Evet haklısın...
Evet haklısın...
Araştırma Sorumlusu
Sezer tsl' de de çok şans elde etmişti manisa formasıyla ama bunları kullanamamıştı. Bank Asya tam dişine göre çıktı. Şov yapıyor. Kupada da başarılı maçlar oynadı. Yanılmıyorsam ca' sı 120 ye çıkarıldı 9.03' te bu da şimdilik yeterli bence.
[CENTER][B][SIZE=2][COLOR=black][/COLOR][/SIZE][/B] [/CENTER]
Manisa'yı iyi takip edip Ufuk'u milli takıma çağıranları başta Fatih Hoca olmak üzere tebrik ediyorum.Daha önce yapmadığı iş değil ama hele hele kalede 2.Lig topçusuna güvenip kadroya almak büyük hocaların işidir.Originally Posted by hhkahraman
Kulüp Üyesi
hakanım sakın bu yorumun okumuş olmasın fatih hoca.
şaka bir yana ufuk gerçekten öyle BOL-AT ılan PA lara sahip kalecilerden çok daha iyi umarım fırsat gelir ve birazda oynama şansı bulur zor ama ...
BÖBÜRLENME PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”
Şeyh Edebali
Lider Manisaspor as kadrosuyla çıkmasına rağmen deplasmanda Karabükspor'a 6-3 mağlup oldu.Bu karşılaşmayı TV vermediği için seyredemedik belki ama 6-0 mağlup duruma düşmek lider takıma asla yakışmaz.Ancak 6-0 dan sonra yemeden 3 gol atmakta maçı bırakmadığını gösterir.
Yeni transferlerden Ergin'in henüz ilk maçında golle tanışması da bu enkaz maçta Manisaspor'un olumlu olarak görebileceği bir nokta.
Kulüp Üyesi
hakikaten hakan rüyada görsek inanılmayacak bir skor ..defansı son derece sağlam bir takım darmadağın olmuş hüseyin olsun togla olsun demekki çok kötü oynamışlar...
hatılar mısın ikinci yarının ilk maçı bolu maçını Manisalı oyuncularda bir umursamazlık bir rahatlık ama orada evinde oluşları ve seyirxcinin itmesiyle toparlanmışlardı...
Manisa çaykur rize yi bence esas rakip olarak görüyordu ilk iki için çünkü kadro olarak ne karşıyaka nede ekonik sıkıntılarla boğuşan diyarbakır manisaya gerçek bir rakip olamazdı...Çaykur rizenın adeta ikinci yarı başlayınca dağılmasıyla Manisa çok rahatladı...kendisini zorlayacak bir takım olmadığını vedüşünüyorlar ama bu malübiyet iyi oldu onlara akılları başlarına gelir biraz..
BÖBÜRLENME PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”
Şeyh Edebali
Hayat Bize Sarı-Lacivert
Özel Oyuncu
Abim benden daha fazla bilgiye sahipsin gerek bulunduğun görevle ve maçları izlemenle. Ama Tolga hem Gençlerbirliğinde hemde ANKARAGÜCÜ'nde oynarken hep hata yapan kademe bilmeyen bir oyuncuydu. Devre arasında Ankaragücü'nden yollandığında herkesin kanısı, sürekli hata yapan bir oyuncudan kurtulduk yönündeydi.
Birde şu Rafael konusunda anlamadığım 1-2 şey var.2 yabancı oynatma hakkı var TFF 1.ligte ama Levent hoca Yeni Asır TVye katıldığında kadromuzda 3 yabancımız var Borbiconi - Kalabane ve Rafael. 1 oyuncuyu mecburen kenarda tutuyoruz demişti. Ama Rafael oyunda Türk statüsünde ve birçok kaynaktan baktm Rafael'in TÜRK olduğu ve adını Rafet El olarak değiştirdiği şeklinde haberler okudum. Acaba Levent hoca dalgınlıklamı söyledi yoksa Rafael'in böyle bir durumu yokmu ?
Abi şampiyonluk yolunda rakip ayrımı yapılmaz. Doğru Bolu maçına iyi başlamadılar ama sonra bir şekilde toparladılar. Ben bu tip kazaların bir daha yaşanmayacağını düşünüyorum. Daha doğrusu genç futbolcu akademisi tarzında ilerleyen bir kulüp için temenni ediyorum. Futbolcular yetenekli ancak bir o kadar da genç.Bu yüzden nadiren de olsa bu tip kazaların yaşanabilecek şeyler olduğunu da düşünebiliriz.
Tolga çok kapasiteli bir oyuncu olmamakla birlikte yılların tecrübesi. Tolga'yı takıma hem tecrübe eksiğini gidermek hem de orta sahaya çok direnç getirecek olan Güven'i ortanın sağında kullanmak için ucuza aldılar.Çok kötü bir transfer diyemeyiz bu yüzden.
Bu arada Rafael MArques türk statüsünde oynamaktadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Rafael_Marques
Gelecek Vaad Eden
Boyle onemli kozmetik olmayan bi bilgi icin wikipedia bence iyi bi kaynak degil... Manisaspor resmi sitesi veya TFF nin resmi sitesi bakilmasi gereken yerler... Ilginc olani da TFF nin resmi sitesinde uyrugu Brezilya olarak gosteriliyor olmasi.
http://www.tff.org/Default.aspx?page...&kisiId=920861
Bende Rafael'i Turk vatandasi olarak bilirdim ama vatandas olsa da Turk statusunde oynamiyor ki uyrugu TC degil.
http://www.manisayaringazetesi.com/i...=1&id=&kimden=
Bu da konu ile ilgili buldugum bi yorum. Rafael icin vatandas oldugunda TFF tarafindan verilmesi gereken bir belgenin verilmemesi onun Turk statusunde oynamasini engelliyormus.
Bu da Millieyet'den konu ile ilgili bi haber:
http://www.milliyet.com.tr/Ege/Haber...leID=978284&b=
Hayat Bize Sarı-Lacivert
Özel Oyuncu
http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=526&kisiID=30098 Buda Gökçek Vederson uyrudu TC olarak girilmiş. Oyundada dikkat ettim Rafael'e özellikle Türk vatandaşı.
Kulüp Üyesi
rafael iki sezon önce türk vatandaşlığına geçti aslında vedersondan nobreden bir farkı yok aynı dönemde türk olanlardan türk olmasında dönemin meclis başkanı bülent arınç etkili oldu ancak ne oldu skıntı nedir bir türlü anlaşılamıyor ama akanlar kurulu kararının yürütmesini içişleri bakanlığı yapar..
rafael bakanlar kurulu kararı ile türk vatandaşı ama bunun yürütmesini yapan içişleri bakanlığından federasyona bu yazımı gitmedi yoksa gitti de federastondanmı çıkmadı kesin bilmiyorum..
zaten çok ta eleştiri alıyor klüp bu konuda...
devre arasında bu konu çözülecek diye bekleniyordu ama henüz bir çözüm yok...yani sadece rafaele özgü bir durum var ortada...
oyun açısından gelirsek..vedersondan nobreden aslında hiçbir farkı yok görünürde tek eksiklik evrak alış verişindeki düzensizlik gibi görünüyor..bu durumda...
bir yandan bakılırsa...resmi yazışmalardaki gecikme türk vatandaşlığını almış bir oyuncuyu yinede yabancı olarak göstermeye bir gerekçe olurmu bilemiyorum...
öte yandan gerçekcilik açısından bakıldığında ise rafael barbiconi ve kalabane gereçkte 3 yabancı birlikte oynayamıyorken oyunda bunun mümkün olması da doğru değil...
bir karar verilmesi gerekli ..
BÖBÜRLENME PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”
Şeyh Edebali
Manisaspor için bugünkü Altay mağlubiyeti en az Karabük maçı kadar büyük bir şok olarak kabul edilebilir. Rakibin henüz ilk yarıda 10 kişi kalması, aynı dakikada kaçırılan bir penaltı ve 80den sonra adam paylaşımı hatasından yenen bir gol. Güllük gülistanlık şekilde giden takıma bu son 2 hafta yakışmadı.Bugün Manisaspor'da defansa hiç iş düşmedi.Kaleci Ufuk yerinde hamleler yaptı.Ancak siyah beyazlıların orta sahasında büyük bir düşüş dikkat çekiyor.Önceki haftaların formsuz ismi Cenk olmasa takımda çabalayan adam yok.Daha önce de dediğim gibi Rafael 2 hafta var 2 hafta yok. Manisaspor ligi yine ilk 2 içinde tamamlayacaktır ama bu devamlılık sorunu Süper Lig'de çok baş ağrıtacak.
Yönetici & Araştırmacı
Rafael'i biz de oyunda bence Türk Statüsünden çıkarmalıyız...
Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. "Bertolt Brecht"
Araştırma Sorumlusu
hhkahraman sana bişey sormak istiyorum. Nizametttin oyunda amrlc ama bu sezon genellikle mc - amc oynuyor doğru mudur?
[CENTER][B][SIZE=2][COLOR=black][/COLOR][/SIZE][/B] [/CENTER]
Doğrudur hatta AMC oynadığını bile bazı maçların bazı bölümleri hariç göremeyiz.Nizamettin bu sene Sezer'in arkasındaki üçlü orta sahanın ortasında veya sola yakın şekilde oynuyor. Koşan mücadele eden ancak gerektiği zaman tekniğini ve çabukluğunu da gösteren bir oyuncu konumunda.
Araştırma Sorumlusu
Güzel bu yenilikleri işleyelim dataya.
[CENTER][B][SIZE=2][COLOR=black][/COLOR][/SIZE][/B] [/CENTER]
Tabii Mayıs ayı itibarıyla girer bunlar dataya. Bunun gibi birkaç değişiklik daha var. Ama Nizamettin sağ da oynayamaz diye bir durum söz konusu değil. Orada da oynar, sadece bu sene Levent Hoca ortada oynatıyor. Sağ taraf belki competent düzeye indirgenebilir.
Kulüp Üyesi
hakan iki maçını izleyemedim takım dağılmış nedir bu durumun sebebi..
BÖBÜRLENME PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”
Şeyh Edebali
Abi bu takım çok genç.Tek sebep bu. Takımın kaptanı Sezer. Her maç frikikten golü var duran top ustası. Rakibin 10 kişi kaldığı anda penaltıyı atamazsan moral olarak rakip 12 kişi olur, sen bitersin. Kaptan'a bu yakışmadı. Sonra adam paylaşımından yenen bir golle de mağlup olursun. Bu son 2 hafta direk takımın tecrübesizliğinden kaynaklandı.Ama Levent Hoca yeterince tecrübeli. Manisa biraz daha sendelese de zirveden kopmaz.
Karşıyaka Araştırmacısı
altay daki çıkışı da göz ardı etmeyelim ayrıca açıkçası manisanın şansızlığı ve kaleci gökhanın buffon vari bir maç çıkartması da (gökhan penaltı hariç en az 5 tane net golü çıkardı) manisanın mağlubiyetinde etkiliydi bence...
puerta kalbimizde...
Erol abi ben de bugün Gökhan için bir şeyler yazmayı düşünüyordum.Sen önce davrandın. Bu ara 2 maçını seyretme fırsatı buldum(Galatasaray ve Manisa). 2 takımda Altay'dan kaliteli olmasına rağmen kalesini muhteşem savundu.Benim buralardaki yegane favorim Ufuk Ceylan ama Gökhan ve Emrah Tuncel de gayet iyi 2 kaleci.
Araştırma Sorumlusu
Dün manisa- paşa maçı güzeldi. Özellikle ilk devre çok heyecanlıydı.
Manisa' da Yiğit Gökoğlan gözüme çarptı. Yeni bir Ahmet Arı
Yiğit çok çabuk. Toplu topsuz hızlı. İki ayağını kullanıyor. Kafayı kaldırıyor. Ortalar tam isabet. Topla çok rahat. Böyle yetenekli gençleri görmek çok mutluluk verici. 110 ca olur sadece bu özelliklerle. Zaten ümit milli takıma da alınmış. Alınmasa da fikirlerim değişmezdi. Fiziği zayıf. Güçlenmesi lazım.
[CENTER][B][SIZE=2][COLOR=black][/COLOR][/SIZE][/B] [/CENTER]
Biraz geç de olsa maçla ilgili görüşlerimi yazıyorum. En önemli nokta Manisaspor bugün savaştı. 3 maçtır mağlup olmasına rağmen yılmadı,didindi. Hakemin bazı kararları veriş tarzı Manisalı oyuncuların şevkini kıracak cinsten olmasına karşın bu genç takım bugün inanmıştı. Kaptan Sezer seyircileri sakinleştirirken "merak etmeyin, yeneceğiz" diyordu.
Bireysel olarak evet Gökoğlan iyiydi. Dribblingleri gayet yerinde. Sezer Öztürk her zamanki gibi iyiydi. Rafi hem son dakikada avladı hem de arkadaşlarıyla yardımlaştı. Ufuk Ceylan yine güven verdi. Güven haftalardır orta sahada oynaması nedeniyledir ki, defansta oynamasına rağmen silik değildi.Solda bile gözüme çarptı.
Yalnız burada yaşlı kurtlara bir parantez açıyorum.M.Akagündüz ve Cenk işler son haftalarda baya baya yatıyor.
Sonuç olarak genç bir takım olan Manisa'da dalgalanmalar olmaya devam edecektir. Ancak bu Mayıs ayında ligi ilk2 de bitirmeye engel bir durum değildir.
Kulüp Üyesi
Manisa kasımpaşa maçı bizim gibiler için real madrit-barcelona maçı demek...değil mi hakanım..
maça Manisa öyle bir başladıki..bu takım 3 haftadır nasıl kaybediyo dedirtecek cinsten..
ve şüphesiz bank asyanın en klas oyuncularında Sezer öyle güzel bir vuruş yaptıki ne olduğunu anlayamayan kasımpaşa maça adeta yenik başladı..
ancak 10. dakikaya doğru kasımpaşa oyunda eşitliği sağladı ..özellikle ters kanatta oynayan Sertan ve diğer kanada koşular yapan Desire ile ataklar geliştirmeye başladığında Manisanın eski manisa olmadığı ..kndine güvenlerinin eskiye oranla azalmış olduğunu gözlemledim.
Manisadaki Sezerin kasımpaşadaki ekürisi Erhan küçük kendisine atılan pastaki dönüşü dengesi ve vuruşu gerçekten harikaydı...
Maça denge geldkten sonra Manisa yine gol arayan taraf olarak görünmesine rağmen bu takımda bir şeylerin eksik olduğu belli oluyor..Herşeyden önce eskisi kadar organize olamıyorlar..Sezer kendisine yüklenen ağır sorumluluk altında son haftalarda iyice ezilmeye başladı..öyleki ilk yarı biri korner biri serbst vuruş olmak üzere attığı iki topu öylesine şişirdiki hiç kimseye değmeden top doğrudan auta çıkınca ..ben sorunu yeteneğinde değil..stresinde buldum yoksa sezer o kadar kötü orta açacak bir oyuncu değil...
Manisa 30-40 arasındaki dakikalarda baskı kurma gayreti aslında biraz da kasımpaşanın geriye çekilmesindendi ve Manisanın çok zor gol atacağını düşünüyordumki..Gerçekten çok zor ama bir o kadarda harika bir gol attılar golun Kahramanı Nizo öylesine güzel yarım vole tarzı bir vuruş yaptıki kasımpaşa kalecisi seyretmekten başka bir şey yapamadı...
yanlız dediğim gibi Manisa eski kendine güvenen manisa değil ..attıkları golden sonra telaşa düşüyorlar..Kasımpaşa golden sonra hemen silkinip yarı sahada bastırınca gelen ortaya Kalabane bence gereksiz yere topa elle dokundu ve penaltıya sebebiyet verdi...
tabi bizde genelde kendi hatalarımız görünmeyim hemen ssuç hakeme kesildiğinden ortalık karıştı..ama kanaatimce penaltı kararı kesinlikle doğru Kalabane nin eli hiçte toptan sakınmaya gitmiyor ayrıca çarpma falanda değil hiç gereksiz yere topa elini uzattı ve penaltı kararı kesinlikle doğru..
Kasımpaşada Erhan penaltıyı gole çevirince ilk yarı skoru ortaya çıkıyordu..
ikinci yarıda Kasımpaşa yapmaması gereken ne varsa onu onu yptı..Teknik direktör Uğur tütünekeri tanıyamadım..Son haftalardaki malübiyetler onun takımına güvenini azaltmış..görülüyorki Manisayı üzerine çekersen etkili oyuncuları ile kalende gol görüyorsun ama öte yandan ne zaman saldırsan senin takımında gol atıyor..İlk yarıdan hiç ders almayan uğur tütneker ve takımı daha ellinci dakikalarda kendilerini yere atmaya başlayınca maçta ibrenin manisaya döndüğünü anladım...
Genel olaak ikinci yarıda da manisa istenilen topu oynamadı..yüzde yüz gollük denecek kaç poziyonu var..bir elin parmaklarını geçemez..Ama top oynamak yerine yerlerde yatmayı tercih eden kasımpaşa karşısında ilahi adalety devreye girdi ve rafaelin 90+3 teki goluyle manisa maçtan galip çıktı..
burada bir hususun altını özellikle çiziyorum ..ve sevgili dostum hakana bir noktada katılmıyorum..evet manisa çok mücadele etti savaştı..ama manisa hala eski manisa değil..bir kere eskisine nazaran hiçte organize olamıyorlar..öte yandan defansları da hiçte iyi durumda değil..
bu maçı sadece manisanın savaşmasıyla kazanıldığını söylersek doğru yorum yapmamış oluruz..dikkat ederseniz Kasımpaşa ne zaman yenik duruma düşse iki defa skoru dengeledi..son golü öyle bir dakikada yedki kurtaracak zaman yoktu..zaten bence manisa ancak böyle kzanabilirdi..
Manisayı yenmek isteyen veya beraberlik bile isteyen manisanın üstüne gitmeli yoksa hucum hattı çok zengin topa iyi vuran oyuncuları var..Bank asyanın hiçbir takımı sadece yatarakı manisadan puan alamaz...kasımpaşa deplasmanda 1 puanı yeterli görmeyip saldırsa maçı kazanması bile muhtemeldi..Herşeye rağmen manisa için büyük moral oldu bu maç...ama defans kurgusunu tamamen değiştirmiş manisa ilerleyen maçlar için bana fazla güven vermedi...
oyunculara geçersek...
Klabane: gerçeken yüksek PA lar alabilecek bir oyuncu olarak görüyordum onu..ancak son haftalardaki düşüşü en fazla yaşayanlardan defans oyuncusu bu kadar panik olmamalı sakin kalabane yoksa Hakana söyler senin mental değerlerini kırptırırım haberin olsun
Sezer öztürk: Herşeye rağmen klası yeter. Bank asyanın süper yıldızı malesefki biraz güven bunalımı yaşamakta..genç yaşında takımın ağır yükünü üslenmiş durumda.aslında Fatih egedik biraz forma girse sezer rahatlayacak diye düşünüyorum..
Rafael: benmi bgün olumsuzum bilmiyorum ama attığı gol dışında da rafael eskisi gibi değil..hucumun hr alanında topla buluşmak için deli dana gibi rafael gitmiş oturduğu yerden gol pası bekleyen rafael gelmiş.tanıdığım rafael çok daha hareketli çok daha girişkendir..umarım attığı golle moral kazanıp eski haftalara döner...
yiğit gökoğlan: yiğit bu maçta değişik bölgelerde görev yaptı ideal mevkii için herkes bir şey söyler ama bence hala biraz durup izlemek lazım yiğit hangi bölgede daha yiğit olacak diye
BÖBÜRLENME PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”
Şeyh Edebali
Yigit benimde dikkatimi cekti.
Yiğit İsmail Gökoğlan: "Düştüğümü zannederken yükseldim"02.02.2009
Henüz 19 yaşında ama hız ve estetiği birleştiren futbol yapısıyla yaşıtlarından farklı bir oyuncu portresi çiziyor. 100 metreci olmanın getirdiği süratini sahaya büyük bir avantaj olarak yansıtıyor. Göztepe altyapısında yetişip Manisaspor altyapısında pişti. 16 yaşında A takıma yükseldi. 3. Lig'den Altınordu'ya gönderildiğinde "eyvah" dese de asıl çıkışı orada yaptı. Genç Milli Takımlara da 3. Lig'de oynarken seçildi. Şimdi Ümit Milli Takım'ın yenilenen kadrosunda yer alıyor ve ay-yıldızlı formayı giymenin ufkunu açtığını, hedeflerini büyüttüğünü söylüyor.
Röportaj: Mazlum Uluç
Seni sağ kanat oyuncusu olarak tanıyoruz, başlangıçtan beri bu mevkide mi oynuyorsun?
Hayır, başlangıçta santrfordum. Süratimden dolayı bu bölgede görev yapıyordum. Süratli olmamı da daha önce atletizm yapmayla borçluyum. 100 metre koşuyordum. Kendi yaş grubumda Türkiye üçüncülüğüm var.
Peki, neden atletizmi bırakıp futbola geçtin?
Hocam futbolda daha iyi yerlere gelebileceğimi söyledi. Her genç gibi futbolcu olmak bana da daha cazip göründü. Türkiye'de atletizmden para kazanmanız da söz konusu değil. Bu nedenle futbolu tercih ettim.
Ailen futbol oynamanı nasıl karşıladı?
Annem ve babam ben küçükken ayrılmıştı ve ben babamla yaşıyordum. Annemi de her hafta sonu görüyordum. Babam bana karışmaz, verdiğim kararları onaylardı. Dolayısıyla ne antrenmanlara gidip gelirken ne de okul yaşantımda herhangi bir sıkıntıyla karşılaştım. Okul ve tesisler birbirine yakın olduğu için herhangi bir sorun yoktu. Ancak daha sonra babam Turgutlu'ya taşınınca ben tesislerde yaşamak zorunda kaldım.
O dönemde kaç yaşındaydın?
14 yaşındaydım. Ailemden ayrı kalmanın sıkıntısını fazla yaşamadım; çünkü üç yıldır birlikte olduğumuz arkadaşlarımla birlikteydim. Üstelik antrenörümüz de aynı zamanda okuldan hocamızdı. Tek sıkıntı Göztepe'nin maddi açıdan kötü bir dönem geçiriyor olmasıydı. Tesiste düzenli yemek çıkmıyordu.
Nasıl bir öğrenci olduğundan da bahseder misin? Eğitimini sürdürüyor musun?
Liseyi bitirdim ama Avrupa Şampiyonası'na katıldığımız için üniversite sınavlarına hazırlanamadım ve bu nedenle önümüzdeki seneye erteledim. Okulda hiperaktif bir öğrenciydim ama öğretmenlerime karşı hiçbir saygısızlığım olmadı. Derslerdeki durumum da kötü değildi. 3.99 not ortalamasıyla mezun oldum. Şimdi Manisa'da yaşadığım için önümüzdeki yıl Celal Bayar Üniversitesi BESYO'da okumak istiyorum.
16 yaşında A takıma alındım
Göztepe'den Manisaspor'a transferin nasıl gerçekleşti?
B Gençler Türkiye Şampiyonası'nda 16 takım arasına kalmıştık. Grup maçlarımız da Manisa'da oynanıyordu. Şimdi Manisaspor'da Levent Eriş'in yardımcılığını yapan Hakan Şapçı o maçları izlemiş. Onun tavsiyesiyle Manisaspor'un PAF takımına transfer oldum. 16 yaşımda, Ersun Yanal döneminde A takıma çıkarıldım.
16 yaşında bir oyuncunun A takıma alınması çok rastlanan bir durum değil. Kendini özel biri gibi hissetmiş olmalısın.
Benim için farklı bir tecrübeydi. 2. Lig B Kategorisi takımından gelmiş bir oyuncuydum ve hem fizik hem de beyin olarak çok farklı bir ortamın içine girmiştim. O güne kadar televizyondan izlediğim ağabeylerimle takım arkadaşı olmuştum. O dönemde takımda oynamaktan çok kendimi eğitmek gibi bir hedefim vardı.
Aynı yaş grubundan senin dışında A takıma alınan başka oyuncu var mıydı? Ersun Yanal, A takıma alırken sana neler söylemişti?
Benim dışımda o yaş grubundan A takıma alınan başka oyuncu yoktu. Ersun Yanal bana, "Altyapıdaki antrenörlerin çok methetti. Seni kendini geliştirmen için buraya aldım" demişti. O günden sonra A takımla antrenmanlara, PAF takımla da maçlara çıkmayı sürdürdüm.
Gelişiminde rol oynayan teknik direktörleri şöyle bir gözden geçirirsen, sana en büyük katkıyı yapan antrenör hangisiydi?
Göztepe'deki altyapı hocam Şadan Kıranlar'ın üzerimdeki emeği büyük. 1.5 yıl kadar atletizm yapmıştım. Hem okul hem de Çimentaş takımında koşuyordum. Futbola geçiş yaptığımda bana tüm temel bilgileri veren Şadan Hocaydı. Manisaspor'a geldiğimde de büyük aşama kaydetmemin arkasındaki isim Hakan Şapçı'dır.
Atletizmden futbola geçtiğinde eksik olan temel bilgilerin nelerdi?
Hakan Hocam bana "Atletik olarak hiçbir eksiğin yok, çok fazlan var" derdi. Topa yumuşaklığımı ve oyun bilgisi, oyunu okuma gibi özellikleri de Hakan Hocam bana 2.5 yıl gibi bir sürede kazandırdı.
Genç Milli Takımlara ilk seçilmen nasıl oldu?
Yılmaz Vural geçtiğimiz sezonun devre arasında takımın başına geldiğinde beni kiralık olarak 3. Lig takımı Altınordu'ya yolladılar. Üçüncü haftadaki Aydınspor maçının ardından U19 Takımı'na çağırıldım. Sonrasında Avrupa Şampiyonası finallerine katıldım.
O zaman kiralık gitmen senin için çok iyi bir sonuç doğurmuş.
Hem de çok iyi oldu. Altınordu'da sürekli oynama fırsatı buldum ve şampiyonluk yaşadım. Bazen şer gibi görünen şeylerde hayır olur derler ya, benim için de Altınordu'ya gitmek böyle bir sonuç doğurdu. Başlangıçta Manisaspor'dan kiraya gönderilirken üzülmüştüm. Kendimi yalnız ve sahip çıkılmamış bir oyuncu gibi hissetmiştim. Tamam, Manisaspor'da forma şansı bulamıyordum ve dışarı çıkıp kendimi göstermem gerekiyordu ama o günkü şartlarda genç bir oyuncu böyle düşünemiyor işte. Altınordu'da oynadıktan sonra gördüm ki, "3. Lig takımı" deyip de geçmemek lâzım. Ben Genç Milli Takımlara ilk davetimi 3. Lig'de gösterdiğim performansla aldım.
Seni U19 Takımına çağıran teknik ekipte kimler vardı?
O dönemde takımın başında Ahmet Ceyhan ve Ogün Temizkanoğlu Hocalarımız vardı. O günden itibaren bütün kamplara çağırıldım ve her maçta oynadım. Açıkçası geçtiğimiz sezonun ikinci yarısı benim için harika geçti.
Levent Eriş'in yeri farklı
Altınordu'da şampiyonluk yaşadın ve sezon bitti. Orada gösterdiğin performansla herhalde Manisaspor'a dönüşün de kolay oldu.
Manisaspor'da Yılmaz Vural gitmiş, yerine Levent Eriş Hoca getirilmişti. Daha önce onunla hiç çalışmadığım için nasıl birisi olduğunu bilmiyordum. Kamptan sonra yeniden kiralık gönderileceğim korkusunu yaşadığım için Manisaspor'a geri dönmeye pek de sıcak bakmıyordum. Ama Levent Hocanın benimle birebir ilgilenmesi kafamdaki bütün önyargıları sildi. Levent Eriş bugüne kadar çalıştığım teknik adamlar arasında en sıcakkanlı ve babacan olanı.
Levent Hoca seni etkileyecek ve yeniden Manisaspor'da oynayacak güveni kazandıracak neler söyledi?
Sezon başında 3. Lig'den bir takıma gitmeyi düşünüyordum. Levent Eriş'in bana inanıp inanmadığı konusunda bir fikrim yoktu. Antrenman ve hazırlık maçlarının ardından Hocam bana, "Çok yetenekli bir oyuncusun. Kafanı sadece buradaki performansına ver. Ben oyuncunun ismine değil, formayı hak edip etmediğine bakarım" dedi. Açıkçası bu sözleri duyduğumda bile içimde "Acaba dediğini yapar mı?" endişesi vardı. Ancak ligler başladığında gördüm ki Levent Eriş gerçekten söylediğini yapan bir teknik adammış. Hocamın da etkisiyle bu sezon benim için daha da iyi geçecek diye düşünüyorum.
Birçok çocuk ve genç hep futbolcu olma hayaliyle bu işe başlıyor ama pek azı profesyonel olarak hayatını futboldan kazanabilecek düzeye ulaşabiliyor. Sen futbolcu olabileceğini, bu işi meslek olarak yapabileceğini ne zaman anladın?
Üst düzey futbolcu olabileceğimi geçen sezon Genç Milli Takım'a çağrılınca anladım. Burada Türkiye'nin dört bir yanından seçilmiş en iyi oyuncularla birlikte olmam, uluslararası maç tecrübesi kazanmam kafa yapımı değiştirdi. Geçtiğimiz sezon U19 Takımına geldikten sonra A Milli Takım'da ve üç büyüklerde oynayabileceğime inandım.
Futbola başladığında benzemek istediğin oyuncular var mıydı?
Var elbette ama ben kendi stilimi oluşturmayı tercih ederim.
Tamam da mesela ben sağ açık oynasam Cristiano Ronaldo gibi olmak isterdim.
Nitekim ben de aynı şekilde bir Ronaldo hayranıyım. Bir de Robinho var. Türkiye'den de Arda'yı örnek alıyorum. Bu yaşında hem Galatasaray'ın hem de Milli Takım'ın vazgeçilmez oyuncularından birisi. Tecrübeli bir oyuncu olarak görülüyor ve maçın sonucu değiştirebilecek niteliklere sahip. Çok beğendiğim bir başka oyuncu da Trabzonsporlu Yattara.
Yeteneğiniz varsa göstermeniz gerekir
Senin de Ronaldo ve Yattara gibi özel yeteneklerin olduğunu biliyorum.
Antrenmanlarda veya lig maçlarında Ronaldo'nun hareketlerinin aynılarını sahaya yansıtabiliyorum. Oynadığım futbolun görsel bir yanı da var. Zaten futbolun şov tarafı da olmalı. Bunları yaptığınızda tribünden de destek görüyorsunuz ve haz duyuyorsunuz. Eğer böyle bir yeteneğiniz varsa maçı izlemeye gelen insanlara bunu göstermelisiniz.
O zaman taraftarla da aran oldukça iyidir herhalde.
Manisaspor taraftarının çoğu beni PAF takımından bu yana tanıyor ve çok sempatik buluyor. Bu sevgi Manisaspor'un altyapısından çıkmış olmamın yanı sıra oyun karakterimden kaynaklanıyor. Elbette kendi yaş grubumda ya da 3. Lig'de Altınordu'da gösterdiğim o hareketlerin sınırını Bank Asya 1. Lig'de biraz aşağı çekmek zorundayım. Çünkü burası çok mücadeleci bir lig. Ama zamanı geldiğinde yine göze hoş gelen hareketleri sahaya yansıtıyorum.
Peki, Levent Eriş'in bu konudaki tavrı nasıl?
Bek olarak görevlendirdiği zaman basit oynamamı istiyor. Ama sağ kanatta hücuma dönük olarak görev aldığımda tamamen özgür bırakıyor ve "İstediğin her şeyi yapabilirsin" diyor. Sağ açıkta oynamayı daha çok seviyorum. Ama asıl önemlisi ilk on birde sürekli yer alan bir oyuncu olabilmem.
Ne kadar yetenekli olursan ol, yaşın gereği gelişimini sürdürmesi gereken bir oyuncusun. Bu konuda antrenörlerin sana ne gibi tavsiyelerde bulunuyor?
Levent Hocam beni her zaman "Sürekli oyunun içinde ol, dalma" diye uyarır. Sezon başında bazen pas vermem gereken pozisyonlarda dripling yaparak zorlardım. Onları bir nebze aştım ve kendimi geliştirdim. Şimdi zaman zaman dalıp, izleyici pozisyonuna düşmekten de kurtulmam gerekiyor. En büyük eksikliğim bu.
Gelecekle ilgili hayallerinden de bahseder misin?
4 yıldır Manisaspor'dayım. Manisaspor'dan Selçuk İnan, Caner Erkin, Uğur İnceman, Holosko, Hakan Balta gibi oyuncular hep iyi takımlara transfer yaptı. Ben de onlar gibi Manisaspor'da bir iz bırakmak istiyorum. Futbolcu olarak hayallerime ulaşmamın başlangıcı Manisaspor. Hocalarımın ve taraftarların benden beklentilerine karşılık vermek istiyorum. Burada kendim tam anlamıyla yetiştirip "artık oldum" dedikten sonra da üç büyük takımdan birisinde oynamayı amaçlıyorum. Avrupa'da oynama hayalim de var ama Avrupa yolunun da üç büyüklerden geçtiğini düşünüyorum.
Avrupa'ya giden oyuncularımızın çoğu, uyum problemleri yaşayarak geri döndü. Sen tek başına Avrupa'da yaşayabileceğini düşünüyor musun?
Niye yaşamayayım ki? Oyuncularımızın çabuk geri dönmelerinin arkasında Türkiye'deki yetiştirilme tarzımız ve buradaki rahatı orada bulamamak var sanırım. Ama İngiltere, Almanya veya İspanya Ligi'nde oynamanın keyfi bambaşkadır diye düşünüyorum. Küçük yaştan beri ailemden uzakta olduğum için bir sıkıntı yaşamam. Ersun Yanal döneminde altyapıda İngilizce dersi almıştık. Avrupa'ya gidecek olursam bu konuda da kendimi geliştirebilirim.
Arkadaşlarınla ilişkilerinde nasıl bir insan olduğu düşünüyorsun?
Neşeli ve yerinde duramayan birisiyim. İnsanlarla çabuk kaynaşırım. İyi arkadaşlıklar kurarım. Kincilik gibi kötü huylarım yoktur.
Giray Bulak döneminde yaşadığın bir travma var. Oyunun ikinci yarısında sahaya sürüldün ve birkaç dakika sonra da kenara alındın. O sırada televizyondaki görüntünü hatırlıyorum, izleyenler için bile üzüntü vericiydi. O sırada neler yaşadığını anlatabilir misin?
Süper Lig'deki ilk maçımdı. Galatasaray'la oynuyorduk. Ben o gün oynamayı beklemiyordum. 72. dakikada oyuna girdim. Holosko, Rafael ve benim yer aldığım bir hücum üçlüsü oluştu. 2-2'lik skoru yakalamıştık. Selçuk İnan kırmızı kart görünce kenardan 3 numara kaldırıldı. Filmlerde olur ya hani, kötü anlarda ağır ağır her yer bulanıklaşır. Bana da öyle geldi. Sanki tribünler üzerime çöküyordu. Taraftarlar alkışlayıp moral vermeye çalıştı. Sonra Giray Bulak Hocam bu değişikliğin gerekli olduğunu, takım 10 kişi kalınca hücum bölgesinden bir oyuncuyu kenara almak zorunda kaldığını anlattı. Sonuçta haklıydı ama benim açımdan bakıldığında da gerçekten bir oyuncunun yaşayabileceği en kötü durumdu.
Futbolun dışındaki hayatında neler yapıyorsun?
Benim gibi PAF takımdan A takıma çıkan Murat Gürbüzerol'la ev tutuk. Genellikle boş zamanlarımızı birlikte geçiriyoruz. İzinlerde ya İzmir'e benim ailemin ya da Aydın'a onun ailesinin yanına gideriz. Birlikte sinemaya gitmeyi çok seviyoruz. Kaliteli Türk filmlerini kaçırmamaya çalışıyoruz. Ortak hobilerimiz çok olduğu için hep birlikteyiz. O da benim gibi çocuk ruhlu. Birlikte go-karta gideriz. Bu arada sıkı bir Haluk Levent hayranıyım.
Manisaspor yeniden Süper Lig'e dönmek isteyen bir kulüp. Sponsor firmanın desteğini çekmesinin ardından neler değişti? Bir zamanlar yakalanan büyük takım havası halen sürüyor mu?
Aslında sponsorun da çekilmesinin ardından çok oyuncu kaybedildi ama bu sezon bakıldığında yönetim, teknik ekip ve futbolcuların çok daha fazla birbirini sahiplendiğini, çok daha amatör bir ruhla hedefe kilitlendiğini gözlemliyorum. Sezona çok iyi başladık. Zaman zaman kaybettiğimiz puanları da kendimize olan aşırı güvenin getirdiği hatalara bağlıyorum. Tek hedefimiz Süper Lig'e yükselmek. Bank Asya 1. Lig'in en kaliteli kadrosuna sahibiz ancak bu ligde en az rakibiniz kadar mücadele etmeden kazanma şansınız yok.
Ersoy Abi cidden doğru yazmışsın real-barça maçı kadar önemli maç. Rafael konusunda daha önce de yazmıştım bu oyuncunun günü gününe uymaz, gerçi dün savaşmadı değil hani. Kalabane konusunda çok haklısın.Defansif özellikleri çok iyi ama o da Afrikalı işte mental anlamda sorunları var. Fiziksel olarak da gayet iyi. Ama şunu söyleyebilirim maç içinde biraderimle konuşurken Manisa'nın kazanacağını hissettiğimi söyledim çünkü takım uzun zaman sonra savaşıyordu.(Biliyorsun Bolu maçından beri var bi durgunluk).
Abi Sezer Öztürk çok iyi bir oyuncu. Bence büyüklerde oynayacak kapasitesi var. Tabii ki gelişmesi lazım biraz daha.
Bu haftaki Gaziantep B.B vs Manisaspor macini iple cekiyorum.
Gaziantep B.B'de ligin 2.yarisinda CAfercan'la acayip cikisa gecti, Playoff'u kovalayan takimlardan biri oldular.
Sezer vs Cafercan olacak aslinda..Ligin 2 en iyi ortasaha oyuncusu karsi karsiya.
Manisa herseyi ile dha kaliteli takim ve bunun sonucada yansiyacagini düsünüoyrum..
Tahminim Manisa 3-1 alacak gibi..
Cafercan'ı biraz fazla abartmışsın gibi geldi bana. Galatasaray taraftarı olarak keşke söylediklerine hak verebilsem. Bank Asya'da Erhan Küçük, Sezer Öztürk, Murat Akın, Cihan Yılmaz gibi orta sahalar varken Cafercan'ın en iyi olma durumu....
Çok zor...
Yazılacak çok bir şey yok bu son maçla ilgili. Sezer'in olmaması oyun yapısını ister istemez etkiledi. Nizam'ın golleriyle galip gelmesini bildi Manisaspor. Takım olma yolunda bu tip maçları kazanmak çok önemli.
Araştırma Sorumlusu
Evet sezer' in yokluğunda Manisa çok etkili olamadı. Fatih fena oynamadı ama Sezer' in üretkenliği çok farklı. Muhammet akagündüz' ün ca' sının düşmesi gerektiğini düşünoyrum.
Yiğit İsmail bir sağda bir solda oynadı ama bugün kötü günündeydi. Erol' un da dediği gibi orta yapmasını öğrenmesi lazım.
[CENTER][B][SIZE=2][COLOR=black][/COLOR][/SIZE][/B] [/CENTER]
Mesaj Yetkileri
