Football Manager 2014 | 14.3.1

Quote:

---

Originally Posted by zazanas

Hocam Galatasaray'ı yönetiyorum. 4-1-2-2-1 oynuyorum. Dar alanda oynayıp topu max. derecede hakim olmaya çalıiıyorum. ligte 5 hafta kala şampiyon oldum. ŞL de ben-juve bir güçlü takım daha 10'ar puan alıp 3'lü averajla elendim. İyi gidiyoruz ama taktiği değiştirdim ve de şu an ki taktiğimin tersi olan Dortmund taktiğine benzer bir taktik geliştirmeye çalışıyorum. Sezon öncesi de geçirip duruma bakacağız :)

---

Evet ben de Blackpool u 4-1-2-2-1 ya da 4-2-3-1 dizilişleriyle dönüştürmeli olarak oynatıyordum. Fakat rakibi rahatsız et, defansı ileri çıkar ve ofsayt taktiği yapıp topu ilerde kazanaraktan fazla topla oynamadan direk rakibi gafil avlayıp gol atma çabam vardı. Bu taktik önceki versiyonda işlerken şimdi acı bir şekilde cezalandırılıyorum en moloz futbolcular tarafından. Yeni bir kariyer açıp topla oynamaya ve kontra yapmaya müsait bir takım alacağım artık. Oyuna göre taktik yapmak tam da bu oluyor. Üzüldüğüm nokta bu. Tabiki direk ilerde pres, ofsayt taktiği ve def i ileri çıkararak oyuna başlamak çok da doğru değil, hele ki Blackpool gibi Championship in pek de favori olmayan bir takımıyla bunu yapmak ama sonuç 2 versiyon arasında 180 derece fark yarattığı için bana da oyuna göre taktik yapmaktan başka çare kalmıyor malesef :)

resimdeki garipliği bulunuz :)

http://666kb.com/i/cjt87c4iwvxcjhft7.png

Quote:

---

Originally Posted by E.m.r.e

resimdeki garipliği bulunuz :)

http://666kb.com/i/cjt87c4iwvxcjhft7.png

---

San Marino şut çekmiş hem de 4 kez .s.s.s.s

ah o direkler direkler :) Böyle maçlarda sıkıntı olmuyor da ciddi rakip karşısında çok kötü oluyor .

Quote:

---

Originally Posted by zazanas

ah o direkler direkler :) Böyle maçlarda sıkıntı olmuyor da ciddi rakip karşısında çok kötü oluyor .

---

Herhalde artık direkten dönen topların dışarı çıktığını varsayacağız. Çünkü öbür türlü kafayı yeme tehlikesi geçiriyor insan. Hele rakibin 2 kez gelip gol atması ve sizin 20 yi aşkın şutunuzdan 4 ünün direkten dönüp 5 civarının falan yüzde 99.9 luk gol pozisyonu olması ve sizin gol atamamanız düşünülürse. Direk akıl hastanesi gözüküyor insana

Quote:

---

Originally Posted by E.m.r.e

resimdeki garipliği bulunuz :)

http://666kb.com/i/cjt87c4iwvxcjhft7.png

---

Çok garip, 7 tane direk var, 36 şut var, 12 tane kaleyi bulmuş, 6 gol var ama mutlak gol şansı 1 :confused:

Direklere alıştık artık, çok garip gelmiyor. Bu arada San Marino da 4 şutu iyi çekmiş, 45 metreden falan mı?

Quote:

---

Originally Posted by E.m.r.e

resimdeki garipliği bulunuz :)

http://666kb.com/i/cjt87c4iwvxcjhft7.png

---

San Marino 4 Defa Korner Kullanmış Adamlar Hücum Alanında Daha Düzgün Paslar Yapmış ve Hollanda'dan Daha Fazla Mücadele Etmiş :D

Dünyanın Sonu Geliyor Heralde :n:

Şaşılacak bir şey yok bunda. San Marino kendi ceza sahasına doluşmuş. Hollanda oyunu açamayınca bol bol şut çekmiş. O yüzden 1 kez mutlak gol şansı var. Kazanılan Top'un %100 olması da bu yüzden. Çünkü San Marino rakipten kaptığı her topu çıkartmayınca şişirerek uzaklaştırmış. Her dönen topu almış Hollanda. Savunma pasları isabeti %30 San Marino'nun. Dolayısı ile San Marino daha çok koşmuş, daha çok Hollanda'nın paslarının etrafında debelenmiş. Yoksa 10+ olurdu. Topa sahip olmadan belli %73-27. Tek kale oynanmış maç.

7 direkten dönen top herhalde bahsettiği tuhaflık.

direkten dönen toplar cok can sIkiyor.. her mac en az 2-3 top direkten dönüyor... bunun yani sira ceza sahasi icinde oyuncular sürekli yerlerde sürünüyor fakat penalti verilmiyor nedense :) bunlarin disinda mac motoru olmus gibi bu sene... ama su direk olayina kesinlikle güncelleme gelmesi lazim böyle olmaz...

Yeni güncellemeden sonra serbest kalan oyunculara hiçbir kulüpten teklf gitmiyor. Nani, Sturridge, Fierro, Cleverley ve birçok üst düzey oyuncuya ne teklif götüren var ne de takibine alan.

Quote:

---

Originally Posted by BaGa TaRKaN

San Marino 4 Defa Korner Kullanmış Adamlar Hücum Alanında Daha Düzgün Paslar Yapmış ve Hollanda'dan Daha Fazla Mücadele Etmiş :D

Dünyanın Sonu Geliyor Heralde :n:

---

Burada direkten dönen top sayısı ve mutlak gol şansı dışında bir gariplik yok bence. Pas konusunda hiç bir istatistikten San Marino'nun Hollanda' dan üstün olduğu bilgisine ulaşamıyorum. Sen nereden ulaştın :) Futbolda topa daha az sahip olan takım genel olarak daha fazla koşar bunu unutma. Bence bu konuda da istatistikler gayet tutarlı.

Quote:

---

Originally Posted by koraybahce

Burada direkten dönen top sayısı ve mutlak gol şansı dışında bir gariplik yok bence. Pas konusunda hiç bir istatistikten San Marino'nun Hollanda' dan üstün olduğu bilgisine ulaşamıyorum. Sen nereden ulaştın :) Futbolda topa daha az sahip olan takım genel olarak daha fazla koşar bunu unutma. Bence bu konuda da istatistikler gayet tutarlı.

---

Baga makara yapmış mesajında ciddi değil yani :)

Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

Bu ne ya ?

Quote:

---

Originally Posted by marlo41

Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

Bu ne ya ?

---

Rakipler gerçekten kolay gol buluyor.
Ben taktiğimle ilgilidir diye düşünüyordum ama öyle değil. Bulduğunu atıyor adamlar.

Quote:

---

Originally Posted by koraybahce

Burada direkten dönen top sayısı ve mutlak gol şansı dışında bir gariplik yok bence. Pas konusunda hiç bir istatistikten San Marino'nun Hollanda' dan üstün olduğu bilgisine ulaşamıyorum. Sen nereden ulaştın :) Futbolda topa daha az sahip olan takım genel olarak daha fazla koşar bunu unutma. Bence bu konuda da istatistikler gayet tutarlı.

---

Adam Gelmiş mi Gelmiş :D

Bir Zahmet San Marino'dan da Üstün Ol Artık :zuhaha

Quote:

---

Originally Posted by marlo41

Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

Bu ne ya ?

---

Taktikle mi alakalı acaba? Bende de buna benzer bir durum var. Aynı taktikle Bayern'e yenilmedim ŞL'de, kötü oynadım ama yenilmedim. Tottenham'dan 1 puan alabildim 2 maçta da üstün olmama rağmen. Bu maçlarda toplam 3 gol yedim 2 gol attım. Ancak gel gör ki Dinamo'dan tek maçta 2 gol yedim :D Gerçi ben de 6 gol atıp kazandım o maçı ama yine de Bayern'den zar zor gol yerken, Tottenham'ın bana attığı tek gol duran top organizasyonuyken Dinamo'dan 2 yemek garibime gitti. Ligde gol yemediğim maç yok. Takım Galatasaray bu arada. Aksi gibi ligde zor da gol atıyorum ilk yarı bitti üçüncüyüm :)

kosu mesafesi hollandadan üstün

Quote:

---

Originally Posted by marlo41

Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

Bu ne ya ?

---

Bu tip maçlar en çok puan kaybettiren maçlar.Dikkat edin rakibin de atak oynadığı gol düellosu şeklinde geçen maçlarda genelde kazanan siz olursunuz bir şekilde ama rakip gömülü oynuyor ve sizi bekliyorsa topun devamlı sizde olması,kızılderililer gibi saldırmak hiç birşey ifade etmiyor.

Naçizane tavsiyem;rakip ceza sahası ve önü kalabalık şekilde savunma yapıyorsa(Çanakkale Geçilmez) tempoyu en düşük seviyede tutup oyun şeklini de Standart olarak belirlemek işe yarıyor.Hatta oyun felsefesini de katı (rigid) olarak tutuyorum.
Bu şekilde rakibi gömüldükleri alandan çıkmaya zorlamış oluyorum.Bu tip maçlarda kendi defansımı da öne çıkarmak yerine daha geride tutuyorum.

Rakip ölümüne savunuyor ve siz de fazla atak oyunu oynuyor ,savunmayı da öne çıkarıyorsanız oyun mantığında illa ki ceza kesilecek(ki bu da mantıksız değil bence) ;bunun için de rakipteki Kemalletin Şentürk ,Pirlo oluyor ve milimetrik pası araya bırakıyor.Topa koşan rakip oyuncu da Saviola oluyor.

Bu tip maçlarda maç 0-0 dahi gitse 75-80.dklara kadar atak oyunu oynamıyorum.Eğer takımınızın morali yerinde ve taktiği öğrenmişlerse "ulan dakikalar boşa geçiyo en iyisi saldırayım" moduna hiç girmemek lazım bence.

Maç boyunca topun kontrolü hep bende..bu sonuca da yansıyor maçın bitimine 10 dk kalaya kadar durumu 2-0 1-0 veya 3-0 yapıyorum genelde.son 10 dk ne oluyorsa karşı takım birden ateşleniyor ve her vurduğu gol oluyor ya yeniliyorum ya berabere bitiyor.
kimse taktikle ilgili demesin.
Aynı taktikle galatasaray ile 2. sezon ŞL kupasını aldım Samsunspor ile İlk sezon Süper lige çıktım.Güncellemeden sonra olmaya başladı bu olay.Benden başka aynı dertten müzdarip var mı yoksa benim şansıma mı böyle ?

Quote:

---

Originally Posted by Flammable

Bu tip maçlar en çok puan kaybettiren maçlar.Dikkat edin rakibin de atak oynadığı gol düellosu şeklinde geçen maçlarda genelde kazanan siz olursunuz bir şekilde ama rakip gömülü oynuyor ve sizi bekliyorsa topun devamlı sizde olması,kızılderililer gibi saldırmak hiç birşey ifade etmiyor.

Naçizane tavsiyem;rakip ceza sahası ve önü kalabalık şekilde savunma yapıyorsa(Çanakkale Geçilmez) tempoyu en düşük seviyede tutup oyun şeklini de Standart olarak belirlemek işe yarıyor.Hatta oyun felsefesini de katı (rigid) olarak tutuyorum.
Bu şekilde rakibi gömüldükleri alandan çıkmaya zorlamış oluyorum.Bu tip maçlarda kendi defansımı da öne çıkarmak yerine daha geride tutuyorum.

Rakip ölümüne savunuyor ve siz de fazla atak oyunu oynuyor ,savunmayı da öne çıkarıyorsanız oyun mantığında illa ki ceza kesilecek(ki bu da mantıksız değil bence) ;bunun için de rakipteki Kemalletin Şentürk ,Pirlo oluyor ve milimetrik pası araya bırakıyor.Topa koşan rakip oyuncu da Saviola oluyor.

Bu tip maçlarda maç 0-0 dahi gitse 75-80.dklara kadar atak oyunu oynamıyorum.Eğer takımınızın morali yerinde ve taktiği öğrenmişlerse "ulan dakikalar boşa geçiyo en iyisi saldırayım" moduna hiç girmemek lazım bence.

---

Tavsiyelerin için çok teşekkür ederim öncelikle.

Ya sırf taktikleri çözmek için adetim olmayarak büyük takım aldım tutorial mantığıyla oynayayım diye. Pişman oldum.

Kalesinde De Gea, defansında Vidic-Ferdinand ( defansı önde de kurmadım hızları yüksek değil diye ) forvetinde ise Rooney ve Van Persie olan takım ne gol atabiliyor ne de savunma yapabiliyor.

Quote:

---

Originally Posted by marlo41

Tavsiyelerin için çok teşekkür ederim öncelikle.

Ya sırf taktikleri çözmek için adetim olmayarak büyük takım aldım tutorial mantığıyla oynayayım diye. Pişman oldum.

Kalesinde De Gea, defansında Vidic-Ferdinand ( defansı önde de kurmadım hızları yüksek değil diye ) forvetinde ise Rooney ve Van Persie olan takım ne gol atabiliyor ne de savunma yapabiliyor.

---

Bir de dikkatimi çeken bir şey var.
Eğer takım henüz taktiğe %80 ve üzeri uyum sağlamamışsa ; ne kadar az direktif verirseniz o kadar az sorun oluyor.
Taktik ekranındaki direktif kısmında zilyon tane(Kısa/uzun pas yap,defansı önde/geride kur,rakibi rahatsız et/ayakta savun etc..) direktif var.
Yeni takımla başlarken ya da yeni sezonda birkaç yeni transferle başlarken mümkün olduğu kadar az direktif verdiğimde daha başarılı olduğunu gördüm.Başlarda sadece en temel isteklerimin direktiflerini vermeye ve sayısını az tutmaya çalıştım daha iyi sonuç verdi.
Oyuncular daha taktiğe tamamen alışmadıysa çok daha basit kabul etmek gerekiyor anladığım kadarıyla.

Yani Man Utd gibi oyuncu özellikleri süper olan bir takım bile olsa en başlarda ne kadar çok direktif ve çeşitlilik olursa o kadar bocalıyor.

Aynı senin gibi bu tip durumlardan ligin ilk haftalarında taktik oturana kadar çok puan kaybettiğim ve sonradan farkı kapatamadan ligden koptuğum sezonlar olmuştu.

Zamanla herşey oturunca daha çok direktif veriyorum ben.

Quote:

---

Originally Posted by Flammable

Bu tip maçlarda maç 0-0 dahi gitse 75-80.dklara kadar atak oyunu oynamıyorum.Eğer takımınızın morali yerinde ve taktiği öğrenmişlerse "ulan dakikalar boşa geçiyo en iyisi saldırayım" moduna hiç girmemek lazım bence.

---

Şu kısım çok önemli.

Aman da başkan benden hücum futbolu bekliyor diye ligin 17.siyle kendi sahanızda oynasanız bile hücum anlayışında 4 tane forvetle çıkmayın sahaya.

Üst üste hiçbir maça aynı taktikle çıkmayın, rakip sizi çözemiyor bu durumda.

3 tane taktiğiniz olsun, misal benim baklavalı 442, 4231 (çift merkez orta saha, sağ açık, sol açık ve AMC'li) ve 41221 (tek ön libero, çift merkez orta saha, sağ açık ve sol açık) olmak üzere 3 tane taktiğim var.

3 taktikte de genelde standart anlayışla başlarım. Belki ligin sonuncusuyla kendi sahamda oynarken kontrollü ve deplasmanda çok üst düzey bir takımla oynarken kontrayı tercih edebilirim. Akıcı filan oynamayın, o da normal olsun. Taktiğe göre ya kanatları kullanın ya göbekten oynayın ama hep düşük tempo & pas oyunu kombinasyonunu tercih edin. Çizgiye inmeden orta komutunu kullanın ki kanat oyuncuları çizgiye inip inip geriye çevirmesin topları. Rakibi rahatsız et + sıkı markaj şart, topa dal seçmeyin.

Ve arkadaşın da dediği gibi sabır sabır sabır, o gol illa ki gelecektir, gelmezse son 10 dakika o riski zaten alırsınız, kontrolü maçın başında kesinlikle kaybetmeyin.

Sevgili flammable ve sevgili cureshot hemen yeni bir kariyer açıp dediklerinizi uygulayacağım. Direktif işine pek girmeyeceğim taktik oturana kadar. İnşallah toparlarım bu sefer. Maç kaybede kaybede efkara boğuldum :(

Teşekkürler çok önerileriniz için. Ben de gördüklerimi yazarım buradan yine.

Quote:

---

Originally Posted by marlo41

Sevgili flammable ve sevgili cureshot hemen yeni bir kariyer açıp dediklerinizi uygulayacağım. Direktif işine pek girmeyeceğim taktik oturana kadar. İnşallah toparlarım bu sefer. Maç kaybede kaybede efkara boğuldum :(

Teşekkürler çok önerileriniz için. Ben de gördüklerimi yazarım buradan yine.

---

Şunu da söyleyeyim yeni kariyer açıyorsan.

Kondisyonu seç ortalama düzeyde, maç antrenmanında da sadece taktikleri seç ve maç antrenmanı yoğunluğunu en sola kadar çek, hemen alışsınlar taktiklere.

Ligin ilk maçına 3-5 gün kalana kadar bu şekilde çalış, sonra kondisyonu da maç antrenmanını da takım uyumuna getir, maç antrenmanı yoğunluğunu da kademeli olarak düşür, 20-30 arasında sabitle.

Ve direktifler de zaten taktik demek, onları seçmemezlik etme, hazırlık maçlarında ne işe yaradıklarını gör en azından, işe yaramayanları değiştir.

Quote:

---

Originally Posted by cureshot

Şu kısım çok önemli.

Aman da başkan benden hücum futbolu bekliyor diye ligin 17.siyle kendi sahanızda oynasanız bile hücum anlayışında 4 tane forvetle çıkmayın sahaya.

Üst üste hiçbir maça aynı taktikle çıkmayın, rakip sizi çözemiyor bu durumda.

3 tane taktiğiniz olsun, misal benim baklavalı 442, 4231 (çift merkez orta saha, sağ açık, sol açık ve AMC'li) ve 41221 (tek ön libero, çift merkez orta saha, sağ açık ve sol açık) olmak üzere 3 tane taktiğim var.

3 taktikte de genelde standart anlayışla başlarım. Belki ligin sonuncusuyla kendi sahamda oynarken kontrollü ve deplasmanda çok üst düzey bir takımla oynarken kontrayı tercih edebilirim. Akıcı filan oynamayın, o da normal olsun. Taktiğe göre ya kanatları kullanın ya göbekten oynayın ama hep düşük tempo & pas oyunu kombinasyonunu tercih edin. Çizgiye inmeden orta komutunu kullanın ki kanat oyuncuları çizgiye inip inip geriye çevirmesin topları. Rakibi rahatsız et + sıkı markaj şart, topa dal seçmeyin.



Ve arkadaşın da dediği gibi sabır sabır sabır, o gol illa ki gelecektir, gelmezse son 10 dakika o riski zaten alırsınız, kontrolü maçın başında kesinlikle kaybetmeyin.

---

Tavsiyelerinin tamamına katıldığımı söyleyemem açıkçası.
Üstüste hiçbir maça aynı taktikle çıkmamak bana göre mantıklı bir seçim değil.
CPU nun bir süre sonra oyuna heyecan getirmesi için taktiğinizi çözmesi ve tıkır tıkır işleyen taktiğin bocalaması gibi bir durum oluyor uzun bir süre sonra evet ama her maç ayrı taktikle ve söylediğin gibi arka arkaya hiç maçta aynı olmayacak şekilde çıkmak da negatif bir etki yaratacaktır.

Diğer söylediklerin de senin oyun tarzın ve senin seçimlerin.Başarılı olmak için kesinlikle bunlar yapılmalı diye bir matematiği yok oyunun; ki zaten böyle olması gerekiyor.Güzelliği burada.

Bence akıcı bir oyun,direk pas,hızlı tempo gibi direktifleri de kullanıp kendi tarzı ile başarılı olan çok kişi vardır burda.

Quote:

---

Originally Posted by cureshot

Şunu da söyleyeyim yeni kariyer açıyorsan.

Kondisyonu seç ortalama düzeyde, maç antrenmanında da sadece taktikleri seç ve maç antrenmanı yoğunluğunu en sola kadar çek, hemen alışsınlar taktiklere.

Ligin ilk maçına 3-5 gün kalana kadar bu şekilde çalış, sonra kondisyonu da maç antrenmanını da takım uyumuna getir, maç antrenmanı yoğunluğunu da kademeli olarak düşür, 20-30 arasında sabitle.

Ve direktifler de zaten taktik demek, onları seçmemezlik etme, hazırlık maçlarında ne işe yaradıklarını gör en azından, işe yaramayanları değiştir.

---

Başlangıç için kısa pas, ağır tempo, rakibi rahatsız et ve geriden orta aç direktiflerini vereceğim. Zamanla diğerlerini de ekleyeceğim.

Takımı da Tottenham aldım. Çok farklı dizilişlere müsait bir takım. 3 tane diziliş kaydedip rakibin taktiğine göre biriyle başlayacağım.

Quote:

---

Originally Posted by Flammable

Tavsiyelerinin tamamına katıldığımı söyleyemem açıkçası.
Üstüste hiçbir maça aynı taktikle çıkmamak bana göre mantıklı bir seçim değil.
CPU nun bir süre sonra oyuna heyecan getirmesi için taktiğinizi çözmesi ve tıkır tıkır işleyen taktiğin bocalaması gibi bir durum oluyor uzun bir süre sonra evet ama her maç ayrı taktikle ve söylediğin gibi arka arkaya hiç maçta aynı olmayacak şekilde çıkmak da negatif bir etki yaratacaktır.

Diğer söylediklerin de senin oyun tarzın ve senin seçimlerin.Başarılı olmak için kesinlikle bunlar yapılmalı diye bir matematiği yok oyunun; ki zaten böyle olması gerekiyor.Güzelliği burada.

Bence akıcı bir oyun,direk pas,hızlı tempo gibi direktifleri de kullanıp kendi tarzı ile başarılı olan çok kişi vardır burda.

---

Maçına göre taktik seçiyorum. Misal önümdeki maç içeride Kayseriyle, sonra Bayern deplasmanı diyelim. Kayseri maçına ya baklavalı 442 ya 4231 çıkıyorum ki Bayern maçına 41221'i saklayabileyim, yani maç için taktiği seçerken bir sonraki maçta kulanacağım taktiği de düşünüyorum. Üst üste asla aynı taktikle çıkmıyorum hiçbir zaman diyemem ama, belki 3 sezonda 3-5 kere yapmışımdır bunu. Ama önemli olan kesinlikle rasyonel tahmin edilemezlik. :icon_razz:

O dediklerini de kullanabilirsin, ben onlarla başarılı olamazsın demedim ama o zaman işte ortaya kendi sahanda ligin sonuncusuna yenilmek gibi tuhaf sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bunlardan kaçınmak istiyorsan bu şekilde oynaman lazım.

Ayrıca taktiklerine uyum üst düzeydeyse her maç taktik değiştirmenin negatif bir etkisi olmuyor kesinlikle. Her maçtan sonra aynı maç yorumu haberi geliyor karşıma neredeyse artık; "Tinkerer Murat rakibi meraktan çatlatıyor."

Önemli olan kullandığın taktiklere uyum kesinlikle. Bu durumda sorun olmaz.

Ve şunu da söylemeyi unuttum. Rakibin dizilişine de bakın maç için ilgili taktiğinizi seçerken. AMC varsa DMC'li, DMC'si yoksa AMC'li, kanatlarda tek adamlı bir formasyonu varsa mutlaka bek ve açıklı taktikleri kullanmaya özen gösteriyorum.

Şu konuyu da mutlaka okumalı ayrıca herkes, birebir uygulamasanız bile kesinlikle bir perspektik katacaktır taktiksel bilgi birikiminize. :)

http://forum.turksportal.net/vb/show....php?p=2571494

Quote:

---

Originally Posted by marlo41

Sevgili flammable ve sevgili cureshot hemen yeni bir kariyer açıp dediklerinizi uygulayacağım. Direktif işine pek girmeyeceğim taktik oturana kadar. İnşallah toparlarım bu sefer. Maç kaybede kaybede efkara boğuldum :(

Teşekkürler çok önerileriniz için. Ben de gördüklerimi yazarım buradan yine.

---

Aynen ,sezon ortası falan yaz da bakalım bir yardımımız dokunmuş mu :)