Yardımcım Arif ile evde oturuyorduk.Mutfağa gidip ikimize Nescafe hazırlayacaktım.Tam koltuktan kalkarken Arif telefona uzandı.İspanyol bir numaranın aradığını söyledi.Arif iyi ispanyolca biliyordu.Ona çağrıyı açıp hoporlere almasını söyledim.Arif dediğimi yaptı.Cağrıyı açtı.İkisi sakince anlamadığım şekilde konuşmaya başladılar.Karışdakinin söylediği her kelimede Arif'in yüzü gülüyordu.Bende meraklanmaya başlamıştım.Telefon konuşması bitince Arif mutluluktan ölecekti.Hemen ona bu mutluluğun sebebini sordum.
Ben : Arif ne oluyor ? Neden bu kadar mutlu oldun ?
Arif : Hocam İspanya'ya gidiyoruz !
Ben : Arif saçmala gereksiz yere İspanya'ya gidilir mi ?
Arif : Yok hocam La Liga'nın prestijli takımlarından biri olan Sevilla'dan size teknik direktörlük teklifi geldi !
Arif sözünü bitirdiğinde aklım durmuştu.Sevilla gibi bir takımın beni başına geçirmek istemesine inanmamıştım.Hemen Arif'e birkaç soru sordum.
Ben : Tamam da ne zaman gidicez oraya bi randevu felan ayarlanmalı.
Arif : Başkan Jose Maria del Nido onu bana anlattı hocam.Perşembeyi Cumaya bağlayan gece 22.00'da İspanya uçağına binecekmişiz.Onlar bizi orada karşılayıp kulüp binasına götüreceklermiş.
DEVAMI GELECEK