Ben bir umut Nihat ı bekliyorum hala... Sanki Nihat Nobre nin yerinde çok iyi oynayacakmış gibime geliyor. O da bir türlü iyileşemedi ama...
Printable View
Ben bir umut Nihat ı bekliyorum hala... Sanki Nihat Nobre nin yerinde çok iyi oynayacakmış gibime geliyor. O da bir türlü iyileşemedi ama...
O çok hayalcilik olur be abi :)
Hakan
Hilbert-Sivok-Ferrari-İsmail
Necip-Ernst
Guti
Q7-Almeida-Bobo 11 iyle başlarsak fena olmaz bence. Kiev'in an itibariyle en zayıf noktası sol kanadı. Q7 solda Hilbert sağ açıkta oynarsa ve arkasında Ekrem olursa en zayıf bölgeleri bir anda en güçlü bölgeleri haline gelebilir ama Hilbert ve önünde Q7 oynarsa orayı çökertiriz bence.
Bobo'nun da forvet sezisiyle soldan kale alanına girişi o bölgede hem Almeida'ya yardımcı olur hem sağdan getireceğimiz topların sonuçlandırılmasında rol oynar..
Bu sistemin tek dezavantajı ise İsmail'e normalden fazla yük binecek olması.
Verdiğim takım çok mantıklı ama bu kadroyla çıkarsa hocaya sormak gerekir, Ferrari yi şimdiye kadar herhangi bir maçta neden denemedin? Bobo yu şimdiye kadar o mevkide neden denemedin? Necip-Ernst-Guti üçlüsünü şimdiye kadar neden denemedin? Ligde hedefsizken, en azından Q7 nin olmadığı maçta Bobo yu, Aurelio nun olmadığı maçta da Necip-Ernst-Guti yi deneyebilirdi. İnşallah rahat bir galibiyet alırız da bunları sormaya gerek kalmaz. Ama ben,
Hakan
Ekrem-Sivok-Toraman-İsmail
Aurelio-Ernst(Nobre)-Guti
Hilbert-Almeida-Simao
şeklinde bir onbirle çıkacağını düşünüyorum. Dediğim gibi keşke Almeida-Bobo birlikte oynasa da, Ekrem e mecbur kalmasak...
ilk 11 açıklandı .
Hakan, Hilbert, Sivok, Ferrari, İsmail, Aurelio, Ernst, Guti, Quaresma, Nobre ve Bobo.
Bu arada Beşiktaş Sohbet Alanı burası. Konu dışına çıktık sanki biraz Kiev maçına kaptırıp :)
Nobre yerine Almeida olsa daha sağlam olurmuş sanki.
Camia ve taraftar şunu unutmasın ki bu takımı bugünlere bu hoca ve bu teknik heyet getirdi. Beşiktaş hiçbir zaman gelemediği yerlere geldiyse bu teknik direktörün sayesinde olmuştur'' dedi.
Mete düren burda olumlu konusmus heralde ama olumsuz anlam da cikarilabilir.
http://beta.ntvspor.net/haber/futbol...k-seye-uzulduk
Bugüne kadar hep Şusteri destekledim.İyi kadroların kurulması onun sayesindedir,iyi kadrolara devam etmek istiyorsak kalmalı dedim.Ama önce Fatih Tekkeyi harcaması,sonra Ferrariyi harcaması,sonra İboyu harcaması,şimdi Ernsti harcama çalışmalarında olması.Böyle huzuruz bir takım olacaksa istemiyorum o takımı.Bir an önce gider umarım.Yılmaz Vural gelsin,Rıza gelsin ama böyle olmasın yeterki.
Schuster için en azından sezon sonu beklenmeli diye düşünüyorum. Başarısız sonuçlar sezon başından bu yana var, ancak o zaman iyi oynadığımız ve oynamaya çalıştığımız bir futbol vardı. Şu son iki maçta onu da pek göremiyor olmamız umutları biraz tüketmiş durumda. Yine de hala gelecek için bir umut olduğunu düşünüyorum. Alex Ferguson Manchester'ın başına geçtiğinde takım kaç yıl şampiyonluk görmedi, Barcelona'nın şu anki oyun sistemini bu kadar iyi uygulaması kaç yıl sürdü? Mantaliteyi değiştirmek kolay değil, hele ki günlük başarıları benimsemiş bir ülkede. Buna karşın takım bu kadar da başarısız olmamalıydı evet, ama Real Madrid'in Barcelona'ya karşı aldığı son galibiyetin sahibi olan bir teknik adamın boş olduğunu düşünmüyorum.
arkadasar yüzümüz yıllardır kaç kere güldü ki bu seferde Schusterle asık olsun bakalım biraz sabredelim neler olacak bir sezon daha dayanalım kimlere dayanmadı bu takım ona mı dayanamayacağız. inşallah haklı çıkmayız Schuster haklı çıkar bence kalsın Schuster çok sevdiğimden yada bayıldığımdan değil yani yeni geleceklerde farklı değil diye düşünüyorum ve Schusterle aynı derecede zaman harcayacağını düşünüyorum takıma.
Ayrıca şu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum cevaba mahal bırakmayan bi yazı. Fatih Kaya her zaman ki gibi
EVİNİZE GERİ DÖNÜN
Kiev karşılaşmasını izlediniz mi?
İlk kez 26 dakikada İsmail’in ayağından seken topla Beşiktaş kalesine gelebilen Dinamo Kiev…
Korner olmuştu ve savunmadan İLK KEZ ailece geldiklerinde dakikalar 26’yı gösteriyordu…
İlk kornerinde zincirleme hatalar ve top ağlarda…
Daha sonra Kiev ilk yarı boyunca pozisyon üretemedi…
İkinci yarı ayağı kayan Ferrari’nin oyundan düşmesiyle ilk pozisyonunu üretti Kiev, dakika 48…
İlk gol öncesi İsmail’deki gibi ikinci golden öncede Ferrari’nin ayak koyduğu top kornere çıkıyor...
Yine topun arkasında Gusiev, ön direkte Sheva’yı görüyor ve arkasında maç sonu taraftarın bağrına bastığı Hilbert, Sheva’yı meğer o kaçırmış!
Gece saatler ilerledikçe daha dikkatlice izliyorum karşılaşmayı…
Kiev’de bizde olmayan ne vardı?
Duran toptan yenen 4 gol dışında Beşiktaş’ta ne eksikti!
Bir… Oyun disiplini…
İki… Oturmuş bir sistem…
Üç… İstikrar!
Belki de saydığım tüm etkenleri bütünleştiren ve varolmasını sağlayan etken istikrardır!
Yıllardır neye özeniriz?
Uzun yıllar hizmet eden hocalarla yakalanan başarılara…
Biz de niye yok diye hayıflanırız, neden diye sorup, yöneticilere ‘ok’ atarız…
Farketmez ok daha çok can yakar, sadece pis kokmuyor o kadar!
Dün gece aldığımız hezimetten şu dersi çıkardım…
Bu ülkeden Del Bosque’yi Demirören kovmadı…
Biz kovduk, gelen birçok antrenörü de Del Bosque gibi biz gönderdik…
Ve halen pes etmiyoruz…
Bak “Demirören ders aldı hatalarından” diyerek icazet makamından sesleniyoruz…
Sanki Avrupa Ligi çantada keklikmiş gibi alınan mağlubiyette hoca kovuyoruz…
Şimdi muhtemelen Schuster’e nasıl geçirdim diye böbürlenenlere hak verir kıvama gelen kitlenin tepkisini alıyorum…
Sanki Schuster’in hatalarını görmezden geliyorum, Schuster babam oğlu, hatta aldığım kombine taksitlerini o ödüyor, bir sene de Beşiktaş uğruna cebinden çıkan binlerce lirayı da maaşından bana veriyor…
55. dakikada başlayan ıslık furyası, 65’de "Deli İbrahim" göndermesi!
Burası İnönü mü?
Daha yarım saat var!!!
Schuster’i eleştirenler önce eteklerindeki taşı döksünler…
Guti bile topu aldığında “vursana lan” diyen ve uğultu ile “vurrrrrr” sesi yükselten bir zihniyetten bahsediyorum…
Muhtemelen bunu da kimse üstüne alınmayacak!
Neyse devam edelim. Vursana lan denilen adam Guti?
Futbolu halı sahada oynadığınız gibi mi zannediyorsunuz?
Önemli olan nedir?
Sadece hemen başarı mı yoksa Beşiktaş’ın uzun vadeli başarılı olması mı?
Schuster basın toplantısında bence çok doğru söyledi! Eğer sussaydı ve taraftar haklıdır deseydi hata yapardı…
Biz yıllardır bundan çektik zaten. Taraftarın tepkisinden korkarak taraftar her zaman haklıdır diyenlerden bahsediyorum…
Bence de katlanamayan evine gitsin…
Zaten onlar yıldızları izlemek için değil de Beşiktaş için geldiği gün Schuster’in onu neden evine gönderdiğini anlayacaktır…
Ne kadar çabuk tüketen bir taraftar kitlesi olduk?
Dün seviyoruz, aşığız, arkandayız bugün seni istemiyoruz…
Var mı öyle bir dünya?
Beşiktaş, Dinamo Kiev’i yenemeyebilir. Bu dünyanın sonu değil ki…
Asıl dünyanın sonu nedir biliyor musunuz?
Nereye gittiğimizi ve artık ne istediğimizi bilmememizdir…
Erhan Güven denen garibin sahaya adım atar atmaz yenen golde ve alınan mağlubiyette ne gibi bir hatası olabilir ki?
Çocuk oyuna 56. dakikada girdi, o dakikadan itibaren ıslıklanma başladı. O ıslığı hakkedecek ne yaptı?
Oyun sahasına adım atar atmaz ıslıklayacaksın, sonra o adamdan faydalı işler yapmasını bekleyeceksin…
Yazık…
Su şişesi at, çakmak at, oyunu ıslıkla sabote et, sütten çıkmış ak kaşık gibi maç bitince hocanı istifaya davet et!
Beyler bayanlar, sadece Schuster gelip geçici değildir!
Bizler de tribündeki yerimizi yarın başka bir kardeşimize bırakacağız!
Anlayacağınız bizler de gelip geçiciyiz…
Geriye sadece ne bırakacağız biliyor musunuz?
Emanet aldığımız gelenekleri!
Sorun hocada falan değil sorun hala kısa vadeli başarıların peşinde koşan, Beşiktaş’ı değil, Beşiktaş’ın başarılı olmasını sevenlerde!
Schuster’in oyuna yaptığı müdahalelerde hataları olabilir. Erhan Güven’i oyuna sokması yanlıştır. Ama bunu maç oynanırken yargılamak taraftarın görevi değildir!
Schuster kurduğu o cümlede sonuna kadar haklıdır. Eğer kötü günde bu takımın yanında olmayı beceremiyorsanız, Schuster'i ve futbolcuları soyunma odasına polis kalkanı eşliğinde gönderiyorsanız, bencede hiç durmayın evinize geri dönün...
- FATİH KAYA - HABER1903 -
Üzerine daha fazla söz söylemeye gerek bırakmayan bir yazı. Eline, aklına sağlık Fatih Kaya'nın.
Hani bir bestemiz var ya '15 yıll bekledik daha öncee hiç farketmez bekleriz yineee...'
Harika yazı olmuş, aklımda ne varsa yazıya dökmüş. Bayıldım. Ama kim takar, kim okur bilmiyorum, o kadar 'ok'tan bir mantalitesi varki şu Türk toplumunun utanıyorum zaman zaman...
Krize kapıda müdahale!
18 Şubat 2011 15:10 | NTVSpor.net
Beşiktaş'ın Dinamo Kiev karşsında aldığı yenilgi, yönetimi harekete geçirdi. Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı ve yönetici Cengiz Zülfikaroğlu, sabah 08.00’de futbolcuları tesislerde karşılayarak bir toplantı yaptı. Beşiktaş’ın yeni kaptanı Guti de söz alarak, takım arkadaşları adına yönetime söz verdi.
http://media1.ntvspor.net/C/I/115/bj..._600_54PVB.jpg
UEFA Avrupa Ligi 2. tur ilk maçında kendi sahasında Dinamo Kiev'e 4-1 mağlup olan Beşiktaş'ta, hafta sonunda Fenerbahçe ile oynanacak derbi maçın hazırlıkları başladı. Ligde zor günler geçiren ancak Avrupa'da başarılı sonuçlar alan Beşiktaş'ta, Ukrayna ekibi karşısında alınan farklı mağlubiyet taraftarların tepkisini çekti. İnönü'de oynanan maçta zaman zaman protestolar yaşanırken, teknik direktör Bernd Schuster'in da maçın ardından yaptığı açıklamalar gündeme damga vurdu. Schuster, "Skorun sorumlusu benim" derken, protestolarla ilgili olarak da "İstemeyen stada gelmesin evine gitsin" ifadelerini kullandı.
BEŞİKTAŞ'TA HAREKETLİ GÜNLER
Hareketli günler geçiren Beşiktaş'ta, hafta içerisinde de İbrahim Üzülmez ile yollar ayrılmıştı. Geride kalan hafta sonunda Ankaragücü maçının devre arasında İbrahim Toraman ile kavga eden Üzülmez, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in de katıldığı bir basın toplantısında 11 yıl görev yaptığı Beşiktaş'a veda etmişti. Beşiktaş taraftarı, Dinamo Kiev maçında hem Üzülmez hem de Toraman lehine tezahüratlar yaparak futbolculara destek verdi.
Önce "Üzülmez-Toraman olayı" ve kaptan Üzülmez'in takımdan ayrılması ve hemen peşinden de UEFA Avrupa Ligi'nde gelen 4-1'lik Dinamo Kiev mağlubiyeti, taraftarın protestolar yapmasına sebep olurken, Beşiktaş yönetimi sabah 8:00'de Nevzat Demir Tesisleri'ne giderek hem futbolculara moral verdi hem de son bilgileri aldı.
NEVZAT DEMİR TESİSLERİ'NDE YAŞANAN GELİŞMELER
NTV Spor Beşiktaş Muhabiri Hakan Gündoğar'a konuşan Beşiktaş Asbaşkanı ve Futbol Şube Sorumlusu Serdar Adalı, bugün yaşanan gelişmeleri aktardı. Nevzat Demir Tesisleri'ne sabah erken saatlerde yapılan ziyarette Adalı'ya bir diğer yönetici Cengiz Zülfikaroğlu da eşlik ederken, Adalı ve Zülfikaroğlu, futbolcuları kapıda karşıladıktan sonra Bernd Schuster ile bir toplantı yaptı. Toplantının ardından futbolcular ile görüşen yöneticiler, Beşiktaş'ın yeni kaptanı Guti ve futbolculardan da söz aldı.
SABAH 8:00'DE FUTBOLCULARI KAPIDA KARŞILADILAR
Nevzat Demir Tesisleri'nde sabah 8:00'de futbolcuları kapıda karşılayan Serdar Adalı ve Cengiz Zülfikaroğlu, ilk olarak Beşiktaş Teknik Direktörü Bermnd Schuster ile toplantı yaparak, kötü gidiş hakkında rapor aldı.
ADALI: "TARAFTARIN PROTESTOSU HAKLI"
Adalı ve Zülfikaroğlu, Schuster ile yaptıkları toplantının ardından futbolcularla moral vermek için bir toplantı yaptı. Siyah-beyazlı takıma seslenen Adalı, "Sezon başında çok önemli isimleri kadromuza kattık ama istenilen sonuçları alamadık ve taraftarımız da sezon başından beri bize büyük destek veriyor. Son maçta göçsterdikleri ufak çaplı da olsa protestoları anlayışla karşılıyoruz. Taraftarın protestosu haklı. Bundan etkilenenler olabilir ama unutulmasın taraftar büyük beklentiler içerisinde. Biz biliyoruz ki bu takımı düzlüğe sizler çıkartacaksınız ve bizi düzlüğe çıkartacaksınız. Size güvenimiz tam."
ZÜLFİKAROĞLU: "BEŞİKTAŞ'IN BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE MÜCADELE EDİN"
Serdar Adalı'nın ardından Zülfikaroğlu da futbolculara seslenerek, "Beklentiler gerçekten çok büyüktü ama istenilenleri yapamadık. Her şey bitmiş değil. Beşiktaş'ın ne kadar büyük olduğunu biliyorsunuz ve sizlerden buna göre mücadele etmenizi bekliyoruz ve inanıyoruz."
KAPTAN GUTI: "KENDİNE YAKIŞAN BEŞİKTAŞ'I GÖRECEKSİNİZ. SÖZ VERİYORUM"
Yöneticiler Adalı ve Zülfikaroğlu'nun konuşmalarının ardından Beşiktaş'lı futbolcular arasından söz alan yeni kaptan Guti oldu. Beşiktaş'ın İspanyol yıldızı, düzlüğe çıkacaklarını söylerken "Takım arkadaşlarım adına bundan sonra her şeyin yolunda gideceğine dair hepinize söz veriyorum. Bundan kimsenimn şüphesi olmasın. Bundan somnra sahada kendine yakışan bir Beşiktaş göreceksinz" ifadelerini kullandı.
umarım takım tekrar düzlüğe çıkar. Ben ne olursa olsun Fenerbahçe'yi yenip biraz moralleneceğimizi düşünüyorum,öyle umuyorum...
Şu resimde Ersan ve Cenk'i gördüm,içim gitti valla.:/
Ne Sivok ne Toraman ne de Ferrari.
Kesinlikle Ersan'ın yanına bir partner bulursak gelecek sezon için iyi olacak.
Ersan'ın yanına da yerli bir oyuncu bulmalıyız ki, yabancı sınırı konusunda rahat edelim. Şu yabancı sınırı kalksa, ya da biraz daha artsa da rahatlasak. :D
Ayrıca Fenerbahçe maçının 18 kişilik kadrosuna alınmayan Bobo'nun Beşiktaş kariyerinin üzülerek de olsa kesinlikle bittiğini düşünüyorum. Hem Bobo, Kiev maçında sergilediği performans ile ve G. Antep Belediye maçlarındaki ruhsuz gol sevinciyle Beşiktaş'ı, hem de Schuster bu davranışıyla Bobo'yu sildiğini belli etti bence.
Edit: Tam da bu yorumdan sonra Bobo'nun sakatlığı olduğunu öğrenmek acayip oldu. :D
'Soru'lar yumağı
Üzülmez'in sözleşmesinin feshedileceği 10 gün önce açıklandı ama hala işlem yapılmadı
http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResi...i-1164704.Jpeg
1- Beşiktaş Yönetimi acaba Teknik Direktör Schuster'i gönderip, İbrahim Üzülmez'i mi affedecek?
2- Karar defterini imzalamayanlar varsa, acaba "feshe" karşı olan yönetici mi var?
3- Profesyonellerin ihmali söz konusu ise, yönetim işin takibini hiç mi yapmaz?
4- Üzülmez'e son maçta jübile düşünüldüğü için mi sözleşmesi feshedilmeyecek?
Beşiktaş'ta İbrahim Üzülmez'in sözleşmesinin feshedileceği açıklandı ancak bu sözde kaldı. Ne sözleşme fesholdu, ne de tecrübeli futbolcuyla yollar ayrıldı. Adeta kadro dışı bırakılmış gibi iş soğumaya bırakıldı.
Bizzat Başkan Yıldırım Demirören tarafından basın toplantısıyla duyurulan fesih olayında soru işaretleri hiç eksik olmadı. Neden siyah-beyazlılar, bir seferde kestirip attıkları bir oyuncunun fesihnamesini Futbol Federasyonu'na göndermedi?
Bunu öğrenebilmek için ilk olarak Beşiktaş Yönetimi'nin kapısını çaldık. Ancak net yanıt verebilen bir yönetici karşımıza çıkmadı. Bazıları "Profesyonellerin ihmali" olarak söz ederken, farklı bir gerçek ortaya çıktı; daha yönetim bile henüz İbrahim Üzülmez'in sözleşmesinin kararını almamıştı. Bu kararın deftere işlenmediğini ve bazı yöneticilerin hâlâ imza atmadığı vurgulanırken, bundan dolayı da resmi prosedürün işlemediği belirtiliyordu.
‘Zımmen fesih var zaten’
Bunun üzerine İbrahim Üzülmez ile görüştük. O da bu konuyu sadece MİLLİYET'te daha önce çıkan haberden bildiğini, bunun dışında gelişmelerden haberi bulunmadığını ifade etti.
Beşiktaş'ın en yetkin kişilerinden Avukat Ali Rıza Dizdar'ın da görüşleri önemliydi. Dizdar'a göre, başkan ile futbolcu basın toplantısı yaparak "fesih" açıklaması yaptığına göre artık "zımmen" iş akdinin feshi gerçekleşmişti. Avukat Dizdar, "Sadece hukuksal bir sorun olması durumunda fesihname aranır. Kaldı ki Futbol Federasyonu, İbrahim Üzülmez'in sporculuğunun bittiğini varsaydı ki, olaylar nedeniyle Disiplin Kurulu'na gönderilmesine bile gerek duymadı. Yoksa normal koşullarda Üzülmez, PFDK'ya verilirdi" dedi.
MİLLİYET
http://media1.ntvspor.net/C/I/115/bj..._600_54PVB.jpg
Toraman Ersan'a ne güzel bakmış öyle. :icon_redface:
Takımın sekteye uğramasının tek nedeni Ersan'ın sakatlığıdır bana göre.. Kale ve defans hattı full yerli isimlerden olacaktı. Orta alan ve hücum hattı da yabancılar.
-------------------------Fernandes--Ernst-----------------------------------
----------------------------------Guti------------------------------------------
--------Simao---------------Almeida----------------------Q7------------
Bu kadroyla ligde kolay puan kaybedeceğimizi düşünmüyordum açıkçası. Ersan'ın başına bu olay gelmeseydi her şey çok daha iyi olacaktı..
Ersan dan sonra yerine oynayan oyuncular ne hucum da ne de savunmada isteneni veremedi. Pek önemsemiyorduk ama takım ileriye çıkarken Sivok ilk maçlarında bolca pas hatası yapıyordu, bu da sistemi inanılmaz sekteye uğratıyordu. Üstüne Cenk de gidince ve Hakan a kalınca işler tam koptu zaten. Kiev maçında penaltı hariç 3 tane duran toptan gol yedik, Hakan toplara çıkmaya korkuyor, boşa çıkarım diye. Ama sonuç olarak ne olursa olsun, takım ikinci yarı 5 maçta 4 puan toplamış, Kiev den sahasında 4 yemiş. Mazaretleri bırakıp artık kendilerine gelmeliler...
Alternatif olsun diye alınan oyunculara alternatif bulamadı Beşiktaş, özeti bu olsa gerek :) herhalde sizde benim gibi ne Cenk'in ne de Ersan'ın çokça fırsat bulamayacağını düşünmüşsünüzdür ilk geldiklerinde. Şimdi o ikilinin yokluğunda çekiliyor sıkıntı...
Beşiktaş'ın sadece savunmanın ortasında değil tamamında sıkıntısı var bana göre. Beklerdeki tek önemli oyuncu Hilbert kaldı, o da kontenjana takılıyor.
Sol bekte sıkıntımız yok bence. İsmail'in sadece özgüvenini artırmasına ve tecrübe kazanmasına ihtiyacı var.. Onun dışında yerli bir stoper ve sağ bek şart. Biri Ersan biri GG ayarında..
Demirören Portekizliler geldikten sonra seneye yabancı oyuncu transferi yapmayacağız demişti. Eğer bu sözünü tutarsa ve Schuster'i yollamazsa çok büyük bir adım atmış oluruz. Şu an takım üstüste yenilgilerden ve İbrahim Üzülmez olayından dolayı morali bozuk. Üstüne Cenk ve Ersan'ın da sakatlıkları eklenince durum iyice kötüleşti.
Ben şahsen Schuster'in kalmasını istiyorum, istikrar veya yıldızları kontrol edebilmesinden çok oyun felsefesini, hırçınlığını sevdiğim için. Oyunu kendi sahasında kabul edip hücumda hızlı oyuncularla gol bulmaya çalışan değil de savunmayı önde kuran rakibin üstüne giden bir takım yarattı(son maçlardaki formsuzluğumuz bunu engelledi ama genel olarak felsefe aynı).
Bu takım yeterince teknik direktör değiştirdi, bir kere de elimizdeki adama güvenelim, medya yine yollayıp pprim yapmaya çalışıyor.