Oyunu Yaşayarak Oynamak!

[Ralph]

Bu konuyu 13.3 güncellemeye yazacaktım ama konu kaynasın istemediğimden ve herkesin fikrini merak ettiğimden buraya açma gereği duydum. Sorum şu;

Ben eskiden (2 yıl ve daha öncesinde) FM'yi oynarken resmen yaşayarak oynardım, gollerde ayağa kalkıp zıpladığımı bilirim ama artık niyeyse bu kadar yaşayamıyorum oyunun zevkini. Oyunu eskisi gibi oynamadığımdan değil (zaman ayırma olarak), tam aksine fazla oynuyorum eskiye oranla.

Sizde de böyle mi, problem bende mi, yoksa problem oyunda mı? Son seri ile birlikte ben bu hissiyatı niye bilmiyorum alamadım. Eğer sizde öyleyseniz oyunda sıkıntı var, yok eğer sadece bendeyse sıkıntı, demek ki benden geçmiş

Başlığı okuyan herkesin küçük de olsa cevap yazmasını rica ediyorum.

[okocha6]

Ben heyecanlanıyorum. Mesela Avrupa süper kupası maçında, ikinci yarının hemen başında kral kweuke beraberliği getiren golü atınca çok sevindim.

[OrcunFB]

Ralf Aykut Kocaman çıktı.

[sakary Ali]

Bende hala heyecanlanıyorum, sonuçta oyun hala hayallerimin oyunu. Belki çok fazla oynadığınızdan sıkıntı duymuş olabilirsiniz. İsterseniz kariyer hikayeleri bölümünden eski kariyerlere veya eski serilerde kariyerlere bakarak yeniden o heyecanı duyabilirsiniz veya 5-10 gün kadar artık ne kadar isterseniz bir ara verin. Bu arada herhalde oyunu özlersiniz

[Ralph]

@OrcunFB

Kimse o kadar ruhsuz olamaz

@sakary Ali

Benim de tahminim o. Eskiden sık sık ara vermek zorunda kalırdım ve en tatlı yeri yarına kalırdı. Şimdi çok fazla boş zamanım var.

[martymcfly]

Şampiyonlar ligi finali dışında çok heyecanlandığım söylenemez. Bir de özellik patlaması yapan gençler tabi. Lig genel olarak rutin geçiyor.
Şu oyunda derbi maçların havasını veremiyorlar basın toplantısı falan aynı sıradanlıkla geçiyor, daha farklı mesajlar, sorular olmalı 2-3 hafta öncesinden başlayarak.

[okocha6]

Ralf Aykut Kocaman çıktı.

Patlattın espriyi

[alonso88]

Bilmiyorum hangi takımlarla oynuyorsun ama küçük bir takımı alıp lig atlatmanın verdiği heyecanı başka hiçibirşey vermiyor bence oyunda

[HeracLes]

Beşiktaş'ı yönetiyorum. Son saniye gollerine ve büyük takımları yendiğimde bayağı seviniyorum. Normal lig maçlarının gollerinde de kendimi kaptırıp alkışladığım oluyor.

Açıkçası fmden aldığım zevk hiçbir zaman kaybolmadı sürekli artarak devam etti. Darısı zevk almayanların başına valla.

[OrcunFB]

Ben Menu'deki adam gibi seviniyorum.

[Namzet]

Bundan önceki serilerde çok sakin hocalık yapıyordum artık Yılmaz Vural'a bağladım,olumsuz yönden harika oyun yapmışlar henüz olumlu bir tarafını göremedim

[europeanconquerPRO]

Gol atamadığımdan ötürü pek bir tepki olmuyor bende de

[himone]

Ben heyecanlanıyorum, tabiki her maç ve golde değil. Büyük maçların hepsinde heyecanlanırım, özellikle gruplardan sonraki tüm şampiyonlar ligi maçları ve dünya yıldızlarının olduğu takımlara karşı. Her sene yeni hedefler peşinde koşmak ta heyecanımı canlı tutuyor, yeni bir taktik ile sezona başlamak, harika bir wonderkid'i almak için her türlü imkanı seferber etmek.

Bence oyundaki heyecanı en çabuk öldüren olaylardan biri takım kadrolarını oyunun başında tamamen değiştirmek. Ben ilk yılımda 1 transfer yaptım, 2. yılımda bir oyuncu kiralık. Eskiden oyunun bug'ı denilen oyuncuları hemen alarak oynardım ve her oyunum aynı şekilde ilerlerdi. Artık ilk senemde transfer yapmıyorum, yaparsam devre arasında yıldız adayı oyuncu alırım. Eskisi gibi oyuncuları satmak için yırtınmıyorum, isteyen olursa veririm yoksa onlarla devam ederim. Bu şekilde takımınız gerçek dışı şekilde güçlenmiyor ve hemen Avrupa'yı dize getiremiyorsunuz. Mecburen uzun vadeli plan yapıyorsunuz ve heyecan sürekli oluyor. Tabi kariyerimde 5 yıl ilerledikten sonra ne olur ona birşey diyemem.

Başka seçenek te bir takımda Ferguson olmayın, Morinho olun. 2-3 yıl takımı yönetip başarılı olursanız ilk tekliifte yeni bir takımın başına geçin. 5 yıl durduysanız istifa edin belli bir süre işsiz takılın.

[UniversalPRO]

Ben bildiğin üç maç üst üste kaybedeyim kariyeri siliyorum. Bu sanırsam hala yaşayarak oynadığımı gösteriyordur.

[NikolaiBelinski]

Sadece son iki gün içinde açıp-kapattığım kariyer sayısı bir elin parmağını geçmiştir.

Oyunu dediğin gibi yaşamak, daha hevesle oynamak için elimden geleni yapıyorum ama bir türlü istediğim hevesi alamıyorum. Fenerbahçe ile oynuyorum, daha ligin ilk haftasına GS derbisi koyuyorlar ve taktik oturmadan Drogba'nın hayvani performansı yüzünden şevkim kırılıyor. (Üstelik maç seyircisiz, üst üste 2 kere oldu bu fikstür meselesi)

Ardından yabancı bir takımla oynamak istiyorum ama o şevki bir türlü yakalayamıyorum. Kadroda gereksiz isimler kol geziyor elden çıkaramıyorum. Kulübün finansal yapısı hoşuma gitmiyor ve çoğu kişiye göre bu tür minik detaylara takıntılıyım. Benim kafa yapımda inanın olmak istemezsiniz ki yakında psikolojik yardım almayı düşünüyorum , gereğinden kat kat fazla bir düzen+gerçekçilik hastalığım var.

Öte yandan şimdi oyunu kapattım ama 1-2 dakika sonra tekrar açıp Fenerbahçe ile oynayacağım kesin.

[Önder HOCA]

bende 03-04 ten beri pek yaşayarak oynayamıyorum ne yazıkki

[okocha6]

Ben heyecanlanıyorum, tabiki her maç ve golde değil. Büyük maçların hepsinde heyecanlanırım, özellikle gruplardan sonraki tüm şampiyonlar ligi maçları ve dünya yıldızlarının olduğu takımlara karşı. Her sene yeni hedefler peşinde koşmak ta heyecanımı canlı tutuyor, yeni bir taktik ile sezona başlamak, harika bir wonderkid'i almak için her türlü imkanı seferber etmek.

Bence oyundaki heyecanı en çabuk öldüren olaylardan biri takım kadrolarını oyunun başında tamamen değiştirmek. Ben ilk yılımda 1 transfer yaptım, 2. yılımda bir oyuncu kiralık. Eskiden oyunun bug'ı denilen oyuncuları hemen alarak oynardım ve her oyunum aynı şekilde ilerlerdi. Artık ilk senemde transfer yapmıyorum, yaparsam devre arasında yıldız adayı oyuncu alırım. Eskisi gibi oyuncuları satmak için yırtınmıyorum, isteyen olursa veririm yoksa onlarla devam ederim. Bu şekilde takımınız gerçek dışı şekilde güçlenmiyor ve hemen Avrupa'yı dize getiremiyorsunuz. Mecburen uzun vadeli plan yapıyorsunuz ve heyecan sürekli oluyor. Tabi kariyerimde 5 yıl ilerledikten sonra ne olur ona birşey diyemem.

Başka seçenek te bir takımda Ferguson olmayın, Morinho olun. 2-3 yıl takımı yönetip başarılı olursanız ilk tekliifte yeni bir takımın başına geçin. 5 yıl durduysanız istifa edin belli bir süre işsiz takılın.

Oyun menajerlik oyunu olduğuna göre, başkasının yaptığı takımı değil tabiki transferlerle kendi takımımızı yapacağız. İlk sene transfer yapmayanların tembellikten ve hızla ilerlemek istediklerinden yapmadıklarını düşünüyorum. Oyunu ayrıntılı ve titiz oynarsanız (hemen hemen tüm özellikleri kullanarak, rehberlere bakarak) zevk almamanız için hiçbir sebep yok. Ama genel olarak sadece bir oyun olarak oynandığı ayrıntılara dikkat edilmediği, kafa yorulmadığı için başarısızlıklar ve bunun sonucunda da oyundan zevk almama durumu oluyor.

Fergusonluğa gelirsek tuttuğumuz takım ya da memleket takımının Fergusonu olmayı kim istemez. Gönülden taraftarı olmadığımız bir takımı alınca tabiki o takımın Fergusonu olamayız. Tamamen gönül bağı ile ilgili bir durum. Ben 02-03ten beri bu oyunu oynarım. Fenerbahçeden başka takımla kariyer açmadım daha çünkü Fenerbahçeyi dünyanın en iyi takımı yapmak bana inanılmaz haz veriyor.

[himone]

Oyun menajerlik oyunu olduğuna göre, başkasının yaptığı takımı değil tabiki transferlerle kendi takımımızı yapacağız. İlk sene transfer yapmayanların tembellikten ve hızla ilerlemek istediklerinden yapmadıklarını düşünüyorum. Oyunu ayrıntılı ve titiz oynarsanız (hemen hemen tüm özellikleri kullanarak, rehberlere bakarak) zevk almamanız için hiçbir sebep yok. Ama genel olarak sadece bir oyun olarak oynandığı ayrıntılara dikkat edilmediği, kafa yorulmadığı için başarısızlıklar ve bunun sonucunda da oyundan zevk almama durumu oluyor.

Fergusonluğa gelirsek tuttuğumuz takım ya da memleket takımının Fergusonu olmayı kim istemez. Gönülden taraftarı olmadığımız bir takımı alınca tabiki o takımın Fergusonu olamayız. Tamamen gönül bağı ile ilgili bir durum. Ben 02-03ten beri bu oyunu oynarım. Fenerbahçeden başka takımla kariyer açmadım daha çünkü Fenerbahçeyi dünyanın en iyi takımı yapmak bana inanılmaz haz veriyor.

Benim söylediklerim tamamen öneridir ve kendi düşüncelerimdir. Tabiki senin nasıl oynayacağına birşey diyemem, istediğini satarsın istediğini alırsın. Ben sadece kendim nasıl oynayarak heyecanımı taze tuttuğumu söyledim. Ayrıca hiç transfer yapmadan lig şampiyonluğu ve şampiyonlar liginde çeyrek final yaşadım. Oyunu yeterince ayrıntılı ve titiz oynuyorum zaten, hatta bir oyuncunun profilinde bile çok fazla süre harcayabiliyorum. Oyunu oynamayı bilen tek sen değilsin hepimiz biliyoruz. Ralf te bu konuyu açarken eminim başarısız olduğu için açmamıştır.

Ferguson önerisi de aynı şekilde sürekli takım değiştirerek oyunu zor ve heyecanlı yapmak içindir. Bir takım ile ne kadar çok oynarsam o kadar monoton bir oyun oluyor benim için. 5-6 sezon sonra herşey aynı oluyor, ligde rakipsiz oluyorsun ve 2-3 yılda bir şampiyonlar ligini alıyorsun. Zaten gerçek hayatta da Ferguson gibi kaç tane hoca var, neredeyse hepsi sürekli takım değiştiriyor. Arada işsiz kalmak bile zevk verebilir, sonunda yeter diyip saçma bir takımın başına geçip sene sonuna kadar kanser olabilirsiniz. Ben sadece FM için değil oynadığım tüm oyunlarda farklı şeyler yaparak oynarım. Bu şekilde zevk alıyorum, yoksa aynı şeyler hemen sıkıyor. Gönülden taraftarı olmadığımız takımın Ferguson'u olamayız demişsin ama benim Roma'da geçirdiğim 20 senem vardır mesela, kariyerinden zevk aldıktan sonra olabilirsin.

Forumda istisnalar hariç herkes yıllardır bu oyunu oynuyor ve herkesin farklı oyun tarzı vardır. Sen her kariyerinde FB ile oynarsın ben de her kariyerimde farklı takımla oynarım. Sen o şekilde heyecan duyarsın ben her seferinde farklı şeyler yaparak heyecan duyarım.

[SacrificeGGTC]

Herkes yazmış bende yazayım.

İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya ve Türkiye hariç herhangi bir ülkenin en alt liginin medya tahmini son sıradaki takımı alıyorum. O takımı ülkenin şampiyonu yapıyorum en az 2 kere, tabi bu 5-6 yıl süre alıyor ortalama olarak( bazı arkadaşlarım çok uzun sürüyor, en fazla 3-4 yıl alması lazım diyor ama ben aynı fikirde değilim. Ya da benim beceriksizliğim ). .Avrupa'dan gelecek orta sıralardaki bir takımın teklifini değerlendirip, oraya kaçıyorum. Orada bu başarımın bir rastlantı olmadığını kanıtlıyor. O takımla Şampiyonlar Ligi'ni almadan bırakmıyorum. Daha sonrasında yuvaya Fenerbahçe'ye dönüyorum. Aynı şekilde orada Fenerbahçe'yi ŞL ve birçok başarı kazanmadan bırakmıyorum. Yaklaşık 9-10 yıl Fenerbahçe'de kaldıktan sonra Avrupa devlerine gidiyorum. Man. Utd, Chelsea, Arsenal, Juventus, Bayern Munich, B. Dortmund, Real Madrid gibi. ŞL ligini en fazla 2. sezonumda kazanıp, MLS'ye Galaxy'e gidip, 2 ya da 3 sezon şampiyon olup, oyunumu bitiriyorum. Amerika benim için artık fantazi yuvasına dönüyor. Bazen uzun oynuyorum, bazen 1 kere şampiyon olup bıraktığımı açıkıyorum.
Sürekli kendi taktiklerimde oynuyor, kendimi başarılı hissettiğim zaman ancak takım değiştiriyorum. En uzun sürecim Fenerbahçe'de geçse de, ilk takımımı hiç bir zaman unutmuyorum. Hatta bazen ilk takımım kötü bir duruma geldiyse, Amerika'dan direkt ilk takımıma dönüyor, oyunumu bitiriyorum. Tabi 25 sezon falan sürüyor ama inanılmaz keyifli bir süreç bu şekilde oynamak bence

[okocha6]

Benim söylediklerim tamamen öneridir ve kendi düşüncelerimdir. Tabiki senin nasıl oynayacağına birşey diyemem, istediğini satarsın istediğini alırsın. Ben sadece kendim nasıl oynayarak heyecanımı taze tuttuğumu söyledim. Ayrıca hiç transfer yapmadan lig şampiyonluğu ve şampiyonlar liginde çeyrek final yaşadım. Oyunu yeterince ayrıntılı ve titiz oynuyorum zaten, hatta bir oyuncunun profilinde bile çok fazla süre harcayabiliyorum. Oyunu oynamayı bilen tek sen değilsin hepimiz biliyoruz. Ralf te bu konuyu açarken eminim başarısız olduğu için açmamıştır.

Hiç transfer yapmadan şampiyonlar ligi de alınır belki ama diyorum ya o takım benim takımım olmaz. (gerçekte tabiki Fenerbahçeliyim ama oyun açıldığında takımda mevcut olan futbolcularla aramda duygusal bağ kurmuyorum)

Herkesin tarzı farklı sonuçta, saygı duymak lazım.

[Aydin]

Seneler ilerledikçe aldığım takımın gücü azalmaya başladı. Oyundaki heyecanı böyle dengeleyebildim.

Hatırladığım kadarıyla oynadığım serilerde yönettiğim takımlar şunlar:

Cm93-94 => Manu (yaş 9 )
Cm Italy => Milan
Cm 00-01 => B.Munich
Cm 01-02 => Galatasaray, Valencia, Lazio
Cm 4 => Inter
Fm 2005 => Fiorentina
Fm 06 => Fiorentina, Sampdoria
Fm 07 => Sampdoria
Fm 08 => Everton
Fm 09 => Everton
Fm 10 => Everton, Sampdoria
Fm 11 => Burnley, Sampdoria
Fm 12 => Burnley, Sampdoria
Fm 13 => Millwall, Middlesbrough

Mesela Millwall kariyerimde, sezon sonu 19. olur dedikleri takımı play off'lara taşımama rağmen, ertesi sezon, sezon ortasında kovuldum. Kafayı yiyecektim.

Aldığınız takımların durumuyla da alakalı biraz çektikleriniz. Düşünüyorum da Everton'ı alsaydım, yüzüne bile bakmayacağım oyuncuyu (örn. Mohammed Fellah) almak için Millwall'un başına geçer geçmez 2 oyuncumu satıyorum.

Bunun gibi biraz kendinizi zorlayıcı şeyler koymanız gerekiyor bence. Ligde şampiyonluğa oynayan takımları alırsanız oyun bayabilir. Normaldir.

[Gilhor]

Ben Fm 10'da fenerle ilk kez şampiyonlar ligi finali oynadığımda banyo yapmaya gitmiştim

[thsndrn]

cm03-04ten sonra heycan kalmadı bende.. tabii o zamanlar yaş küçüktü gol atınca evin içinde turlardım

[serwanPRO]

daha önce bir başlıkta da yazdım.. çeşitli sebepleri var bunun elbet. ama bence en önemlisi şu. biz büyüdük ama fm bu süreçte bizimle aynı oranda büyüyemedi. bu oyunu ilk gördüğümde sanırım henüz ortaokuldaydım. o günün koşullarında ve o zamanki ben için böyle bir oyunun varlığı bile imkansız geliyordu. database ne kadar gerçek, maç motoru ne kadar kaliteli, yapay zeka ne kadar gelişmiş bunlar umrumda değildi pek de. zaten bunun farkında bile değildim. eminim çoğumuz öyleydi. ardından zaman geçti. biz oyun dünyasının ne kadar hızlı geliştiğine şahit olduk. beklentilerimiz arttı. ama fm asla artan beklentileri karşılayacak derecede gelişmedi. fm'yi tam olarak 2006'dan beri oynuyorum. yani bu 8. fm serisi oynadığım. ve ilki ile sonuncusu arasında dağlar kadar fark yok. arayüz değiştirmek ya da bikaç yeni röportaj cevabı eklemek yenilik değil. arka planda çok şey değişmiş olabilir. bunu ölçecek kadar yazılım bilgisine sahip değilim. ama bize görünen kısmı yıllardır aynı. daha doğrusu o kadar ufak değişiklikler oluyor ki her sene sanki hiç değişmemiş gibi geliyor. hani sık sık gördüğünüz bi çocuğun boyunun uzadığını fark etmezsiniz ya. ona benziyor bu da. her sene çıkıyor ama sanki aynı. yenilikler fark edilmiyor. fm eğer oyuncuları tatmin etmek istiyorsa birden boy atması lazım. gözle görülür, ana ne kadar değişmiş dedirtecek yeniliklerle karşımıza çıkması lazım. yoksa asla ve asla 10-15 senedir bu oyunu oynayan kesimi eskisi kadar hoşnut edemeyecekler..

[Deus Dominus]

Bu konuyu 13.3 güncellemeye yazacaktım ama konu kaynasın istemediğimden ve herkesin fikrini merak ettiğimden buraya açma gereği duydum. Sorum şu;

Ben eskiden (2 yıl ve daha öncesinde) FM'yi oynarken resmen yaşayarak oynardım, gollerde ayağa kalkıp zıpladığımı bilirim ama artık niyeyse bu kadar yaşayamıyorum oyunun zevkini. Oyunu eskisi gibi oynamadığımdan değil (zaman ayırma olarak), tam aksine fazla oynuyorum eskiye oranla.

Sizde de böyle mi, problem bende mi, yoksa problem oyunda mı? Son seri ile birlikte ben bu hissiyatı niye bilmiyorum alamadım. Eğer sizde öyleyseniz oyunda sıkıntı var, yok eğer sadece bendeyse sıkıntı, demek ki benden geçmiş

Başlığı okuyan herkesin küçük de olsa cevap yazmasını rica ediyorum.

Demekki artık olmuşsun sen usta, çömez bir menajer değilsin. Ne yaptığını biliyorsun, o sebep stres olmana gerek kalmıyor, takımın istediğin şeyleri yapıyor

Belki de fazla oynadığın için o havayı yakalayamıyorsun. Biraz ara vermek, özlemek çok güzel etki yapabiliyor. Test ettim-onaylıyorum

[okocha6]

Ha bir de ilk sezon transfer yapınca oyunun gerçekçiliği gidiyor diyenler var. Çok yanlış bir düşünce bu çünkü oyun ekimde çıkmasına rağmen gerçekte takımlar lig sonunda yeni hocalarıyla anlaşıyorlar. Bir an gerçekten hoca olduğumuzu ve lig sonunda takımın başına geçtiğimizi düşünürsek o transferlerin hiç yapılmayacağını gelen giden oyuncuların çok farklı olacağını anlarız.

Ha oyun zevkini kaybedenler için ben de aynı zamanda milli takım hocalığı (makam boşalırsa Türkiye) yapmalarını öneririm.

[Ralph]

Seneler ilerledikçe aldığım takımın gücü azalmaya başladı. Oyundaki heyecanı böyle dengeleyebildim.

Hatırladığım kadarıyla oynadığım serilerde yönettiğim takımlar şunlar:

Cm93-94 => Manu (yaş 9 )
Cm Italy => Milan
Cm 00-01 => B.Munich
Cm 01-02 => Galatasaray, Valencia, Lazio
Cm 4 => Inter
Fm 2005 => Fiorentina
Fm 06 => Fiorentina, Sampdoria
Fm 07 => Sampdoria
Fm 08 => Everton
Fm 09 => Everton
Fm 10 => Everton, Sampdoria
Fm 11 => Burnley, Sampdoria
Fm 12 => Burnley, Sampdoria
Fm 13 => Millwall, Middlesbrough

Mesela Millwall kariyerimde, sezon sonu 19. olur dedikleri takımı play off'lara taşımama rağmen, ertesi sezon, sezon ortasında kovuldum. Kafayı yiyecektim.

Aldığınız takımların durumuyla da alakalı biraz çektikleriniz. Düşünüyorum da Everton'ı alsaydım, yüzüne bile bakmayacağım oyuncuyu (örn. Mohammed Fellah) almak için Millwall'un başına geçer geçmez 2 oyuncumu satıyorum.

Bunun gibi biraz kendinizi zorlayıcı şeyler koymanız gerekiyor bence. Ligde şampiyonluğa oynayan takımları alırsanız oyun bayabilir. Normaldir.

Nasıl böyle hatırlıyorsun yönettiğin takımları

Bunlar dışında hiç takım yönetmedin mi?

[ReaList]

[Oceanus]

Vallahi yukardaki resimler aynı benim yaptığım şeyler

[Ralph]

Demekki artık olmuşsun sen usta, çömez bir menajer değilsin. Ne yaptığını biliyorsun, o sebep stres olmana gerek kalmıyor, takımın istediğin şeyleri yapıyor

Belki de fazla oynadığın için o havayı yakalayamıyorsun. Biraz ara vermek, özlemek çok güzel etki yapabiliyor. Test ettim-onaylıyorum

İlk dediğinden dolayı olmadığı kesin

İkinci dediğinden dolayı olduğunu tahmin ediyorum. Denemekte yarar var.