PDA

View Full Version : Tıkandım Artık



actopaloglu
17.Mayıs.2013, 23:27
Selam arkadaşlar. Belki yıllardır üyeyim, hemen her oyun ile alakalı fikirlerinizi görüşlerinizi takip ederim. Şimdiye kadar başlık açıp, isyan etmemiştim. Yok oyun şöyle oyun böyle orijinal aldık pişman olduk falan demeyeceğim merak etmeyin.

Sadece tıkandım ve fikirlerinizi almak istiyorum.

Ben de cm ekolünden gelen bir oyuncuyum. free transfer ile maradona'nın alındığı günlerden beri oynuyorum oyunu.

Ciddi ciddi şiştiğim için açtım başlığı.

Öncelikle klasik olarak low division bir takım ile oyuna başladım ve açıkçası hiç başarılı olamayınca kolaya kaçıp suçu yönettiğim takıma attım ve hızlıca yeni kariyere başladım.

Yeni kariyerde daha önce karşılaşmadığım yeni hadiselerle karşılaşınca artık danışmak istedim. Çünkü yazdıklarınızı okuyorum ve tutarlı bulmuyorum herkes farklı bir şeyden şikayet ediyor. Benim şikayet ettiğim notka ise çok farklı.

1- Şu "maçta 15 pozisyonum var adamın 1 pozisyonu var 1--0 yeniliyorum yaa" yakarışını anlamıyorum. Bunu yapanlar hayatlarının herhangi bir aşamasında bir takımı sezon boyu takip etmemişler sanırım. Ben ufak bir örnek vereyim çok uzaklardan değil bizim ligimizden. Trabzonspor 2008-2009 sezonu maç özetlerini açın. Trabzonspor'un şampiyonluğa giderken üst üste 3 maç içeride konya-ibb-denizli vb. maçları var. maç başı yaklaşık 20ye 1 pozisyon sayısı varken şampiyonluk yolundan uzaklaştılar. Bu olur, hatta bu olmasa oyun çekilmez olur. Arada sırada bu şekilde kendi takımınız da sizden çok daha iyi takımları yeniyordur zaten.

2- Sakatlık durumu. Açıkçası ben ahım şahım sakatlık durumuyla karşılaşmadım. Yani hiç aynı anda 12-13 sakatım olduğunu da hatırlamıyorum 25 kişilik kadromda. Maksimum 6-7 tane oluyor ki bu da bence gayet normal. Hiç sakatlanmayan adamım da oluyor. Oyuncuların müzmin sakatlıkları önemli bu noktada. sakatlık geçmişlerini biraz inceleyin antreman programınızı biraz kısın falan.

Bunlar umrumda bile değil. Beni geren husus, ben ilk kez bir cm-fm serisi oyununu beceremiyorum arkadaş.

Hani üstüste şampiyonluklar yaşayayım, bütün kupaları alayım vs. bir hevesim yok. hatta 2-3 sezon her şeyi kazanırsam anında kapatırım o kariyeri, eski oyunlarda bolca oluyordu ama abicim ben bu oyunu hiç beceremiyorum ya.
Burada size danışmak istedim. Gerçekten çözüm arıyorum. Halimi özetleyeyim.
Şöyle özetleyeyim. 5. sezonum oyunda. Trabzonspor'dayım. Hile yapmadım, yapmıyorum,eğer hileden sayıyorsanız eski oyunlardakinin aksine pek de bir halta yaramayan genie scout kullanıyorum. antreman tesislerimi iyi seviyeye getirdi yönetim geçen yıllarda. idman yıldız seviyelerim 4-4.5-5 şeklinde. Çalışılmayan herhangi bir özellik yok. Oyuncuların odak özellikleri ile bilhassa ilgileniyorum. Geçen yıllar itibariyle oluşturduğum kadrom kabaca kalede onur, savunmada celutska(küçümsenmeyecek kadar iyi gelişti ve yıldız seviyesi olarak savunmadaki en iyi oyuncum), serdar aziz,aykut demir, alparslan. kanat oyuncularım olcan-volkan şen-kishna(pa'sı 180 civarı) göbekte colman-soner-potuk-paredes ve iki adet çok yüksek pa lı türk regen. santrafor olarak kiralık samed yeşil, sebastian pinto, yine wonderkid regen ve emre güral var.

Finans durumum gerçekten mükemmel. en üst maaşım 1.4 milyon avro ve oyuncular arasında uçurum yok. Özellikle daha pahalıya satış yapabilmek için rus ligi vs. de seçili yaptım ki çok ekmeğini yedim. Neyse kabaca takımımın durumu bu.

Benim şikayet ettiğim husus ise şu. Ben go on holiday yaptığım her maçta rakip kim olursa olsun takımım benim oynayarak aldığımdan kat ve kat iyi skorlar elde ediyor. Ben oyundan zerre keyif alamıyorum arkadaş.

taktiğe yatkınlık tam. maç öncesi varımla yoğumla odaklanıyorum. oyunu kapsamlı gösterimde yavaş şekilde oynuyorum bir maç 20 dakikamı alıyor ama hayır oyuna etki edemiyorum ve zerre başarılı olamıyorum. Saveleyip geri dönüyorum denemek için asistana bırakıyorum 6 tane atıyor eşşoleşşekler.

Yani taktik taklavat anlamayan bir oyuncu sayılmam. özellikle böyle yavaşça oynarken ne eksik ne fazla görüp müdahale de edebiliyorum ama olmuyor. Bazen hiç müdahale etmeyeyim belki çok değiştiriyorum diye böyledir diyorum ama ı ıh.

Default taktikle dünyaları başardığını söyleyenler var. 2 sezon boyunca default taktikler hiç bir ayarla oynamadan sadece direktifleri kullanarak denedim ı ıh. Her maça rakibe göre ayrı taktik hazırlamayı denedim (tek şampiyon olduğum sezon oldu ama yani çirkin ötesi futbol ile) şampiyon olduktan sonra artık kadroyu da biraz daha geliştirince oyuna hükmedebileceğim, kendi sistemimi oluşturabileceğimi düşündüm ama ı ıh. 2 sezondur rakip ikramlarıyla anca şansa uefaya gidebiliyorum. koltuk da sallanıyor.

hiç biri sorun değil. kovulmaya da razıyım ama oyundan keyif alamıyorum. maç motorunda mı sorun yoksa biz bu zamana kadar yalandan mı oynuyormuşuz çözemedim.

Oyunu oynamak ve tekrar keyif almak istiyorum. tavsiyelerinizi dinlemeye açığım paylaşmamı istediğiniz herhangi bir ekran görüntüsü vs. varsa da seve seve paylaşayım beraber yorumlayalım geiştirmeye çalışalım.

Deus Dominus
18.Mayıs.2013, 04:30
Oyuncu motivasyonu ciddi derecede etki ediyor oyuna bunu söylemem gerek. Ne tür takım konuşması yapıyorsun maç içinde, maç arasında bilmiyorum, şunu dene. Hani diyorsun ya tatile gidiyorum, yardımcım 5-6 atıyor :), maç sonrası bak yardımcın en son ne demiş, kim ne tepki vermiş. Şu an oynadığım Beşiktaş kariyerinde böyle durum oldu (reputation'ımı düşük tuttuğum için -pazar ligi oyuncusu- benden daha popüler oyuncular söylediklerime ters tepki veriyordu. Yardımcım konuşma yaptığında daha olumlu tepkiler almaya başladım.

İkincisi yine moral durumuyla ilgili, maç devam ederken sahada beklediğin performansı gösteremeyen, morali düşük, gergin, sinirli olan oyuncu varsa daha morali yüksek bir isimle değiştirmek de işleri senin lehine değiştirebiliyor. Holosko'nun Olcay'ın döküldüğü maçta sonradan girip Erkan Kaş (yedek takımdan vasat bir kanat oyuncusu) girip maçı değiştirebiliyor mesela :) (özellikleri diğer ikisine kıyasla çok daha düşük olmasına rağmen daha iyi oynamasını ben moral durumuna bağlıyorum).

Kadro yönetimi konusunda sıkıntı olmadığına eminim. Güzel kadro kurmuşsun, 5. yılın olduğuna göre oyuncular da seni seviyor olmalı. Konuşmalarla ben daha etkili sonuçlar alacağına inanıyorum. Taktik konusunda bazen tıkandığı zamanlar oluyor insanın, tıkır tıkır işleyen sistem birden duraklama dönemine girebiliyor.Bu dönemlerde radikal karar alıp oyun anlayışını kökten değiştirmek de pozitif sonuçlar doğurabiliyor. Mesela topa sahip olup, oyunu kontrol edip maç kazanmayı hedefliyorsun. Baktın istediğini alamaz oldun, tam tersini uygula. Savunmayı geride kur, rakip üstüne gelsin, sen kontratağa çık uzun toplarla. Sırf bunu düşünerek hep 3 taktik yapıyorum ben. Biri tamamen denge üstüne, genelde maça başladığım taktik de o oluyor. Her şey orta karar, oyun anlayışı-genişlik-paslaşma-vs. vs... Bir diğeri topa sahip olma üstüne, kontrollü, yakın, kısa paslar, daha yüksek yaratıcılık gibi. Sonuncusu katı anlayış, direkt paslar, geniş alana yayılma, kanatlardan pivota ortalar gibi :)

Çeşitlilik yaratmak gerek, hem sen daha çok zevk alırsın, hem takımın tıkanma yaşamaz ya da en aza indirger. Kadroyu oluştururken de benzer yolu izlemek gerek. Aynı mevkiye farklı tipte, farklı özellikte oyuncular bulundurursan sana taktiksel çeşitlilik, etkili hamle şansı sağlar.

Kornerleri de kullan usta ;) Boşver gitsin, oyun bize cinslik yapıyorsa biz de zorlarız her açığını. Gönder ön direğe, koysunlar kaleye topu :n:

actopaloglu
18.Mayıs.2013, 04:44
Çok teşekkürler öncelikle zaman ayırdığın için.

Takım konuşmalarım konusunda biraz populistim aslında. Yeter ki olumlu tepki versinler diyerek genelde yardımcıyı dinliyorum. Devre aralarına mağlup girmeyi ister oldum sırf devre arasında agresif çıkış yapayım da kendilerine gelsinler diye :)

Taktik çeşitliliğimi mevkilerin değişmesinden ziyade aynı taktiğin farklı oyun anlayışları üzeri olanına kurdum. En azından oyun içerisinde hücumdan kontraya kayışlar yapınca çok da dağıtmasınlar diye. Oyuncu çeşitliliği konusunda dediğin gibi kurdum aslında kadroyu. Direkt çalışkan ortasaha oyuncusu statüsünde kanat da tutuyorum, içeri kat edebilecek forvet özellikleri olan da tutuyorum. orta alanın göbeğinde oyun kurabilecek teknikte oyuncu da savaşçı ortasaha olabilecek de. Hatta aklımdan acaba takımı yeniden revize edip ayı oyuncularla fizik gücüne dayalı bir takım kursam mı diye de geçiyor :) son çare ona akıcam.

Duran toplar konusuna yönelmekte fayda var dediğin gibi :)

Deus Dominus
18.Mayıs.2013, 06:00
Baktın olacak gibi değil, en güzeli biraz ara vermek. TV'de maç izlemek. Bazen oyundan uzaklaşmak iyi geliyor, oyunu özlüyorsun ya da izlediğin güzel bir maç, güzel bir takım iştahını yeniden kabartıyor :)

RasAnt
18.Mayıs.2013, 13:10
@actopaloglu
Benim şikayet ettiğim husus ise şu. Ben go on holiday yaptığım her maçta rakip kim olursa olsun takımım benim oynayarak aldığımdan kat ve kat iyi skorlar elde ediyor.

Aynen arkadaşım bendede böyle oluyor :) maç motorunda oyun bizi soğutmak için elinden geleni yapıyor,genel olarak dediklerine katılıyorum birde ekliyeyim ben gol yiyeceğimi hissediyorum adamlar çevire çevire hep aynı tarzda goller atıyorlar buda işin esprisini kaçırıyor.

canerimtrak
18.Mayıs.2013, 18:50
FM 2013'ü ilk aldığımda kabaca takım talimatları falan düzenleyip bir Galatasaray kariyeri yapmıştım ilk sezon çok rahat şampiyon oldum falan filan ama şimdi oyuna alıştığım için taktikte baya ayrıntıya giriyorum bu sefer takım taktikte belirttiğimden ayrı oynuyor daha kötü oynuyor ben de anlamadım bu FM 2013'teki taktik olayını FM 2012'te ne dersek onu yapıyordu oyuncular.

Deus Dominus
18.Mayıs.2013, 19:39
Ne demiş Cruyff; "Futbol basit oyundur, zor olan onu basit oynamaktır." :)

orhuncet
19.Mayıs.2013, 00:43
@actopaloglu
Benim şikayet ettiğim husus ise şu. Ben go on holiday yaptığım her maçta rakip kim olursa olsun takımım benim oynayarak aldığımdan kat ve kat iyi skorlar elde ediyor.

Aynen arkadaşım bendede böyle oluyor :) maç motorunda oyun bizi soğutmak için elinden geleni yapıyor,genel olarak dediklerine katılıyorum birde ekliyeyim ben gol yiyeceğimi hissediyorum adamlar çevire çevire hep aynı tarzda goller atıyorlar buda işin esprisini kaçırıyor.

Abi aynen ya adamlar topu çeviriyor yaklaşıyor diyorum ki aha yedik garanti ve gol işte bu kadar bende zevk alamıyorum sürekli kariyer değiştiriyorum

fernando1907
19.Mayıs.2013, 13:18
Maç görüntüsünün aktif olduğu anlarda eğer iki takımda arka arkaya top kayıpları yapıyosa, topu son kapan takımın atağı %100 gol oluyor.Farkettiniz mi ? :)

Redrum
19.Mayıs.2013, 13:21
Maç görüntüsü aktif olduğu anda eğer takımının oyuncusu topla birlikte ceza sahasına çok yakınsa, o atak kesinlikle gol olmuyor mesela. Ya direk, ya ofsayt, ya korner, ya kaleci tutuyor kontra atak oluyor vb.

bhll
21.Mayıs.2013, 13:00
Arkadaşın dediği gibi yaptım save aldım maçı oynadım 3-1 yenildim. Daha sonra yardımcıya bıraktım ki yardımcıda mükemmel değil İsmail Kartal, taktiği oyuncuları aynı ayarladığım gibi bıraktım adamlar 2-0 yendi:)

actopaloglu
21.Mayıs.2013, 17:03
Kendi sorunuma kendimce çözümler ürettim.

Sanırım Fm 2013 için yeni oyun gelene kadar en iyi alternatif bu olacak. En azından ben artık yoruldum ve daha farklı bir şey denemeyeceğim.

Kadrodaki oyuncuların profillerine göre her mevkide 2 alternatif bulunacak şekilde klasik diamond 4-1-2-1-2 şeklinde taktik dizilişi yapıp diğer tüm team instructionsları defaulta getirdim.

Hah şu adam boşa çıkmış şu adam fena değil diyerek değil de mevcut dizilişe uygun özellikli oyunculara indirgedim transfer işini.

Maç motorunu da sadece direktifleri kullanarak yönlendiriyorum. Sonuç vermeye başladı. ligde iki sezondur 76 ve 81 puan ile ikinci bitiriyorum, kupada da iki senedir final oynuyorum birini aldım birini kaybettim.

MAGARA_MAN
26.Mayıs.2013, 11:39
Ben de CM ekolünden gelen biri olarak 2013 e ilk başladığımda sizle aynı dertleri yaşadım. üst üste 3-4 kariyer açtım kapattım. sıkıldım, tıkandım. en son başka bir forumda southampton takımının çok iyi bir altyapısı, yönetim sistemi, taraftarı ve kadrosu olduğunnu öğrendikten sonra bu takımla yeni kariyere başladım. ilk 3 sezon bahsettiğiniz gibi geçti, asistana bırakıyorum man city i yeniyor ben norwich le berabere kalıyorum. Daha sonra oturdum düşündüm ben ne yapıyorum diye gözden geçirdim farkettim ve düzelttiğim hususlar aşağıdadır.

Sorun
1- Top hakimiyetim çok azdı.
Çözüm : Ortasaha oyuncu sayımı arttırdım. Kanat oyuncularına destek görevi verdim. Hücum olan oyun tarzımı Kontrollü yaptım. PAS özelliği 17 den yüksek göbek oyuncuları kullandım. Yani Selçuk Şahin gibi Topal gibi değil Selçuk İnan gibi topçulara yöneldim. Takım temposunu yavaşa yakın seçtim, pas özelliğini kısa pas seçtim. Son olarak maç öncesi komutlarda "ayağa pas, sakin oyna" emirlerini verdim.

2. Gol atamıyordum.
Çözüm: Bunun bir çok sebebi var. Bence en önemlisi moral, oyuncuları parasız bırakmadım, takım konuşmalarını hep kendim yaptım. Hızlı ve bitirici forvetler seçtim. Eskiler bilir, Michael Owen tarzı.

3. Kadrom dardı.
Çözüm : Her pozisyona en az 2 alternatif oyuncu aldım. Sezon içine dağıtarak hepsini oynattım. Örneğin 3 DL oyuncum vardı. Sağ ayağını kullananlara DR antrenmanı verdim.

4. Duran toplarda başarısızdım. Neredeyse korner ve frikekten golüm yoktu
Çözüm : Tekniği yüksek 2 genç gelecek vaad eden oyuncu seçtim. Birine korner antrenmanı verdim. Diğerine frikik, frikik çalışan 20 yaptı, korner çalışan 17 18 lerde. zıplaması 20 olan DC oyuncuma "KORNERDE ÖN DİREĞE SALDIR" görevi verdim. Şimdi kornerlerden gelen gol sayım 10 u geçti. Bu oyuncum 5-6 tane atıyor. Ayrıca karamboller de çok oluyor direk sonrası gelen goller v.s.


SONUÇ :
4. yılda lig 6. lığı capital one kupası
5. yılda lig 4.lüğü capital one kupası, uefa kupası
6. yılda uefa super kupası, lig 2. liği, şamp. ligi yarı final, yılın menajeri
7. yılda lig şampiyonluğu, şamp ligi çeyrek final, capital one kupası, konfederasyon(ingilteredeki diğer kupa adını tam hatırlamıyor olabilirim.) kupası, yılın menajeri

5-6 oyuncum wonderkid.
İngiltere milli takım teklifi geldi kabul ettim.
Bu süreçte yönetimle aram hep iyiydi, Milan, City, Utd, Chelsea, Liverpool, Internet, At. Madrid tekliflerini reddettim.
Şu anda takımda efsaneyim. Stadım 50 bin kişilik oldu. Amacım 100bin kişilik stad üst üste şampiyonluklar ve şamp. ligi.

Sekopej
26.Mayıs.2013, 13:12
Eski tadı alamıyorum, bu lafı CM ile sabahlayan okulda defterlerine kadro kuranlardan son serilerde oldukça fazla duymaya başladık. O dönemde oynadığımız oyun çok basitti aslında, hayal gücümüze dayalıydı, şimdi açsak 10. dakikanın sonunda kapatırız o çoğu bizim için efsane olan oyunumuzu.

O zamanlarda da yok muydu hatalar, açıklar, mesela 4-1-2-1-2 taktiği vardı, Roma efsanesi vardı bir ara oyunun en iyi takımıydı neredeyse ama o zaman bu kadar detayı bilmiyorduk, heyecanımız fazlaydı, şimdi ise büyüdük, bunu belki kabul etmek istemiyoruz ama o hayata bakan çocukla şu anda hayatı yaşayan adamlar arasında fark var. Değişmeyen şey, futbola olan tutkumuz.

Yeni seriyi çıkacağı gece beklerken yeni seri çıktıktan üç beş hafta sonra oyunu edinir hale geldik. Bu isteksizlik üzerine bazı başarısızlıklar da eklenince oyundan soğuma hızlı şekilde ilerlemeye başladı. Devre arası transferlerinden sonra büyük heyecanla Fenerbahçe kariyeri yapmam gerekirken oyunu açmak bile istemiyordum, oyundan bir süre ayrı kalmak iyi gelebilir diyebiliriz ama ben oldukça ayrı kaldım ama yine aynı takımla açınca yine aynı hislerle kapattım oyunu.

Aylarca oynamayıp beni yeniden oyuna bağlayan Rangers oldu.:) İskoçya'nın en dibine atıldığı geldi aklıma, açtım bir kariyer. Hem alt liglerdeki büyük takımlar bana cazip gelmiştir, Juventus ile de keyifli zaman geçirmiştim zamanında.:) Kadrosu zaten o seviyenin çok üzerinde Rangers'ın, ülkenin en iyi 2 takımından biri, stadı o ligde olmasına rağmen full çekiyor neredeyse, oyuncu getirmek konusunda çok sıkıntı yaşamıyorsunuz.

Seçenek çok, önce mevcut kadroyla yoluma devam ettim, yüksek maaş alan bazı oyuncularla yolları ayırdım çünkü takım zaten kazanıyor. Üst seviye oyuncuları kiralayarak yoluma devam ettim bir süre, yine başarılara devam edip kazandım.

Seviye atladıkça geleceğe yatırım yapmak geldi aklıma, takımı gençleştirmek istedim, imkan çok takımdan dolayı, gözlemcilerin önerdiği bazı gençleri aldım, maaş bütçesi sıkıntısı olunca veteran oyunculara veda etmeye çalıştım, takıma yıllarını vermiş ama yüksek maaşı sebebiyle ayrılmak zorunda kalanlar. Karma dönemde her genci tecrübelilerin yanına verdim, beraber oynamalarını sağladım.

3. sezona başlarken takımda 2 adet 25 yaşında oyuncu vardır, diğerlerinin en büyüğü 18 yaşındaydı. Tamamı gençlerden kurulu bir takım neler yapabilir acaba diye düşündüm ve zorlanmadan bunu uygulamaya koydum. Hepsi tecrübesiz 20 tane oyuncum vardı ve anladım ki böyle de olmuyor, potansiyelleri var ama baskıyı kaldıramıyorlar, kayıplar yaşıyoruz.

Bu sefer transfer sezonunun bitmesine 2 gün kala, yıllarını futbola vermiş, eski formunda olmasa da tecrübesiyle takıma seviye atlatacak tam 11 oyuncu transfer ettim, kullandığım taktikte her mevkiye birer oyuncu. En genci 33 yaşında olan yeni bir 11 çıkardım ortaya, yine özenle seçtiğim gençleri bu yaşlı kurtların eline verdim.

Bir taraftan geleceğin takımını oluşturma heyecanını yaşarken diğer taraftan günü kurtarma peşinde oldum. Farklı takımlarda farklı kariyerlerle yaşanacak heyecanı aynı anda yaşamaya başladım. Kaybedilen puanlar belki bana 1 sezon kaybettirdi ama bu yaşlı kurtların deneyimiyle kupada finale uzanıp daha üst lige çıkmadan avrupada oynama şansına eriştik.

Sezon sonu yüksek maaşları sebebiyle yaşlı kurtlara yine veda ettim ve takım yaş ortalaması yine 18 oldu. Ama bu sefer deneyim kazanmış bir takım, yeni oyuncularla 34 kişilik bir ekip ve 3 farklı 11'le sahaya çıkabilen bir ekip oluşturdum. Kendi bulup getirdiğim oyuncular iyi oynadıkça keyifleniyorum, hangi onbiri sahaya sürsem yıldız olabilecek oyuncu görmek, kazanma alışkanlıkları kazanmaları rotasyonu tüm takım olarak yapmak da ayrı bir keyif vermeye başladı şimdilerde.

Bu gençlerle zirveye çıktım, sonunda Premier Lig'e ulaştım. 4. sezon sona erecek ve son yıllarda diyeyim hatta en başarılı olduğum kariyerlerde bile bu kadar keyif almamıştım. Çünkü yapılabilecek farklı şeyleri tek kariyerde yapabildim, şimdi Celtic gibi bir devi devirmek var, 4 sezondur hem lig hem kupayı kazanan ve son yılda abartıp namağlup şampiyon olan Celtic'i devirme hedefi var önümde. Yaş ortalaması 19-20 oldu, bu oyuncularla devam edeceğim ama ilk sene bu gençler Celtic'i deviremeyecek muhtemelen ve 2. sezon için bu sefer de dünya starlarını kadroya katma üzerine bir stratejiyle oyuna devam edebilirim.

Artık sıkılmış, oyundan soğumuş arkadaşlarıma tavsiyem Rangers ile mutlaka bir kariyer yapın, oyuna fazla zaman ayıramıyor olmanız da bir avantaj olacaktır çünkü alt liglerde bir süre sonra sürekli galip gelmek sıkıyor ama oyunu günde bir iki saat oynuyorsanız bu sıkıntı olmaz. Çok uzun zaman sonra, işten eve dönerken oyunu oynama isteğim ve neler yapacağım üzerine hayallerim olduğunu gördüm, Rangers'a bir şans verin derim. Potansiyelleri 4-4,5 olan oyuncuların mevcut yeteneklerinin de o seviyeye yaklaşması, hepsinin de en sevdiği personel kısmında adınızın yazması ayrı bir keyif...