1 ile 7 arası toplam 7 sonuç

Konu: Çanakkale Şiirleri

  1. #1

    Default Çanakkale Şiirleri

    arkadaşlar buraya çanakkale ile ilgili şiirleri koyalım en azından birileri aradığı şiirleri bulur o anları yaşarız beraber beraber ağlarız beraber gururlanırız ilk önce ben başlayım..


    Çanakkale Şehitlerine

    Şu Boğaz Harbi nedir ? Var mı ki dünyada eşi ?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
    Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı!
    Nerde -gösterdiği vahşetle "bu, bir Avrupalı"
    Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
    Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer,
    Yedi iklimi cihanın duruyor karşında;
    Ostralya'yla beraber bakıyorsun Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk.
    Sâde bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ...
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil,
    Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harab.
    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı:
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam;
    Atılan her lâğımın yaktığı yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müthiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak;
    Boşanır sırtlara, vadîlere sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!..
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm?
    Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.
    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerir azmini tevkîf edemez sun-u beşer;
    Bu gögüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi;
    "O benim sun-u bedîim, onu çiğnetme!" dedi.
    ÂSIM'ın nesli.. diyordum ya... Nesilmiş gerçek;
    İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek,
    Şühedâ gövdesi, baksan a, dağlar, taşlar
    O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
    BİR HİLÂL uğruna, yâ Rab, ne GÜNEŞLER batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!..
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor TEVHÎDİ...
    BEDR'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    "Bu, taşındır" diyerek KÂBE'yi diksem başına;
    Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,
    Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...
    Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini;
    Şarkın en sevgili sultânı SELÂHADDÎN'i,
    KILIÇ ARSLAN gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran;
    O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
    Ey şehid oğlu, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor PEYGAMBER.

    Mehmed ÂKİF ERSOY

  2. #2
    Nesil
    2005
    Yer
    İstanbul / Samsun
    Yaş
    33
    Mesajlar
    11,543

    Default

    uzun şiir ama çok güzel
    ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI !

    Bir forum aktifliğini kaybettiği zaman üyeler gider, adamlar kalır. | Pavel Nedved

  3. #3

    Default

    tam 84 dize ve tamamını

  4. #4
    Nesil
    2005
    Yer
    Çanakkale
    Yaş
    35
    Mesajlar
    540

    Default

    İnanılmaz güzel bir şiir gerçekten.Tekrar tekrar okumaktan bıkmıyorum.Gözlerim doluyor.

    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilal uğruna, ya rab, ne güneşler batıyor!

  5. #5

    Default

    bir tane daha buldum...



    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Türk tarihinde unutulmaz vardır şanın şöhretin
    Çanakkale boğazında Türkün gücünüde öğrettin
    Mehmet'in dünyaya neler yapacağını gösterdin.
    Toprağında akıl almaz kahramanlık var Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Düşman bataryaları mevzilere ateş kustukça
    İmanlı Mehmet'im göğsünü siper ettikçe
    Göğüste mermi parçalanıp yere düştükçe
    Her günün bir başka destandır Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Düşman zırhlılarından mermi yağmuru yağar
    Mehmet din imanı havada mermiyi tutar
    Mermiler havada sevdalanır birbirini öper
    Dillere sen destan oldun şan Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Düşman gemileri tabyalara mermi yağdırır
    Nüsret gemisi gece boğaza mayın döktürür
    Düşman zırhlılarını birebir boğaza gömer.
    İmanın imansıza hükmettiği sen Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Her iki yakanda mevziler uzayıp gider
    Her atılan mermi düşmanı sulara gömer
    Yirmi altı sayısının sırrını boğazda çözer
    Düşmana geçit vermeyen sen Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Çanakkale'nin geçit vermez bayırları
    Düşman her taraftan kesti yolları
    Mehmet'im süngü harbiyle attı onları
    Türk'ün ateşle imtihanı sen Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de


    Havada uçuşup giden top mermilerinden
    Mehmet oğlu Hasan'ın kolu ayrılır gövdesinden
    Şehit düşer çok akar Conkbayırın teklerinden
    Yeni bir destan yazılır sende Çanakkale
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Düşman şaşkındır, aptaldır ilerleyemez bile
    Türkoğlu savaşta bile aklına getirmez hile
    Kınalı yiğitler kurbandır gözünü kırpmaz gine
    Her gün bir destan yazılır Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Mermi bitmiştir cephane kalmamış elde
    Osman oğlu Mehmet Erzurumlu gidiyor önde
    Tekbir getirerek süngü ile savuruyor boğaza
    Her gün ayrı bir destan yazılı Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Sebtülbayır sırtlarında Osman İzmir süngüyle dövüşür
    Asil kahraman asker yaralı düşmanla suyu bölüşür
    Sağlam kahpe düşmanla mertçe hesap görülür
    Mehmet merhametiyle destanlaşır kardeş Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Kimisi yamyamdır, kimisi Hindu itin dolu
    İngiliz şerefsizi, alçak domuz yavrusu
    Fransız kancığı, kahpenin doğurduğu
    Sulara gömer Denizli Kemal Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    57. alay kahramanca savaşır anzak koyunda
    Kahramanlık yaratır düşmanın her hücumunda
    Mermiye karşı süngü ile savaşır Allah'ın huzurunda
    Destanlar yazar Mehmet Çanakkale'nin anzak koyunda
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale<2de

    Komutanı emretmiş ölmeyi, asla geri dönmemeyi
    57.alay şehit düşer erinden komutanına kadar
    Yarbay Hüseyin Avni Bey gösterir kahramanlılığını
    Birliğin önünde savaşarak kanı döker son damlasına kadar
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    25 Nisanda Conkbayırında saldırıyor kahpe düşman
    Kanlı savaş 9 ağustosa kadar sürüyor, yenilgi tadıyor düşman
    Ahmet'im, Osman'ım, imanla duvar ordu geçirmedi oradan
    En kanlı savaşı verdi, şahadet şerbetini içti Conkbayırı Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Üst teğmen Nazif Çakmak şimşek gibi gözleri bakıyor oradan
    Küçük ve büyük Anafartalar ovasını gözlüyor koruyor oradan
    Nazif Çakmak 28temmuz 1915 de şahadet şerbetini içmiş orda
    Ruhuyla bekliyor kahraman komutan vatanı Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Mehmet çavuş ile coşkulu bir ruh ile anıtında buluşuyoruz
    Düşmana taşla sopayla saldıran eşsiz kahramanla tanışıyoruz
    Ahi rette şefaat etmesi şartı üzere abideden çavuşumdan ayrılıyoruz..
    Ağlayarak topluca Çanakkale'de başka bir şehitliye varıyoruz
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Bomba sırtına tırmanıyoruz, kahramanların yanına kafileyle ağlayarak
    Ellerinde kuranlar gözlerimizin önünde tekbir getirerek saldırıyorlar
    Okumayı bilmeyenler kelimeyi tevhit getirerek düşmana saldırıyorlar
    Kanlı sırtı savunan peygamber komşuları Çanakkale'de yatıyor
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Mehmetçiciği saygı anıtı önünde bizde seni saygı ile selamlıyoruz
    Ey kahraman asker senin merhametini tüm gönülden alkışlıyoruz
    Senin gibi bir neslin evladı olduğumuz için Allah için övünüyoruz
    Yaralı düşmanı kucaklayıp düşmana teslim eden asker Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Büyük kemikli kitabesini ağlayarak gururla topluca okuduk öyle
    Söyleyin dünya tarihçileri, tarihte böyle ikinci bir ırk var mı? Söyle
    Beş aylık çeliğe karşı imanın direnişinin kahramanlığını cihana söyle
    20 Aralıkta kahpe ardına bakmadan boşaltır kemikli mevzisini öyle
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de


    Büyük Anafartalar mezarlığında yürüyoruz birlikte ağır ağır
    20.alay komutanı Halil Bey gel adaşım dadaşım yanıma diyor.
    21.alay komutanı Yarbay Ziya Bey, Halid yanımıza geliyor
    Hangi yüzle bu Çanakkale şehitleri huzuruna geldiniz diyor
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Dur deme boşuna dinlemem seni,
    O topraklarda yatan dedemdir görecem onu
    Bana bıraktı miras bu çenet vatanı
    Şu anda kahramanlık destanını yazdığın yerdeyim atam
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Nuri Yamut Paşa anıt yaptırtır
    Şehit kemiklerini tekbirlerle toplattırılır
    Türkün tarihine vefa örneği bir sayfa katar
    Şu Çanakkale ilçesi Gelibolu da
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Seyit onbaşı anıtı muhteşem durur
    200 kiloluk mermiyle agemenmunu vurur
    Düşman yenilgi acısı içinde kendini bulur.
    Şu geçit vermez boğaz olan Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Şanlın Nusret gemisi gece karalığında mayın döşüyor.
    Yenilmez armada mayına çarpıyor derin sulara gömülüyor
    Oceanla gemisi aynı akıbetle Türkün gazabını yaşıyor
    Şu geçit vermez boğaz olan Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Anzak koyunda inanılmaz mucizevî savaşlar verdik
    Bu savaşta genç kınalı ana kuzusu fidanlar verdik
    Tarihe türkün yenilmezlik rekorunu bir daha yazdık
    Gördüğün masmavi olan yeşille bütünleşen Anzak koyunda
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Atalarım yapmış Seddulbahır kalesini boğaza hâkim bir yere yapılır
    İngilizlere bu savaşta tarihin en acı yenilgisini burada yaşatılır
    Ertuğrul koyu çıkarması İngiliz bir adım atamadan o mezar yapılır
    O gün haçlılara karşı tarihte altın sayfalarda yer alacak zafer yazılır
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Havuzlar şehitliği kahramanlığın destanlaşan bir diğer adı
    Şehitlere selam söyle ana doludan muhabbet et şefaat iste
    Dikkat et adımlarına her adımda alta yatan atandır sızlar kemiği
    Türkün destanlarından biri havuzlar şehitliğinde yazıldı böyle
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

    Horasan ereniyim geldim dedeler namazgâhız da namaz kılıp yatmaya
    Sizlerle birlikte olup biz torunlarınız için sohbet edip sizden şefaat istemeye
    Benim felah gecemde gönül sarhoşluğu içinde sizinle birlikte hakka varmaya
    Mehmet oğlu Halil yeniden dünya geldi manevi hazla sabah ezanlarıyla Çanakkale'de
    Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de

  6. #6

    Default

    Mehmet Akif'in şiirnden sonra en beğendiğim şiir bu şiirde her zaman duygulanırım



    18 indeyiz Martın
    Bir dünya çullanmış üzerimize,
    Topuyla, tüfeğiyle,
    Tayyare ve zırhlılarıyla
    Bir dünya çullanmış üzerimize.
    Ne çıkar bundan,
    Türk olarak doğmuşuz bir kere.
    İsterse felek,
    “Her türlü cefasını toplasın gelsin”
    Biziz cefaları serecek yere...
    Yıl 1915
    18 indeyiz Martın
    Tanrım bize mi doğuyor
    Kanlısırt ufkundaki gün?
    Tanrım bize mi doğuyor?
    Düşman!
    Kendine gel biraz!
    Pek tekin değildir Çanakkale'nin suyu,
    Geçilmez bu boğaz...
    Bizi
    Ne topun yıldırır,
    Ne kurşunun.
    Çünkü artık
    Başladı cengimiz.
    Er meydanında bulunmaz dengimiz...
    Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
    İşte fırladık siperden.
    Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit
    276 kiloluk mermiyi
    Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
    Bu mermi denizlere gömecek
    Elizabet'i, Buve'yi...
    Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
    Denizler yanıyor,
    Dağlar yanıyor.
    Zafer bizimdir artık
    Düşman zırhlıları batıyor...
    Türküz,
    Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere,
    Bir karış toprak uğruna
    Kimimiz şehit oluruz,
    Kimimiz gazi.
    Hiç değişmez bu yazı.
    Dünyada her yer geçilir belki
    Lakin geçilmez Çanakkale Boğazı...

  7. #7

    Default

    Harika Harika Harika !!!

    Başka kimin var böyle tarihi !!
    -

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •