1 ile 3 arası toplam 3 sonuç

Konu: Ben Senin Beni Sevebilme İhtimalini Sevdim

  1. #1

    Default Ben Senin Beni Sevebilme İhtimalini Sevdim

    Soğuk ve şehirler arası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün Veysel Karani de haşlama yeme ihtimalini sevdim
    İlkokulun silgi kokan tebeşir lekeli yıllarında
    Ankara da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
    Özlemeye başladım herkesi
    Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki
    Adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra
    Bizim Kemalettin Tuğcu larımız vardı
    Birde camların buhusuna yazı yazma imkanı
    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda solculuk oynamaya başladık
    Ben doktor oluyordum, sen hemşire
    Geri kalanlar kontrgerilla
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara
    Ve Türk Dil Kurumuna inat bir Türkçeyle
    Abilerimizden öğrendik Ş harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi
    Ankara ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri
    Oysa Ankara da hiç sevişmedim ben
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim
    Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak
    Ankara ya usul usul kurşun yağıyordu
    Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri
    Oyse hiç kurşun yaram olmadı benim
    Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterinde
    Ama sen yoktun
    Ben seni beni sevebilme ihtimalini seviyordum
    Sunni teneffüs saatlerinde
    Okul servisi sen hep zamansız,amansızca
    Bir lojman griliğine götürüyordu
    Ben senin benimle Tunalı Hilmi Caddesine gelebilme ihtimalini seviyordum
    Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum
    Yaz sıcağı toprağı çekiyordu tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
    Sonra otobüs oluyordun
    Kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini
    Otobüs oluyordun bir süre
    Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordun
    Yanağım otobüs camının garantisinde
    Otobüs oluyordun bir ülkeden bir iç ülkeye
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordun
    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
    Korkuyordum
    Sonra iniyordum otobüsten
    Çarşıdan bizim eve giden
    Ömrümün en uzun
    Ömrümün en kısa
    Ömrümün en çocuk
    Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum
    Çünkü sonunda annem oluyordun
    Babam kokuyordum sonunda
    Soğuk ve şehirler arası otobüslerde vaz geçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün Vandaki bir kahvaltı salonunda
    Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında
    Ben seninle Ağrı dağının mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
    Doğu Beyazıt ın herhangi bir toprak damında
    Ben senin herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
    BEN SENİN BENİ SEVEBİLME İHTİMALİNİ SEVDİM


    Yılmaz Erdoğan

    her nedense bu şiiri paylaşma ihtiyacı duydum bu şiiri çok seviyorum....

  2. #2

    Default

    Aynen.. çok etkileyici bir şiir ..

  3. #3
    Nesil
    2008
    Yer
    Sanliurfa
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,524

    Default

    Yılmaz Erdogan yorumu ne soylenebilir ki?

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •