-
Korktuğum başıma gelmişti. Alternatifsiz 2 bölgem vardı, kale ve forvet. Obi'nin 3 hafta sakatlanması elimi kolumu bağlamıştı. Üzerine orta sahanın beyni Lewis Hatch de sakatlanınca lider Brackley'le oynayacağımız maça Sefiller gibi çıktık. Bir önceki hafta Solihul Moors'a 2-3 kaybetmek de işin cabasıydı. Kısacık menajerlik hayatımın en kötü haftasını geçiriyordum. Daha ne olabilirdi ki?
Jordan'ın 3 haftada yediği 7 gol de ayrı bir sıkıntımdı. Defansın canla başla işini yaptığı 90 dakikada akıl almaz goller yiyerek ısmarladığım Türk kahvesini ziyan olmuş saymama neden oldu kendisi.
Ve herşeyin kötü gittiğini düşünürken biri çıktı sahneye, Conal Platt!
Brackley'e karşı hat-trick yaparak deplasmanda 4-1'lik galibiyete uzanmamızı sağladı Platt. Kardeşi Kristian Platt sağ bek ev stoperde, kendisi forvet ve orta sahada akıl almaz işler yapıyordu.
7 hafta sonunda aldığımız 15 puan bizi liderin 1 puan gerisinde 2. sıraya yerleştirdi.

Açıkçası beklemediğim kadar iyiydik. Ligin en çok gol atan takımıydık. İyi top oynuyorduk. Fakat ben bu mutluluğu oyunculara daha iyisini yapmaları için tatlı sert bir baskı şeklinde gösteriyordum. Şampiyonluk için konuşmak erken olsa da, play-off için şansımız büyüktü. Olası bir durumda başkanın ne tavır alacağını merak ediyordum. Çünkü bütçenin büyümesi gerekecekti.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules