Trabzon'un o isteği pazar günkü maçtaki taraftarı tahrik etme amaçlıdır başka birşey değil.
Printable View
Trabzon'un o isteği pazar günkü maçtaki taraftarı tahrik etme amaçlıdır başka birşey değil.
Dava tarihi açıklandı
Fenerbahçe Kulübü'nün CAS'ta devam eden davasının, 18 Haziran'da görüşüleceği öğrenildi.
Fenerbahçe'nin CAS'taki davası ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı.
Lig TV'nin Son Dakika haberine göre, Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, sarı-lacivertli kulübün CAS'ta devam eden davasının 18 Haziran'da görüşüleceğini belirtti..
Sporx
Yaygara koparmaya gerek yokmuş, ayrıca dün Nihat Özdemir, Aziz Yıldırım yeniden başkan olacaktır şeklinde açıklama yaptı. Bu iki açıklamanın da Nihat Özdemir tarafından yapılması beni rahatlattı açıkçası. Şimdi tek beklenti Aziz Yıldırım'ın dışarı çıkması.
Aziz Başkan mayısa kadar içerdeyiz demişti, Mayısta çıkma olasılığı yüksek ...
Daha yeni mi açıklanmış dava tarihi? Ben 1 haftadır biliyordum tarihi.
şu dava bi başlasada türkiye gerçekleri görse
Nihat Ozdemir: hepimizin gozu aydin diyorum. Etik kuruluna cok iyi savunmalar verildi. Iyi haberler geliyor. Muthis savunmalar yapildi.
mecnun başkan söylediya tek teşvik trabzonspordan geldi diye
He o mu?Bende ciddi bir itiraf varda kaçırdım sandım.
Eskişehirspor için de trabzondan gelen para olduğunu itiraf eden birisi vardı..
İtiraflar bile ciddiye alınmıyosa kupa istemeniz çok normal.
İtiraflar değil de itiraf edenler desek daha doğru olur.
Kulüpten şike parası olduğu söylenen paraların nerelere harcandığı belgelerle ispatlandı.
Kulüpten şu tarihte para çıkmıştır dedi savcı ama o tarihte para giriş çıkışı yok.
Sivas'a şike parası gönderildi dedi, çantanın içindekilerin bilet olduğu ortaya çıktı.
Manisa başkanına 150 bin dolar şike parası verildi denildi, özel işleri için Aziz Yıldırım'ın banka üzerinden verdiğini, makbuzlarıyla ortaya koydular.
Karabük ile şike anlaşması yapıldığını söylenen Seyit'in, Karabük ile hiç alakası olmayan Ersun Yanal'ın ekibindeki Seyit olduğu ortaya çıktı.
Korcan'ın kız kardeşine araba verildiği iddia edildi ama Korcan'ın kız kardeşi yok.
Fenerbahçe ile alakası olmayan Hasan Çetinkaya adlı menajer, Fenerbahçe'deki Hasan Çetinkaya diye dinlendi.
İbrahim Akın'ın, 100 bin euro olsun, 100 bin dolar olsun konuşmasının, Kıbrıs'ta yer alan evi ile alakalı olduğu, bu konuşmadan bir süre sonra da evin satıldığını belgeleriyle mahkemeye sundular.
Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar, pek çok suçlama zaten bu savunmalarla düşüyor, tanıkların dinlenmesine bile gerek kalmadan ama nedense mahkeme bunları dikkate almıyor, hala delillerin karartılması şüphesiyle tutuksuz yargılanma taleplerini reddediyor, 9 aydır delil bulamadı savcı hala delil mi arıyor?
Yukarıdaki saçmalıkları gören birisi ne kadar ciddiye alır sizde iddianameyi? İçerisinde ciddi iddialar da olsa, bu kadar çarpıklıklarla dolu iddianamenin amacı çamur at izi kalsın değil midir? UEFA bile iddianameden bir şey anlamayıp, TFF'den ayrı bir rapor istememiş midir?
Şimdi biz nasıl iddiaları ciddiye alalım? Yukarıda yazılanlar gibi pek çok abuklukla dolu bir iddia yığınıyla siz suçlansanız ve bu durumda olsanız, isyan etmez misiniz?
Hakem ayartıyor diyerek dinlenmeye başlanan Aziz Yıldırım ve yine hakemlerin atamasına karışan ama bu dikkate alınmayan Sadri Şener. İnşaat ile alakalı konuşmayı şifreli konuşma diyerek şikeye bağlayan ama balıklar ile alakalı konuşmayı hiç inceleme gereği duymayan bir savcı, tarafsız diye yorumlanabilir mi?
Suç vardır ya da yoktur, bunu bilemeyiz ama ortada, benzer olaylara farklı işlemler yapıldığı, gerçekle alakası olmayan durumların gerçekmiş gibi gösterildiği bir durum var, işte isyan burada çıkıyor, amaç Türk futbolunu temizlemekse, benzer konuşmaları yapanların bir kısmı içeride bir kısmı dışarıda olmazdı.
Uefa neyi açıklayamıyor?2.Yazdığınla benim yazdığım arasında bir anlam ilişkisi kuramadım.
Serkan,iddaanamede tam olarak neler yer alıyor ve mahkemelerde ne yaşandı ben bilmiyorum çükü takip etmiyorum.Yazdıklarının hepsi doğrudur.Ama ben Fenerbahçeyi yargılayıpta bizi olay dışı bırakacaklarını sanmıyorum.Fenerbahçenin yaşadığını biz yaşasak çoktan amatöre atarlardı hiç beklemeden.
Her alanda Türkiyedeki hukuğa sallayıp sırf bu davada savcıyı kollayanları görmek gerçekten çok enteresan geliyor bana.. Bu ne Perhiz bu ne lahana turşusu dedirtiyor insana.. Söz meclisten dışarı..
Şenol Güneş, A Haber'de katıldığı 'Artı Futbol' isimli programda konuştu.
Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Fenerbahçe ile Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynadıkları zorlu 90 dakikanın ardından itiraflarda bulundu.
Fenerbahçe'nin hak ettiği bir galibiyet aldığını söyleyen tecrübeli hoca, "Oyun olarak da, skor olarak da beklenmeyen bir maç oynadık" diye konuştu.
Güneş ayrıca maçla ilgili olarak "Oyuncularım üzgün, onlara da söyledim. Sorumluluk onlarda değil, sorumluluk benim. Onları seçip oynatan benim" dedi.
Şenol Güneş, A Haber'de katıldığı 'Artı Futbol' isimli programda ise şike davasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Trabzon'un hocası, "Bana göre Aykut Kocaman ve öğrencileri şike yapmadı" dedi.
Güneş'in bu açıklaması, "Fenerbahçe yönetimini mi işaret ediyor?" şeklinde yorumlandı.
'Benim kulübüm yapmışsa...'
Trabzon'un haksızlığa uğradığını savunan Güneş, "Lig bittiğinde düzenlediğim basın toplantısında şikeyle ilgili duyumlarımı, hakemi de katarak söylemiştim.
Benim kulübüm bir şey yapmışsa, benim kulübüm de ceza almalı. Bu olayların üstünü kapatarak, futbola zarar veririz. Suç varsa kulübü, şahsı olmaz.
Suç suçtur. Mevcut durumda 'Katil de yok, ölü de yok' denecek. Bu da futbola zarar verecek" diyerek, TFF'ye de gönderme yaptı.
sadri başkan duymasın bunları şenol hocam
Ancak bu ceza 5 yıl ertelenecek. Bu süre içinde başka bir şike olayına karışmadıkları takdirde Avrupa cezaları tamamen kaldırılacak
Şike soruşturması kapsamında UEFA ile birlikte çözüm arayışına giren Türkiye Futbol Federasyonu sona yaklaştı. TFF, Yunanistan’ın Olympiakos Volou takımına verilen cezanın Türk takımları için de uygulanması konusunda UEFA İle büyük ölçüde anlaşmaya vardı.
UEFA kriterlerine göre şike şüphesi dahi takımların bir alt lige düşürülmesi ve Avrupa’daki müsabakalardan men edilmesi cezasını gerektiriyor. Ancak TFF ise, bunun yerine Türk futbolunu rahatlatacak adımlardın atılması için görüşmelerini sürdürüyor.
Üzerinde büyük ölçüde anlaşmaya varılan taslağa göre, şikeye adı karışan ya da şüpheli takımlar en az 3 yıl Avrupa kupalarından men edilecek. Ancak bu ceza hemen uygulanmayarak 5 yıl ertelenecek.
Kişiler ayrılarak cezalandırılacak BUNA göre; adı şikeye karışan Türk takımları, 5 yıl içinde herhangi bir şike olayına karışmadıkları taktirde söz konusu cezalar tamamen kaldırılacak. Buna karşılık Futbol Federasyonu, şike soruşturmasındaki takımlara gelecek sezona eksi puanla başlama cezası verecek.
UEFA, bu süreçte Türkiye Futbol Federasyonu’nun alacağı kararlara hiçbir şekilde karışmayacak. TFF’nin ise vereceği kararı 1-1,5 ay içinde açıklaması bekleniyor. Üzerinde büyük ölçüde anlaşıldığı bildirilen kararlarda kişilerle kulüplerin ayrılacağı ve kişilerin cezalandırılacağı bildiriliyor. Bu durumda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın UEFA Kongresi’nde yaptığı konuşmanın büyük etkisi olduğu belirtildi.
Volou örneği nedir? Yunanistan’da geçen sene bahis ve şikeye adı karışan Olimpiyakos Volou ve Kavala takımı, önce ligden düşürülmüş ardından Avrupa kupalarından ihraç edilmişti. Volou Başkanı Achil Beos ve Kavala Kulübü’nün eski sahibi Makis Psomiadis’e ise maçlara bahis yaptıkları için ömür boyu futboldan men cezası verilmişti. UEFA daha sonra Yunanistan’da futbolun zarar görmemesi için Volou’ya verilen 3 yıl Avrupa kupalarından men cezasını da 5 yıl ertelemişti.
(Hürriyet)
9 Aydır kaçıncı senaryo oldu çok merak ediyorum : ) ama bir yandan da takdir ediyorum, Elindeki gücü iyi kullanıyor medya, bu ülkede güç sahibi olmak istiyorsan medya desteği şarttan da öte. Örneğin şu haberin yazarı Ferudun Niğdelioğlu şu haberden sonra gelen tepkiler üzerine şunu söyledi "Fenerbahce Kulubunun icerisinden haber almak cok zor. Ama her gun yazilmasi gerekende bir gazete var." Başka söze ne hacet. Sen geçen sene istatistik kurumu tarafından en çok yalan haber yapan (yaptıkları haberler kişi-kurum tarafından yalanlanan) bir gazete'de görevlisin ve sırf spor bölümünde boşluk kalmasın diye o bölümü bu ve gibi haberlerle dolduruyosun, görevini tamamlıyorsun. Buraya kadar her şey güzel de peki ya bu haberin etkileri ? Bu haberleri doldururken hiç mi düşünmüyorsun yaptığın uyduruk haberlerin kişi-kurumlara hatta toplumsal etkiye vereceği zararı ? Çok ilginç kafada yaşıyoruz çok.
Euro 2020'ye de aday olduk, Platini FIFA başkanlığını istiyor, biz EURO 2020'yi. CAS davasında UEFA suçlu bulunursa, Platini'nin o dönem yaptığı açıklamalar da önüne gelir ve itibarı sarsılır. Karşılıklı çıkar ilişkisi mevcut muhtemelen.
Şimdi CAS davasından önce federasyon karar alabilecek mi? Aldığı karar doğrultusunda alakası olmasa da CAS davasını etkileyecek mi?
Karmaşaya gerek yok, art niyetli olmayan birisi;
Fenerbahçe suçu ispatlanmadan soruşturmada yer alıyor diye ŞL'ye alınmıyor.
Soruşturmada adı yer alan suçsuzluğu ispatlanmamış Beşiktaş ve Trabzonspor avrupada oynuyorlar.
(O dönemde sala soruşturmaydı, ne iddianame ne de dava yoktu ortada)
Bu kadar, başka savunma yapmaya da gerek yok, 2 cümle yeterlidir aslında, anlayana.
Habire yeni senaryolar, biktik artik. Bi karara baglayin su isi, okadar adam bir rapor yazamadi. Yazdikca yaziyorlar, gecen hafta bitecekti simdi ay sonuna gecti.
Kişilerle kurumlar ayrılmalı diyerek Fenerbahçe taraftarını kandırabileceğini zanneden operasyon sahipleri; kişilerle kurumlar ayrılmalı lafını Fenerbahçe taraftarının ne olarak algıladığını hala anlayamadılar. Kişilerle kurumlar ayrılamaz kardeşim. Senin savcın daha dinlediği adamın kim olduğunu bilmiyor. Senin savcın Şekip Mosturoğlu'nu örgüt üyesi ilan etmesine rağmen tutuksuz yargılıyor ama örgüt ısrarında hala devam ediyor. Senin savcın bagajında şike parasını yakaladık dediği adamı tutuksuz yargılıyor ama hala hem şike var hem örgüt var diyor. Emniyet kendini aşmış şike delillendirmesi yapıp, karar veriyor, kalem kırıyor. Her neyse biz 3 Temmuz'dan bu yana su uyur düşman uyumaz mantığıyla uyumuyoruz. Kurumlarla kişiler ayrılmalı çıkışını yapan özel yetkili savcıların sahibi de bunu anlamalı. Ve bu yöndeki basın haberleriyle de bizi kandırabileceğini zannedenler ne kadar ters etki yaptığını fark etmeli. Herhalde bizi "aaa Avrupa'dan bir daha men edilmeyecekmişiz, 5 yıl içinde bir daha yapmazsak sorun olmayacakmış, önümüzdeki sene de kümede kalacakmışız; sadece puanımız silinecekmiş, ne kadar güzel. Aziz başkan da isterse 300 yıl yatsın, bize ne ? Bize başkan mı yok" diyeceğiz falan zannediyorlar. 3 Temmuz'dan bu yana 100 küsür yıllık çınar da onun aşıkları da dimdik ayakta, hiçbir Fenerbahçeli bunları yemiyor, yeni senaryolar üretsinler.
onlar tüm planlarını fenerbahçeli taraftarların bunları yiyeceğini düşünerek yaptılar ama tabii yersen
"Bu hikayeleri yedirmeye çalışan kurnazlar var" tespiti doğru olabilir ama bilhasa bu hikayelerle gelen hatta ve hatta bu hikayelerden daha beter senaryosu olan bir federasyon başkanını Fenerbahçe yönetimi desteklemedi mi? İşin kötü tarafı Trabzonspor'da destekledi.
Benim görüşüme göre bir hikaye yazıldı ve herkes buna inandı. O hikayede alemi cihanın Fenerbahçe'ye düşmanlığını anlatıyordu. Bu psikoloji ile Fenerbahçe yönetiminin süreçteki tonla yanlışını kimse görmüyor.
Suçum yok ise şike yapanları kurtarma planı ile gelen bir başkanı desteklemem. Çünkü bu yaklaşım benim işime yaramaz. Benim şampiyonlar ligine alınmamamı sorgulayacak, benim giden onca oyuncumun hesabını soracak, benim kaybettiğim paranın, suçsuz çıksam bile üstüme yapışan şikeci damgasının hesabını soracak birini desteklerim.
Dikkatinizi çekerse ister Mehmet Ali Aydınlar federasyonu olsun, ister Yıldırım Demirören federasyonu olsun Uefa ile hep şike yapanları kurtarma yönünde bir pazarlık yaptılar/yapma çabasındalar. Hani Mehmet Ali Aydınlar noktasında Fenerbahçe bunları tahmin etmemiş olabilir ama bu pazarlığa girecek olan Yıldırım Demirören'i destekledi.
Cas ile alakalı da Fenerbahçe yönetiminde bir sallanma var. Son olarak Nihat Özdemir'in dava tarihini açıklamasını görebiliriz. Tarihi açıkladığında genel olarak "gördünüz mü çekmedik işte haklıyız", "Nihat Özdemir son noktayı koydu" gibi izlenim oluştu ama davayı çekeceklerine dair kamuoyu yoklaması yapan cümlelerini gözden kaçırdınız. Bunlardan birisi Fenerbahçe'nin hayrına olacak şekilde davayı değerlendirecek olmalarını açıklamasıdır.
Durum böyle olunca ortaya çıkan yanlışlarda 2 mekanizma devreye giriyor. Biz gereken cezayı keseriz. Diğeri de Nihat Özdemir zaten hükümetin adamı. Tüm bunlar yapılan tutarsızlıkların görünmesini engellemiyor. Tabi bunlar benim olayı yorumlamam ve %100 haksız olabilirim.Quote:
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi olarak, kulübümüzün çıkarlarının ve camiamızın hassasiyetlerinin yansıtılmadığı herhangi bir yaklaşım tarzına girilmeyeceğinin ve CAS davamızın Kulübümüz adına elde edilmesi arzulanan en olumlu neticenin temini bakımından ele alınıp değerlendirileceğinin bilinmesini ayrıca vurgularız
Yıldırım Demirören'in gelişi denize düşen yılana sarılır mevzusu gibi oldu. MAA ve yancıları öylesine berbat bir yönetim sergilediler ki; Demirören bile TFF başkanlığına gelme fırsatı yakaladı. Fenerbahçe Haluk Ulusoy'un yardımcılığını yapmış Ata Aksu'yu destekleyemezdi. Zaten o da sonradan çekildi. Eğer zaten UEFA'dan hesap soracak bir aday çıksaydı muhtemelen Fenerbahçe onu desteklerdi. Ama çıkmadı.
CAS davasının bana göre çekilmesinin tek şartı maddi ve manevi tazminatların alınması karşılığında olmalıdır. Bunu da UEFA kabul etmeyeceği için çekilmemelidir. Çünkü UEFA zaten pazarlık sonucu para ödeyip, hatalı olduğunu kabul etmez. Bunu yapacağına mahkeme sonucunu bekler. Fenerbahçe yönetimi CAS davasını kolay kolay çekemez. Çekerse de bunun hesabını veremez. CAS davasında tek tehlikeli konu; mahkemenin bu sizin iç işinizdir, beni ilgilendirmez demesi. Ancak Tahkim Kurulu'nun kararı bizim için önemli bir koz. Tahkim Fenerbahçe'nin başvurusunu reddederken UEFA'ya vurgu yapıyor. Ben bir Fenerbahçeli olarak ilk başta yaşanan şokun da etkisiyle sallansa da daha sonra süreci çok iyi yöneten bir yönetimimiz olduğunu düşünüyorum.
Yıldırım Demirören'in desteklenme sebebi, süreci bekleyecek olması, hatırlarsınız, acele karar vermeyeceğiz, mahkemeyi bekleyeceğiz açıklamaları vardı.
Bazılarının gazlamasıyla, UEFA sopasıyla acele karar aldırmak isteyenlere karşı, acele etmeyeceğini söylediğinden Yıldırım Demirören desteklendi, gidip UEFA ile bizim için pazarlık yapsın diye değil.
Kaldı ki, ortada şikeyi ispat edecek delil yok, neyin kurtarma peşinde olacak Yıldırım Demirören?
Delil yokmus :D
http://img221.imageshack.us/img221/85/belget.jpg
Şike yapan futbolcu futbol mu oynuyor, Korcan bu hafta kaledeydi.:D
Tek taraflı şike yapan tek kulüp olarak tarihe geçeceğiz zaten.
yusuf turanlı menejer değilmi
Öyle delil mi olur canım :)
Yine 3 Temmuz ve hemen sonrasına döndük. Yine tape çıktıları delil olarak buraya eklenecek.
Fenerbahçe lehine olan konuşmaları dikkate almayan, orasından burasından konuşmaları kırpan, daha Aziz Yıldırım'ın tutuklanacağı bile belli değilken adres kısmına Metris yazan, sözde 19 maçta şikeyi delilleriyle ispat ettiğini söyleyen (iddianamede 13 maç var) emniyetin bu dediklerini ne kadar ciddiye alalım?
Şike yapan futbolcu var ve hala oynuyor, enteresan.
Soruldu : 18.05.2011 günü saat:19.03’de Yusuf TURANLI ile yaptığınız telefon görüşmesinde
özetle; Sizin "Aldın mı abi mesajımı" dediğiniz, Yusuf’un "Aldım da niye değiştirdin ya numarayı da"
dediği, Sizin "NİYE DEĞİŞTİRMEYİ ABİ…. İyi abi yeneceğiz İnşallah Fener i… Öyle abi biz
elimizden geleni yapacağız bilgin olsun" dediği, Yusuf’un "Sonuçta siz topunuzu oynayacaksınız iyi
oynayan kazansın" dediği, Sizin "Hiç gerek yok başka şeylere" dediğiniz, Yusuf’un "Senin BBM açık
ama" dediği, Sizin "BBM ide kapatacağım abi" dediğiniz, Yusuf’un "Tamam var mı bana
söyleyeceğin bir şey … SEN Mİ OYNUYORSUN şey gene sen oynuyorsun demi" dediği, Sizin
"İnşallah evet" dediği tespit edilmiştir
Hayır onu geçtim de adamlar nirvanaya erişmiş arkadaş :D
2 Alex 1 Niang atsın'a kadar gitmiş olay vay be şike çok geniş kapsamlı işlemiş, Kimin gol atacağını bile konuşmuşlar.
Olmaz.
Bunu dediğin iyi oldu çünkü biz Fenerbahçe'liler nasıl hiç bilmeyenlere laf anlatıyoruz iyi örnek oldu.
Senin o böyle delil mi olur :D diye dalga geçtiğin delile bakalım :
Menajerle oyuncu bir ameliyattan bahsediyorlar dimi ? Şike için şifreli konuşma olabilir mi bu ? Olabilir. Peki Korcan'ın burada bahsedilen ameliyatın raporlarını mahkemeye verdiğini biliyor muydunuz ?
"Nasıl delil olmaz ya eheheh hazır internette bir resim buldum koyayım" delilinin 2. kısmına bakalım:
İlhan Çelikay kim ? Korcan'ın abisi ve Fenerbahçe'li bu arkadaş.Adam resmen diyor ki Korcan 90'lardan top çıkaramaz Fenerbahçe 4'lük yapar rakibi,izlemeye bile gerek yok.Şike konuşması diye alınan bu konuşmada umarım 2 Alex'in 1 de Niang'ın gol atmadığını biliyorsunuz ve bunun imkansız olabileceğini düşünüyorsunuzdur sayın rakip taraftarlar.
Nacizane tavsiyem oradan buradan gördüğünüz resimleri değil de kendi bildiklerinizi buraya koyun tartışalım şike var mı yok mu ? Daha bitmemiş ve kararı verilmemiş bir dava sürerken...
Bu soruşturma ile beraber ciddi bir yapılanma çökertildi. Şike olayı olmasa bile bu yapılanmanın önemli bir yerinde Aziz Yıldırım duruyordu.
Ben bazı noktaları haklı bulmuyor değilim ama hep haklı olunan taraftan bahsedilip bazı bölümler atlanmamalıdır. Yani 13 takım demişlerdi ve o kadar takım çıkmadı gibi bir serzeniş doğru olabilir, başka bir yanlışlık bulunabilir. Açıklaması yapılmayan -ki çapraz sorguda bunlar sorulacak- yapıldığı halde tatmin etmeyen bir çok konu var. Bunlarla beraber hiç lafı edilmeyen konular var. İşte ben işin burasındayım.
Tarla muhabbeti için birisi şam derken diğeri halep demişti mesela. Totem için tur attığını söyleyen kişi mobese kayıtlarını gösterdi mi? Kurban kesiyoruz diyen Aziz Yıldırım kurban faturalarını gösterdi mi? Peki tarla, futbol, kurban 3'lüsü ne kadar mantıklı geldi. Belki bu şekilde mantıklı görünebilir ama konuşmalara baktığımızda artık normal karşılanabilecek bir tarafı yoktur. Eğer savcı bunları kendi kendine uydurmadı ise... Zaten Aziz Yıldırım ve diğer telefondaki kişiler bunları inkar etmediğine göre ve açıklama gereği duyduklarına göre doğrudur. Bir tarla olayını görmüş uzatıyor değilim Galatasaray'lı oyuncudan takım kadrosu almaya çalışmak da bu anormal işlerden birisidir. vs. vs. vs.
İddianame ortaya çıkmadan öncede belki haddim olmayarak belki yanlış yaparak Aziz Yıldırım için mafyavari birisi demiştim. Bana nereden biliyorsun denmişti. Haklı bir soruydu ama biz hayatımızdaki her konu için hipotetik düşünebiliriz. Bu bunu yaptı aslında böyle olmazdı acaba bundan mı deriz. Bende baktım ki Aziz Yıldırım'dan herkes çekiniyor, yeri geldiğinde tek lafıyla kökleşmiş adamları yerinden ediyor, federasyonuna, hakem kurulan, hakemine gider yapıyor ama yaptığı yanına kar kalıyor. Ya birisini çok sevdiğiniz için böyle yaparsanız ya da ondan korktuğunuz için. Sevgi ile hatır ile bu işler gerçekleşemezdi. Birinden korkuluyorsa o güç demektir. Bu güçte Fenerbahçe için kontrollü Türk sporu için kontrolsüz bir güçtü.
Bugün o gücü ister hükümet ister muhalefet ister göremediğimiz başka bir güç bitirmek istesin. Fenerbahçe cephesinden büyük ses çıkması normaldir. Çünkü bu tarz durumlarda savunma yapmak en doğalıdır. Benim açımdan ise iyi ki bu soruşturma oldu. Şike yoksa bile ciddi bir yapılanma başlamadan belki başlamışken belkide oturmuşken çökertildi.
Aziz Yıldırım 13 yıllık sürecin getirisi ile, Fenerbahçe camiasının büyüklüğü, taraftarının büyüklüğü ile bana birşey olmaz sandı. Bununla ilgili bazı spekülasyonlar bile var; "son dönemlerde bir mit elemanın kendisine bu durumu bildirdiği ama kendisinin birşey olmaz" dediği yönünde. Bu düşüncelerim belki yanlış olabilir ama kendi açımdan baktığımda bir başkan federasyon başkanını kukla etmişse, kurullarına ve takımlara küfür edebiliyorsa, aldığı cezayı tehditle düşürüyorsa, kendi muhalefetlerine şiddetle bastırma yoluna gidiyorsa, şu hakemi yanıma gönderin diyebiliyorsa, telefonda anormal anormal spor hakkında konuşulduğu kesin ama içinde spor sektörü dışında her sektörün barındığı konuşmalar var ise, bazı futbolcular kumpas kurmuyor ise Fenerbahçe'nin şike yaptığına dair konuşuyorlarsa bu işi iddianame de tonla saçmalık var diğerlerinin nesine inanacağız diye geçiştiremeyiz. En azından ben geçiştiremem.
Sonuca gelirsek Aziz Yıldırım'ı bir kenara koyalım ve düşünelim. Paranın olduğu yerde hatta ciddi paraların döndüğü yerde her şeyin masumane, tas tamam doğru ilerlediğini düşünemeyiz. Yani şikesi, hilesi, şiddeti, alayı ezelden beri vardı ve biz ezelden varsa ebedi dost kalsın noktasındayız. Galatasaray'ı ya da Bursaspor'u bu işin içinde yok diye övünemeyiz. Sadece şuan yoklar diyebiliriz. Artık bu kirli sürecin tamamını bilmeliyiz.