UEFA: DOSYAYI KAPATIRIZ AMA... 9 Ağustos´ta UEFA bir kez daha bizden yaptırım istedi. Dosyayı bir daha açılmamak üzere kapatmak istediklerini ancak Fenerbahçeli tutuklu idarecilerin kulüple organik bağının kesilmemesi halinde bunu yapamayacaklarını söylediler. "Ya siz kendi kurallarınız doğrultusunda bu ilişkiyi kesersiniz ya da biz olaya el koymak zorunda kalırız" dediler. Bize bir hafta da süre verdiler.
Nihat Özdemir‚ Murat Özaydınlı ve Ali Koç ile bu konuları defalarca konuştuk ama olumlu sonuç alamadık. Ne yapacağımızı bilemez bir haldeyken hukukçularımız bize bir ara formül önerdiler. Bu formüle göre Fenerbahçe Yönetimi kongre kararı alacaktı. Kongre en azından 3 haftalık zaman kazandıracaktı. UEFA´ya da "Bakın kongre yapıyorlar. Bağı kesecekler" mesajını iletecektik.
AZİZ YILDIRIM KABUL ETMEDİ Bu formülü Fenerbahçeli yöneticilere anlattık. Kendi başlarına karar veremeyeceklerini‚ Aziz Yıldırım ile konuşmaları gerektiğini söylediler. Ertesi gün bize kongre kararı almayacaklarını‚ başkanın izin vermediğini söylediler.
Kendilerine durumu her şekliyle izah ettik. Dedik ki "Kongre kararını alın. Zaten seçilen yönetim mayısa kadar görev yapacak. Aziz bey o tarihe kadar aklanırsa yeniden aday olup kazanır‚ Fenerbahçe de zarar görmez. Yoksa sizi Şampiyonlar Ligi´ne almayacaklar. Bize ağır cezalar verecekler. Bizim size yardımcı olduğumuz gibi lütfen siz de bize yardımcı olun" dedik. Verdikleri yanıt "çok istiyorsanız bizi düşürün" oldu. Hiç adım atmadılar.
ETİK KURUL RAPORUNA UYMADIK Bu arada Etik Kurul raporunu tamamlayıp bize verdi. Aslına bakarsanız rapor doğrultusunda yapmamız gereken hiçbir işlemi yürürlüğe koymadık. O Swiss Otel toplantısında konuştuğumuz tek konu "Fenerbahçe´yi kongreye zorlamak için ne yapabiliriz" oldu. Çünkü bugünün geleceğini biliyorduk. UEFA´nın mesajı çok netti.
Fenerbahçe´nin elini kolunu bağlamak amacıyla soruşturmada adı geçen herkesi tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk etmek ve karar alma yetkilerini ortadan kaldırmak belki bir formül olabilirdi. Bazı arkadaşlarımız spor dünyasının bizden karar beklediğini‚ üzerinde konuştuğumuz açıklamanın bizleri yerle bir edeceğini söyledi. Başkan‚ "Zaten yerle bir olmuş durumdayız. Baştan beri söylediğimiz her şeyi yalanladık. Ne yapacağız. Durumu idare etmekten başka şansımız mı var" diyerek sert bir çıkış yaptı. Sonunda o kimseyi tatmin etmeyen açıklamayı yaptık ve sonucunu beklemeye başladık.
PLAY-OFF FENERBAHÇE İÇİNDİ Kamuoyunu meşgul edebilmek için de Play-Off sistemini ortaya atıp‚ hemen kabul edilmesini sağladık. Gündemi değiştirmekti amaç. Bunu da başardık. Kamuoyu Play-Off´u tartışırken biz Fenerbahçe yönetimini ikna çalışmalarına devam ettik. "Play-Off sizin için çıkarıldı. Şampiyonlar Ligi´ne gidemediğiniz için uğrayacağınız kaybı bir nebze olsun telafi amaçlı" dedik. Ne yazık ki planımız yürümedi‚ Fenerbahçe´de kimse istifa etmedi. Aslına bakarsanız kulüpler Birliği Fenerbahçe´ye o kadar büyük destek veriyordu ki‚ Fenerbahçe yöneticileri‚ kendilerine hiçbir şey olmayacağından emin hale geliyorlardı. Başta İlhan Cavcav olmak üzere bütün başkanlara olayın ciddiyetine varın diye neredeyse yalvardık. Ama dinleyen olmadı. "Havuz bozulursa parayı siz mi vereceksiniz" deyip duruyorlardı.
UEFA ÇOK CİDDİYE ALIYORDU UEFA´yı birkaç gün daha oyaladık. Ama ne yazık ki onlar işi fazlasıyla ciddiye alıyorlardı. İşin kötüsü‚ UEFA bizden istediği her şeyi Yunanistan´dan da istemişti. Ve Yunan Federasyonu 2 takımı isteklerini yerine gelmeyince amatör lige düşürüverdi. Başkan sürekli Fenerbahçeli idarecilerle konuştu‚ durumu defalarca anlattı‚ yalvardı. Anlatamadı. Sonunda olan bize oldu. UEFA baktı ki biz harekete geçemiyoruz‚ Pierre Cornu´yu İstanbul´a gönderdi. Çünkü kararı vermişlerdi. Fenerbahçe´yi Şampiyonlar Ligi´ne almayacaklardı. Ama son bir inceleme yapmak istediler.
CORNU KESİN KONUŞTU Cornu hem bizimle hem savcılarla konuştu‚ sonra gelip "Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi´ne giremez. Sıfır tolerans ilkesine uymuyor. Ne yazık ki sizler de futbolu yönetenler olarak etik değerlere uygun davranmıyorsunuz. Üzerinize düşen görevleri yapmıyorsunuz. Bu durumda biz gerekli müdahaleyi yapacağız. Ve yapacağımız müdahale Fenerbahçe ile sınırlı kalmayacak" dedi. Bu sözler resmen tehditti.
Başkan Cornu´ya adeta yalvardı ve zaman istedi. Cornu´nun tavrı çok netti. "Şampiyonlar Ligi kuraları çekilmeden 24 saat önce bu konuya açıklık getirilmelidir. Biz UEFA olarak kararımızı verdik‚ ama sizin bir alternatifiniz olup olmadığını görmek için raporumu ileteceğim saate kadar beklerim" dedi.
Başkan bu görüşmeler sonrası çıkıp yine kamuoyunu kandırmak için "Çok olumlu izlenimlerle ayrıldı" açıklamasını yapmak zorunda kaldı.
O günün gecesinde kriz toplantıları yapıldı. Sabahlara kadar Fenerbahçeli yöneticiler ikna edilmeye çalışıldı. Bir yandan Fenerbahçeli idareciler ikna edilmeye çalışılırken‚ bir yandan da hukukçularımız bize ne türden yaptırım uygulayabileceklerini araştırıyordu. Çünkü Cornu‚ alınacak kararın Fenerbahçe´yle sınırlı olmayacağını açık açık söylemişti.
AYDINLAR RESMEN SAÇMALADI Fenerbahçe tabii ki yine bizi ve uyarılarımızı ciddiye almadı. "Göndermeyin de görelim" bile diyenler oldu. Hukukçularımız da 5-8 yıl arası men cezalarından söz edince‚ Mehmet Ali Aydınlar‚ aslında bir ay önce yapması gerekeni yapmak zorunda kaldı ve Fenerbahçe´nin Şampiyonlar Ligi´ne katılım hakkını iptal kararını imzaladı. Bu kararı UEFA´ya da bildirdi ve tepkileri beklemeye başladı.
Fenerbahçe cephesi beklediğimiz gibi anında saldırıya geçti. Federasyon faks ve mail yağmuruna tutuldu. Aydınlar´ı o kadar bunalttılar ki‚ zaten stresten günlerdir uyku bile uyuyamayan adam‚ "UEFA Şampiyonlar Ligi´ne çok önem veriyor" gibi saçma bir laf söyledi. Sonrasında ne dediyse düzeltemedi.
CORNU´NUN ŞİFRESİNİ ÇÖZEMEDİK Ama asıl şok o değildi. Biz 48 saattir Cornu´nun "Kararımız Fenerbahçe´yle sınırlı kalmayacak" lafını çözmeye çalışıyor‚ ne ceza alabileceğimizi hesaplıyorduk. Meğer bahsettiği karar Trabzonspor´un Şampiyonlar Ligi´ne alınmasıymış. Bize bu konuda hiçbir sır vermemişti. Biz de verdiği mesajı doğru anlayamamıştık. Doğrusu böyle bir şeye ihtimal de vermemiştik.
Trabzonspor kararı bizi daha da zor durumda bıraktı. Fenerbahçe cephesi bizi Trabzonspor ile işbirliği yapmakla suçlamaya başladı. Fenerbahçe camiası yine yürüyüşlere başladı.
FENERBAHÇE İLK KEZ YAPTIRIM GÖRDÜ Aslında bir iyi tarafı da oldu. Fenerbahçe Kulübü ilk kez bir yaptırımla karşılaştı. Hem de sert bir yaptırım. Bedeli en az 40 milyon Euro. O zaman akıları başlarına geldi. Başkan HaberTürk´te katıldığı ve program sonrası‚ yayına bağlandığında polemiğe girmediği Nihat Özdemir ile telefonda görüştü ve kongreden başka çözümlerinin olmadığını‚ artık kamuoyuna yalan söylemeyeceklerini ifade etti.
NİHAT ÖZDEMİR İSTİFAYA ZORLANDI "Fenerbahçe´yi korumak uğruna her şeyi yaptık. Bundan sonra hiçbir şey gizli kalmayacak‚ ört bas edilemeyecek‚ kamuoyuyla paylaşılacak" diyen Aydınlar´ın net tavrı sonrası yapacak bir şey kalmadığını gören Nihat Özdemir istifa etti.
İpleri ele alan Ali Koç‚ duruma hakim havası vermeye çalıştı. Artık kaçınılmaz olan kongreyi fark ettiği için camianın sempatisini kazanma çabasına girdi. Ama devamlı yanlış yapıyor. "Bizi düşürün" başvurusunu niye kabul etmediğimizi sorguluyor şimdi de.
FENERBAHÇE´NİN BAŞVURUSU YOK Kİ Başvurusu yok ki Fenerbahçe´nin düşürelim. Biri gelip‚ yönetici bile olsa "Bizi düşürün" deyince düşürmemiz söz konusu olamaz. Başkası demez mi "Neye dayanarak düşürdün" diye. Aklınca şark kurnazlığı yapıyor. Maksat camiasına oy verenlerine sevimli görünsün.
Bütün süreç boyunca taraftarlarına ve kongre üyelerine yalan söyleyen Fenerbahçeli yöneticiler‚ şimdi kendi beceriksizliklerinin faturasını bize kesmeye çalışıyorlar.
ALİ KOÇ SAÇMALIYOR Ali Koç diyor ki "Ya 8-10 milyon Euro´ya oyuncu alsaydık ne olacaktı?" Sorarım size Fenerbahçe tarihinde yıldız oyuncu alınmayan sezon var mı? Yok. Onlar Şampiyonlar Ligi´ne gidemeyeceklerini net olarak biliyorlardı. Bu yüzden transfer yapmadılar. Emenike´yi de bu yüzden sattılar. Buları bile bile hala konuşuyorlar‚ camiayı provoke ediyorlar. Ama artık kimse yemiyor. Zaten Aydınlar da artık susmama kararı verdi. "Ben onları koruyorum‚ onlar beni Fenerbahçe´den atmaya kalkışıyorlar" diyor. Bu nedenle artık susmaları şart. Hem Ali Koç öyle saçmalıyor ki‚ yaptığı açıklamalar resmen şikeyi itiraf. "Sezon ortası düşüp 2 yıl kaybetmeyelim‚ şimdiden düşürün" diyor. Ne yani‚ suçlu musunuz? Hiç düşünmeden konuşuyor.
Kaynak