1 ile 13 arası toplam 13 sonuç

Konu: Weston-super-Mare | Zincirlerden başka kaybedilecek bir şey yok.

Hybrid View

  1. #1

    Default

    Başarılar hocam.

  2. #2
    Nesil
    2011
    Yer
    Karabük, İzmir, Gaziantep
    Mesajlar
    32

    Default

    İyi dilekleriniz için teşekkürler. Daha önceki iki seride Stalybridge ile oynayıp birinde Championship'e kadar çıkarmıştım. Fakat Stalybridge o kümenin tek profesyonel statüde kulübü. 22 takımlı diğer ligin orta sıralarında tahmin ediliyor. Fakat profesyonel olması çok şey değiştiriyor sanırım çünkü oraya transfer yapabildiğim kalitede oyuncuları burada alamıyorum. Gerçekten çok zor olacak, ama FM 15'te başka kariyer açmayı düşünmüyorum bununla gideceğim. Bundan önce Hajduk Split ile 31 Aralık 2014'e kadar oynadım alışma açısından, fazla direk ve sakatlık en dikkatimi çeken şeylerdi. Bu yüzden kadroyu olabildiğince kalabalık tutmaya çalıştım WsM'de. Bu kümede takımlar birbirinden çok da farklı değil ama bu takım gerçekten kötü. İlk sezon kümede kalıp ikinci sezon sıçrayacağız gibi. Daha doğrusu buna uğraşacağız.

    Her şey toz pembe başlamış gibiydi. Fakat kulüpte geçirilen bir kaç saatten sonra bu işin o kadar toz pembe olmadığını anladı Veysel. El mahkum, başkan ne derse onayladıktan sonra oyuncularla toplantıya geçildi. Belki ilk sezondan mucize gerçekleştiremeyecekti, ama 40 yaşındaki menajer en azından kümede tutacağını düşünüyordu takımın. En yakın arkadaşına aynen şöyle anlattı: "Durum çok kötü galiba. Psikolojik olarak zaten küme düşmüş durumdayız. Oyunculara kümede kalabileceğimizi söylediğimde bir iki kişi bıyık altından güldü bile. Sahaya çıkanlar inanmıyorsa bu takım nasıl kümede kalacak? Ben de başkana küme düşmeme savaşına girmeyiz, kümede kalırız ama fazlası olmaz bu sezon dedim. Oyunculara bakınca bu bile çok zor."

    İlk gece uykusunu bir kenara bırakıp ProZone, MatchStudy gibi web sitelerde bütçe sınırları içinde oyuncular aradı. Baş gözlemciden de hayır yoktu, doğru düzgün araştırıp önüne bir şeyler koyamıyordu bu yeni yetme menajerin önüne. Zaten tek gözlemci vardı o da baş gözlemci. Kimin başıydı acaba? O an sahadan daha önemli işleri olduğunu anladı. Hiyerarşi kötü, stad kötü, tesisler kötü, altyapı kötü, oyuncular kötü. Veysel o aralar pozitif olan tek şey hayaller ve umutların üzerini güzelce örtüyor gibiydi. Ama pes etmeyecekti, ne olursa olsun pes etmeyecekti. Bir kaç günlük araştırmanın sonunda boşta oyuncuları ihtiyaç olan mevkilerle eşleştirerek kafasında transfer planını oluşturdu. Bunun yanındaki en büyük umudu da 4. lig seviyesi yaşlı kurt lejyoner İngilizlerden bir iki tane getirebilirse mükemmel olacaktı. Bir tane İsveç, üç tane Amerikadan lejyoner belirledi. Onlara belki kaliteli bir lig ve takım vaad edemezdi. Ama en azından Britanya sınırları içinde futbol dolu bir yaşam vaad edebilirdi.

    Takım Kadrosu:


    Transferler:


Bu Konuya Ait Etiketler

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •