhtemelen maç yapıp gözlemleyerek ne eksik görüyorsa ona göre ince ayarlar yapmış. (iki mc yoğun bir press uygulasın , arkadaki dm olan açıkları kapasın, defanstaki kanat oyuncuları daha hücuma dönük mentaliteyle oynasın gibi belli mantığa dayalı ayarlamalar), ki bunu doğru yapmak için gerçek futbolda nasıl diye de düşünmek ve bilmek lazım. Benim anlatmaya çalıştığım yöntemle takımınıza göre bir taktiğin ana hatlarını oluşturuyorsunuz. Oluşan taktiği olduğu gibi kullandığınızda da takımınız belli bir başarıyı yakalıyor.Daha kusursuz olması için ve belli bir stratejik mantığı oturtmak için tektek oyuncu ayarlarıyla oynayabilirsiniz , o artık sizin tercihiniz.
    Hesaplamalar konusunda benim de zamanla canım sıkılmaya başlamıştı göz kararıyla ortalamayı tahmin etmeye başladım ve sonucun çok değişmediğini gördüm. Tempo ve closing down konusunda iyi gözlemlemişsin bende hep aynı gözlemi yaptığım yani en iyi neticeyi aldığım için birbiriyle ters orantılı olması gerektiğine karar vermiştim. Sonra ikisininde oyuncuların enerji tüketimini arttırdığı için iş kapasitesi üzerinden formüllerimi oluşturdum.

  14. #44
    Nesil
    2006
    Yer
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    1,101

    Default

    Yok gerçekten, hazırladığınız formüller gayet kullanışlı ve ben onları uyguluyorum zaten taktik hazırlarken de.

    Örneğin ben defansif çizgiyi ayarlarken oyuncuların anticipation, positioning, acceleration, pace gibi özelliklerine mutlaka bakarım ve kafamda bir ortalama çıkarıp ona göre defans çizgisi ayarlarım.

    Bir adama closing down vereceksem mutlaka onun stamina ve work rate özelliklerine bakarım. Eğer dayanıklı ve çalışkan ise bassın, rakipten topu çalmaya çalışsın.

    Dünyanın en iyi FM taktisyenleri taktik hazırlarken mutlaka dediğiniz şeyleri kullanırlar, ama formülize etmeyebilirler belki.

    Bu yazının en büyük faydası arkadaşlarımızın taktik hazırlarken nelere dikkat etmek gerektiğini görmeleri.
    Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi

  15. #45
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Merhaba ,
    Bu gece nöbetteyim boş kalınca Peluk arkadaşımızın yorumlarına cevaplarımı hazırladım. Nöbetlerde uykum gelmemesi için sabaha kadar FM oynardım , bu gece cevap hazırlamakla geçti

    Peluk: Hücumda dribbling ve crossing diye iki büyük faktör vardır ki bunlar yadsınamaz. Özellikle kanattan oynayan takımlar için passing ve creativty'den öte crossing, dribblng ve pace'in önemi artar.
    Cevap : Gerçektende dikkatli düşününce haklı olduğunu gördüm. Eğer hücum kapasitesini oyuncunun topu (oyunu ) yönlendirmesi şeklinde düşünürsek top sürme ve orta da bu kapsama giriyor. Mantık öyle gerektirdiği için formülü aşağıdaki gibi değiştiriyorum.
    Oyuncu hücum kapasitesi = (creativty + passing + dribbling + crossing ) / 4

    Peluk:..Bir takımın ve bir oyuncunun savunma kapasitesinde mutlaka acceleration ve pace bulunmalı yadsınmamalıdır bana göre. Bu 4 maddeye pace ve acceleration'ı mutlaka eklemek gerek. Belli bir oranı olabilir elbette her maddenin.
    Cevap : Bu konuda da haklısın, aynı şekilde düşünüyoruz. Savunma kapasitesini ve hız kapasitesini sadece defans hattını hesaplarken beraber kullanıldığı için zaten senin dediğine çıkıyor. Ama yine de kafa karışıklığı meydana gelmesin diye formülleri aşağıdaki gibi yeniden düzenliyorum .
    Savunma teknik kapasitesi = (marking + tackling + concentration + positioning) / 4
    Savunma kapasitesi = ( Savunma teknik kapasitesi + hız kapasitesi ) / 2
    Defans hattı = ( Mentalite + Savunma kapasitesi + press ) / 3

    Peluk : İş kapasitesinde az da olsa determination ve strength'in de etkisi vardır diye düşünüyorum.
    Cevap : Elbette her kapasite için birincil etkili oyuncu özellikleri yanında ikincil etkili özellikler de mutlaka vardır . Determination (kararlılık) ve strength ( güç ) de iş yapma becerisine dolaylı olarak etki edecektir. Bu tür ikincil özellikler (özellik / 2 ) şeklinde formüllere eklenebilir , faydası muhakkak olur . Fakat hesap işi epey uzar . Sadece örnek olması için şu formülü yazabiliriz .
    oyuncu iş kapasitesi = [work rate + stamina + (determination/2) + (strentgh/2)] / 3
    3' e bölmemizin nedeni , 2 tam özellik + 2 yarım özellik kullanmış olmamızdan.

    Peluk: Top yönetme kapasitesinde balance, strength gibi özelliklerin de önemi vardır ki bu pozisyondan pozisyona değişir diye düşünüyorum. Hatta yönetme derken anladığım şey doğru ise creativity'nin de önemi vardır.
    Cevap : Top yönetmeden kastettiğim aslında “top tekniği “ diye anılan şey. “Top kontrolü” de diyebiliriz. Kontrol kelimesinin daha Türkçe karşılığı olacağı için “yönetme” kelimesini kullandım . Elbette top tekniğinde balance (denge) etkili olacaktır. Strength ( güç) ise daha ziyade top saklama konusunda oyuncuya avantaj sağlar. Yukarıda iş kapasitesinde anlattığım gibi “özellik / 2” şeklinde formüllere eklenebilir. Aynı şekilde composure (soğukkanlılık) da oyuncunun top hakimiyetini etkileyen ikincil nitelikli bir özelliktir.

    Peluk: Pas atma özelliği düşük olan bir oyuncunun kısa pas atması gerekir. Mesela yine sizin yöntemizinizle bakarsak, takımda kullandığınız defans oyuncuların passing ve composure özellikleri toplamının ortalaması 10'un altındaysa o takımın savunması mutlaka kısa paslaşmalıdır ki pas hatası yapmasın. Bu tabii ki takım mantalitesi ile de alakalıdır, taktik ile de alakalıdır, oynanılan takım ile de alakalıdır.
    Kısa paslarda oluşan hatalar genelde passing'in düşük olması ile alakalı değildir. Anticipation, decisions, composure, concentration gibi mental özellikler, ayrıca balance ve strength gibi fiziksel etmenler de kısa pas hatalar etkiler.

    Cevap : Bu belirttiğin nokta benim de epey kafamı karıştırdı. Şunu belirteyim araştırma ve gözlem için , Kasımpaşa ile bir kariyer açmıştım . Güçlü takımlar her türlü oyuna kolay adapte oluyorlar. Zayıf takımlarla oynarken pas türü ve tempo gibi ayarların etkisi çok daha belirgin oluyor. O yüzden açtığım kariyeri V1 , V2 , V3 diye üç ayrı kayıt dosyası halinde kaydettim. Bütün kayıtlarda aynı “lig” fikstürü şeklinde birer sezon oynadım. V1 de takımı “en kısa pas – en düşük tempo” oynattım , V2 de “ en uzun pas – en yüksek tempo “ ile oynattım , V3 de de karışık denemeler ve maç içinde takım komutlarıyla bol bol oynayarak
    sezonu geçirdim. V1 de oyuncuların kısa pas yaparken ayağında daha çok top tuttuklarını gözlemledim ve yediğim gollerin önemli çoğunluğu savunma ve orta saha oyuncularının ayağındaki topu kaptırmasıyla ( tackling) ile başlayan rakip hücumlarından geldiği dikkatimi çekti. V2'de ise Takımın enlemesine pasları azalmış daha çok ileri doğru ve çabuk paslaştıklarını gözlemledim .Yediğim gollerin gelişme şeklide değişmişti . Savunma oyuncularının top kaptırma oranı iyice azalmıştı. Rakip hücumların çoğu ayaktan kaptırdığım değil ileri uzun paslar sırasında çaldırdığım toplardan oluyordu. Rakiplerin top hakimiyeti arttığı halde (böylece top hakimiyetim düşük diye kaygılanmamayı önemli olanın şut sayısı olduğunu öğrendim, rakibimin oranı yüksekse madem topu bu kadar seviryosan maçtan sonra imzalayayım da hatıra olarak saklarsın diyorum içimden :-) ) , daha az gol yedim , daha çok gol attım ve daha çok puan topladım ( aman aman da fark yoktu açıkcası 1-2 fazla galibiyet 3-4 fazla beraberlik gibi, kayıtları Birkaç ay önce sildiğim için tam rakamları hatırlayamıyorum) sonuçta sondan üçüncü olup yine ligden düştüm.
    En son V3 de de , maç sırasında bol bol pas türü tempo closing down gibi ayarları değiştirerek gözlemleri yaptım , o kayıdı sezon sonuna kadar oynamamıştım ama iyi sonuçlar alıyordum, ayarlarla oynayarak pas stilinin top hakimiyeti , temponun hatasız paslaşma ve şut sayısına bariz olarak etki edebildiğini gözlemledim. Burda bir şey dikkatimi çekti maç için de taktik ayarlarında yaptığım değişikliklerin oranına göre takımım 2 ile 5 dakika arasında yeni ayarlara göre oynamaya başlıyordu. 5 ile 10 dk içinde de rakip takım yaptığım değişikliklere karşılık pas stilini ve temposunu değiştiriyordu, oyundaki yapay zekanın etkisi gözleniyor, maçı izleyince hemen farkediliyor. Bu üç farklı Kasımpaşa gözlemleri sonucunda da yazıda anlatmaya çalıştığım şeyler ortaya çıktı , yani passing in pas stiliyle direk bir alakası olmadığı daha ziyade takımın yüksek tempoyu kaldırabilme becerisinde etkisi olduğunu, pas stilinin daha ziyade oyuncuların top tekniği ile alakalı olduğu sonucuna vardım. Ama yinede passing in de pas stilline bir etkisi olması gerektiği şüphesi aklımın bir köşesinde duruyordu. Aşağıda belirttiğin tempoyla ilgili kısmı düşünürken sayende birden ampül yandı :-) o cevaptan sonra daha iyi anlaşılacaktır, sonuçta passing i de pas stili formüllerine eklemeye karar verdim. Saydığın mental ve fiziksel özellikler de kesinlikle pas hatalarında etkilidir, katılıyorum. Ama ikincil etkili özellikler olduğu için formüllere ekleme gereği görmüyorum, isteyenler yukarda iş kapasitesiyle ilgili anlattığım şekilde pas stili ve tempo formüllerinde kullanabilir.
    Pas stili = 20- (top yönetme kapasitesi + paslaşma kapasitesi ) / 2

    Peluk: Ayağında fazla tutup tutmaması onun hold up ball'unun varlığına, takım temposuna bağlıdır.
    Cevap : Hala kısa paslı taktikte oyuncuların ayağında top tutma eğiliminin arttığını iddaa ediyorum, . Aşağıda tempo konusunda “Tempo arttıkça oyuncunun ayağındaki top tutma süresi düşer” demişsin dolayısıyla tempo düştükçe de ayağında top tutma süresinin artması lazım , belirttiğin gibi kısa paslı oyunda pas stilinden ziyade tempoyuda düşürdüğümüz için mi bu top tutma eğilimi artıyor ben de şu anda emin olamadım, bu konu için kariyer açıp bol bol maç yapıp yeniden gözlem yapacağım. Her durumda ,senin dediğinden de benim dediğimden de şu sonuç çıkar ( Hold up ball ( top sakla – tut ) seçeneğinin , oyuncuların ayağında daha az top tuttuğu direk pas – normal tempo ve long pass -quick tempo lu oyunlarda bazı oyuncuların topu durdurup ayağında bekleterek hücum bölgesinde çoğalmamıza vakit sağlamak için güçlü ve teknik golcü ve orta saha oyuncularına verilmesi gereken ve faydalı olabilecek bir komut.


    Peluk:Bu sıklığı (paslaşma sıklığı) tempodan öte passing belirler. Passing 20 üzerinden 3 verilip tempo 20 yapılsa bile oyuncular sık paslaşır. Tempo takımın ne kadar hızlı oynadığıdır. Tempo arttıkça oyuncunun ayağındaki top tutma süresi düşer.
    Cevap : passingin 20 üzerinden 3 verilmesinden kastın pas stilini 3. kademeye yani kısaya ayarlamaksa , zaten pas mesafesi kısaldığı için tempo artar, bir de üstüne tempo ayarını (pas hızını) 20 ye çekersek , tempomuz nerdeyse 2 kat artar, çok yüksek tempo da da dediğin gibi paslaşma sıklığıda çok yükselir, Yani aynı şeyi diyoruz. Az önce yukarda dediğim ampul :-) tam bu noktada yandı. Tempo için yazdığım fizik formülüne bakarsak daha iyi anlarız :
    Tempo = pas hızı / pas uzunluğu
    Bu formüle göre , tempo ayarı pas hızını ayarlıyor , pas stili ayarı da pas uzunluğunu : O zaman aslında pas stili ayarı ile tempo ayarı birbiriyle ters işleyen aynı parametreye yönelik ayarlar oluyor. O zaman eğer tempo için “takım paslaşma kapasitesi” kullanıyorsam pas stili içinde aynı kapasitenin kullanılıyor olması lazım (matematik öyle gerektiriyor), o yüzden passingi içinde barındıran paslaşma kapasitesini pas stili formülüne eklemenin doğru olacağını gördüm. Ama ters orantılımı yoksa doğru orantılımı diye düşündüğümde , tempo ayarını arttırmakta paslaşma kapasitesiyle doğru orantılı , pas stilini kısalttıkça da tempo artıyor o zaman pas stilini kısaltmakla, paslaşma kapasitesi arasında doğru orantı var. O yüzden yukarıda yazdığım pas stili formülü ortaya çıktı. Bu noktada şunu diyebiliriz :
    Tempo ayarını arttırmak tempoyu yükseltir , pas stili ayarını düşürmek de tempoyu yükseltir. O zaman tempo ayarına hiç dokunmadan sadece örneğin direk pastan kısa pasa geçmekte bir tempo yükseltme yöntemidir. Hem tempo ayarını arttırıp , hem de pas stilini kısaltırsak tempomuz sadece birinde yapacağımız değişikliğe göre iki kat yükselir. Biraz karışık olmuş olabilir dediğim gibi pas stili ve tempo konusu benimde kafamı çok karıştıran bir konu oldu. :-)



    Peluk :Bu konuda benim bilgim derin değildi ve bu işi bilen insanlara danıştım, yabancı forumlarda okudum ve bizzat test ettim ki closing down tam anlamıyla pres değildir. Closing down alan daraltmak demek, ki bu alan daraltma değişik türlerde olur:

    1. Rakibin üzerine giderek: Türkçede pres diye tabir ettiğimiz budur ki bunun olması için closing down yapan oyuncunun determination ve work rate özelliklerinin yüksek olması gerekir.

    2. Rakibin pas atacağı veya topla koşacağı pozisyonları kapatarak: İlk madde olmazsa bu gerçekleşecektir. Bu da genelde yorulmuş ve isteksiz oyuncuların seçeceği yöntemdir.

    Bir oyuncunun closing down'ını düşük verirseniz o oyuncu sahadaki pozisyonunu korur, yani ileri geri, sağa sola az hareket eder. Oyuncunuzun positioning özelliği iyi ise çok closing down yaptırmaya gerek yoktur.

    Cevap : Gördüm ki bilgimin en eksik kaldığı , dolayısıyla yorumumunda çok zayıf kaldığı nokta bu closing down konusu olmuş. Özellikle yukarıdaki bilgileri paylaştığın için teşekkür ederim. Closing down 'u yukarıdaki anlattıklarına bakarsak sadece press olarak görmek gerçekten yanlış olur. O yüzden ismini “Alan daraltma kapasitesi” şeklinde değiştiriyorum bu isim bile biraz tuhaf oluyor o yüzden daha uygun bir isim bulursanız, onu yazalım.“Determination” özelliği Yalnız press de değil oyuncunun genel olarak oyuna asılmasında etkili bir özellik , yine de formüle “determination / 2” şeklinde ikincil bir faktör olarak eklenebilir. “work rate” ise bu kapasiteyi hesaplamak için iş kapasitesini kullandığımız, iş kapasitesi için de work rate i kullandığımız için bir parametre olarak zaten var. Bu noktada özellikle “positioning” yüksekse closing down u yükseltmemize gerek yok dediğin için “positioning”i ters orantılı olarak içeren yeni bir formül hazırlamakta zorlandım . Müsadenle ilgili başlıkta yukarıdaki açıklamalarını kullanarak yeni bir açıklama yazacağım , formül içinde biraz daha üzerinde düşünmem gerekecek.

    Peluk : Width kesinlikle passing ile de alakalıdır. Takımın passing'i yüksek ise width çok olmalıdır. Bana kalırsa mantalite, temponun yanında mutlaka takım passing'inin width üzerinde bir etkisi vardır. Passing arttıkça width de doğru orantılı artmalıdır.
    Cevap : Kesinlikle haklısın ama formülleri dikkatli incelememişsin sanırım.
    Maksimum Genişlik = (mentalite +tempo) / 2
    mentalite de hücum kapasitesini kullanıyoruz , hücum kapasitesini hesaplarken de “passing” i kullanıyoruz.
    tempo da da paslaşma kapasitesini kullanıyoruz . Paslaşma kapasitesinde de “passing” i kullanıyoruz.
    o zaman genişlik formülümüzde eğer mentalite ve tempoyu en alt parametreleriyle açık olarak yazarsak 2 kez passing kullanarak en önemli parametre haline getirmiş oluyoruz zaten.
    Peluk : Defans hattı dediğiniz matematiksel teoremlere bağlanabilir, ancak maç içinde önde geçip, geri düşmek ile de mutlaka alakalıdır.
    Cevap : Elbette maç içinde oynayabilecek ve oynanması gereklide olan bir ayar . Biz

    sadece hazırladığımız taktiğimizde ideal savunma hattımızın nerede olması gerektiğine karar vermek için o formülleri kullanıyoruz .Dikkat ettiysen SADECE mentaliteyle genelde olumlu bir neticeden ziyade olumsuz bir netice verdiğini gözlemlediğim için oynanmaması gerektiğini yazdığım.
    Peluk : Takım creative freedom'ını yaratmanın bana kalırsa hiçbir önemi yoktur. Oyunculara göre bireysel ayarlanmalı bu özellik. Ve her oyununun teknik özelliklerine göre ayarlanmalı.
    Cevap : Burada da taktiğimizi kusursuz hale getirmek için kesinlikle haklısın. Hesapladığımız rakam ortalama oluyor. O ortalamayı referans alarak flairi yüksek olan oyuncuların ayarlarını daha yukarıya , flairi düşük olan oyuncuların ayarlarını daha aşağıya çekmek daha güzel olacaktır. Bu Yalnız creative freedom için değil , mentalite ,pas stili , closing down gibi oyuncu üzerinde tektek ayar yapabildiğimiz her komutta uygun bir yöntemdir. Taktiğimizin belli bir stratejik mantığa ve kullandığımız oyunculara göre daha kusursuz hale gelmesini sağlayacaktır.

    Son söz olarak gerçekten çok önemli noktalara değinmişsin , çok teşekkür ederim. Bu cevabı gönderdikten sonra yazıda ilgili değişiklikleri yapıp yeniden düzenleyeceğim . Birkaç gün sonra tüm arkadaşların yazıya yeniden göz atmasında fayda var.

    not: , kasımpaşa ile yaptığım çalışmanın save i ve ss leri olmadan , hatırladığım kadarıyla rakam vermenin doğru olmadığını farkettim , o yüzden o rakam kısmını yazıdan çıkardım , ilerde benzer bir çalışma yapıp yayınlamaya çalışacağım
    Last edited by Atasagun : 31.Mart.2008 at 08:21 Reason: v1,v2,v3 bölümüyle ilgili verdiğim rakamları sildim.Gerekçesi yazının sonunda

  16. #46
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Yazının olduğu mesajda sanırım üzerinden epey bir zaman geçtiğinden , "düzenle" butonu gözükmüyor. Yeniden düzenlemek için ne yapabilirim? Ya da yeni halini cevap olarak mı yazayım . Forum yöneticisi arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim.

  17. #47
    Nesil
    2006
    Yer
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    1,101

    Default

    Yeni halini cevap olarak yazabilirsin, sonuçta konunun sahibi sen olduğun için sorun değil.
    Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi

  18. #48
    Nesil
    2006
    Yer
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    1,101

    Default

    Gerçektende dikkatli düşününce haklı olduğunu gördüm. Eğer hücum kapasitesini oyuncunun topu (oyunu ) yönlendirmesi şeklinde düşünürsek top sürme ve orta da bu kapsama giriyor. Mantık öyle gerektirdiği için formülü aşağıdaki gibi değiştiriyorum.
    Oyuncu hücum kapasitesi = (creativty + passing + dribbling + crossing ) / 4
    Bana kalırsa yine tam doğru olmayan bir genelleme olmuş.

    Bir AMC oyuncusu için hücum kapasitesi bana kalırsa teknik açıdan first touch, technique, passing, az da olsa dribbling; mental açıdan creativity, decisions, off the ball ile alakalıdır.

    Ancak bir kanat oyuncusu için hücum kapasitesi teknik açıdan crossing içermelidir, dribbling içermelidir. Mesela kanat oyuncusu için takım taktiğini de hesaba katarak söylemeliyim ki passing daha az bir yüzdeye sahiptir.

    Yani bunu genellemekten öte bir kanat oyuncusu, bir AMC oyuncusu, bir DMC oyuncusu için ayrı ayrı genellemek bence daha faydalı ve optimum olacaktır.

    Hala kısa paslı taktikte oyuncuların ayağında top tutma eğiliminin arttığını iddaa ediyorum, . Aşağıda tempo konusunda “Tempo arttıkça oyuncunun ayağındaki top tutma süresi düşer” demişsin dolayısıyla tempo düştükçe de ayağında top tutma süresinin artması lazım , belirttiğin gibi kısa paslı oyunda pas stilinden ziyade tempoyuda düşürdüğümüz için mi bu top tutma eğilimi artıyor ben de şu anda emin olamadım, bu konu için kariyer açıp bol bol maç yapıp yeniden gözlem yapacağım. Her durumda ,senin dediğinden de benim dediğimden de şu sonuç çıkar ( Hold up ball ( top sakla – tut ) seçeneğinin , oyuncuların ayağında daha az top tuttuğu direk pas – normal tempo ve long pass -quick tempo lu oyunlarda bazı oyuncuların topu durdurup ayağında bekleterek hücum bölgesinde çoğalmamıza vakit sağlamak için güçlü ve teknik golcü ve orta saha oyuncularına verilmesi gereken ve faydalı olabilecek bir komut.
    Kısa paslı ancak hızlı tempolu taktiklerde oyuncu yine ayağında topu tutmaz. Pas stili ile top tutma arasında bana kalırsa pek bir bağıntı yok. Tempo, mantalite gibi şeylerle alakası var onun. Maç motorunda tempo ne kadar hızlı oyun oynadığımızı gösterir, ne kadar çabuk oynamamız gerekiyorsa ayağımızda o kadar az top tutarız. Sonuç olarak yine dediğim noktaya çıkıyoruz.
    Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi

  19. #49
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Daha önce Kasımpaşa ile bir gözlem çalışması yaptığımı söylemiştim. Kayıt dosyalarını sildiğim için tam rakamları-istatistikleri aktaramamıştım. O yüzden Kasımpaşa ile yeni bir çalışma yaptım. Bu çalışmayı yapmamdaki bir amacımda; forumda bazı arkadaşlar ne yaparsam yapayım bu taktik işini çözemedim gibi yorumlar yapıyorlar, eğer taktik konusunda başarılı hale gelmek istiyorlarsa bu örnekteki gibi bir çalışma yapmaları , emek harcamaları ve özellikle takım komutlarının etkilerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini iyi anlamaları gerektiğini gösterebilmekti.
    Bu çalışmada izlediğim yöntem şu şekilde : Şu anda 8.0.2 sürümünü kullanmama rağmen
    bende önceki yaptığım çalışmayla kıyaslamak istediğim için aynı kadrolara sahip 8.0.0 database i ile kariyeri açtım. Sonra sezon başında farklı kaydet diyerek V1 ,V2 , V3 adında üç farklı dosya halinde kaydettim. Böylece aynı “lig” fikstürüne sahip üç farklı dosya oldu.
    Üçünde de oyunun Kasımpaşa için hazır olarak verdiği taktiği kullandım (4-4-2 dizilişi,sadece ml ve mr oyuncuların ileri oklarını iptal ettim.) .Mentalite , genişlik ve savunma hattı ayarlarını iş daha çetrefilli bir hale geleceği ve karşılaştırmanın daha zor olacağı için olduğu gibi bıraktım. Oyuncu komutlarına hiç dokunmadım. Sadece pas stili, tempo ve closing down ayarlarını değiştirdim. Maçlar esnasında taktiğe hiç dokunmadım,değiştirmedim. Oyuncu değiştirmek için istatistik ve performansı hiç gözönüne almadım, sadece sakatlık, kırmızı kart durumlarında ve kondüsyonu aşırı düşen oyuncuları değiştirdim. Maçları izlemedim sadece yazı modunda , en hızlı ayarda oynattım. Kadro ayarlamasını ve takım konuşmalarını asistana bıraktım. Sezonun ilk yarısı itibariyle istatistikler için yeterli gördüğüm ve hesaplama kolaylığı için hepsinde 17 lig maçı ve 1 Türkiye Kupası eleme maçı olmak üzere 18 maç oynattım.
    En son aralarındaki karşılaştırmayı kolaylaştırmak için aşağıdaki formüllerle bazı istatistikler çıkardım.

    Toplam gol = Atılan + Yenilen
    Gol verimi = (Atılan / Toplam gol) x 100
    Puan verimi = (Puan / Atılan ) x 100
    Yenilmeme oranı = (galibiyet + beraberlik ) / toplam maç x 100 kümede kalma mücadelesi veren takımlarda önce maçı kaybetme mantığı önemli olduğu için...

    V1

    http://www.resim-yukle.com/img01/18/544767V1komut.jpg

    http://www.resim-yukle.com/img01/18/655813V1tablo.jpg

    V1 'de kısa pas(1.kademe) – pas türüne uygun düşük tempo(1.kademe) – tempoya uygun yüksek closing down (20.kademe) ayarıyla oynattım.

    Sonuçta , oynadığımız maçlarda toplam 60 gol oldu , 21 gol atabildik 39 gol yedik , 2 galibiyet ve 3 beraberlik sayesinde ancak 9 puan topladık. Türkiye kupasında oynadığımız tek maçta evimizde Denizlispor'a yenilerek gruplara kalamadık.Düşük temponun olumlu etkisini 18 maçta sadece 1 kırmızı kart ve maç sırasında 2 sakatlanıp çıkan oyuncu olmasıyla gördük. 18 maçtaki top hakimiyeti ortalamamız %52 , hatasız paslaşma ortalamamız %74 ile en yüksek bu taktikle meydana geldi. Pas mesafesini kısaltıp , tempoyu düşürüp , pressi arttırmanın en önemli etkisi bu oldu.

    Ortalama top hakimiyeti = % 52
    Ortalama hatasız paslaşma = % 74
    Toplam gol = 60
    Gol verimi = % 35
    Puan verimi = % 42
    Yenilmeme oranı = % 29

    Teknik Direktör yorumu: Bu oyuncuların Süper Lig'de ne işi var. Keşke Eskişehirspor'un teklifini kabul etseydim . Süper Lig'de sinir krizleri geçireceğime , alt ligde şampiyonluk kovalar coşkulu bir sezon geçirirdim bari.

    Futbolcuların yorumu : Hocam ne yapalım ne edelim seninle kanımız uyuşmadı. Biz bu sene düşmekten kurtulamayacağız gibi. En iyisi, başkan seni kovmadan istifa et de adın lekelenmesin bari.

    V2

    http://www.resim-yukle.com/img01/18/352538V2komut.jpg

    http://www.resim-yukle.com/img01/18/494494V2tablo.jpg


    V2 ' de uzun pas(20.kademe) –pas türüne uygun yüksek tempo(20.kademe)–tempoya uygun düşük closing down(1.kademe) ayarıyla oynattım. Uzun pas- yüksek temponun doğası gereği hızlı hücumlara müsait olduğu için Kontra-atak komutunu işaretledim. Tempo nun yüksek tutulmasından dolayı bol gollü seyir zevki yüksek maçlar oldu .Toplam 74 gol oldu. Tempo nun yüksekliği sayesinde attığımız gol sayısı 29'a yükseldi , press yapmadığımızdan dolayıda yediğimiz gol sayısı 45'e yükseldi. Yüksek tempo yüzünden “ya kazan- ya kaybet” mantığı devreye girdi ve hiç berabere biten maç olmadı. Yüksek temponun olumsuz etkisi bol sarı kart yüzünden cezalı duruma düşen oyuncu sayısının yüksekliği ,2 maçta gördüğümüz kırmızı kart , 4 oyuncunun maç sırasında sakatlanıp çıkması oldu ve antreman sakatlıklarıda üzerine eklenince kadro sıkıntısı ortaya çıktı. 18 maçın ortalama top hakimiyeti % 49 'la en düşük bu taktikte ortaya çıktı, hatasız paslaşma ortalamamızda % 69 ile beklenen seviyedeydi. Sonuçta 5 galibiyet 0 beraberlik sayesinde 15 puan topladık. Türkiye Kupası'nda da deplasmanda Manisaspor 'a yenilerek gruplara kalamadık.

    Ortalama top hakimiyeti= % 49
    Ortalama hatasız paslaşma = % 69
    Toplam gol = 74
    Gol verimi = % 39
    Puan verimi = % 51
    Yenilmeme oranı = % 29

    Burada V1 e göre gol verimimiz ve puan verimimiz yükselmiş durumda fakat yenilmeme oranımız aynı kalmış durumda, bu yüzden sezon sonu başarılı olacağımız hala şüpheli.

    Teknik Direktör yorumu : Ben bu işi çözdüm galiba, transfer döneminde Drogba'yı alırsak daha çok gol atarız, kaleyede Van Der Sar 'ı aldık mı daha az gol yeriz. O zaman bırak ligde kalmayı şampiyonluğa bile oynatırım Kasımpaşa'yı...(Yüksek tempolu hayaller:-))

    Futbolcuların yorumu : Hocam bizde birşey anlamadık. Çok gol atıyoruz çok gol yiyoruz tam maçı kazandık derken birimiz sakatlanıyor ya da kırmızı kart görüyoruz,hakemlerde aleyhimize çalışıyor, habire sarı kart verip cezalı duruma düşüyoruz, uğursuzluk yüzünden elimizdeki puanları kaçırıyoruz. Sezon sonu ligde kalabiliriz de düşebiliriz de. Başkana söylesen de şöyle nefesi kuvvetli bir hocaya gidip takımı okutup üfletelim , muska yazdıralım o zaman kesin ligde kalırız.

    V3


    http://www.resim-yukle.com/img01/18/615985V3komut.jpg

    http://www.resim-yukle.com/img01/18/24573V3tablo.jpg


    V3'de takım kapasitesine ve ortalamalarına daha uygun olarak direk pas(14.kademe)-pas türüne uygun normal tempo(14.kademe) ve tempoya uygun düşük closing down (8.kademe) ile oynattım. Pas türümüz ve tempomuz hızlı hücumlara imkan sağladığı için kontra-atak açıktı. V1 kadar gol üretebildiğimiz halde yediğimiz gol sayısı çok düştüğü için en iyi averajı yakaladık. Daha dengeli bir tempo sonucu hiç kırmızı kart görmedik, sarı kartlar takımı olumsuz etkilemeyecek düzeydeydi, fakat yine 4 oyuncumuz maç sırasında sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kaldı. Ortalama top hakimiyetimiz % 50 ile beklenen seviyedeydi. Fakat hatasız paslaşma ortalaması beklenmedik şekilde %68 çıktı . Açıkçası % 71-72
    seviyelerinde bekliyordum. Bu tür sapmalar hava ve zemin koşulları gibi çeşitli etmenler yüzünden mutlaka olur, eğer aynı çalışmayı 100 kere yapsak 70-75 tanesinde beklenen düzeyde çıkar , 25-30 tanesinde sapmalar olur diye düşünüyorum. Sonuçta 4 galibiyet ve 6 beraberlik sayesinde 18 puan topladık. Türkiye Kupası'nda da evimizde Gençlerbirliği'ni yenerek gruplara kalmayı başardık

    Ortalama top hakimiyeti= % 50
    Ortalama hatasız paslaşma = %68
    Toplam gol = 50
    Gol verimi = % 40
    Puan verimi = % 90
    Yenilmeme oranı = % 58

    Gol verimimiz ve puan verimimizin yükselmesinin yanında yenilmeme oranımız da iki kat yükseldi. Bu yüzden sezon sonu ligde kalacağız sinyalini aldık. Takımımızı başarıya ulaştırabilecek bir taktiği oluşturma yoluna girdik gibi gözüküyor.

    Teknik Direktör Yorumu : Koçlarım benim, ne dediysem harfiyen uyguluyorlar. Şimdiden gelecek sezonun planlarını yapmaya başlayayım bari. Seneye birkaç yeni transferle ilk 5'i zorlayacak bir takım yaratabilirim.

    Futbolcuların Yorumu : Hocam seni çok seviyoruz. Bu sezon ligde kaldık bil. Hatta bu gazla Türkiye Kupasında çeyrek final bile oynarız. Başkanla şu bizim prim işini bir daha görüşsen diyoruz.


    Mentalite , genişlik ve savunma hattının da takıma uygun seviyelere çekilmesiyle (time wasting ide rarely yapmayı unutmamak lazım ) daha hatasız paslaşan dolayısıyla daha az gol yiyen ve daha çok gol atan bir takım yaratılabilir.
    Başarıyı getiren diğer unsurlar da dikkatli bir antreman programı , maç öncesi ve devre arası konuşmalar , maç içinde takım komutlarını ihtiyaca uygun şekilde değiştirebilmek ve maç içinde doğru oyuncu değiştirme yöntemi. (Bu unsurlarla alakalı forumda arkadaşlar çok güzel yöntemler paylaşmışlar.)



    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    Peluk arkadaşımızın son mesajına cevap vereyim : Görüntü kalabalığı olmasın diye alıntı yapmadım.

    Hücum kapasitesi hakkında, mevkilere göre özelliklerin önceliğinin değişmesi gerektiği şeklinde söylediklerin doğru , fakat biz takım "ortalamasını" hesaplamaya çalıştığımız için ilglili dört özelliği kullanmak yeterli. Bahsettiğin diğer özellikleri "özellik / 2" diye daha önce anlattığım şekilde isteyenler formüllerine ekleyebilir.
    Hücum kapasitesini , Mentalite 'yi hesaplamak için kullanıyoruz. Bulduğumuz ortalamaya göre mentalitemizi ayarladıktan sonra , o noktayı "referans" kabul ederek, oyuncuların mevkilerine ve mevkilerine göre senin belirttiğin özelliklerine bakarak "oyuncu komutları"nda daha yukarı ya da daha aşağıya çekebiliriz.

    Ayağında top tutma eğilimiyle alakalı olarak , pas türünün ve temponun etkisi nedir? sorusuna cevap bulmam için vakit bulunca gözlem çalışmaları yapacağım. Ondan sonra net fikrimi paylaşacağım.
    Görüşlerin için teşekkürler.
    Last edited by Atasagun : 04.Nisan.2008 at 19:55 Reason: Mesajınız Otomatik Birleştirilmiştir. (Turksportal Yönetimi)

  20. #50
    Nesil
    2006
    Yer
    Arap Şükrü / Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    989

    Default

    Muratcım yazını okudum İlhan Kardeşim de iyi okumuş ki eksik gördüklerini söylemiş. Bu yazı uzun süren bir tecrübe ve ciddi bir emeğin ürünü ve strateji belirleme konusundaki kriterleri oldukça iyi etüd edip belirlemişsin seni tebrik ederim yaklaşımında oldukça pratik ve gerçekçi. Böyle çalışmalar bizlere ışık tutarak FM bilgilerimizi de gözden geçirmemize neden oluyor.Ben pek taktik sayfasına girmediğim için senin uyarın sonrasında farkettim konuyu onun içinde ayrıca saol.
    Hesaplamalara gelirsek bildiğimiz İstatistik bilimi tabiki bu hesaplamaları bu kadar kesin ve katı yapmıyor. Biz hesapları matematiksel olarak dökeceksek
    1- Ağırlıklı ortalama kullanmak daha doğru olur (Yani; Yaratıcı Özgürlük = (Flair + Creativty) / 2 dir yerine aslında kriterin ne kadar baskın olduğu çok önemli mesela iki faktör de %50-50 mi ekili, yoksa ki bana göre şöyle olmalı; %30-70 gibi bir durum mu sözkonusu)

    2-Hesapları kendimize göre yaparken bence rakip takım ortalamalarını da göz önüne alıp onu da bir faktör olarak olaya dahil edebiliriz. çünkü bizim ne olduğumuz kadar karşımızdakinin de ne oynadığı ve ne olduğu önemlidir

    3-Bu biraz abartı tabi bunu formüle katmak çok zor (Çok değişik hesaplar işin içine girer) Saha ve hava şartları mesela saha kötü ise genelde teknik yerine uzun toplarla gole gidilebilir.

    Not: Bunların hepsi bir öngörüdür ve yapılan bu hesapların FM nin yapay zekasın içinde ne kadar yer bulduğu yada faydalı olduğu deneyerek görülmelidir.

  21. #51
    Nesil
    2005
    Yer
    Çanakkale & İstanbul
    Yaş
    72
    Mesajlar
    79

    Default

    Trksprtlboy'u inanılmaz emeğinden ve peluk'u da yararlı yorumlarından dolayı kutluyorum. The Manager'den beri hiç ara vermeden oynadığım bu oyunun başkaları tarafından da çok sevildiğini görmek güzel. İşte FM nin, ne boyutta bir emeği hakettiğinin, çarpıcı bir örneği.
    Bir "DREAM TEAM" yaratmak ne denli zor ve ne çok emek isterse, zirveye çıktığınızda duyduğunuz haz da o denli yüksek olur. Zafer, biraz da hasar ister.
    Esen Kalın/FMsiz Kalmayın...

  22. #52
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Quote Originally Posted by King_Theoden View Post
    Muratcım yazını okudum İlhan Kardeşim de iyi okumuş ki eksik gördüklerini söylemiş. Bu yazı uzun süren bir tecrübe ve ciddi bir emeğin ürünü ve strateji belirleme konusundaki kriterleri oldukça iyi etüd edip belirlemişsin seni tebrik ederim yaklaşımında oldukça pratik ve gerçekçi. Böyle çalışmalar bizlere ışık tutarak FM bilgilerimizi de gözden geçirmemize neden oluyor.Ben pek taktik sayfasına girmediğim için senin uyarın sonrasında farkettim konuyu onun içinde ayrıca saol.
    Hesaplamalara gelirsek bildiğimiz İstatistik bilimi tabiki bu hesaplamaları bu kadar kesin ve katı yapmıyor. Biz hesapları matematiksel olarak dökeceksek
    1- Ağırlıklı ortalama kullanmak daha doğru olur (Yani; Yaratıcı Özgürlük = (Flair + Creativty) / 2 dir yerine aslında kriterin ne kadar baskın olduğu çok önemli mesela iki faktör de %50-50 mi ekili, yoksa ki bana göre şöyle olmalı; %30-70 gibi bir durum mu sözkonusu)

    2-Hesapları kendimize göre yaparken bence rakip takım ortalamalarını da göz önüne alıp onu da bir faktör olarak olaya dahil edebiliriz. çünkü bizim ne olduğumuz kadar karşımızdakinin de ne oynadığı ve ne olduğu önemlidir

    3-Bu biraz abartı tabi bunu formüle katmak çok zor (Çok değişik hesaplar işin içine girer) Saha ve hava şartları mesela saha kötü ise genelde teknik yerine uzun toplarla gole gidilebilir.

    Not: Bunların hepsi bir öngörüdür ve yapılan bu hesapların FM nin yapay zekasın içinde ne kadar yer bulduğu yada faydalı olduğu deneyerek görülmelidir.
    İlgin için ve değerlendirmelerin için çok teşekkürler dostum.
    Yazıma giriş kısmında , hava , saha koşulları ve hakem faktörü de hesaba katılsa ne kadar güzel olur demiştim. Rakipleri de hesaba katma fikrin çok çarpıcı. Her maça optimum seviyede düzenlenmiş bir taktikle çıkmayı sağlayacaktır. Ama bütün bu parametreleri nasıl değerlendireceğimizi ve formülize edebileceğimizi açıkcası ben de tam bilemiyorum. Ama senin dediğin gibi , yağışlı bir havada uzun top - düşük closing down (kondüsyonun aşırı düşmesini , kart ve sakatlığı önlemek için ) , rüzgarlı bir havada kısa paslaşma (rüzgar pasın isabetini azaltacağı için) daha mantıklı... Sonuçta dediğin gibi bunlar mantıksal çıkarsamalar ve maç motorunda ne kadar etkili olduğunu belirlemek için gözlem yapmak lazım. İlerleyen yıllarda oyunun maç motoru geliştikçe mantığın ulaştığı sonuçların ekranımıza yansıyacağında şüphem yok. Ayrıca oyuncu özelliklerinin önem dercesini biz oyunu oynayanlar asla tam olarak bilemeyiz , onu ancak programcıları bilir. Tabii eğer önem derecesini iyi kestirip , senin dediğin gibi katsayılar verebilsek süper olur. Şimdilik sadece tahminle birincil öncelikli özellikler ve ikincil öncelikli özellikler diye ikiye ayırıp formüllerde ya tam değeri ya da yarısını kullanıyoruz.
    Hep dediğim gibi benim matematik bilgim kısıtlı , senin gibi mühendis arkadaşlar , hatta matematikçi , fizikçi , istatistikçi arkadaşlar akıl almaz derecede bilimsel geçerliliği olan formüller yaratabilir. Bence vaktiniz olursa biraz deneyin derim , işin teorisini geliştirmeye çalışmak en az oyunu oynamak kadar zevkli.
    Daha çok görüşecez senle , kal sağlıcakla......
    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    Quote Originally Posted by acivic View Post
    Trksprtlboy'u inanılmaz emeğinden ve peluk'u da yararlı yorumlarından dolayı kutluyorum. The Manager'den beri hiç ara vermeden oynadığım bu oyunun başkaları tarafından da çok sevildiğini görmek güzel. İşte FM nin, ne boyutta bir emeği hakettiğinin, çarpıcı bir örneği.
    Bir "DREAM TEAM" yaratmak ne denli zor ve ne çok emek isterse, zirveye çıktığınızda duyduğunuz haz da o denli yüksek olur. Zafer, biraz da hasar ister.
    Esen Kalın/FMsiz Kalmayın...
    Öncelikle ilginiz için teşekkürler.
    "Fm'nin ne boyutta bir emeği hakkettiğinin , çarpıcı bir örneği" demişsiniz. Bence sizin yaşınıza baktığımızda , bu FM tutkunuzu görünce , FM ' nin bir oyun değil her yaştan herkese hitap eden bir futbol simulasyonu olduğunu gösteren en çarpıcı örnek te sizsiniz. Kişisel bilgilerinizde satranç ve briçle ilgilendiğinizi yazmışsınız. Ben de satrancı çok severim , ve FM artık satranç ve briç kadar düşündürücü, karmaşık ve bir o kadar teorik fikirlere ihtiyaç göstermeye başladı .
    Dediğiniz gibi FM'siz kalmayalım. Saygı ve sevgilerimle....
    Last edited by Atasagun : 12.Nisan.2008 at 21:29 Reason: Mesajınız Otomatik Birleştirilmiştir. (Turksportal Yönetimi)

  23. #53

    Default

    Mükemmel bir çalışma olmuş. Teşekkürler. Ancak formüller birbirine girdi. Biraz karıştı. Sadece formülleri yazabilirsen sevinirm. Kolay gelsin.

  24. #54
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    4

    Default

    gerçekten çok güzel bir yaklaşım,bu sistem daha önce benimde aklıma gelmişti,çok okumak ve dikkatli not almak lazım,ancak burda bi değişken söz konusu,takımımızın ortalamalarını bulup taktiğe yansıttığımızı varsayarsak,ve 1 sezon sonra mütemadiyen 4 oyuncu transfer edersek,takım ortalaması tamamen değişecektir,buda bizim takımın ortalamasını yeniden bulmamıza neden olacaktır,devre arasında bir transfer yapsak bile ortalama değişir,bir oyuncunun ortalamaya katkısı belki fazla olmaz,ama 2 ve 3 ten sonrası ortalamayı direk değiştirir,yani her transfer döneminden sonra,takımın ortalamalarını tekrar almak durumunda kalacağız ki buda çok uzun bir zaman gerektirir,benim fikrim şu,bunun için bir program geliştirilebilir,tek tek oyuncu özellikleri programa yüklenir,ortalamalar alınır ve taktiği görsel şekilde yansıtır,yeni aldığımız oyuncuları programa yükleyip yeniden ortalama alırız,ben programlama uzmanı değilim ancak bunu yapmanın hiçte zor olduğunu düşünmüyorum,bu arada konuyu açan arkadaşın ellerine sağlık,gerçekten büyük emek verilmiş.

    Bununla beraber oyunda taktik anlamda çok karmaşık değerlerin olduğunu hepimiz biliyoruz,ancak bence oyunda taktik stratejinin etkisinden çok,rakibe göre taktik ve oyuncu seçimleri ön plana çıkıyor,bir araştırma yaptım,zor bir deplasman maçını 10 kere tekrar oynadım,her birinde farklı taktikler ve kadrolar kullandım,her defasında farklı sonuçlar verdi,ancak dikkatimi çeken şey,rakip ne kadar güçlü olursa olsun,eğer zayıf yanlarını bulabilir ve ona göre oyuncu oynatırsanız,kazanmak kaçınılmaz oluyor.

    Bununla beraber cevaplayamadığım sorularda var,örneğin birçok maçta 2 farklı öne geçmeme rağmen ne yaparsam yapayım maçın 2-2 bitmesine engel olamıyorum,bunun çözümünü bulabilmiş değilim.

    şunuda son olarak söylemeliyimki yazılanların hepsini zaman ayırıp okudum,kafam bulaşık teline döndü,sanırım bikaç gün fm oynamam ))

    herkese fm li günler...
    Last edited by spawn_21 : 08.Mayıs.2008 at 19:05

  25. #55
    Nesil
    2008
    Yer
    Bursa
    Yaş
    43
    Mesajlar
    55

    Default

    Bir kaç haftadır işlerimin yoğunluğu nedeniyle forumla ilgilenemedim, bu durum için özür dilerim,
    Aslında tüm yazıyı baştan yeniden düzenlemek istiyorum, fakat kısa süre içinde sanırım bunu yapamayacağım, en azından haklı talebin doğrultusunda formülleri bir başlık altında en kısa sürede tekrar yazacağım...
    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    Quote Originally Posted by mesuthan View Post
    Mükemmel bir çalışma olmuş. Teşekkürler. Ancak formüller birbirine girdi. Biraz karıştı. Sadece formülleri yazabilirsen sevinirm. Kolay gelsin.
    Yukarda yazdığım gibi...
    .
    .
    .
    Birleştirilen Mesaj:
    Quote Originally Posted by spawn_21 View Post
    gerçekten çok güzel bir yaklaşım,bu sistem daha önce benimde aklıma gelmişti,çok okumak ve dikkatli not almak lazım,ancak burda bi değişken söz konusu,takımımızın ortalamalarını bulup taktiğe yansıttığımızı varsayarsak,ve 1 sezon sonra mütemadiyen 4 oyuncu transfer edersek,takım ortalaması tamamen değişecektir,buda bizim takımın ortalamasını yeniden bulmamıza neden olacaktır,devre arasında bir transfer yapsak bile ortalama değişir,bir oyuncunun ortalamaya katkısı belki fazla olmaz,ama 2 ve 3 ten sonrası ortalamayı direk değiştirir,yani her transfer döneminden sonra,takımın ortalamalarını tekrar almak durumunda kalacağız ki buda çok uzun bir zaman gerektirir,benim fikrim şu,bunun için bir program geliştirilebilir,tek tek oyuncu özellikleri programa yüklenir,ortalamalar alınır ve taktiği görsel şekilde yansıtır,yeni aldığımız oyuncuları programa yükleyip yeniden ortalama alırız,ben programlama uzmanı değilim ancak bunu yapmanın hiçte zor olduğunu düşünmüyorum,bu arada konuyu açan arkadaşın ellerine sağlık,gerçekten büyük emek verilmiş.

    Bununla beraber oyunda taktik anlamda çok karmaşık değerlerin olduğunu hepimiz biliyoruz,ancak bence oyunda taktik stratejinin etkisinden çok,rakibe göre taktik ve oyuncu seçimleri ön plana çıkıyor,bir araştırma yaptım,zor bir deplasman maçını 10 kere tekrar oynadım,her birinde farklı taktikler ve kadrolar kullandım,her defasında farklı sonuçlar verdi,ancak dikkatimi çeken şey,rakip ne kadar güçlü olursa olsun,eğer zayıf yanlarını bulabilir ve ona göre oyuncu oynatırsanız,kazanmak kaçınılmaz oluyor.

    Bununla beraber cevaplayamadığım sorularda var,örneğin birçok maçta 2 farklı öne geçmeme rağmen ne yaparsam yapayım maçın 2-2 bitmesine engel olamıyorum,bunun çözümünü bulabilmiş değilim.

    şunuda son olarak söylemeliyimki yazılanların hepsini zaman ayırıp okudum,kafam bulaşık teline döndü,sanırım bikaç gün fm oynamam ))

    herkese fm li günler...
    Bir program hazırlama fikri hiç aklıma gelmemişti, gerçekten çok çarpıcı bir fikir, programlamadan anlayan arkadaşlar , çok kolayca böyle bir program yazabilirler, eğer böyle birşey için uğraşıp burda yayınlayan olursa hepimiz çok mutlu oluruz.
    Kafanın karışması çok normal , soru cevaplarla konu iyice dallanıp budaklandı , dediğim gibi en azından formülleri bir başlıkta mesaj olarak yazacağım...
    Last edited by Atasagun : 09.Mayıs.2008 at 19:53 Reason: Mesajınız Otomatik Birleştirilmiştir. (Turksportal Yönetimi)

  26. #56

    Default

    Quote Originally Posted by spawn_21 View Post
    benim fikrim şu,bunun için bir program geliştirilebilir,tek tek oyuncu özellikleri programa yüklenir,ortalamalar alınır ve taktiği görsel şekilde yansıtır,yeni aldığımız oyuncuları programa yükleyip yeniden ortalama alırız,ben programlama uzmanı değilim ancak bunu yapmanın hiçte zor olduğunu düşünmüyorum
    ama işin zevki orada değil mi zaten ? uğraşıp, biraz fazla vakit harcamak ? şayet dediğin gibi bir program hazırlanırsa taktik hazırlamak ustalık işi olmaktan çıkar.

    tabii ki benim görüşüm.

  27. #57
    Nesil
    2007
    Yer
    Ankara, Eskişehir
    Mesajlar
    23

    Default

    oyuncuların gizli özelliklerine nerden bakabilirim?

  28. #58
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,705

    Default

    Bunu Sorman gereken yer tam olarak burası değil ama yardımcı olayım.

    Oyuncuların Gizli Özelliklerine;
    Oyunun kendi Editörün'den, Mini Scout veya FM Modifier programını kullanarak bakabilirsin. Mini Scout ve Modifier programı sitede mevcuttur.

  29. #59

    Default

    murat abi bende bişey sormak istiyorum
    bu hazırladığın formüllerde moralin etkisi nekadar?

  30. #60

    Default

    ben bu değerleri hesaplayarak takımıma uyguladım. takımım sivasspor du. her türlü taktiği denedim. Ama bir türlü başarıya ulaşamadım. Oyuncularımın morali poor du. onu söliyim. Olmuyor olmuyor olmuyor. VE kovuldum.

Sayfa 2 / 5 İlkİlk 1234 ... SonSon

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •