http://www.itusozluk.com/image/devle...asi_285574.jpg
canım polisim , asla sövmeyin ve karşı çıkmayın arkadaşlar , onlar her zaman bizim güvenliğimiz için çalışıyorlar =(
Printable View
http://www.itusozluk.com/image/devle...asi_285574.jpg
canım polisim , asla sövmeyin ve karşı çıkmayın arkadaşlar , onlar her zaman bizim güvenliğimiz için çalışıyorlar =(
Ziraat Türkiye Kupası final maçı öncesinde, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, yarın ortak basın toplantısı yapacak.
Bursaspor'un resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda 16 Mayıs Çarşamba günü saat 20.30'da başlayacak karşılaşmadan bir gün önce Kocaman ve Sağlam, Ankara Marriott Otel'de ortak basın toplantısı düzenleyecek.
İlk olarak takım kaptanlarının yapacağı basın toplantısı, saat 18.00'da başlayacak.
Bu toplantının bitiminin ardından saat 18.30'da, aynı otelde Ertuğrul Sağlam ve Aykut Kocaman'ın basın toplantısı gerçekleştirilecek.
Beyler bu olaylarda iki taraf da suçlu. Mesela geçen yerde tekmelenen adam, sahaya girdiğinde güvenliğin sırtına uçan tekme atmış bir adam. Sonra 2 mesaj üstteki resimde o polis tabiki de çocugu kovalamıyor. Önünde kovaladığı başkaları vardır, herşey göründüğü gibi değil.
Ben ne olursa olsun ülke polisine bu kadar yüklenilmesinden yana değilim. Onlar da can taşıyor,kendi çalışma arkadaşları var.. Fotograflarda gösterilen şeyler tabiki içler acısı ama onların altındaki nedenleri de aramak lazım. Hemen oyuna gelmeyelim,kin beslemeyelim devletin memurlarına karşı. Medya insanları çok ince kurnazlıklarla yönlendirebiliyor.
Örnek vermek gerekirse;
http://blog.hiddenharmonies.org/wp-c...1/cnn_lies.jpg
Tebrik ederim çok güzel bi benzetmeydi. Polis'in o çocuğu kovaladığına inanmak nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil. Fenerbahçeli taraftarların son hafta ki maçını kazanamadıkları maçtan sonra şampiyonluğu kaybetmeleri tabi ki üzücü ve bu 3.kez oluyor. Her ne kadar yanlış olada koltuk sökülmesini de anlarım, stada zarar verilmesini de anlarım. O maça gelmek için binlerce lira harcayan insanlarda var orada. Ama Türkiye Cumhuriyeti Polisine, kamu malına ve 3 kuruş para kazanıp ev geçindiren insanların dükkanlarının camlarının inmesine nedeni ne olursa olsun zarar verilmesi çok ama çok yanlış. Bunu savunmanın mantıklı bir açıklaması olamaz.
Ziegler: "Bu gazın öldürme tehlikesi var.Nasıl oluyor da bunu bu kadar bol kullanabiliyorlar ? Hiçbir ülkede böyle bi şey görmedim.
Birisi de çıkıp demiyor ki suçlu benim diye.Herkese göre illa ki suçlu biri var.Kendisinin hiç suçu yok.Çok çabuk olaylara kaptırıyoruz kendimizi toplum olarak.Sahaya orda birkaç yüz kişi girdi.E girmeyen adamlar niye girmedi o zaman?Sahaya girenlerin çoğu niye girdiğini bile bilmiyordur.Olaylardan ders çıkartacağımıza hala olayları büyütüyoruz.Ne olacak şimdi,Fenerbahçe'ye bilmem kaç maç ceza.E ben maça gitmek istiyorum takımımı küfürsüz,olaysız desteklemek istiyorum ama buna engel oluyorlar.Buna engel olan yine kendi taraftarımız.Böyle destek olmaz.Bu takımının başarısını gölgelemek,engellemek olur.Keşke bu olaylar son olsa,bir daha yaşanmasa keşke..
Kesinlikle katılıyorum. Dün şampiyonluk kutlamalarında bizim taraftar da sahaya girdi kutlamanın içine ettiler demediğimi bırakmadım. Fenerbahçe'nin bu olaylardan dolayı alacağı para cezası + saha kapatma cezalarından edeceği zararın statta ki maddi hasarla beraber 10milyon dolayı geçeceği söyleniyor. Az para mı? 10 milyon dolar bugün en iyi Türk futbolcuyu alabileceğin bir rakam.
Lig TV canlı yayındaydı, stadda bir sürü güvenlik kamerası var, olay çıkaran 100 kişiyse 100'ünü, olay çıkaran 1000 kişiyse 1000'inin kimliği tespit edilebilir.
Her maç günü karakola gelip imza atma cezası verirsin, hapis cezasından, para cezasından daha çok koyar adama. Düşünsene her maç günü, ilk yarıda ve ikinci yarıda gidip 2 defa imza veriyorsun. Eşine dostuna ne diyeceksin, her hafta bu imzaya giderken. İbretlik olsun diye verecekler olay çıkaran herkese, sahaya su şişesi bile atana, bak o zaman cesaret edebilecekler mi?
Ama amaç sorunu çözmek değil ki, kaos kültüründen beslenenler var ülkemizde, o nedenle çözüm yolu tartışılmaz.
Aynı şekilde, modern ülkelerde olduğu gibi polislerimizin numaraları görülebilecek yerlerde yazılı olursa orantısız güç kullanan polisler de tespit edilip, gereken yaptırım onlara da uygulanır.
En yakin arkadasimin arkadasi bicaklanmis.bicaklanan cocuk 12 yasinda degil 17-18 yaslarinda.sekip mosturoglu'nun arkadasiymis.batu mosturoglu'ydu galiba cocugun adi.onun bi aciklamasi var mi bu konuyla ilgili?
Şimdi internette gördümde resimlerdeki adam aynı kişiymiş.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net...52552611_n.jpg
http://www.yukleresim.com/di-LP3V.jpg
O gün statta olan "Fenerli" bir arkadaşımın söylediğine göre, bıçaklı bir adam yanına gelerek ona vuranın polis mi olduğunu sormuş, ve ardından bıçak ile polislere doğru koşmaya başlamış. Doğal olarak arkadaşım korkmuş kaçmış oradan. Haberlerde de çıkmış galiba şu bıçak çeken adam. Polis de bu adama silah doğrultmuş galiba.
Zaten Zieglerin ailesi tribündeymiş isviçrenin Bild gazetesi '2005 gibi' tarzında bir başlık atmışlar ve zieglerin ailesiyle röportaj yapmışlar.
Tebrikler Galatasaray, Tebrikler Aysal!
2011-2012 Sezonunu son maçta Fenerbahçe ile berabere kalarak şampiyonlukla noktalayan Galatasaray’ı en içten duygularımızla kutluyor, Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde başarılar diliyoruz.
Olağanüstü şartlar altında geçen sezonun son maçının son saniyesine kadar şampiyonluğu kovalayan, Türkiye’de ilk kez uygulanan Süper Final maçlarını 4 puan farkla önde bitiren ve yarım puan farkla şampiyonluğu kaybeden futbol takımımızı gönülden tebrik ediyor, Türkiye Kupası Finali’nde başarılar diliyoruz.
Geçtiğimiz sezon çok büyük bir haksızlık neticesinde katılamadığımız Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne, bu sezon ön eleme turlarını aşarak katılmak en büyük hedefimizdir; takımımıza Avrupa sahnesinde de sonsuz başarılar diliyoruz.
3 Temmuz sürecinin ilk gününden bu yana birlik olmanın, beraber nefes almanın en güzel örneğini sergileyen camiamızın müthiş inancı, takımımızı, Süper Final’de şampiyonluk maçına kadar taşımayı başarmıştır. Tarihe geçen bu mücadele neticesinde gelecek kupanın sadece ve sadece bir sembol olacağını da her fırsatta ifade ettik.
Bu süreçte, camiamızın attığı adımları an be an takip edip, ’isim vermeme’ perdesinin arkasında gizlenerek açıklamalar yapan Galatasaray Spor Kulübü, "ahlak bekçiliği" sıfatının yanına, aynaya bakma ihtiyacı duymaksızın fair – play savunuculuğunu da eklemiştir.
Şampiyonluk sevincini ilk dakikadan itibaren ’Fenerbahçe’ye küfür ve Başkanı’na ağır hakaret’ ekseninde kutlayan futbolcularını görmezden gelen Galatasaray Yönetimi, biber gazından etkilenen taraftarlarımızın sahada tedavi görmekte olduğunu bilmesine rağmen, seremoninin sahada yapılması konusunda ısrarcı davranmıştır.
Hangi ahlak bekçiliğinin içinde holiganlık, hangi fair-play ruhunun içinde yangına körükle gitmek vardır?
Sayın Ünal Aysal, dün akşam katıldığı bir televizyon programında, ’Maçın ardından tek bir Fenerbahçeli yönetici dahi göremedik, herhalde çok yoğunlardı’ şeklinde bir takım sözler sarf etmiştir. Oysaki basın toplantısı odasında bekleyen onlarca basın mensubunun da şahit olduğu üzere, başta başkanvekilimiz Sayın Nihat Özdemir olmak üzere Serhat Çeçen, Mithat Yenigün, Nihat Özbağı, Hakan Dinçay, Ömer Temelli gecenin sonuna kadar olaylara an be an müdahale etmiştir. Yöneticilerimiz, zaman zaman Türkiye Futbol Federasyonu ve Galatasaray yönetimi ile de biraraya gelerek kupa töreni konusunda istişarelerde bulunmuşlardır. Buna karşın Sayın Aysal’ın bu konuda da açıkça gerçekleri çarpıtması, kulüp başkanı ağırlığına yakışmamaktadır.
Aysal’ın, benzer şekilde, yaşanan olaylara dair en ufak bir fikri olmamasına rağmen, taraftarımız hakkında ’holigan’ ve benzeri çirkin söylemlerde bulunması asla kabul edilemez. Daha önce de taraftarımız hakkında haddini aşan açıklamalarda bulunan Sayın Aysal, bu açıklamasının akabinde çeşitli düzeltmeler yapma gereği duymuştu.
Dün söylediğini bugün inkar etmekten kaçınmayan Aysal’a, açıkça ifade etmek isteriz ki; Fenerbahçe taraftarıyla bir bütündür, bu yönde sarf edilecek tek bir lafın muhatabı 25 milyondur.
Aysal’ın aynı programdaki, kupayı kazanmalarının Türk Futbolu’nu temizlediği yönündeki ifadeleri, şahsi bilgisizliği nedeniyle camiaları kutuplaştırmaktadır ki, bu da her iki kelimesinden biri fair-play olan bir kulüp başkanına hiç yakışmamaktadır.
Aysal, şampiyonluklarını, Türk Futbolu’nun temizlenmesi şeklinde yorumlamıştır. Kendilerini iyilik savaşçısı ilan ederek, iyilerin kazandığını ima eden Aysal’ın, ülkemizde yaşanan süreçten ne kadar uzak olduğu, kupa kazanmalarını adeta bir çocuk filmini anlatır edasında aktarmasından da bellidir. Sonuç olarak, Galatasaray Başkanı’nın ve yönetiminin bu tavrı, kupanın önüne geçerek tarihe not edilecektir.
Tüm bu fair-play karşıtı tutum, spor yöneticisi ağırlığı ve ahlakından uzak yaklaşımlarına karşın, Galatasaray’ı bir kez daha kutluyor, Şampiyonlar Ligi’nde başarılar diliyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
AÇIKLAMA
Fenerbahçemizin, 12 Mayıs Cumartesi günü, Galatasaray ile oynadığı Süper Final son maçında yaşananları, Fenerbahçe yönetimi, taraftarları ve camiası olarak tasvip etmiyoruz.
105 yıldır Türk sporuna hizmet eden, takım sevgisini stadyumlara, salonlara taşıyan, küfürü tribünlerden uzaklaştırmak için çaba sarfeden bir kulüp olarak, spora dair hiçbir alanda bu olayları yaşamak, görmek, bu olaylara şahit olmak istemediğimizin bilinmesini isterken; son dönemde yaşananlara dair yapılan değerlendirmelerin de acilen adil süzgeçlerden geçirilerek, doğru tahlillerde bulunularak sonuca vardırılmasını istiyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü; başkanı, yönetimi, futbolcusu, taraftarı olarak geçtiğimiz hafta boyunca ’dört bir koldan’ açıklamalar yaptık, taraftarlarımızı fair play’e davet ettik, önemli olan kupalar değil önemli olan Fenerbahçe ve onun taraftarları ile olan bütünlüğüdür dedik.
Başkanımızın Çağrısı:
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=29215
Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nun Çağrısı:
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=29198
Yöneticimiz Ali Yıldırım’ın Çağrısı:
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=29194
Kalecimiz Volkan Demirel’in Çağrısı:
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=29197
FENERBAHÇE TARAFTAR BİRLİĞİNİN RESMİ SİTELERİNDE VE SOSYAL MEDYADA PAYLAŞTIKLARI "CENTİLMENLİK" ÇAĞRISI
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=29208
Nitekim, maç günü, tam da beklediğimiz gibi taraftarlarımız, Kadıköy’ü yine karnaval yerine çevirdi, kadın-erkek, çocuk-yaşlı demeksizin stadımızın çevresine geldi, parkta oturdu, eğlendi, marşlar söyledi.
Sonrasında maç havasına giren taraftarlarımız, yine marşlar, alkışlar eşliğinde stadyumumuzu doldurdu, maç boyunca takımımızı destekledi.
Fenerbahçe taraftarı, lig boyunca birçok maçta, deplasmanda, kendi takımına gösterilmeyen misafirperverliği ve saygıyı, bu maçta karşı takıma, teknik heyetine, yöneticilerine gösterdi; maç boyunca yalnızca kendi takımını destekledi, alkışlarla takımının yanında oldu.
Fair Play’e dair tüm örneklerin yaşandığı ve berabere sonuçlanan bu maçın ardından da 90 dakika boyunca gösterilen desteğin devamını yaşadık hep birlikte.
Rakip takım futbolcuları, sahanın ortasında şampiyonluk sevinci yaşarken Fenerbahçe taraftarı, ’Bu taraftar sizinle gurur duyuyor’ diyerek takımımızı tribünlere çağırdı, alkışladı…
Sporcularımız ve hocamız rakip takımı tebrik ederken, hafta boyunca planlanan, maçtan önce, maç sırasında ve maç sonunda devam eden tüm bu barış, destek hissiyatının tam aksine belki çok ufak bir kıvılcım sonucunda ortaya çıkan hiç istemediğimiz, üzücü olaylarla karşı karşıya kaldık.
Tüm bu yaşananlara dair ulaştığımız en net konu;
’TARAFTARLARIMIZIN, RAKİBİMİZE, RAKİP TAKIMIN FUTBOLCULARINA, MAÇ SONUNDA YAŞANAN SEVİNÇ GÖSTERİLERİNE DAİR HİÇBİR TEPKİ ve MÜDAHALESİNİN OLMADIĞIDIR’
Bir kez daha tekrar edilmesi gerekiyor ki; Fenerbahçe taraftarı, maç boyunca ve sonrasında da rakip takım sporcularına dair kesinlikle hiçbir tepki göstermemiştir.
Emniyet güçleri, toplum psikolijisini doğru yönetememenin örneğini vermiş ve taraftarlarımız ile girilen birebir atışma ve diyaloglar neticesinde durum ne yazık ki bu noktaya gelmiştir.
Maç öncesinde, stadımızın etrafında takımını desteklemeye gelen taraftarlarımıza, hala kavrayamadığımız nedenlerle biber gazı ile yapılan müdahale, kullanılan orantısız güç ’büyük resme bakıldığında’ maçın bitiminden 15 dakika sonra çıkan olayların adeta habercisi idi.
Birtakım toplumsal olayları bastırmak ve önlemek için kullanılan ’biber gazı’; sözkonusu Fenerbahçe taraftarı olunca, ’Taraftarımız Avrupa Şampiyonu olan takımımızı karşılarken, havaalanında; Taraftarımız başkanını, yöneticilerini desteklerken Çağlayan’da ve son olarak da sebepsizce Kadıköy’de, maç öncesinde ve maç sonrasında’ kullanılmıştır. Maç öncesinde bile, kombineleri, biletleri olmasına rağmen stada giremeyip, coplanan, su sıkılan, biber gazıyla savuşturulan onlarca taraftarımız olmuştur.
Maç sonunda, çocukların, kadınların, hamile eşlerin, genç yaşlı onlarca insanın, dağılacağı bir yer yokken, stat dışında ve stat içinde aynı anda kullanılan ve insanlara gidecek yer bırakmayan biber gazı, bir çok taraftarımızın, suçsuz yere acı çekmesine, geceyi hastanelerde tamamlamasına sebep olmuştur.
Maç öncesinde yaşatılan tahriklere rağmen taraftarlarımız maçta kulüplerini zor durumda bırakacak hiçbir davranışta bulunmamış; maç sonunda taraftarlarımızın bir bölümü, hemen çıkışa yönelirken geride kalan taraftarlarımız ise takımlarını son birkez alkışlamak istemişlerdir.
Bu noktada hep yaptığımız gibi aynayı kendimize tutmak gerekirse;
Sebebi her ne olursa olsun yaşanan olaylar Fenerbahçemize, futbolcularımızın alın terine yapılan bir haksızlıktır.
Haklıyken haksız yere düşmemizdir.
Yapılan sorumsuz hareketler biz Fenerbahçeliler için şampiyonluklardan daha önemli olan değerlere, güzelliklere gölge düşürmektir.
Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi olarak bu konuda Emniyet Güçleri ile birlikte çalışıp sorumluların cezalandırılması adına gerekeni yapmaya hazırız.
Ki taraftarlarımızı karşımıza almak pahasına da olsa bunun örneklerini daha önce defalarca kez verdik…
Ancak bunun dışında yaşananlardan ve tüm bunların, basın-yayın organlarınca ’Fenerbahçe taraftarı rakibe, rakibin kupa almasına tepki gösterdi, olayları kışkırttı’ gibi gerçekleri yanıstmayan bir şekilde kamuoyuna aktarılmasından oldukça rahatsız olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
Diğer bir deyişle; yaşanan tüm olumsuzlukların, sadece Fenerbahçe Spor Kulübü ve taraftarlarına mal edilmesi, kabul edilemez büyük bir haksızlıktır…
Cumartesi günü maç öncesi ve sonrasında yaşananlara dair kulübümüze ulaşan, araştırmalarımız sonucu elimize geçen tüm video, fotoğraf ve bilgileri, kamuoyu ile paylaşacağımızı, saygıyla duyururuz.
Fenerbahçe taraftarı, 3 Temmuz itibariyle tüm yaşanan ve yaşatılanlara rağmen umudunu hiç kaybetmedi, Kulübünü zor durumda bırakacak hiçbir olaya dahil olmadı, olmayacak.
Bizler buruk ve üzgünüz… Ancak bu burukluğumuz, kaybedilen kupadan dolayı değil tüm bu yaşananlardan dolayı, Fenerbahçemize, birlik ve bütünlüğümüze, Türk sporuna verdiğimiz hizmetlere leke sürülmesine olanak verdiği için.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ
Mac sonu kutlama yapilmasin diye sahanin sulanmasi isiklarin acilmamasini ve taraftarlarin cirkinliklerini de söyleselermis keske. Sahada tedavi gören taraftarlar bahanesi oldukca komik olmus isiklar kapali sulandirma acik hala kandirin taraftari :)
Ben yoruldum , oturup iki saat açıklamaktan hala sabrı olan biri şu arkadaşlara anlatsın.
Tebrikler Ünal Aysal ; işte şu yukarıda gördüğümüz iki arkadaş gibi bir taraftar profiline , kutuplaşmaya , yangına körükle gitmeye , büyük katkı sağladın , tebrikler.
Rahat uyu , Özhan Canaydın.
Fenerbahçe yönetimi kendi taraftarını da eleştiriyor, yapılan yanlıştan bahsediyor ve bunu da kabulleniyor.
Yanlış olana yanlış diyebildikten sonra bazı şeyleri çözüme kavuşturabiliriz.
Bu olaylarda 2 tarafta suçlu bu açık ve net. Artık suçun kimde olduğunu tartışmak yerine bir daha olmaması adına çözümler üretilmesi gereklidir.
nihat ozdemir cok iyi konustu helal olsun
Aziz Yildirim'dan cok sey ogrenmis Ozdemir.Yakinda istifa edip geri gelebilir.yok kulubu terim mi yonetiyor falan.karistirirsin kulubu he canim he gulum.
Valla aylardır ahlak bekçisi kesilip sonra oyuncularının yaptığı davranışlara sessiz kalan Ünal Aysalı dinliceğime Nihat Özdemir'i dinlerim daha iyi.
burayi kacirmis olabilirim Cidden , aydinlatirsaniz sevinirim Kupa verilirken saha Isiklari Açikmis nihat ozdemir boyle birsey dedimi ?
Evet biz sırf Fenerbhaçe ceza alsın diye okadar sevindik Nihat Özdemir haklı.Tamamen amacımız oydu.
Ben orada değildim, marş çalınmış mı duymadım, bilmiyorum, sulama açılmış görmedim bilmiyorum. Ama Aysal'ın ortalıkta yoktular lafına karşılık, isim verilerek Galatasaray yöneticileriyle federasyonla irtibat halindeyiz denmiş. O irtibat halinde oldukları çıkar, açıklama yaparlar, öğreniriz tavırlarının ne olduğu.
Şunu anlamıyorsunuz, düdük çaldığında Galatasaray şampiyon olmuş muydu? Evet olmuştu. 55 bin taraftar ayakta takımını alkışlıyordu, bu taraftar sizinle gurur duyuyor diyordu, Fenerbahçe buraya diye bağırıyordu.
Yani direk Galatasaray'ın şampiyonluğuyla alakalı olsa, maç bittiği anda sorun çıkardı ki benim izlediğim kadarıyla da polisle sıkıntı vardı.
Sonrasında neler yaşandı, olayların tanığı olmadığım için bilemem ama sizler yanlış diyebildiğiniz bazı şeylere, rakibi tahrik etme durumu diyerek, kendi tarafınızdakilere de yanlış demelisiniz ki, art niyet aramayayım.
Yoksa çıkarılan olayların tasvip edilmediğini ve sorumlularının yakalanması için her türlü yardımın yapılacağı da söylenmiş.
moussa sow takimla antremanlara baslamis.kupa finalinde oynar
yarindan itibaren uefa sopasi yine ortaya cikar
Sen de izlememissin galiba gerci yürek dayanmaz benim sahamda ezeli rakibim kupa kaldiracak da ben izleyecegim.
Izlemediysen o kadar kör bi isik vardi ki göz gözü görmezdi. Bi kisim isik actik dedikleri buysa gercekten ya kafa buluyorlar ya da o koskoca isiklarin gücü o kadar. Kimseyi kandirmasinlar diyecegim de bu aciklamalarla gündem degistirmek istedikleri asikar yillardir GS sampiyonlugunu baltalamaya calistiklari gibi ama bu sene bir isim eksik.
Bu atılan yorumlar tahriktir, kendi sevincini bile yaşamayı bilemeyip, rakibi tahrik ederek sevinç yaşanır sananların boş mesajlarınız. Hele ki daha da abartıp dalga geçerek bunları belirtmek, şampiyonluğun önemimden çok Fenerbahçe'nin kaybetmiş olmasının verdiği keyiftir. Kendi şampiyonluğunu ve başarısını düşünen zihniyet, böyle şeylere takılı kalıp üzerine gitmez, sevinmesine, eğlenmesine bakar.
Çıkıp yöneticiler futbolcular böyle konuşursa, bu onların arasında aralarındaki şakalaşma denemez işte. Onlar topluma mal olmuş isimlerdir, rencide edici, tahrik edici yorumlardan kaçınmalıdırlar, taraftar onları yönlendiremez, onlar taraftarı yönlendirmeli.
Bütün bu inadın, hırsın ve bastırılmış tahrikle dışarıya vurulan duygunun temeli geçen sezon Galatasaray'ın evsahipliğinde Fenerbahçe'nin kaldırdığı kupadır.
birde nihat ozdemirin yaptigi ayipti "BANA GORE" unal aysal"in laflarini dinlemek istemiyorum dedi bizim baskan 10-15 dakka dinledi nihat ozdemiri , ama nihat ozdemir dinlemeden gitti , ve unal aysal yine hakli çikti galatasaray ile fenerbahçe arasinda kultur seviye farkliklari var diye buyuksun baskan diyorum ve susuyorum. :)
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphot...31146383_n.jpg
Kameraların ışığı öndekiler de