BAŞLANGIÇ



Adana DEMİRSPOR benim için bir rüyaydı.Ama bu rüyadan uyanmak çok da uzun zamanımı almadı.Her zaman içimde kalan bir ukde olacak her zaman..
Uzun yıllar DEMİRSPOR'un altyapısında oynamıştım.Seneler geçtikçe tecrübe kazanıyordum ve altyapıda kademe atlıyordum.İşler tam anlamı ile benim lehime işliyordu.Türkiye Liglerinde adımı ilk duyurduğum maç 2007-2008 sezonunda 2.Lig Klasman Grubu'nda evimizde Şekerspor'la oynadığımız maçtı.Yedek kulübesinde maçı umutsuzca izliyorduk.İlk yarıyı 2-0 geride kapattık.İkince yarıya umutla başlamışken maç bir anda 3-0 oldu.Bunun üzerine teknik direktörümüz Levent Eriş 2 oyuncu değişikliğine gitti.Biri orta sahaya tecrübeli bir isim olan Erhan Namlı ; diğer oyuncu ise genelde maçlarda son dakikalarda oyuna giren ama maksat zaman geçirmek olan genç oyuncu Latif Karaer'di.
İlk defa bu kadar erken zamanda maça dahil olmuştum.Erhan Abi saha kenarında oyuna girmemizi beklerken bir cümle söylemişti bana ; "Ya sıradan bir oyuncu ol , yada bu maçı beraber çevirelim efsane sen ol"...İşte herşey bu sözle başladı.Taraftar 3-0 olduğu için bizleri ıslıklıyordu.Ama çok geçmeden lehimize bir penaltı çalındı ve Erhan Abi vuruşu gole çevirdi.Ağlarla buluşan topu alıp santraya doğru koşarken "Hadi başlıyoruz artık" diye bağırdı bana..
İşte o andan itibaren çok iyi bir baskı kurarak maçı 4-3 kazandık.Maçı 1 gol, 1 asist ile tamamladım.Golü Erhan Abi'nin kaleyi vurmak yerine bana vermesiyle boş kaleye atmıştım.Futbol hayatına başlamak için harika bir başlangıçtı.Yerel gazetelerde benim adım vardı.Bazı alt liglerin köşe yazarları övgü ile benden bahsetmişti.Bu maç unutulmazdı.
Şekerspor maçından sonra oyunda aldığım süre giderek artmaya başladı.Takıma iyice monte olmuştum.Ve o sene yükselme play-off maçının çeyrek finalinde 2 ay sakatlandım.Yaşadığım en büyük hayal kırıklığıydı.Finale kadar çıksak da Güngörenspor'a son dakikalarda yediğimiz golle elendik.Yeniden yapılanmaya gittik sezon sonunda..
Altyapıdan yetişen oyuncu olduğum için o seneden sonra yapılan yenilenme akımlarında hep kadroda kaldım.Değerim giderek artıyor , adım gün geçtikçe daha fazla duyuluyordu.Ama takım olarak bir türlü lig atlayamıyorduk.Her sene kendimi geliştirsemde yeniden yapılanmaya gidilince takım uyumu yakalayamıyorduk.Kimler geldi kimler geçti...
Sonunda 2011-2012 sezonunda play-off finalinde Fethiyespor'u 2-1 yenerek finale çıktık.Allah'ım ne büyük bir sevinçti...

1. ligdeki ilk yılımızda 7 olduk.Ama 1461 Trabzon'un durumundan dolayı play-off'a kaldık.Rakip Manisa'ydı.İlk maçımız evimizdeydi.Manisa 1-0 öne geçti ve bizim mutlaka gol bulmamız gerekiyordu.Hiç koşmadığım kadar koştum ; hiç istemediğim kadar bir maçı kazanmak istedim.Bir pozisyonda Erçağ defansın arkasına güzel bir top attı.O topu yakaladım ve önümde sadece Hüseyin Tok vardı.Onu geçsem kaleci ile karşı karşıya kalacaktım.Tam Hüseyin'i geçmişken sağ ayağıma bir tekme yedim.Ve ayağımın üzerine tam 3 ay basamadım.Gençlik dönemlerinde sağ ayağım 2 kere kırılmıştı zaten.İlki antrenmanda iken , ikincisi ise tam iyileşmeden çıktığım Seyhan Belediyespor maçında olmuştu.Bu 3. kez kırılma ise futbol hayatımın bitmesi anlamına geliyordu.Çünkü ayağım iyileşse de artık ayağımı tam anlamı ile kullanamıyordum.Ayağım yürürken bile aksıyordu.Elimden en sevdiğim oyuncağımı almışlardı..
Futboldan kopmak zor geliyordu.Günlerce ağladım , bunalıma girdim.Antrenmanlara gidip takımı izliyordum.Ama içim her zaman buruk kalacaktı.Derken bir gün başkan Önder Serin yanıma gelerek antrenmanı beraber izledik.Antrenman sonunda ise paf takımın çalışmalarına dahil olmamı ve bu sayede antrenörlük diplomasını almamı tavsiye etti.Bende bu isteği yerine getirdim.2013-2014 sezonunda ise paf takım tamamen benim sorumluluğumdaydı.Ve o sene Türkiye Şampiyonası'nı kazandık.

2014-2015 sezonunun hazırlıklarına başlamadan önce sezon planlanmasını yapıyordum odamda.Yeni oyunculara göre sistemimizi değiştirmek zorundaydık.Sezon öncesi hazırlık maçlarımızı ayarlamak vardı.Bunlar ile kafa yorarken telefon çaldı ve Fatih Terim'in kulübü ziyaret edeceği bilgisini aldım.Çalışmalarımı tamamlayıp kulüp binasına geçtim ve Fatih Hoca'yı beklemeye başladık.Hoca geldi ve muhabbet başladı.Konular uzuyor ve sürekli konu değişiyordu.Nerden geldi hatırlamıyorum ama konu bana gelmişti.Futbolculuk hayatım ve şanssız sakatlığım..Ardından geçen sezon gelen Türkiye Şampiyonası'nda kazandığımız kupa.Övgü ile bahsetti Fatih Hoca benden..
Gurur duymuştum.Ama futbolcu olarak kalmayı ve o şekilde övgü almayı daha çok isterdim.

Fatih Hoca kalkmadan önce son bir konu daha açtı ; "Abdullah Ercan'ın 1. Lig kulüpleri tarafından istendiğini ve isterse ayrılabileceğini herkes biliyor.Eğer ayrılırsa da aklımda olan kişilerden birisi de sensin" dedi.Donup kalmıştım.Ne diyeceğimi bilmiyordum.Gençler Şampiyonası'nı kazanmış bir teknik direktör olarak bu işe uygundum aslında.Ama bana acıyıp da bir kıyak olarak bu göreve gelmek içten içe aklımda soru işareti olarak yer edindi.


1 Temmuz 2014 günü öğle saatlerinde Abdullah Ercan Milli Takımlarda ki görevini bırakarak Antalyaspor ile sözleşme imzaladı.Akşam saatlerinde ise o zamanın Milli Takımlar genel sekreter yardımcısı olan Mustafa Baltacı beni telefonla arayarak Fatih Terim'in yeni menajer olarak beni istediğini duydum.Kabul etmek istesem de son kez Hoca ile konuşmak istedim.
İstanbul'da bir araya geldiğimiz akşam yemeğinde Fatih Hoca'ya direk bana acıdığı için mi görevi teklif ettiğini söyledim.Çünkü Milli Takımlara antrenör olarak alınan kişiler ya torpille gelirdi yada acınıldığı için..
Fatih Hoca ilk başta sinirlenmişti.Bana sinirle "Geçen sezon Türkiye Gençler Şampiyonası'nı hangi takım kazandı? Teknik Direktörü kimdi?" dediğini hiç unutmadım bu yaşıma kadar.Ama bana acıdığı için değil şans verdiği için bu görevde görmek istediğini söyledi.

3 Temmuz 2014'te U-21 teknik direktörü olmamı gerektiren imzayı attım ve görevime başladım...





KARİYER EMEKLİYE AYRILMIŞ BİR TEKNİK ADAMIN FUTBOLLA DOLU ANILARINI ANLATTIĞI OTOBİYOGRAFİSİ GİBİ DEVAM EDECEKTİR ARKADAŞLAR.MAÇ MAÇ FOTOĞRAF ATACAĞIMA HİKAYE GİBİ SEZON ANLATMAYI VE DEĞİŞİK HİKAYELERLE DEVAM ETTİRMEK DAHA CAZİP GELDİ BANA.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ..