GALATASARAY - Bizim yarım kalan bir hikayemiz var...

[LeoN48]

ST SÜPER LİG 1-8. HAFTA MAÇLARI

İlk 8 hafta boyunca genel olarak takım istediğim gibi oyuna hakim bir futbol ortaya koyarak tek farklı galibiyetler almayı başardı. Takımın temel karakteristiği az gol yiyerek 1 ya da 2 gol ile maçı lehine sonuçlandırmak gibi görünüyor. Bu süre zarfında takımın taktiğe alışma ve oyuncuların birbirini tanıma sürecini başarılı geçtiğimi düşünüyorum. Daha önce de belirttiğim üzere içerde kontrollü-dengeli, dışarda standart-katı mantalitelerle oynatıyorum takımı. Deplasman maçları şimdilik bir tık daha rahat geçiyor gibi. Bou henüz takıma alışamadı, Poldi ve Eren de pek üretken değiller, forvetlerde gol sıkıntısı var, takımın gol yükünü orta saha oyuncuları yükleniyor diyebilirim.



AKILDA KALAN MAÇLAR:


Ligin henüz başında kabusumuz olan Kadıköy deplasmanında nihayet uğursuz seriyi bitiren galibiyeti almak güven açısından haneme artı puan olarak geçti. Görüldüğü üzere %63'lük topa sahip olma oranı, yapılan 650 civarı pas ve isabetli şut gibi istatistiklerde takımın adına bariz bir üstünlük vardı. Muslera faktörünü de atlamak istemem tabii burada, mutlak 2 pozisyonda çok başarılıydı, maçın sonunda köşeden 1 penaltı kurtardı. Ama genel oyun itibariyle baktığımızda ısı haritasında ortasahayı nasıl parsellediğimiz görülüyor. Bu da zaten oyun hakimiyetimizin temelini oluşuruyor.






2. İstanbul derbisini de yine deplasmanda FB tarifesiyle kazandık. BJK'nin taktiği FB'ye daha ofansifti, defans önünde çapa kullanmadılar. Çektikleri 18 şutun 14'ü uzaktandı, takımım adına yine FB maçına benzer şekilde 600'e yakın paslaşma ve %59'luk topa hakim olma oranı ortaya çıktı. Bu arada BJK sezon başında Şenol Hoca'yı Leicester'a kaptırdı, Ertuğrul Sağlam ile devam ediyor yoluna, bunun da olumsuz etkileri var takımda.







Not: Takipçilerimi gereksiz grafiğe boğmamak adına genel olarak lig maçlarını toplu listeler halinde sunacağım. Sadece önemli bulduğum maçların analizlerine yönelik ayrıntılı grafikleri bulacaksınız.