KÜÇÜK TAKIMLARLA BAŞARILI OLABİLMENİN YOLLARI


Sevgili FM sever arkadaşlarım, yıllarca FM de büyük takım küçük takım demeden hepsiyle çok severek oynadık. Kiminde güldük kiminde başarısız olduk. Ama ben küçük takımlarla FM de oynamanın daha ayrı bir tadı daha ayrı bir lezzeti olduğu kanaatindeyim (tabi küçük takım derken hemen belirteyim kastettiğim küçük bütçeli, dar kadrolu, kötü saha ve antrenman tesislerine sahip alt lig takımlarıdır. Yoksa benim için Fenerbahçe’den sonra en büyük takım ARTVİNHOPASPOR o ayrı bir konu)…

Alt lig takımlarında ayrı bir heyecan ve lezzet duymamın sebebi ise dar imkânlarla oynamanız sebebiyle, transfer, taktik gibi konularda büyük hüner gösterme mecburiyetinizin olması, kovulma ve başarısız olma ihtimalinizin yüksek olmasıdır. Yani işiniz ne kadar zorsa, başarınız o kadar büyük olur diyenlerdenim. (Örneğin sizce Fenerbahçe’yi şampiyon yapan taktik mi.yoksa kadrosunda profesyonel üç beş oyuncu bulunan tepecik belediyeyi şampiyon yapan taktik daha kıymetli sizce..bence ikincisi..)

Tabi alt liglerdeki takımlarla oynamanın yukarıda bahsettiğim yönleri dışında. bu ligleri bize oynanabilir kılan çok başarılı Türkiye bank aysa ve ikinci ligi araştırmacılarımızın da büyük emeği olduğunu belirtmek isterim.

İşte bu konuyu açmamdaki amacım bir yandan kendi edindiğim tecrübelerimi sizlerle paylaşıp fikirlerinizi almak, öte yandan da sizin alt lig takımlarıyla başarılı olma konusunda edindiğiniz tecrübeleri aktarmanızı sağlamaktır. Konuya ilgi gösterecek arkadaşlara olumlu olumsuz her türlü eleştiriye şimdiden teşekkür ederim.

Alt Lig takımlarıyla başarıya giden yolu, finans yönetimi ve transfer, taktik ve antrenman ve Genel Hususlar olmak üzere üzerine üç ayrı başlıkta değerlendireceğim. Öncelikle


FİNANS YÖNETİMİ VE TRANSFER:

Alt lig takımlarıyla oynarken daha henüz bir tık bile ilerlemeden yapmanız gereken önemli hususlar var. İlk önce yönetim size, takım hedefinizi soracak ve ona göre bir transfer bütçesi verecektir. Burada kişisel kanaatim alçak gönüllü davranmayın, zaten doğru düzgün bir kadronuz yok ve finansınız yetersiz üstüne birde bu takımı orta sıralarda tutarım..yok küme düşürmem gibi seçeneklerle, iyice işinizi güçleştirmeyin, tamam şampiyon yaparım demeseniz de en azından yükselmeyi başarırız deyin, şimdi bana diyeceksiniz ki iyide başarısız olursam kovulurum.evet kovulursunuz ama sanmayın ki az bütçe isteyip hedefleri dar tutunca kovulmamayı garantilerim.unutmayın ikinci ligde ve zayıf kadrolu bir takımınız var ve her halükarda başarısız olma ihtimaliniz yüksek..risk almazsanız başarı gelmez..ayrıca kovulursanız da kovulun ne olmuş yani yılmaz Vural kaç defa yaşadı bunu J

Evet önce yönetimden sizin takımınıza göre yüksek sayılabilecek bir bütçe aldınız şimdi transferde sıra..durun hiç ilerlemeyin hemen takım raporuna bakın ama asistanınız sizi aldatmasın eğer takımınız kötüyse aslında sizi başarılı yapmayacak bazı oyunculara yıldız yağdırdığını unutmayın siz tek tek bütün oyuncularınızı inceleyin,,eğer transfer yapma gereği olmayacak kadar iyi oyuncunuz var ise o bölgeye oyuncu bakmazsınız zaten…ama eksik noktaları iyi tespit etmek başarının temel koşulu ayrıca daha oyun açılır açılmaz..hangi taktikleri kullanacağınız aklınızın bir köşesinde olsun..

.hemen oyuncu bakma sayfanızı açın. Serbest oyuncuları görecek şekilde ayarlarınızı yapın..benim size yine bir tavsiyem asistanınızın sizi sınırlandırmasını kaldırın..takımınıza gelmek istemeyecek oyuncuları da görün..daha sonra kaleci, defans orta saha ve forvet olarak 4 ayrı gurupta oyuncuları inceleyin, oyuncuları incelerken en önemlilerinden biride fiziksel özellikleri olsun, ister defans ister diğer bölgeler fiziği kötü oyuncu hiçbir bölgenin oyuncusu olamaz..bu yüzden fiziksel değerlere önemle dikkat edin.tabi defans ararken positioninge work rate markinge falan zaten dikkat edersiniz.bunları söylemeye bile gerek yok ayrıca söyleyebileceğim.fizik özelikleri çok zayıf oyunculardan uzak durun. Özelikle pace si çok zayıf forveti sakın almayın..

Kontrat önermeye gelince, takımınıza kimi iyi oyuncular gelmek isteyecektir ama burada siz hemen “oh ne güzel fazla para istemedi” moduna girmeyin hatta oyuncu gerçekten takımınıza çok yarayacak kadar iyi ise istediğinden de biraz fazlasını verin..unutmayın tek taliplisi siz olmayabilirsiniz. Ayrıca takımınıza gelmek istemeyen oyunculara da teklif yapın sınırlarınızı zorlayın.hatta bir senelik kontrat önerim minimum serbest kalma maddesini sıfır lira yapın yani bir başka takım sıfır lira bile teklif etse gidebilirsin yapın..şimdi bir kısmınızın buna dudak büktüğünü sanıyorum.ama korkmayın takımınıza bu şekilde oyuncu transfer ettiğinizde hemen diğer takımların saldırısına uğramazsınız olsa bile sıklıkla olmaz.ayrıca bir oyuncuya bedava gidebilirsin dedikten sonra mali durumu biraz düzeltince kontrat yenileyebilirisiniz. Zaten sürekli forma verdiğiniz takımda mutlu olan oyuncuda hemen gitmiyor sene sonunda önceliğin siz olacağından şüphe etmeyin. en kötü ihtimalle de giderse gitsin en azından kadrosu zayıf takımınızda bir sene oynamış olur fenamı. Ama sanmayınki siz bu şekilde kontrat önerince hemen takımınıza gelecek oyuncular ama bir ihtimal gelebilirler ama değerlendirilmesi gereken ihtimal bu.

Size bir tavsiyem alacağınız oyunculara gözlemci göndermeyin çünkü ikinci ligdeki gözlemciler zaten büyük oranda yeteneksiz, sizin kadar bile oyuncudan anlamıyor. Ayrıca gözlemci göndermekle vakit kaybedemeyecek kadar bile acele etmeniz gerekebilir. Eğer oyuncu konusunda illaki de bir fikir istiyorsanız kontrat önermeye basın alt tarafta oyuncu konusunda bir cümlede olsa takımınıza faydasının ne olacağı yazıyor. O bile yeter.

Yine transfer konusunda bir tüyo transfer edeceğiniz oyuncuları aynı zamanlarda almanız faydalı olacak çünkü bütçeniz dar olduğundan ilk etapta teklif edeceğiniz oyuncuların hepsine aynı oranda maaş teklif edebilecekken..biri ki oyuncu alıp sonra diğerlerini alayım derseniz bu defa bütçeniz iyice daralacak takımınıza gelmek isteyen oyuncu sayısı azalacaktır iyisimi siz transfer şovu yapar gibi takıma alacağınız 4-5 oyuncuya aynı zamanda imza attırın. Kontratı bitenler haricinde transfer listesindekilere de dikkat edin transfer listesinde iyi oyuncular bulabilirsiniz. Ayrıca ne yapın edin hemen yönetimden bir parent clup isteyin. Ben FM ye 2007 de getirilen bu yeniliğin büyük takımın feeder kullanmasında görmediğim faydayı küçük takımın parent kullanmasında gördüm. Son oyunumda tepecike Fenerbahçe yi parent yaptığımı ve fenerden gelen oyuncularla yükseldiğimi belirtmek isterim.
Sizin satacağınız oyuculara gelince önce takımdaki oyuncularınız kontratlarına bir bakın eğer aldığı parayı hak etmiyecek oyuncuları satmaya yönelin ki maaş bütçeniz açılsın..ama benden bir tavsiye asla öyle çok oyuncuyu satışa çıkarmayın. İkinci ligde kadroyu boşaltıp baştan yenilemenin her zaman kötü sonuçlar verdiğini unutmayalım .en fazla 3-4 tane oyuncu gönderin..kaç oyuncu alırsınız bilemem ama çok fazla olması da takım huzurunu bozacaktır.
Alt lig takımlarıyla başarılı olmanın ilk şartı doğru transfer zaten zayıf takımınıza eğer kaliteli transferler yapmazsanız hiçbir taktik sizi şampiyon yapamaz benim fikrim bu. bu yüzdende yazının en önemli kısmı olduğu için bu nokta çok uzadı.


ANTREMAN, TAKTİK, TAKIM KONUŞMALARI:

Yukarıdaki transfer çalışmalarını başarıyla yaptıktan sonra ki en önemli husus iyi bir antrenman programı ve iyi bir taktik. Tabi antrenman programı için oturun tüm transferlerini yapın demiyorum daha oyunun hemen başında (bir tık bile ilerlemeden ) hemen yapın antrenman programınızı ama ondan öncede antrenörlerinize ilişkin bir iki tüyo vereyim. Antrenörlerinizi inceleyin sonrada antrenör araştırması yapın takımınızdakilerle size gelmek isteyenleri bir kıyaslayın genellikle boşta size gelmek isteyen sizin takımındakilerden daha iyileri oluyor ama yinede incelemeden hemen adam kovmayın. Birde bu konudaki en önemli husus şu: bir ikinci lig takımı çok fazla antrenörle anlaşamıyor bu sayı sınırlaması yüzünden bir hocanıza birden fazla görev vermek zorundasınız. Hal böyle olunca takımınıza yeni antrenör alırken sadece bir yönüyle çok iyi olana değil, birkaç konuda iyi olana yönlenin.yani boştaki bir hocanın defendingi 18 ama diğer meziyetleri kötü, bir diğerinin ise defendingi 13 ama taktik ve ve teknik eğitim özellikleri 12 falan olsa siz ikincisini tercih edin.tabi takımınızda iyi hocalar varsa da tutun.boşa harcayacak tek kuruşunuz bile yok çünkü, ayrıca hadi bank aysa da neyse de özellikle ikinci ligdeki takımların genç oyuncularının büyük çoğunluğu 5 para etmez seviyelerdeler.bunlar için ayrıca bir genç oyuncu koçuna gerek yok..sakın almayın..hatta takımınızda varsa bile kovunda yer açılsın..eğer illaki de gençler diyorsanız onları da takımınızdaki a takım coachlarına çalıştırın gitsin..

Takımınızın asistan menajerini kovmayın hemen, kovacaksanız da biraz erteleyin. çünkü transferde ve diğer coachları bulmada size yardımları dokunacaktır. Kesin olarakta doktorunuza bir göz atın daha iyisi var ise onu da değiştirin. Bazen neden oluyor bilmiyorum ama yönetiminiz 1 doktor bulundurabilirsin derken bazen ikinciye de izin çıkabiliyor.siz her ihtimale karşın ikinciye de teklif yapın izin çıkarsa ne ala çıkmazsa canları sağ olsun.

Antrenman programı konusunda forumda güzel programlar var. Ama benden tavsiye kısıtlı bütçeniz dar kadronuz olduğu için sakatlıklar canınızı çok yakacaktır.bu sebeple sakın ama sakın intensive high seviyesinde aerobik veya güç çalıştırması yaptırmayın.

Taktik hususuna gelirsek..şimdi burada ezber bozmanın zamanı. Bir çok işi sanıyor ki küçük takımlar defansif oyun oynarsa efendim rakip takımı durdurup kontra ile gol atarsa başarılı olacak.tamamen yanlış..ben FM de defansif oynamanın ne küçük takıma ne büyük takıma uzun vadede yaradığı kanısında değilim.Bunu da öyle atmıyorum bir çok varyasyonla denediğimden emin olabilirsiniz. Ama sırf bu yazı için yaptığım bir denemeyi dile getireyim. Tepecik belediye ile Fenerbahçe yi karşılaştırdım 10 defa arka arkaya tepeciği defansif mantalite ile oynattım, sonra 10 defada atak oynattım.defans taktiğinde 10 10 kaybettim, atak oyunlarda 10 da 3 defa berabere kaldım.

Şimdi tabi taktik işi atak oynadım defans oynadımla açıklanacak kadar basit değil bunun oyuncu komutları var. Duran top yerleşmesi var pas türü var.var oğlu var.. ama arkadaşlar bu konuda bana katılmak sizin takdirinizde ama alt lig takımlarıyla bir çok değişik atak ve defansif taktikleri kullandım. ama ben defansif oyunlarla başarıyı hiç göremedim. Bu yüzden uzun soluklu taktiklerin defansif mantalitede olmaması kanaatindeyim..ama tabi mesela çok güçlü bir rakibe karşı bir maçlık kullanılabilir veya maç içinde öndeyken takım defansa çekilebilir ama uzun vadede takımı defansif oynatmak kesinlikle doğru olmayacaktır. Benim bildiğim ve gördüğüm budur.

Hem samsun hem giresin hem tepecik deneyimlerimde PELUK un total dominasyonuyla 4-4-2 taktiğinin atak versiyonunu dönüşümlü olarak kullandım. Hangi takıma karşı hangi taktikle çıkacağım mevzuunu ise rakip takımın durumunu inceledikten sonra karar verdim.

Burada son günlerde artan bir yakınmaya da cevap vereyim..efendim benim taktik tutmuyor..ne yapsam olmuyor. İlk birkaç hafta iyi gidiyorum sonra bozuluyor. Evet bunların hepsi benimde başıma geldi..ama şurası bir gerçek, her takıma aynı taktikle çıkarsanız bu çok normal..ben iddia ediyorum ki bir çok FM oyuncusu rakip takımı iyi analiz etmeden maça çıkıyor.Rakibi analiz etmeden maça çıkmayın.Benim bir sezonu tamamlamam saatlerce oyun oynamamı alıyor.bu vakti kaybettiren ise rakip takımı incelemem oluyor.Her maça aynı taktik aynı kadro çıkıp sonra kaybediyorum yakarışları yersiz.bir oyuncunun en az cebinde iki ayrı varyasyonu olması gerek. Peluk’un total dominasyonu benim ana taktiğim, çok büyük emek verilerek hazırlanmış total dominasyon tek forvetli taktiklerin en ilerisi.


Bu taktik ana taktiğiniz olsun maç içerisinde iki farklı yenik duruma düşerseniz AMC nizi forvete kaydrın veya çıkarın forvet alın eğer daha fazla risk almanız gerektiği kanısındaysanız da AMC yi çıkarmak yerine kanat adamlarını biraz geriye çekip ortayı daki iki oyuncudan birini çıkarak 3 lü orta saha 1 amc ve 2 forvete dönün. Tabi takım mantaliteniz yine atak olmalı.hatta bana gülmeyin vallahi yaptım..tepecik belediyesporla FULL ATACKHİNG oynadım ve 10 puan farkla şampiyon oldum.tabi bunun tek sebebi taktik değildi elbette ama TAKTİK konusunda dediklerimin özü şu ..taktiğiniz hangisi olursa olsun mantaliteniz atak olsun..taktik konusu unutulmamalı ki her takımın yapısına göre ruhuna göre belirlenmeli bu sebeple forumlardaki taktikleri eşelediğiniz kadar takımınızı da eşeleyin bugün total dominasyon bence en iyi taktik zaten sadece sanal alemde değil dünyanın en önemli takımları da bu taktiğe yakın taktiklerle oynuyor..örneğin bir barca chelse, Fenerbahçe ama kim bilir belki sizler araştırırken daha iyisini bulursunuz.ben bulamadım ama hayat araştırmakla güzelleşir ve gelişir.


TAKIM KONUŞMALARI: takım konuşmalarını gerçekten küçümsememek lazım. bazen taktiğin önüne motivasyon geçiyor.bu hem gerçekte böyle hem oyunda. Takım konuşmalarını yardımcı antrenöre yaptırmak gibi bir hata yapıyorsanız unutun gitsin bu yazıyı, .aman sakın takım konuşmalarını asla o yardımcıya bırakmayın.

For the fansı (taraftar için oyna) en fazla kullanacağınız konuşma olacak ama bunu daha çok içerdeki maçlarda kullanın, ayrıca kendi evinizde barca ile oynarken bile sakın rakip takımı büyütmeyin burası sizin sahanız ve onlar sizden korksun, kendi evinizde maça başlarken cesaret içeren konuşmaları tercih edin, rakip sahada ise güçlü takımlara pressure of gibi baskıyı azaltıcı konuşmalar iyi geliyor. Devre arası konuşmaları ise çok daha önemli, kendi sahanızda yenik durumdaysanız, basın fırçayı o kadarda korkmayın aman moralleri bozulacak diye, ama güzel oynarken şansızlıkla yediğiniz golle mağlup sanız biraz daha yumuşak konuşabilirsiniz, deplasmanda sınız ve ilk devre malupanız (bir ikinci lig takımında çokca karşılaşacak bu durum) rakip takımın durumuna göre ya yine fırçayı atın yada çok güçlü ise rakibiniz skorda tek farklı ise sempati duyuyorum deyin,

Ama sakın yapmamanız gereken bir konuşma ise tek farklı öndeyken devre arasında memnunum falan demek, sonra yiyin golü de aklınız başınıza gelsin, tek başına önde olduğunuz zaman övmektense hiçbişey bile daha iyi,

Ayrıca cesaret vermek (encoruage) yeri ve zanalaması doğru kullanılınca fayda getiriyor.

GENEL OLARAK:
Taktik ve transfer dışında mesela medya hususunda, genellikle cesaret içeren konuşmalar beyanatlar takımınıza daha çok yaradığını belirteyim, ayrıca takımınıza kaptan seçerken elinizdeki tek veri infulunce olmasın belki infulunce si daha az ama takımda daha yaşlı ve eski bir ağbinin kaptan olması daha fazla fayda sağlayacaktır. Ama şunu da belirteyim kaptanınız takımınızda oynayacak kapasitede olan biri olsun sırf yaşlı tecrübeli diye kadroya giremeyecek adamı kaptan yapmayın, hazırlık maçları için bir tüyo ligin başlamasına yakın tarihlerde 1 er hafta arayla başka takımlarla hazırlık maçınız varsa iptal edip ve kendi 18 yaş ve 20 yaş altı takımlarınızla oynayın. Alacağınız farklı galibiyetler takımınız lige başlamadan moral kazanamasına sebep olacaktır.


SON: Bu yazının çok uzadığının ve çokları tarafından okunmayacağının veya yarı yolda sıkılanacağından şüphem yok.. ama yinede alt liglerde oynama konusunda benim gibi hastalığa tutulmuş olan üç beş arkadaşın ilgi göstereceğini düşünüyorum. Yukarıdaki yazılanlar tamamen benim şahsi fikirlerim olup bu fikirlere katılan katılmayan tüm arkadaşlara teşekkür edeceğimden ve en ağır eleştirilere bile hoş bakacağımdan hiç şüpheniz olmasın ayrıca sizlerinde alt lig takımları hakkında söyleyeceğiniz her cümlenin bilgi hazinemize artı getireceği düşüncesiyle önerilerinizi beklediğimi ifade etmek isterim.