Bizimkiler dediğin arkadaki yokuştan meşalelerle inip , Beşiktaş taraftarını görünce gerisin geri gidenler.
Printable View
Hayrettin abi, biliyorsun ki futbolcular içinde çoğu zaman aradığımız bir manadır bu. Sahada istediğimizi verirse gece hayatı, dışarda yaptığı, gezdiği mekanlar bizi ilgilendirmez. Ne zaman futbolcu sahada isteneni veremezse jölesine kadar karışırız, mana ararız.
Çalışma hayatını hepimiz biliyoruz. Herkes önce kendi işini yapmalıdır. Taraftar grubuysan ilk olarak taraftarlığın getirdiği öncelikleri yapmanı beklerim. Yaparsan sonrasında taraftarların görevi olan diğer duyarlılılık işlerinde takdir görürsün. Duyarlıyım diye kendini lanse edip sahadakilere duyarsız kalırsan o zaman eleştirilmen bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtmen doğaldır. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor veya kim olursa olsun. Şuraya duyarlıyım, buraya duyarlıyım diyorsa ve sahadakinin kafasını, gözünü yarmayı en basitinden canını acıtmayı düşünüyorsa "sizde, bizde yapmayın kardeşim kimse görmesin" diyorum çünkü samimi gelmiyor.
ENGİN ÇILDIRTTI!
Uzatmalarda ev sahibi ekip taraftarının hedefi olan Engin Baytar, soyunma odasına giderken Siyah-Beyazlı tribünlere edep yerlerini gösterdi
Her yönüyle gergin geçen derbinin son bölümleri kısa metrajlı gerilim filmi gibiydi. Cüneyt Çakır’ın saha komiserini çağırıp anons yaptırmasına neden olan anlarda, Galatasaraylı Eboue ve Engin Baytar tribünlerin hedefi oldu. Ancak Engin’in maç sonrası yaptığı hareket Beşiktaş tribünlerini resmen çıldırttı. Uzatma dakikalarında Eboue’ye atılan yabancı maddeler sonrası kapalı tribün önüne gelerek taraftara bağıran ve tansiyonu daha da yükselten Engin, soyunma odasına giderken edep yerlerini tribüne gösterdi! Yabancı maddeler nedeniyle koridora girmekte zorlanan Engin, bir süre sonra polis kalkanları altında ilerlemeye çalıştı. Bu anlarda sinirlerine hakim olamayan Cim Bom’un asi yıldızı, eliyle edep yerlerini tutarak tribünlere tepki gösterdi. Engin’in bu hareketi sonrası Beşiktaş taraftarı da sert tezahüratlarla karşılık verdi.
Raporlara yazıldıysa...
Engin’in bu hareketinin maçın gözlemcileri ve hakem Cüneyt Çakır tarafından tespit edilip edilmediği bilinmiyor. Gözlemci ve hakem raporlarında bu harekete yer verilirse, Engin Baytar’ın disiplin kuruluna sevkedilmesi bekleniyor.
(Fanatik)
Ben staddaydım. Ve bazı konulara acıklık getirmek istiyorum.
Maçın teknik analizini daha sonra yapacagım fakat söylemek istedigim bazı şeyler var. Eboue'nin yaptıgı yanlış fakat ona yabancı madde yagdırmak ne kadar dogru ? ıslıklarsın, sarı kart görür falan olur biter. Herif bildigin korktu ben şahitim. Polis koruması falan geldi gitti sıgındı oraya.
Engin taraftarı sakinleştirmeye gitti atmayın yapmayın şeklinde. Anasına (babası da olsa aynı yorumu yazardım.) inanılmaz küfürler edildi. O da ne yapıyosanız yapın diyip sinirlendi gitti yerine.
Beşiktaş taraftarı kadar tutarsız bir taraftar grubu görmedim. Sırf sövmek için maça giden haplanmış tiplerle, duyarlı oldugu belli olan tribün liderleri ve fanatikler bir arada. Bir düzene sokmaları lazım bu tutarsızlıgı.
Galatasaray'lı oyuncuları soyunma odasına göndermemek için çok uğrastı tribünler. Hakaretlere ve el kol hareketlerine devam ettiler. Uji ve Melo yan yanaydı. Melo en sonunda sinirlendi. Çünkü yabancı maddeler de atılmaya başlamıştı yavaş yavaş. Oyuncuyu tahrik ettiler o da bu hareketi yaptı. Adama kızmak saçma. Bir futbolcunun annesine şuursuzca kendinden geçmişçesine küfür eden, beraberligi sindiremeyip rakip takımı soyunma odasına göndermemeyi marifet sayan 'duyarlı' holiganlar sadece takımlarına zarar verdiler başka bir şey yapmadılar. Ne sonuç degişti ne de başka bir şey.
Sayılmayan gol hakkında da bir şey söylemek istiyorum. Ben yeni açıktaydım ama net bir şekilde Mustafa'nın faul yaptıgını gördüm. Fazla yüklendi Uji'nin üstüne çıktı ve topu indirdi. Televizyondan da tekrarına baktım. Kale arkası kamerasından cok net görülüyor ki topla alakası yok Mustafa'nın.
Maç Beşiktaş'ın hakkıydı. Daha çok oyuna hükmeden, daha çok pozisyona giren ekip Beşiktaş'tı ama olmadı.
Galatasaray adına takımın en iyileri Semih ve Muslera'ydı. Semih'i altyapıdan beri izliyorum. Bu çocuk Türkiye'den çıkan gelmiş geçmiş en iyi stoper olmaya aday. Melo ve Selçuk çok etkili olamadılar. Çünkü savunma konumunda kalmak zorunda kaldı Galatasaray 60 dk. Doğal olarak etkisiz göründü bu oyuncular. Riera oyuna girdikten sonra Galatasaray'ın hücümları çoğaldı. İlk kez etkili oynadı Riera. Baros çok daha erken oyunda olsa belki Galatasaray bir gol bulabilirdi. İlk kez 4-4-2 oynadı Galatasaray bu maçta. Baros girene kadar Elmander tek başına yetersiz kaldı.
Sabri ve Necip'in sakatlıklarına fazlasıyla üzüldüm. Özellikle Necip oyuna girdikten sonra Beşiktaş'ta bir hareketlenme vardı fakat çıkınca maç orta alana yıgıldı. Quaresma cok iyiydi son dakikalarda yoruldu fakat iyiydi. Almeida harika bir oyun oynadı. İnanılmaz toplar indirdi, geriye geldi oyun kurdu, çapraz koşular yaptı. Türkiye'de ki en kaliteli yabancı forvet oldugunu gösterdi. Veli çabaladı ama vasatı aşamadı. Onun yerinde Fernandes olsa eminim skor çok daha farklı olurdu. Egemen'de savunmada ki görevini fazlasıyla yerine getirdi.
Genel olarak keyifli bir maçtı.
Muslera, Selçuk ve Semih olmasa bu maç çok farklı olacaktı.
Ah be Selçuk keşke o frikik girseydi. :) Semih'in ufak bir iki hatası haricinde bu üçü 10/10 oynadı yani.
Beşiktaş ve Galatasaray İnönü’de 2’şer puanla birlikte birer yıldızını da kaybetti.
İnönü’de zaman zaman sertleşen derbi, Türk futbolunun iki başarılı ismi için için kötü noktalandı.
Mücadelede ‘şanssızlık’ ilk olarak Galatasaray’ın kapısını çaldı. Devre arasında Ayhan’ın yerine oyuna dahil olan Sabri Sarıoğlu, İsmail ile girdiği ikili mücadele sırasında sol dizinden sakatlandı.
Milli yıldızdan gelen haberler ‘iç açıcı’ değildi. İlk kontroller sonrası Sabri’nin iç yan bağlarında kopma meydana geldiği açıklandı. Aslan’ın kaptanı, 6 ila 8 hafta arasında sahalardan uzak kalacak. Yani Cimbom’un ‘formda’ bir Sabri’ye kavuşması yaklaşık 2 ayı bulacak.
İsmail Köybaşı ise karşılaşmanın bitimiyle birlikte soluğu Galatasaray soyunma odasında aldı. Sabri’nin yanına koşan genç oyuncu, “Abi özür dilerim. Pozisyon gereği topa hamle yapmak istedim. Kusura bakma” dedi. Sabri de “Kasten yapmadığını biliyorum. Olur böyle şeyler. Üzülme” diyerek İsmail Köybaşı’yı teselli etti.
Derbide Sabri’nin ardından ‘kabusu’ yaşayan isimBeşiktaşlı Necip Uysal oldu. 60. dakikada oyuna giren genç yetenek sadece 6 dakika sahada kalabildi. Galatasaray ceza alanı içinde savunmadan dönen topa vurmak için hamle yapan Necip, Ujfalasi’nin darbesiyle yerde kaldı. Ayağında yarık meydana gelen ve derhal oyundan alınan oyuncuyla ilgili açıklama Beşiktaş Basın Sözcüsü Mete Düren’den geldi.
Düren, ayağında 5 santimetre eninde, 10 santimetre uzunluğunda bir yarılma meydana geldiğini belirterek, “Yarık, kemiğe kadar dayanıyor. Sahalara dönmesi birkaç haftayı, hatta 1 ayı bulabilir” dedi. Stattan çıkarıldıktan sonra Maslak Acıbadem Hastanesi’ne götürülen Necip’te kırık çıkmazken, ayağına 10 dikiş atıldığı öğrenildi. Kartal’da Veli Kavlak’ın da arka adalesinde ödem meydana geldiği, gurbetçi oyuncunun Trabzon maçına yetişeceği ifade edildi.
HTSpor
http://www.guardian.co.uk/football/v...atasaray-video
Eboue hakkında The Guardian'ın haberi.
maymun eboue diye bağırılmadı. şu türkçe'ye film alt yazılarında 'kahretsin' diye çevrilen küfür edildi eboue'ye. özrü kabahatinden büyük demesin kimse. ırkçılıkla küfür arasında dağlar, denizler kadar fark var. ayrıca kapalı tribünü az da olsa bilen birisi o tribünden ırkçı bir tezahüratın asla çıkmayacağını çok iyi bilir. pascal'a özel tezahürat yazmış tribün mü ırkçılık yapacak? biraqz mantıklı olun.
bir arkadaş da engin tribünleri sakinleştirmek için gitti demiş. engin mi sakinleştirecekmiş o tribünleri? iki yanımdaki, sonradan görüntülere de yansıdığını gördüğüm arkadaşa gel gel yaparak mı sakinleştirmeye çalıştı engin tribünleri? ayrıca dünyanın neresinde görülmüş rakip oyuncunun deplasmanda tribün sakinleştirdiği? o iş , iyi niyetli de olsa, taraftarı daha fazla tahrik etmekten başka bir işe yaramaz. bunu olaya biraz mantıklı yaklaşan herkes anlayacaktır zaten. ayrıca her şeyi bir kenara bırakalım, karakteri az çok belli engin'in o tribünleri sakinleştirmek için orada olduğuna kaçınız cidden inanıyorsunuz?
pektemek'in kafayla indirdiği pozisyona faul çalınıp da net golümüzün yendiği pozisyondan bahsetmeyip de çimden seken pet şişeyle yerde kurşun yemiş gibi kıvranan eboue'yi savunmak da cidden harikaymış.
son olarak, olmayan tezahüratla beşiktaş taraftarına ırkçı damgası yapışrıtmaya çalışanlar, iki yıl önce israil vatandaşı olması üzerinden balili'ye yaptıkları tezahüratları bi zahmet hatırlayıversinler.
olaylara ne kadar fanatik baktığın burdan belli orda net golün mü verilmedi güldürme beni dua et almeida sarı kart görmedi hakem düdüğü çalmış almeida topa vuruyo muslera uçmuyo gol oluyo ve net gol oluyo bu he ?
ayrıetten bakalım burda pektemekin topla alakası varmı ?
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=102290
Almeida kart görecekti bir de he ?
Bu pozisyonun bana kalırsa faulle uzaktan yakından alakası yok. Benim bildiğim kadarıyla hava topuna çıkmış bir oyuncuya yerdeki bir oyuncunun yaptığı her türlü hareket fauldür. Eğer iki oyuncu birden hava topuna çıktıysa elini kullanarak şarj uygulayan oyuncu faul yapmış sayılır. Mustafa'nın elleriyle en ufak müdahalesi yok. Hadi onu geçtim Ujfa zaten geri geri çıkıyor topa. Yani Ujfa olduğu yerde zıplasa ve Mustafa arkadan gelip bodoslama girse %1000 fauldür. Ama Ujfa zaten geri geri gidiyor ve Mustafa'ya çarpıyor. Buna benzer pozisyonlar Almeida'ya her maç en az 10 defa yapılıyor ama adam 1.95 , 90 kilo yarma gibi o yüzden devam birşey yok. Çifte standarda giriyor bu biraz kimse kusura bakmasın.
spor yorumcularinin cogu zaten pozisyon faul dedi ha siz iyi biliyorsunuz faul degildir size gore :) pozisyonu acin tekrar izleyin Muslera zaten topu birakiyor duduk caldigi icin o topu tutamicakmi yani ? elini zaten topa uzatmis adam izlerseniz gorursunuz
şu maç muhabbetleri her zaman neden bu kadar uzuyor bi türlü anlamıyorum. herkes her şeyi çok iyi biliyor maaşallah bırakın bitmiş olmuş artık ya :)
http://www.facebook.com/photo.php?v=2497743756232
İzlenmeli. Beşiktaşlısı , Fenerlisi , Galatasaraylısı tüm Türkiye izlemeli.
Şu bir gerçek ki normalde bir derbide yakalanamayacak derecede çok pozisyon yakaladık fakat Galatasaray'ı oyunun çok büyük bölümünde rezil duruma düşürsekte golü bulamadık. Muslera,Semih,2 tane direk... Almeida'nın golünde Mustafa Pektemek'in hareketine faul veren çok muhterem elit hakemimiz Sayın Cüneyt Çakır'a selamlarımı yolluyorum ve başarılar diliyorum malum yarın ManU-Benfica maçı var. (Söylediğim yanlış anlaşılmasın sadece faulun ağır karar olduğunu söylüyorum yoksa düdüğün 1 sn önce çaldığı ve Muslera'nın bu yüzden durduğu doğru.Pozisyon devam etse kurtaradabilirdi.) Çok sempati duymama ve sevmeme rağmen hocamız Carvalhal'ın Fernandes'i kadroya almama işini abarttığını,suyunu çıkarttığını düşünüyorum. Mesela Veli'nin yerine Necip değilde Fernandes girse fena olmazdı hani. (Bu da sakın yanlış anlaşılmasın Necip'in sakatlığına inanılmaz üzüldüm,teknik açıdan Fernandes'in olması bizi daha rahatlatabileceği için söyledim.),Holosko'yu da bence 70'te filan koyabilirdi Simao'nun yerine. Malum Simao gerek yaşı itibariyle fiziksel düşüşü,gerekse oyundan düşmesi açısından 65'te bitmişti. Holosko konusunda da cimri davranıyor bence hocamız.
Sonuç olarak özellikle de bizim açımızdan bu kadar çok pozisyon yakaladığımız bir maçta 1 gol bile bulamamamız acı verici. En azından 1-0 kazanmalıydık,olmadı. Bizde Hilbert,İsmail,Aurelio,Simao,Quaresma mükemmel yakın oynadılar. Galatasaray'da ise herkesin hemfikir olduğu üzere Muslera,Semih,Ujfalusi ve kale direkleri olağanüstü oynadılar. Ekstradan ben Selçuk'u da çok beğendim,Galatasaray'daki en iyi maçıydı bence ve Trabzonspor'daki günlerini hatırlatır gibi oldu.
*Son olarak; Eboue,Engin ve Melo'nun adamın dipleri olduklarını söylemeden geçemeyeceğim gerçekten. (Eboue konusunda lütfen mesajımı alıntılayıp cevap yazmayın,rica ediyorum. Taraftarlarımızın yaptıklarını hiç ama hiç tasvip etmiyorum fakat Arsenal gibi dünyanın en iyi takımlarından birinde 5 yıldan fazla oynamış,o tecrübeye sahip bir oyuncunun böyle rol kesmesi hiç hoş olmadı,acı verici. Engin ve Melo'yu çok fazla eleştiremiyorum çünkü zaten karakterleri gün gibi ortada. ) Fatih Hoca'yı ise maç sonu açıklamalarından dolayı gerçekten tebrik etmek istiyorum,teşekkür ediyorum. Soğukkanlılık,tecrübe ve en önemlisi İmparatorluk kokuyor. :) Bir başka not daha; malesef bu topic altında Van olayını küçümseyenler,hatta şova indirgeyenler var. Birazcık vicdan,az birazda insaf... :)
Saygılarımla,Nedim Atalay.
http://www.youtube.com/watch?v=4pFwTtK4Z7w
Bjk Tv'de amcamin birinin Eboue hakkindaki irkci söylemleri...
Kendin söylemişsin.
Yani Ujfa olduğu yerde zıplasa ve Mustafa arkadan gelip bodoslama girse %1000 fauldür.
Olduğu yerde zıplamakta neyin nesi ? Adam gelen topa kafa vurmak için sıçrıyor topa dokunması ile Mustafa'nın ona girmesi bir oluyor. Düşmese ve top yine Almedia'ya inse belki ayakta kalan Uji yüzünden Almeida şutu bile çekemezdi. Mustafa'nın topla bir alakası yok. Dümdüz Uji'ye giriyor. Hala neyini savunuyorsunuz su pozisyonun anlayamıyorum.
2002 yılında Rivaldo Türkiye Ligi'ne gelse yine bunları mı söylerdin acaba kalemci isimli araştırmacı arkadaşım. ?
Quote:
Brezilya ile Türkiye'nin karşılaştığı maçta Hakan Ünsal'ın eliyle attığı top yüzüne gelmiş gibi davranmış ve bunun üzerine Hakan ikinci sarı karttan kırmızı kart görmüş ve oyundan atılmıştı. Brezilyalı Rivaldo maçtan sonra dürüst davranmadığını, hilenin de bu oyunun bir parçası olduğunu söylemişti.
Yabancı madde yediğinde abartan futbolcu suçlu, atanlar için kullanılan cümleler ise ama şeklinde.
"Eboue'nin yaptığı çok yanlış, ama tabii bizim taraftarın ki de yanlış" Etkiye tepki diye bir şey var. Sen atma, Eboue de -numara yapmışsa- yapamasın. Sen imkan verme buna önce.
Melo'nun maç sonu hareketleri çok yanlış, ceza almalı, alacaktır da. Beşiktaş taraftarlarıyla laf dalaşına girmesi bile saçma. Gerekirse bekleyeceksin kulübeye gitmek için, bu siniri iyi değil.
Bir de Rıdvan Dilmen mantığı var tabii, Volkan ve Emre söz konusu olunca en büyük futbolcular, Eboue olunca salla gitsin. Utanıyormuş, yorumculuğu bıraktım deyip ekranlarda boy gösterirken utanmıyor ama.
utandın , gerçekten utandım ...
İçim acıdı yemin ediyorum büyük bir insanlık ayıbı. Ama bunun için Beşiktaş taraftarını suçlamam çünkü bunu yapan Beşiktaş taraftarı değil. Bir kaç kendini bilmezin yaptıklarını Beşiktaş taraftarına yakıştırmak yanlış olur.
Yalnız Telegol'e bağlanan Alen Markaryan ırkçılıkla ilgili son noktayı koymuş. Şimdi izleyebilme fırsatım oldu.
"Alen Markaryan'ın lideri olduğu tribünde ırkçılık olur mu?"
Artık bunun üzerine bir şey söylememek lazım.