taner gününde olsa kazanabiliceğimiz bi maçtı tribündede üstündük sahadada..
mazowa nsumbuya dikkat türkiyenin en iyi bi kaç orta sahasından biri ;)
Printable View
taner gününde olsa kazanabiliceğimiz bi maçtı tribündede üstündük sahadada..
mazowa nsumbuya dikkat türkiyenin en iyi bi kaç orta sahasından biri ;)
Abdülkadir PAF maçında oynadı
Fenerbahçe'nin 18 yaşındaki genç futbolcusu Abdülkadir Kayalı, PAF takımının Kocaelispor ile yaptığı maçta forma giydi.
Fenerbahçe'nin Dereağzı Tesisleri'nde yapılan ve sarı-lacivertlilerin 1-0 kazandığı maçın ilk yarısında forma giyen Abdülkadir'in, arka adalesindeki sorun nedeniyle ikinci yarıda yer alamadığı öğrenildi.
Fenerbahçe'nin ara transfer döneminde Ankaragücü'nden transfer ettiği, sakatlığı nedeniyle bir süredir takımdan ayrı kalan Abdülkadir'in, sarı-lacivertli formayı giydiği ilk resmi maç, PAF Ligi mücadelesi oldu.
13.03.2009
Kaynak : AA
Bence problem Aragones'te değil.
İyi oynadığımız Sivas ve Kayseri maçlarında dikkat ettiyseniz ilerde top kaptırdığımız zaman hemen arkadan bir başkası geliyordu o kapamazsa başkası geliyordu ve topu kapıp tekrar hücüma gidiyorduk.Zico ve Daum döneminde böyle değildi bu iş.İlerde Alex,Kezman topu kaptırdığı zaman ne kendileri çok mücadele ederdi topu kapmak için ne de Aurelio,Selçuk ileri gidip topu ilerde kapmazdı.Rakibi yarı sahamıza kadar beklerdik böylece çok etkili ve hızlı hücümlar yapamazdık.
Fakat bu sene bu var.Özellikle ligin ikinci yarısında bunu görüyoruz ve böyle oynadığımızda rahat kazanıyoruz.Bence bu Aragones'in takıma kattığı ve bizde yıllardır eksik olan bişey.
Serkan'ın da dediği gibi hoca kalmalı futbolcu kadrosunda revizyona gidilmeli.
Evet Abdullah abi haklısın.Yıllardır Daum'dan ve Zico'dan kalan kötü alışkanlıklarımızdan bu sene birden bire değişmesi beklenemezdi Aragones'in kendi sistemi yavaş yavaş oturuyor daha.Sene başında takıma geldiğinde bu puan kayıplarının yaşanacağı muhtemeldi.Zira Zico ilk geldiğinde de nasıl puanlar kaybetmiştik hepimiz hatırlıyoruz.Aragones gerçekten günümüz modern futbolunun gereklerini takımımıza oturtmaya çalışıyor.
Bence de Aragones ile devam etmeliyiz.Fakat takım kadrosunda ciddi revizyona gidilmeli.Aragones'in direk kendi oynattığı sisteminde oynayacak oyuncuları transfer etmeliyiz.Şu an kadroda o kadar çok bu formaya yakışmayan oyuncu varki.
Şunu söylelyeyim, bizde yaşam biter destek asla. Bizim sevdamız çubukluya o nedenle ne Fenerbahçeliliği dondurmak ne de kaybetmesini istemek gibi bir düşüncem hiç olmadı.
Aragones'i neden eleştiriyorduk, maç kaybedilmek üzereyken çift forvete dönüp risk almadığı için, oyuncu değişikliklerinde yanlış tercihler yaptığı için ve yanlış oyuncu tercihi nedeniyle taktiğin işlememesi. Ama Aragones bu sistemde ısrar ediyor, bir şeyler oturtmaya çalışıyor.
Örneğin Galatasaray, nasıl biliiriz, hangi hoca gelirse gelsin takım hep önde basar, alan daraltır ve savunmaya rakip sahada başlar. Bu yıllardır Galatasaray'da böyle, ısıran futbol oynuyorlar.
Fenerbahçe ise Daum'dan öncesinda bir istikrar, bir düzen olmadığı için Daum sonrası döneme bakalım. Alex gelmeden önceki sezon Hooijdonk tek forvet, sağdan ve soldan Serhat ile Tuncay'ın hızlı çıkışlarıyla gol arıyorduk. Devre arası Nobre geldi, Hooijdonk daha serbest oynamaya başladı, topu ileride tuttuğumuz müddetçe gol bulduk başarılı olduk. Sonra Alex geldi ve mecburen sistem 4-4-1-1 oldu. Bu nedenle Hooijdonk Daum kavgası çıktı, yine Anelka Daum anlaşmalığı çıktı. Anelka sağ kanatta harcandaı ki şu anda Premier Lig'de gol kralı olacak belki.
Alex'in bu takımda olmasıyla bu sistemden başka sistem kullanılamayacağını Daum gördü, yeri geldi sağ açıkta Appiah'ı oynattı.(O dönemde buna ne kadar tepki gösterdiğimi hatırlıyorum, çünkü verimli olamıyordu) Büyük maçlarda ne yapıyordu, orta sahada Aurelio ve Appiah oluyordu ve orta saha kuvvetli olduğundan büyük maçları kaybetmiyordu. Peki o dönemde Daum'un oynattığı oyunu hatırlıyor muyuz? Balık hafızalı değilsek Daum'un seyir zevki yüksek, göze hoş gelen oyun oynatmadığını, çoğu maçta duran toptan goller bulduğumuzu ve son 10-15 dakika tempoyu yükseltip avantajlı skor aldığımızı ve galibiyete ulaştığımızı hatırlatırım.
Daum neden gönderildi, küçük maçlarda başarısız olduğu için. Galatasaray'ı 4-1 yendiğimiz sezon şampiyonluğu onlara kaptırdık. Daum'un sağlık sorunları vardı ve ameliyat olup 5-6 ay dinlenmesi gerekiyordu. Bu tavmayı bu şekilde atlatamazdı Fenerbahçe ve mecburen değişiklik yapmak zorundaydı.
Zico geldi, Şampiyonlar Ligi'nden elenmeden Lugano geldi, son maçta oynayamadı, elendik ve ertesi gün 3 oyuncu transferi daha yapıldı. Zico kendi takımını kuramadı diye ŞL'nin gitmesine tepki göstermedik. Zico 8 hafta sistemi değiştirmek için uğraştı. Fenerbahçe'nin alışmış olduğundan farklı bir sistemle oynatmak istedi. Alex ve önlerinde 2 forvet. Çok berbat geçen ve 8 hafta ve sonunda Kadıköy'de kaybedilen Bursa maçıyla sistem değişti. Yeni bir buluş yapmadı Zico, Daum'Un oynattığı şekilde oynatmaya başladı takımı.
Newcastle deplasmanında kaybetsek de oynanan oyun taraftarı mutlu etmişti, sonrasında alınan seri galibiyetler, UEFA'da tur atlanması Fenerbahçe bir hava yakaladı ve yolumuzu devam ettik. Zico elinde bulunan onu anlayabilecek, ona saygı duyan oyuncularla daha iyi anlaşarak Daum'un yaptıklarının üzerine çıktı. 8. hafta Zico istifa, Daum daha iyi diye bağıran kimlerdi? Stajyer bu neden getirdin bunu Aziz Yıldırım, asıl suçlu sensin diyen kimlerdi? Sonra Zico baştacı yapıldı. (O dönemde de keşke Daum kalsaydı diyenlere katılmazdım, şimdi keşke Zico olsaydı diyenlere de katılmıyorum)
Geride bakleyen, tempoyu düşüren, rakibi üzerine çekip kaptığı toplarla gol arayan ve duran topları iyi kullanan bir takım olduk. Savunma yönünden gerçekten harikaydık, özellikle geçen sene şampiyonlar liginde savunmamız çok iyiydi. Ama yine o dönemde biz değil miydik ligde toplasan 5 maç keyifle maç izlemedik diyen. Fenerbahçe durarak oynuyor, izleyene zevk vermiyor diyen. Neden ligde çift forvet oynatmıyor Zico diyen? Oynatmıyor çünkü takımın dengesini bozmak istemiyordu, Zico'nun eksikliği lig maçlarına oyuncuları hazırlayamaması oldu. Yürüyerek ligi alması gerekirken Fenerbahçe emekleyerek kaybetti.
Zico da gönderildi. Yerine bambaşka bir anlayışla oyun oynatan birisi getirildi. Takıma geç katıldığı için transferlerde ne kadar etkili oldu tartışılır. Sezon başında Semih'in de formunun yüksek olması sebebiyle Güiza ve Semih'i beraber oynatmaya başladı. Ama yan yana değil, Semih daha geride Alex orta sahada. Bir süre devam ettikten sonra Alex'in olduğu takımda bu şekilde işlerin yürümeyeceğini anladı. O dönemde Alex ile anlaşamadığı yazılıp çizildi, hatta Alex sezon sonu ayrılacak bile dendi, Alex'in oyun anlayışına yönelik eleştirilerini gördük. Geç olmadan Aragones de anladı ki Alex varsa dizilişin belli. O da geçmişte Daum ve Zico'nun yaptığı dizilişe döndü ama arada fark vardı.
Takımın bol pas yapmasını, hızlı oynamasını alan daraltıp önde basmasını istiyordu. Yıllardır durarak oynayan takım buna alışmakta zorlandı. Kayseri hezimeti yaşandı, avrupada elendik. Ama Aragones anlayışını değiştirmedi, sistemi değiştirmedi, sonuç ne olursa olsun biz böyle oynayacağız dedi. İlk geldiği dönemde 6-7 ay süre lazım sistemi oturtmak için, bu işler kolay dediğinde hadi leyn dedik hepimiz.
Eldeki malzeme yetersiz olsa da Aragones dorğu bildiği şeyi yapmaya çalışıyor. Ben önümüzdeki seneleri kazanmak için bu seninin kaybedilmesine razıyım (Oysa hala 2 kupa kazanma şansımız devam ediyor).
Oyuncular Aragones'in istediği gibi oynadığında nasıl göze hoş gelen, izleyene zevk veren şekilde oynadıklarını gösterdiler. İşte ben böyle bir takım istiyorum ve kıgınlığım, tepkim bunu 1 hafta bize gösteren takım diğer maçta neden böyle oynayamıyor.
İşte bu nedenle Aragones kalmalı, önümöüzdeki sezon kadro revize edilmedi.(Bir yandan da Alex, Carlos ve Deivid ile sözleşme uzatılması, seneye de değişiklik olmayacak mı acaba sorusunu aklıma getiriyor) Kanat oyuncuları değişmeli, orta sahaya Emre'Nin yanına oyunun 2 yönünü de iyi oynayabilen oyuncular alınmalı. Ve ben bunun yapılacağına da inanıyorum. Artık futbolcular da biliyor ki takım 5. sırada da kalsa Aragones gönderilmeyecek, bu nedenle kritik maçlarda işi sıkı tutuyorlar.
Aragones aklındakini bu takıma uygulatmayı başarırsa, ondan sonra gelecek kişinin Fenerbahçe'yi çok ileriye götürmesi muhtemelBu nedenle Aragones kalmalı, bu nedenle bu şekilde oynamayı takım öğrenmeli. Daum zamanında da Zico zamanında da çok keyif veren maçları sayın deseniz 20-25 tane çıkmaz. ama takım bu şekilde oynamayı öğrenirse, değişen hoca, değişen oyuncular olsa da mantalite değişmez tıpkı Galatasaray'da olduğu gibi.
Biraz uzun oldu, hepsini okuyan olursa da teşekkür ederim. Aklımda olan bir türlü yazamadığım şeyleri yazdım, aslında daha çok şeyi atladım ama son yıllarda Fenerbahçe ile ilgili genel düşüncelerim böyle. Saygılar...
Sizce Emre'nin destek görmesi böyle bir çirkin harekete karşın doğru birşey mi ?
haftaya alex yok bursa maçında çok kötü oldu bu haber bursadada puan kaybedeceğiz diye düşünüyorum ama inş. kazanırız !!!
Her hafta öyle çirkinlikler yapılıyor ki, Emre yaptığının yanlış bir hareket olduğunu zaten söyledi. Rakibin yapptığı neden gösterilmiyor diye tepkisi vardı. Emre'ye bu desteğin a-ntu'nun eleştirinden sonra gündeme geldiğini, a-ntu'da yapılan eleştiriyi doğru bulmayanların ve Emre'yi ateşe atmak yerine, kaybetmek yerine desteğimizi sürdürelim diyenlerin hazırladığı bir şey.
Emre yaptığı hareketin cezasını zaten çekti ve artık bunun sürekli gündeme gelmesi de gerekmiyor. Bu maçta oynamayarak yaptığının ne kadar büyük bir hata olduğunu da anlamıştır artık. Ve bu destekle birlikte her maçta bu hareketi yaparım destek olurlar şeklinde değil, ben bunu yapmama rağmen destek oldular artık daha iyi olup bu taraftara layık olmalıyım düşüncesinde olacaktır diye düşünüyorum.
Mesela Emre'nin Saidou'ya yaptığı boğaz kesme hareketini Cangele'ye yaptım diyerek telafuz etmesi.
Biri siyah biri beyaz ya... Biliyorsunuz ırkçılık dosyası kabarık.
Mesela basınımızın buna hemen inanıvermesi. Olayı irdelememesi.
Bir insan boğaz kesme hareketi yaptığı ismi neden alenen söyler? Ona yapmamıştır aslında da ondan.
Mesela Volkan Demirel'in yarasına 7 dikiş atılmadığı gerçeği.
Neden maç biter bitmez 7 dikiş atıldı dendi. Çünkü hafifletici nedenler arandı.
Bu insanlar bu kadar kurnazlığı kaldıramıyor.
Aynı maç sonu Ömer Üründül'ün yazık çocuğa canı acımış söylemleri...
Ve bu gece Fenerbahçe'nin attığı golün Edu'nun ayağından sekmesi ve ofsayt olması ve bunu ne Güntekin Onay'ın nede Rıdvan Dilmen'in konuşmaması. Sonra da tarafsızız demeleri... Kim tarafsız?
Galatasaray ırkçılık yaptığında Balili ile röpörtajlar yapan, olayı ana haber bültenlerine taşıyan medya mı?
Emre ırkçılık yaptığında görmezden gelen medya mı?
Medyamız siyah ile beyazı ayırt edemiyor mu?
Yoksa Kırmızı ile Lacivert'i ayırt etmeye çalışırken Siyah ile beyazı görmezden mi geliyor?
Dediğin gibi her hafta öyle çirkinlikler yapılıyor ki...
http://img15.imageshack.us/img15/7543/martinsc.jpg
Newcastle United forması giyen ve hakkında ırkçılık yaptığına dair iddialar bulunan Emre Belözoğlu suçsuz bulundu. İngiltere Federasyonu suçlamalara ilişkin yeterli kanıt olmadığını açıkladı.
LONDRA - İngiltere Premier Ligi'nde Newcastle United forması giyen ve ırkçılık suçlamalarıyla karşı karşıya bulunan Emre Belözoğlu nihayet temize çıktı. İngiltere Futbol Federasyonu resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada Disiplin Kurulu'nun dün yaptığı oturumda milli futbolcu ile ilgili suçlamaların ele alındığını, ancak bu suçlamalara ilişkin yeterli kanıtın bulunmadığını duyurdu.
30 Aralık 2006 tarihinde oynanan Everton-Newcastle maçında Emre'nin rakip takımın siyahi oyuncusu Joseph Yobo'ya ırkçı hareketlerde ve söylemlerde bulunduğu iddia edilmiş, milli futbolcu 12 Ocak 2007 tarihinde federasyon tarafından disiplin kuruluna sevk edilmişti. 27 yaşındaki orta saha oyuncusu ise bu süre zarfında hakkındaki suçlamaları reddetmiş ve federasyon disiplin kurulunun bizzat kendisini dinlemesini talep etmişti. Dün kurul karşısında yapılan savunmanın ardından federasyon tarafından yapılan açıklamada "Alınan kararda, sunulan bütün delillerin dinlenmesinden sonra Futbol Federasyonu ve Newcastle United kulübü, kanıtların yeterli olmadığında uzlaştı. Bizce ortaya konulan suçlamalar kanıtlanamamıştır" denildi.
Emre Belözoğlu, İngiltere'de kendisine yöneltilen ırkçılık suçlamasında beraat etmekten dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Milli futbolcu açıklamasında "Bu suçlamayla yargılanıp beraat ettim ve bundan dolayı çok mutluyum. Ben ırkçı bir insan değilim ve ırkçılığı her zaman lanetlerim" dedi.
'Adalet yerini buldu'
İngiltere Futbol Federasyonu'na, duruşmayı adil bir biçimde yürüttükleri için teşekkür eden Emre, "Son iki ay benim için çok zor geçti, ancak sonunda adalet yerini buldu. Artık tek düşüncem mesleğime devam etmek. Milli maçlar öncesinde bu haber benim için çok büyük bir moral oldu. Bu yaşananlar sırasında verdikleri destekten dolayı başta Şenes Erzik olmak üzere, Fatih Terim, menajerim Ahmet Bulut, antrenörüm Glenn Roeder ve tüm Türk milletine çok teşekkür ederim" diye konuştu. Newcastle United'lı oyuncu kendisine yapılan bu suçlamalar karşısında kayıtsız kalmayacağını belirterek mahkemeye gideceğini de söyledi.
Radikal Arşiv
Sende fırsatını bulduğunda vur Fenerbahçe'ye. Hastane raporun mu var dikiş atılmadığına dair? Lig TV'nin geniş açıdan çektiği kameraya bakarsan zaten görürsün kiminle sürtüştüğünü Emre'nin. Golde topa bir müdahele görmedim ben.
Yazacaksan Baros'un kanlı elini hakeme sürmesini yaz, Carlos 1 kere küfür ettiği hep gündeme gelirsek Baros'un her maç hekemler f.uck demesini argo diye tabir eden medyayı yaz, Ayhan'ın rakibe attığı tekmeyi yaz.
Emre'nin Fenerbahçe'ye gelmesini hazmedemeyip, sürekli Emre'yi kötülemeye yönelik hareketlerde bulunmayın. Çok profesyonel denilen, örnek gösterilen Tugay'ın Okocha'ya yaptığı hareketi nasıl yorumlayalım onu da söylersen sevinirim?
Muhammed de eklemiş, İngiltere federasyonunun Emre'yi suçsuz bulduğunu da yazmayı unutmuşum diye yazacaktım.
Emre doğru yaptı, afferin sana demiyor kimse. Hatta maç sonu ben de yazmıştım Emre'ye ceza verilmeli diye. Bu tek maçlık ceza da yetmez, yönetmin ayrıca para cezası da vermesi gerekir ki artık böyle saçma şeyler yapmasın.
Sidik yarışına dönüştürelim yani olayı??? Tugay örneğini Emre'nin yaptığı hareketle aynı olduğundan verdim, diğerleri zaten yakın zamanlı.
Emre'nin o hareketi yaptığında neler yazmışım, Emre Fenerbahçe'ye transfer olduğunda görüşlerim değişmiş mi değişmemiş mi bunları mevcut konulara bakarak bulabilirsiniz. Milli takım kaptanlığı yapacak biri değil, bunu o zaman da söyledim, şimdi de söylüyorum.
Benim derdim benimki kötü, seninki benden kötü değil, yaşanmış olaylara aynı ölçüde bakabilmek. Yoksa burada en son yapacağım şey olur, bu tür karşılaştırmalı nedenlerle tartışma çıkarmak ya da tartışmanın içerisinde yer almak.
Bu arada bu şekilde konuşarak maçtan kopuyoruz. Kocaeli'nin sergilediği mücadele de arka planda kalmasın. Konu sadece Fenerbahçe konusu değil.
Josico'yu oyuna aldıktan sonra puan kaybını da göze aldığı belli oluyordu
Bu Fener adamı gerçekten kanser eder.
Bu kadar umursamaz,bu kadar ruhsuz bir futbolcu topluluğu görmedim.
Düne kadar Emre'yi savunanlar bugün düşman olmuşlar.
Emre bu maçta oynasaydı kazanırdık. Yaptığı şaçma sapan bir hareketten dolayı iki puan yitirdik. Josico ne ara 4. sarı kartı gördü anlamadım gitti.
Şuç Aragones'de değil, Aragones'e teknik adamlık sertifakası verenlerde ve bu takıma getirenlerde...
Ama batuhan, futbolcular canları isteyince kazanıyoruz, canları istemeyince kaybediyoruz.. İlk golü bulduktan sonra Aragones mi dedi aman ha gol atmayın yaslanın geriye diye..
Tamamen kadrodan kaynaklı bbi sorun bu.. Ya futbolcular değişecek, ya da başkanbunların kafasını değiştirecek.. Enayi sanıyolar galiba.. Nasıl olsa yenersek biz iyiyiz, yenilirsek teknik direktör kötü diye bi düşünce sanırım kafalarında ama yemezler artık..
Batu, Futbolcular yeniçeri gibidir, istediklerini tahttan indirir, istediklerini tahta çıkarır:) bu lafı da yeni buldum:)
Takımdan takıma değişiyor. Galatasaray'da ki yeniçerilerin ne kadar güçlü olduğu aşikar.
Bkz: Skibbe'nin gidişi, B.Korkmaz'ın gelişi.
Bkz: Hakan Ünsal'ın yedek klubesinde Bülent Korkmaz'la birlikte idman izler olması.
H.Ünsal'ın hangi değerli fikri Galatasaray'a yol gösterecek.
Skibbe'nin Berlin'de, Portekiz'de, Ali Sami Yen'de Ollimpiakos'a karşı oynattığı futbollarda belli.
3 ayda aynı futbolcular grubunun o oyundan o oyuna düşmeyeceği de belli.
Galatasaray için rahatlıkla söylerim bunu Fenerbahçe'de ve Beşiktaş'ta bu düzenden söz etmemeliyiz
Batu yeniçeriler çok padişahın başını almıştır. Böyle yapınca 1. maddenin uygulanma olasılığıda olmuyo :)
Muhammed maç izlerken bende dikkat ettim kaşı açılmıştı ama hala daha maça devam etmek istiyodu Lugano. Ne olursa olsun kalmalı Lugano. Gerekirse 3-4 milyon euro verilip yinede tutulmalı takımda.
1 ve 2. resimde amblemi gösteriyor heralde !! ne yaptığını anlayamadım !! Ama kesinlikle kalmalı gerekirse 2 katı istesin....
Lugano’ya gelince: sen ne biçim adamsın arkadaş! Sezon sonu belli ki gideceksin büyük bir takıma, hakkındır da git zaten omuzlarda gönderileceksin. Yalnız bu ne mücadele arkadaş hiç mi korkmazsın aman sakatlanmayayım transfer sezonu öncesi vazgeçerler diye. Düşünmez misin alacağım transfer bedeli düşer diye. Bak nasılsa bu takım dökülüyor sen de arada idare ederdin sezon sonuna kadar. Tekmeye kafa uzatmaya ne gerek var, Taner Gülleri’yi sahadan silmeye ne gerek var, her gelen ilk topa basmaya, bütün kafa toplarını almaya kaşın açılmışken bir de kan revan içinde kalmak uğruna gol peşinde koşmaya ne gerek var. Bak Uğur’a, bak gencecik Kazım’a nasıl Rap yapıyorlar sen de katıl onlara. Edu gibi demeç ver sağda solda milli takıma girmek istiyorum de, Avrupa’ya gitmek istediğini söyle, geçen sene şampiyonlar liginde tersten gol kralı olmak üzere olduğunu unutarak. Yani bize bunlarla gel, en kötü ehliyeti falan kaptır bir şeyler yap LUGANO, yoksa bu takıma fazlasın, seni seyrederken biz utanıyoruz onlar adına!
Arkadaşımın bulduğu bir yazı kendi duygularım dahil bir çok fenerbahçelinin duygularına tercüman olmuş.