Quote Originally Posted by mozar View Post
Türkiyede rakibini futbolla dövebilen takım ben göremiyorum. Gaziantep mesela her maç rakiplerinin iki katı pas yapan takım maç kazanamıyor. 300+ pas yaptılar diye futbol oynamış olmuyorlar. Fenerbahçede Alex korner kullansın, Lugano kafa vursun da oyunu koparalımdan başka futbol namına bir olay yok. Alex-Semih-Luganonun eline bakıyorlar. Galatasaray 90 dakikalık maçın her 25 dakikasının 4er-5 er dakikalık bölümlerinde futbol oynuyor, onların da attıkları 44 golün %95i Baros-Lincoln-Arda imzalı. Yani ortada takım halinde oynanan bir güzel futboldan bahsetmek mümkün değil. Savunma kısmına işin hiç girmiyorum.

Bir takım korner rekorları kırıp, kimi maçlarda ceza sahasına 50 orta yapabilecek kadar rakibini boğuyorsa, ben o takıma yeteneksiz diyemem. Rakip takımı tutsam da diyemem. skor üretimi konusunda 10 numarasına, 10 numarasının canının çekip de rakibi çalımlamasına bağımlı olmayan takımın modern futbol anlamında daha çok takdir görmesi gerekiyor.

Hayır yani, iki-üç tane adam geçebilen teknik hücum oyuncusu bir takımın genel yapısını bu kadar etkiliyorsa, Beşiktaş devre arasında sırf Yusufla Erkan Zengini alarak sınıf mı atlamıştır? Mesela tek tek bakıldığında Türkiye dahilinde mevkiisinin en iyisi diyebileceğimiz bir tek Arda, Kewell (sakatlık problemi malum) ve performansıyla biraz Lincoln varken defansına yeri gelince (dalga geçtiğimiz) bir Gökhan Zan bile bulamayan Galatasaray bir şekilde Türkiyenin en iyi kadrosu kabul edilmektedir. Bana Galatasaray Türkiyenin en iyi sol açığına sahiptir, Galatasarayın 10 numarası en performanslı 10 numaradır, Galatasarayın stoperi Türkiyenin en fizikli stoperidir gibi argümanlarla gelseler, öpüp başıma koyarım. Ama sene başında yabancı hakkı varken Song tipi bir stoper/bek almayıp 15 yaşında menejerlik oynayan çocuğun bile uyumsuzluğunu anlayabileceği iki uzun-ağır stoperle sezona başlayan yönetim, (Haydi Sabri mecburen sağ bek diyelim, Sabriden önce sağ bekte kim oynuyordu? Hasan Şaş!) nasıl Türkiyenin en iyi kadrosunu kurduk diyebiliyor, anlamıyorum. Newcastle gibi takımlar geçmiş senelerde Galatasarayın bugün kurduğundan çok daha önemli isimlerden kadrolar oluşturup Eplde kümeye oynadılar.

Bakın, şu mesajın fm ile, yamayla datayla alakası yok. Son yama bence hemen hemen bütün problemlerin çözülmüş olduğu, 4-5 gözden kaçan ya da oyun dinamikleri kaynaklı hatalardan madur oyuncu dışında bence mükemmel. (bütün tsl araştırması için söylüyorum, sadece Bjk araştırması için değil) Gelgelelim kamuoyunda sırf öyle kabul ediliyor diye, mesela Hıncal Uluç öyle dedi diye uyumsuz defanslı, top indirecek forveti olmayan Galatasarayı uefa favorisi görüp Nobre çok fizikle oynuyor, faul yapıyor diye Beşiktaşı kazma/yeteneksiz takım kabul etmem. Bence iyi kadro dengeli kadrodur.

not: Koray'ın görüşüne göre sanırım Metalist de yeteneksiz bir takım. Onların da öyle bir 3-4 adam geçen yıldızları yok ama müthiş bir fizik, kondüsyon ve disiplinleri var.
Beşiktaş'ın kadrosu yetenekli mi yeteneksiz mi konusunu mu konuşacağız yoksa artık futbolda yetenekli takım mı yeteneksiz takımlar mı başarılı olur onu mu tartışacağız.

Bana şu takımda Delgado, Yusuf, hadi Tello'yu da sayalım duran top başarısıyla hadi bir de istikrar kazandı diyelim Bobo'yu da ekleyelim. Bu isimlerin dışında kapalı savunmayı açabilecek kaç adam var Beşiktaş'ta.

Beşiktaş kaos futbolu oynuyor ve oynamak zorunda. Fark yaratabilecek adam sayısı bu kadar az ise ve bu az sayı aynı zamanda istikrarsız ise bu futbolu oynamak zorundasın, Mustafa Hoca'ya 3lü savunma konusunda çok hak veriyorum çünkü elinde bek yok, elinde bek yoksa bu futbolu oynamak zorundasın, elinde kesemeyeceğin Ersnt, Sivok, Toraman, Nobre, S.Özkan ve Ekrem varsa ve bu adamların ortak yönü isteği, mücadelesi ve sertliği(tekniği-pas trafiği değil) ise bu futbolu oynamak zorundasın..

Bu aslında kötü birşey değil önemli olan takımda kaos futbolu oynayan oyuncu sayısı ile fark yaratabilecek ayak sayısını dengeli tutabilmek. Zaten fark yaratacak bu adamlar biraz da kaos futbolundan besleniyor:

Misal bu harra hurra futboldan doğal olarak meydana gelen duran topları Tello ortalıyor yada Delgado ve Tello frikik olarak kullanıyor,

yine örneğin takım rakibini sahada yoruyor olmazsa o yorgun rakibi çözmek için Yusuf oyuna girdiğinde kendine nispeten daha uygun bir ortam bulabiliyor,

Holosko hızını daha etkili kullanabiliyor,

Bobo girerse hücümda Nobre'nin mücadelesinden, boşalttığı alanlardan yada yorduğu savunmalardan faydalanabiliyor, zaten kendisi de fizikli ve yetenekli,

kısacası bu görev adamları topu bir şekilde etkili ayaklara rakip ceza sahasında teslim ediyor, bazen faul kazanarak duran top şeklinde, bazen Nobre'nin üstünden, bazen rakibe basıp top kazanarak, içerdeki maçlarda taraftarın gazıyla v.s..

çok üst düzey takım değilseniz bana göre uygun futbol budur, herkes haddini bilecek, bir bölüm savaşacak bir bölüm işi bitirecek. Kısacası kaos futbolu oynayanlar asist yapacak ki etkili ayaklar gol atsın. Beşiktaş açısından eksikilik uygun bek oyuncuları yok ve kaos futbolundan beslenmesi gereken etkili ayaklar istikrarsız. Delgado, Bobo, Yusuf, Holosko, Aydın hepsi istikrarsız.

Bence Beşiktaş budur, aynı zamanda ligin en diri, en istekli takımıdır ve bu iyidir. Yetenekli oyuncu kontenjanından verim alamadığınız oyuncuyu gönderir yerine daha etkilisini alırsınız herşey düzeliverir, forveti gönderir yerine daha iyisi gelirse herşey düzelir ve bunlar basittir.

Yusuf transferi, Delgado'nun sakatlığının ne zaman geçeceğinin belli olmaması, istikrarsız etkili ayaklara alternatif ekleyebilmek ve 1 yabancı hakkı açıp Bobo'yu yada Holosko'yu forvete takviyeleyebilmek adına doğru bir hamleydi, kısa vadede.

Metalist tabiki yeteneksiz bir takım, ama başardıkları ortada, İnönü'de 1-0 aldığımız maçtan sonra deplasmanda bizi eleyeceklerini, bizi eleyip de gruplara kaldıktan sonra Galatasaray'a İstanbul'da yenilmeyeceklerini ve gruptan çıkacaklarını hatta yarı finale kalabileceklerini düşünmeye başlamıştım.

Sana katılıyorum bence de iyi kadro dengeli kadrodur ve Beşiktaş kadrosu ligin en dengeli kadrosudur, iskeleti çok iyidir, 1-2 doğru hamleyle gelecek sene çok da iyi olacaktır.

Yeteneksiz takım lafını insanlar sanırım takımlarına hakaret olarak algılıyorlar halbuki ben takımın karakterini anlatmak için kullanıyorum. Ve bence Beşiktaş'ın karakteri budur ve araştırma açısından tartışılması gereken profillerin bu karaktere uygun yansıtılıp yansıtılmadığıdır.