Yarın Milan Baros'la 2 Yıllık mukavele imzalanacakmış.Barosla birlikte bi yabancıylada imza atılırsa şaşırmayın :)
Printable View
Yarın Milan Baros'la 2 Yıllık mukavele imzalanacakmış.Barosla birlikte bi yabancıylada imza atılırsa şaşırmayın :)
Artık böyle sürprizler beklemiyorum geçen seneydi onlar :)
1 hafta bizde 1 hafta onlarda kalır anlaşırız :zuhaha
bu arada Pino'nun müzmin sakat olduğuna dair haberler var.Bizde de sakatlanınca hortlatayım dedim konuyu..
arşivden..
Quote:
Juan Pablo Pino müzmin sakat mı ?
* 12.07.2010
Önce G.Saray resmi sitesinin yanlışlıkla idman haberinde fotoğrafını kullandığı, ardından dün bir gazetenin "Pino geldi" diyerek İstanbul Atatürk Havaalanı'nda çekilmiş (!) bir fotoğrafını yayınladığı Kolombiyalı yıldız dün takımıyla birlikte Güney Kore'de ter döktü. Monaco'nun Incheon United ile 2-2 berabere kaldığı maça ilk onbirde başlayan ancak sakatlanarak 23. dakikada oyundan çıkan Juan Pablo Pino için Fransızlar'la pazarlıkların son aşamasına gelen Galatasaray, oyuncunun geçmişte de yaşadığı sakatlıklardan çekiniyor. Fransız medyası da son iki sezonda yaşadığı adale sakatlıkları nedeniyle Monaco'nun Pino'dan istediği verimi alamadığının altını defalarca çizmişti.
http://www.sabah.com.tr/Spor/2010/07...uzmin_sakat_mi
Pino'nun sakatlığı darbeye dayalı bir sakatlık. Kronik sakatlıkla alakası olduğunu düşünmüyorum.
bence yarın açıklanır :)
Anlaşılan yine bize esmer günler düştü.
rosicky gelince bu palavracı ntvspor ve muadili yalan medyası kuruluşları nasıl dönecekler acaba merak ediyorum.
rosicky'nin menajerinin adı pavel paska bu arada ntv'ye selam olsun... ;;)
Evet, Pavel Paska'ymış menajeri Google'dan öğrendiğim kadarıyla. :D
Eğer dediğin doğruysa böyle bir skandal olamaz .
Jiri Rosicky abisiymiş ama 2010'a ait İngilizce haberlerde Pavel Paska diye geçiyor menajeri.
evet Rosicky'nin menejeri Pavel Paska ama Jiri de Rosicky'nin abisi aynı zamanda Paska'nın ortağıymış menejerlik şirketinde galiba :)
Pavel Paska aynı zamanda Milan Baros'un da menajeri.
International Sport Management, s.r.o.
Paska, Pavel ( from )
Kuka, Pavel (was Player)
Zvara, Ondrej ( from )
Rosický, Jirí ( from ) (was Player)
http://www.transfermarkt.co.uk/en/in...erater_71.html
Resmen bütün Çek Cumhuriyetine menajer olmuş adamlar :D
"The chief agent for the Arsenal number 7 Jiri Rosicky told Sport.co.uk in response to his client being linked with Hamburg, Fiorentina, and CSKA Moscow"
27 Temmuzdan bir haber.
Jan Polak'ın da menajeri bunlar Rosicky'yi beklerken uçaktan Polak inmesin :n::n:
hazır onlarla konuşuyorken Vaclav Kadlec'i de alsak ya :D
Yalnız bu NTVSpor'a bir tepki vermemiz gerekmiyor mu? Kaç saattir yas tutuyorum :D
Cana, koşuyor, mücadele ediyor, fizik gücü üst düzeyde. Eğer çift ön libero oynayacaksanız bu tarz oyuncunun yanında 1 tane yumuşak bilekli, geriden oyun kurabilen, aynı zamanda da Cana prese çıkmışken onun açığını kapatabilecek kadar iyi düzeyde bir kademeci ön libero almanız gerek. Örneğin; Fellaini. Ledesma da yumuşak bilekli bir ön libero fakat iyi bir markajcı değil, kademe anlayışı yetersiz. Ha olmaz mı derseniz; elbette iyi bir transfer olur ancak 1 değil 2 oynaması gerek her maç.
Bu taktik anlayışında ön lieroların önüne koyulabilecek en iyi oyunculardan biri Elano'dur. Ben kalmasından yanayım. Eğer giderse de Rosicky doğru bir tercih olabilir. Buraya koyulacak oyuncunun da tekniği (pas alıp verme hızı ve yüksek oranda isabet) üst düzey olmak zorunda.
Galatasaray Ledesma-Baptista'yı alırsa , Cana -Ledesma-Baptista-Kewell-Baros-Arda gibi 6 oyuncusunun etrafına zaten belli bir kalitesi olan Türk oyuncuları iyi yerleştirirse ve takım uyumunu iyi sağlayıp Avrupa için konsantre olursa 2000'deki başarı çok zor olmaz.
Çünkü en önemli şey Avrupada yerli oyuncu kadronuzun iyi olması , şuandada en iyi yerliler Galatasarayda bence. Ama 2000'deki çok farklı birşeydi gerçi tüm camianın kilitlenmesi gerek.
--------Cana--Ledesma-------
------------Baptista--------------
:icon_eek:
2000'deki başarıyı yakalamamız imkansıza yakın. Takımda öyle bir birlik beraberlik olduğu gözükmüyor. Arma için savaşan kaç oyuncumuz var? Veya bize Avrupa ön elemesinde Manchester, Milan çıksa biz bunları eleriz diyebilecek kaç oyuncumuz var yürekten? Ben Skibbe döneminin başlarında inanmıştım sadece olabileceğine ama Lincoln gibi disiplin abidesi bütün takımı altüst etti...
2000'deki başarının mimarlarından biri Hagi'dir bize bir Hagi lazım ama ben Hagi'nin sahanın içinde attığı gollere, yaptığı asistlere göre demiyorum bunu Hagi gibi bi anda takımı kendi seviyesine çekecek bir oyuncu lazım Türkiye'ye gelen yabancıların bi süre sonra Türkiye ortamına uyuyorlar ve performansları düşüyor takımları kendi seviyelerine çekeceklerine onlar takımın seviyesine düşüyor bu seviye yanlış anlaşılmasın profesyonellikten bahsediyorum :) ama Hagi kendi hırsı çalışkanlığıyla takımı da kendine uydurdu... bana göre Emre Belözoğlu'nun bu kadar hırslı olmasının altında Hagi'nin de etkisi büyük... mesela bu Hagi'nin yaptığının bi benzerini Tuncay yapıyordu Fener'de hırsıyla takımı ateşliyodu ve kendi seviyesine getiriyordu Fener'inde mücadele gücü artıyor skoru buluyorlardı güvenleri de artıyordu :)
Lincoln'e değil de futbolcusunun üzerine yürüyen Haldun Üstünel'den de bahset. :D Eğer Rosicky ve Ledesma transferi noktalanamazsa açıkçası bu senede şampiyonluk hayal olabilir. Yanlış anlaşılmasın tek oyuncuyla şampiyon olacağız diye bir şey yok ama gerçekten yeterli olmadığımız mevkii'lere yapılacak iki transfer bu(Elano'yu gitti sayıyorum) ama rakiplerimizden de böyle düşünen çok. Şimdiden çoğu kişi namağlup şampiyon olacaklarını düşünüyor. Saygım sonsuz. Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
lincoln skibbe döneminde asist kralıydı.O kadar kötü oynayan adamları ilk 11 de oynatıyoruz ama bir lincolne şans vermiyoruz adam küser.Biz hiç lincolnun açısından bakıyor muyuz acaba?
neyse konu lincoln değil
bu arada hagi'nin bir özelliğide asla büyüklenmemesi.Mesela bir maçta Hagi'ye bağırıyor Fatih terim.Şimdi böyle birşey olsa ülkelerine falan kaçıyor oyuncularımız
evet lincoln öyle bir açıklama yapmıştı..
Quote:
Brezilyalı yıldız, o günü şu sözlerle aktarmış: “G.Saraylı yöneticilerin bana karşı davranışları biraz karmaşıktı.. Çünkü çoğu Avrupa’da hiç çalışmamış.. Ama şahsen Adnan Sezgin’i çok kalibiyetli buluyorum.. Gerçekten futboldan anlıyor.. Bununla birlikte Haldun’un (Üstünel) Almanya’da Hamburg’a karşı oynadığımız maçtan sonra alkollü, içki kokan bir halde soyunma odasına girip benimle tartışması beni negatif etkileyen bir olaydır.. Bu, kabul edilemez bir tavırdı..
O ifadeye inanıyor musunuz cidden? Haldun Üstünel bunu yalanladı ve zaten bunu yapmayacak kadar profesyonel biri.
Yapmayın arkadaşlar. Lincoln'ü mü koruyorsunuz Allah aşkına. Öğle yemeğinde yemek salonunda "Ben istemezsem bu antrenmanı bana kimse yaptıramaz" diye bağıran bir serseriden, Sivasspor deplasmanına "Ben paramı bu işten kazanıyorum, oraya gidip kendimi riske edemem" diyerek gitmeyen bir sorumsuzdan, antrenmandaki lakayt hareketlerinden dolayı Bülent Korkmaz'ın uyarısına maruz kaldıktan sonra "Bu kim? Beni tanımıyor galiba..." diyerek teknik direktörünü tüm futbolcuların içinde aşağılayan bir ukaladan söz ediyoruz. Ben de sıkı bir Lincoln sempatizanıydım. Ta ki gözümün önünde bu hareketleri yapana kadar. Yıllarca Galatasaray'ın parasını sömürüp, hiçbirşey vermeden gitti. Kalkıp böyle bir oyuncunun arkasından yas tutuyorsak, vay halimize...
Hayır Lincoln'ün söylediklerine inanmamamızı istiyorsunuz ama Lincoln hakkında söylenenlere inanmamızı istiyorsunuz. Haldun Üsünel zaten o gün bitti benim için.. İstifa etmesine de benden çok sevinen olmamıştır. Ne yani Adnan Sezgin Lincoln'ü teselli ederken Sezgin'in elinden alıp saldıran Haldun Üstünel mi haklı?
arkasından yas tutmaktan çok bülent hoca gelmeden önce skibbe baştayken yaptığı asistlerle takıma çok şey kattı.Ama hep kötüydü gibi gözükmesini anlamıyorum.
Kesinkes Lincoln'ü savunmuyorum şahsen.Ama objektif bakmaya çalışıyorum.Aklı başında bir yöneticinin Lincoln'ün seviyesizliği karşısında böyle mi davranması gerek sizce ? O gün akşamı göndermeliydi belki de Lincoln'ü .. ve Bülent Korkmaz değerinden bahsetmeliydi.
Lincoln'ün yaptığı çok ayıptır.Ama alkollü bir şekilde de futbolcu azarlanmaz ..
Arkadaşlar ben Haldun Üstünel'in tavrının doğru olduğunu savunmuyorum, o kısma hiç girmedim. Ancak ben 3 yıldır Galatasaray'ın içindeyim. Her futbolcuyla, her yöneticiyle iç içeyim. Lincoln'ün yaptıkları, kulübe verdiği zararlar yukarıdakilerle sınırlı değil. Çok daha fazlası da var elbette. Oyuncular arasında öyle bir huzursuzluk başlamıştı ki Lincoln 1 sene daha kalsaydı ne Arda'sı kalırdı ne Kewell'ı. Hepsini soğuturdu bu takımdan. Böyle bir kişilik yoksununun hala tartışılıyor olması benim garibime giden. Bırakın, ne hali varsa görsün. Uzak olsun da...
Açıkçası bu kadar içinde olduğunuzu bilmiyordum durumun. Ama yine de az da olsa katkısı olmuştur Lincoln'ün. Neyse kapatalım bu konuyu da hocam benim kulübümüzde en sevdiğim, en güvendiğim en umutlu olduğum adam Aydın Yılmaz niye açılamıyor bir türlü ya!? : )
Her sezon yıkıp baştan yapılan işler yüzünden ,mart ayı gelince ayıldığımızda elimizde hiçbir şey kalmıyor..
Fırında bir poğaçanın üstünü yağlayıp altını kuru bırakırsan üzeri gayet hoş, pişmiş görünür, ama eline bir alırsın ki dibi yapışmış, kömür gibi olmuş, yenmez halde. Aydın da böyle üstü yağlı, altı kuru poğaçalar misali..
Bizim gençlerimiz (Tüm Türkiye altyapısı) altyapı eğitimlerini çok geç tamamlıyorlar. Bu eğitim tamamlanmadan da oyuncu çok fazla göz önünde olunca "Ben tamamım" düşüncesine kapılıp kendini salıveriyor. Yukarıdaki benzetmeyle bağdaştıracak olursak medyamız ve bizler en ufak bir güzel hareketinde poğaçanın (oyuncunun) üzerini bir güzel yağlıyoruz, ama altını hiç kimse düşünmüyor ve böylece altı yapışıp yenmez hale geliyor. Oyuncunun kendisi de bu övgüye, ilgiye kendini kaptırıp gelişim sürecini boşveriyor. Aydın da bu çarkın dişlisine kurban gidenlerden biri. Şu saatten sonra patlaması da oldukça zor. Dilerim yanılırım.
Şimdiki korkum ise Emre Çolak. Emre'de de bu yöne doğru bir sapma var. Ama Arda ve Sabri O'nu fazlasıyla himaye ediyorlar. Eğer Emre bu himayeye kulak asıp kendini sadece futbolunu geliştirmeye verirse Galatasaray için çok büyük kazanç olacağı aşikâr...