Printable View
Katılıyorum...
Bu vakte kadar her sene antrenör değiştirdik de elimize ne geçti... Yeni gelen hocayla birlikte bir sürü sorun daha gelecek, kimisinin sistemi kimisinin büyük oyuncularla anlaşması sorun olacak... Yok arkadaş kalsın, seneye de başarısız olursa düşünülsün...
Üst üste alınan başarısız sonuçlara rağmen ben de hocamızın sözleşmesinin sonuna kadar,yani önümüzdeki sezonun sonuna kadar takımın başında kalması gerektiğini düşünüyorum.Baktık başarılı sonuçlar yok ve ışık vermiyor takım,o zaman sözleşme yenilenmez hocayla olur biter.Uzun süre başarısız sonuçlar görmeye alışkınız zaten.
Müthiş yahu gene 8'e tamamladık:n:
Kendine gelse, Türkiye Ligi'nde her takımı ezeceğini, Avrupa'da da birçok takımla başa baş mücadele edeceğini düşündüğüm bir kadro nasıl bu kadar mücadele etmeden oynuyor anlam veremiyorum. İlk Kiev maçında Quaresma'nın mücadelesine, bu kez de Necip'in mücadelesine yazık oldu. Schuster artık yıldız oyuncuları ayrı tutmak yerine takıma sağlam bir uyarı da bulunmalı, toparlanmamız gerek ki Schuster bu takımda kalsın. Aksi durumda basında oluşacak baskılarla birlikte yönetimin Schuster konusunda fazla direnebileceğini düşünmüyorum.
Ben de kesinlikle Schuster'in kalması gerektiğini düşünüyorum... Eğer kupayı alırsak en azından UEFA'ya gideriz. Kadro bozulmayıp,1-2 kaliteli yerli alınırsa önümüzdeki sezonun çok iyi olacağına inanıyorum.
Yabancı teknik adamların sözleşmelerinin bu kadar ağır olmasının sonucu olarak görüyorum bu sonuçları. Sen teknik adamla 2-3 yıllık anlaşma yaparsan ve yıllık yüksek bir meblağ verirsen ayrıca kovarsanda bu meblanın 2-3 katını kişiye ödeyeceğinden dolayı gönderemediğin için başa gelen teknik adamlar gayet lakayıt bir şekilde takımı yönetirler ve hatta maçları kaybederlersede hiçbir şekilde sallamazlar.!!
Schuster bence demeçleriyle kendi sonunu getirdi. Çok yanlış konuşuyor bu adam, fazla egoist.
Bu adamın mizacı bu yalnız yapacak bir şey yok yani. Huylu huyundan vazgeçmez. Getafe'de de , Madrid'de de bu tür söylemlerden dolayı başı ağrımıştı. Hatta Madrid'den kovulma sebebi yani.
Bizim herşeyi çok iyi bildiğini düşünen basınımıza bu tarz açıklamaları olan bir kişi gerekiyordu zaten.
"KALBİM BEŞİKTAŞ İÇİN ATIYOR"
26.Şubat.2011 11:49
http://www.haber1903.com/cmsfiles/im...r__9351844.jpg
G.Antepspor'da gösterdiği başarılı performans ile bir anda ülke gündeminin bir numaralı futbolcusu hali gelen yerli İbrahimoviç lakaplı Cenk Tosun, yıllar önce Almanya'da yaptığı açıklamalarla Beşiktaş'a olan sevgisini itiraf etti.
İşte yetenekliturkfutbolcu.de.tl internet sitesinin Cenk ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı.
Bugünkü konuğumuz 1991 doğumlu forvet oyuncumuz Cenk Tosun. Eintracht Frankfurt profesyonel takımı ile bu sezon Bundesliga´da top koşturacak yetenekli forvetimiz ayni zamanda 4 yıldan beri de Almanya Genç Milli Takımı´nda oynuyor. Gecen sezonu Almanya U19 Ligi´nde geçiren Cenk, burada gösterdiği performans ile profesyonel sözleşme teklifi aldı ve daha 18 yaşında her gencin rüyasını süsleyen futbolculuk mesleğine giriş yaptı. Simdi Cenk´i dinliyoruz.
Soru: Merhaba Cenk. Öncelikle ayırdığın zaman için çok teşekkür ederim. Cenk Tosun kimdir? Kendini ve aileni tanıtır mısın? Türkiye`nin neresinden geliyorsunuz? Tatillerde en çok nereye gidiyorsunuz?
Cenk: Evet öncelikle ben size çok teşekkür etmek istiyorum. Yetenekli Türk futbolcularla böyle ilgilenmeniz benim çok hoşuma gidiyor. Ben Cenk Tosun, 18 yaşındayım, 22 yaşında bir ablam var. Annem Ankaralı, babamın memleketi ise Denizli. Tatillerimi memleketlerde, Denizli´de, Ankara´da, ayrıca İzmir’de ve deniz kenarlarında, Antalya´da geçiriyorum.
Soru: Türkiye´nin en çok nesini seviyorsun?
Cenk: Türkiye´nin en çok insanlarını ve yasam ortamını seviyorum. Almanya´daki gibi herkes soğuk değil birbirine.
Soru: Futbola ilgin nasıl başladı?
Cenk: Futbola 3 yaşında su an yaşadığım Raunheim´da SV Raunheim 07 kulübünde başladım. 5 yaşındayken su an oynadığım Eintracht Frankfurt´a geçtim ve benden 2 yas büyükler kategorisinde top koşturdum. Topa babamdan çok ilgi görerek başladım. Amcam ve babam Almanya´da büyük liglerde top oynadıklarından dolayı, herhalde onlardan bana biraz yetenek geçmiş.
Soru: Ailen futbola başlama ve devam ettirme konusunda destek oldu mu sana?
Cenk: Ailem bana su ana kadarki futbol hayatımda büyük destek verdi. Ben Frankfurt´a 40 kilometre uzak bir yerde kalıyorum. Babam beni Allaha şükür 14 senedir her gün götürüp getirdi antrenmanlara ve maçlara. Ailem olmasa herhalde bugünlere gelemezdim.
Soru: Eintracht Frankfurt´ta futbol hayatin nasıl gelişti? Kaç yıldır ordasın ve hangi takımlarda oynadın şimdiye kadar?
Cenk: Dediğim gibi 3 yaşında SV Raunheim 07´de başladım futbola, 5 yaşında Eintracht Frankfurt´a geçtim ve o zamandan beri orada futbol hayatimi sürdürüyorum. Gecen sezonu U19 Takımı´nda geçirdim fakat profesyonel takımla idmanlara çıkıyordum. Bu yaz ise profesyonel takımla profesyonel sözleşme imzaladım.
Soru: Gecen sezon Eintracht Frankfurt U19 Takımı´nda 12 gol attin. Memnunmusun bu performansından?
Cenk: Bizim ligde herhalde 4´üncü siradayim gol kralliginda yanlis bilmiyorsam. Bir cok macta sakatligimdan dolayi yer almadigim icin gol sayisi ve performansimdan memnunum aslinda. Benim icin iyi bir sezondu.
Soru: Eintracht Frankfurt´tan bahseder misin biraz? Mesela haftada kaç kez antrenman yapıyorsunuz?
Cenk: U19 Takımı´nda haftada 5 kez antrenman yapıyor ve 1 maç oynuyorduk. Okul tatillerinde günde iki antrenman oluyordu.
Soru: Eintracht Frankfurt profesyonel Takımı ile ilgili konuşur musun? Orada antrenmanlara ilk kez U19 Takımı´ndayken çıktın. Neler yaşadın?
Cenk: Evet U19 Takımı´nda oynarken, beni profesyonel takıma alıştırmak için orada antrenmanlara çıktım. Devre arası kış kampını onlarla beraber Portekiz´de geçirdim. Daha o zamanlarda bazı profesyonellerle telefonlaşıyorduk. Avusturya Milli Takımı´nda oynayan Ümit Korkmaz abimle de o günlerden beri ara sıra bir şeyler içmeye falan gideriz.
Soru: Frankfurt´ta profesyonel sözleşme imzaladın. Bunun dışında başka teklifler de geldi mi?
Cenk: Evet geldi. Türkiye´den Süper Lig´den teklif aldım. Almanya Birinci Ligi´nden de teklif aldım ama Frankfurt´a imzaladım.
Soru: Su ana kadarki futbol hayatında unutamayacağın bir an var mı? Varsa nedir?
Cenk: Evet 29 Mayıs 2007 tarihinde Berlin Olimpiyat stadında Almanya Genç Milli Takımı ile Fransa´ya karşı 35bin seyirci önünde oynamak müthişti.
Soru: Forvet olarak özelliklerinden bahseder misin? Hangi özelliklerin ön plana çıkıyor?
Cenk: Boyum 1,85 olmasına rağmen çok iyi tekniği olan bir futbolcuyum. Topları önde iyi saklar ve dağıtırım. Hemen hemen her kafa topu mücadelesini kazanırım. Bir çok kişi beni Bayern Münih´e giden Mario Gomez ve eski İnter´li şimdiki Barcelona´li Ibrahimovic´e benzetiyor.
Soru: Su an kendine ne gibi bir hedef koydun?
Cenk: Kendime öncelikle Bundesliga ve milli takımda oynamayı ve kalıcı olmayı hedef koydum. En çok oynamak istediğim takım tabii ki Real Madrid!
Soru: Örnek aldığın bir futbolcu var mı? Varsa neden o isim?
Cenk: Örnek aldığım bir futbolcu yok. Beğendiğim oyuncular İbrahimovic ve Torres. Türk oyuncularımızdan Arda ve Tuncay çok hoşuma gidiyor.
Soru: Almanya U18 Milli Takımında oynuyorsun. Ne zamandir milli takimdasin? Seni ilk kez nerde izlediler ve nasıl çağırıldın Alman Milli Takımı´na?
Cenk: U15´den beri milli takımdayım. Yani 4 senedir. Bu sene U19´a geçtim. Beni milli Takımın antrenörü ilk kez Hessenauswahl´de, yani Hessen eyaleti karmasında görmüştü. Bana mektup göndererek davette bulundular.
Soru: Almanya Genç Milli Takımlarında kaç maç yaptın ve kaç golün var?
Cenk: Tam aklımda değil ama herhalde 24 maçta 11 gol olması lazım.
Soru: Şu ana kadar Türk Milli Takımı´ndan teklif aldın mı? Seni izleyen Türk yetkili oldu mu? Aldıysan cevabın ne oldu?
Cenk: Evet beni çok çağırdılar. Her gün arayıp Türk Milli Takımı için oynamamı istediler. Çok yerde izlendim ve büyük ilgi gördüğüm için beni her zaman aradılar. Cevabım hayır oldu. Şimdilik çok erken olduğunu düşünüyorum.
A Milli Takım için teklif gelirse kararım değişebilir.
Soru: Kendinle ilgili gazetede en çok okumak istediğin başlık ne?
Cenk: "Cenk Tosun rekor kırdı! 100 Milyon Euro’ya Real Madrid yolcusu!"
Soru: Türkiye´de taraftarı olduğun bir takım var mı?
Cenk: Evet, küçüklüğümden beri kalbim Beşiktaş için atar.
Soru: Türkiye Süper Lig maçlarını takip ediyor musun? Ediyorsan lig hakkında ne düşünüyorsun?
Cenk: Evet çok takip ediyorum. Bence bu son seneler Süper Lig´in değeri yükseldi. Ünlü ve isim yapmış oyuncuları takımlarımıza bağladığımız için bence.
Soru: 2008 yılında Türk Milli Takımının Avrupa Şampiyonasındaki başarısını izlemisindir. Ne hissettin o zamanlar? Milli Takımımızın performansı hakkında ne düşünüyorsun?
Cenk: Tabii ki izledim. Son dakikalarda attığımız goller beni çok sevindirdi. Tüylerim diken diken oldu. Maçlardan sonra arkadaşlarla konvoy yapıyorduk ve arabalarla geziyorduk. Bence kötü başladığımız bir turnuvayı sonradan iyi bitirdik.
Soru: Futbol dışındaki hayatında neler yaparsın? Hobilerin var mı?
Cenk: Yüzmeye giderim, arkadaşlarla takılmayı severim. Sinemaya giderim ve ailemle vakit geçiririm.
Soru: En sevdiğin yemek hangisi?
Cenk: En sevdiğim yemek Mantı. Mantıya bayılıyorum.
Soru: Ne tür müzik dinlersin?
Cenk: Genelde Türkçe pop ve slow müzik dinlerim. Türkü dinlemeyi de çok severim.
Soru: Senin gibi iyi bir futbolcu olma yolundaki gençlere bir tavsiyen var mı? En önemli şey ne bu konuda?
Cenk: Hırslı, istekli, azimli, disiplinli ve kendinden hic bir zaman memnun olmayanlar sonunda başaracaklardır.
Soru: Röportajın için çok teşekkür ederiz Cenk. Sana bundan sonraki futbol hayatında başarılar dileriz. İnşallah Türk Futbolunun örnek gösterebilecek futbolcularından biri olursun. Eklemek istediğin son bir şey varsa seni dinliyoruz.
Cenk: Asıl benim teşekkür etmem lazım. Sağ olun ve kendinize iyi bakın.
- HABER1903 -
Düren: Schuster'le devam
Lige havlu atmasının ardından Avrupa'ya da veda eden Beşiktaş'ta yönetim, eleştirilerin hedefindeki isim Schuster'e bir kez daha sahip çıktı. Artık anlayış ve işleyiş değişti diyen basın sözcüsü Mete Düren, "Gelecek senenin programını bu yıldan yapıyoruz. Schuster'le devam edeceğiz, yeter ki o bizi bırakmasın" dedi.
Beşiktaş'ın yıldızlar topluluğu kadrosuna rağmen lige erken havlu atması ve Avrupa Kupalarından dramatik bir şekilde elenmesi siyah-beyazlı camianın üzüntüsünü bir kat daha artırdı.
Beşiktaş'ın önünde tek hedef olarak Türkiye Kupası kalırken Beşiktaşlı Yönetici Mete Düren, kupayı kazanmaları halinde bunun en azından bir teselli olacağını söyledi.
Düren: Schuster'le devam
Basın Sözcüsü Doç. Dr. Mete Düren, önümüzdeki yılın programını şimdiden yaptıklarını, Schuster ile yola devam edeceklerini söyledi. Düren, "Biz Schuster ile yola devam edeceğiz, yeter ki o bizi bırakmasın şeklinde konuştu:
Mete Düren'in açıklamaları şöyle:
"Sezon başı ve sezon ortasındaki hedeflerimizden şaşmız durumdayız. Şöyle ki, sezon başında en azından sezon sonuna kadar şampiyonluk yarışının içinde olmak gibi bir arzumuz vardı. Bu kadar erken kopacağımızı kimse tahmin etmiyordu. Özellikle devre arasında yapılan çok büyük transferlerden sonra aradaki puan farkının bile kapanabileceği Beşiktaş'ın da çabasıyla bu farkı kapatıp tekrar yarışa dahil olabileceği de genel bir kanıydı."
"TRAVMATİK BİR ŞEKİLDE KULVAR DIŞINA ÇIKTIK"
"Önce ligde alınan başarısız sonuçlar daha sonra Avrupa kupasında; her ne kadar bugünkü pozisyona kadar hiç gelmememişsek de; daha ilerileri planladığımız bir dönemde kulvar dışına çıktık.
Burada kulvar dışına çıkarken, çok travmatik bir şekilde çıktık. 2 maçta 4'er gol yenmesi herkesi üzmekten başka takımın üzerinde de motivasyon kırıcı bir etkisi mutlaka oluyordur. Bunların daha sonra lige yansımalarını görüyoruz ya da ligin belki de Avrupa kupasına yansımasını görüyoruz. Bunlar biraz Psikolojik sorunlar.
Ayrıca, yıldız oyuncuların gerçek performansının bu olmadığı görüşündeyim. Hele hele yıllarca birbiriyle oynamış oyuncuların, çok daha kısa süre içerisinde alışma sürecini aşmalarını bekliyorduk."
"TRAVMAYI ATLATMAMIZ GEREKİYOR"
"Geçici bir adaptasyon, geçici bir sorun olduğunu düşünüyorum. Bu kadar yıldızın, hocamızın bunca yıllık tecrübesinin bu süreci çabuk atlatacağını düşünüyorum."
"SCHUSTER'İN REAKSİYON VERMESİ DOĞAL"
"Bu dönemde çok doğaldır yani, geçmiş yılların getirdiği klişeler itibariyle, hemen ilk etapta eğer oyuncu kalitesi ortadaysa, yönetim gerekli işleri yapmışsa, okların hocaya dönmesi alışılagelmiş bir klişedir..."
"KAYGIMIZ HOCANIN VAZGEÇMESİ"
"Ama biz hep başından beri söylediğimiz konu, artık Beşiktaş'ta bir çok konu değişti. Gerek işleyiş, gerek anlayış...Hedeflerden şaşma oluşsa da gelecek senenin takımını oluşturmuş olmanın ve gelecek senenin programını bu yıldan yapıyor olmanın çabasıyla, bizim amacımız Schuster ile devam edeceğimiz şeklindedir. Bunu Başkanımız bir kaç defa çok net olarak söyledi. Yeter ki kendisi bırakmasın...Çünkü görüyoruz ki, kendisi, gerek görsel ve yazılı basın, gerek taraftarlardan hoşnutsuzluk mesajları ya da hoşnutsuzluk uyarıları geldiği zaman o da bir şekilde reaksiyon vermeye başlıyor. Bazen bu reaksiyon istemediği sözler içerebiliyor. Onun için bizim açıkcası kaygımız bu noktada gelecekle ilgili bizi sıkıntıya sokacak olan hocanın kendisinin vazgeçmesidir."
"AYNI DİLİ KONUŞAN OYUNCULARI ALDIK"
"Transfer yaparken, Ülke ve dil birliğinin esas aldık. Portekiz ve İspanyol oyunculardan oluşan bir yapı tercih edilmişti.
Bu travmayı Beşiktaş yaşayacaksa, biz sezon ortasında 3 forvet değil 3 savunma oyuncusu alsaydık, bu değişmeyecekti. Yine aynı problemi yaşayabilirdik.
Bugün Toraman milli takımın stoperi, Ersan mutlak surette gelecekte milli takıma girecek yetenekte, Ersan'ın sakatlığı planları bozdu. Sivok çek milli takımının stoperi. Ferrari , İtalya milli takımına kadar yükselme başarısı göstermiş oyuncu.
Ama şu bir gerçek takım golü birlikte yer, birlikte hücuma kalkılır, yenilen golde sadece kaleci ve savunma hatalı değeldir. Forvetin de payı vardı."
FERRARİ'NİN CEZASI
"Ferrari konusuna gelince; Fenerbahçe derbisinden sonra; belki benim o zaman gündemde olan İbrahim Üzülmez'in sözleşmesinin feshedilmesiyle ilgili olarak bir kıyas yapmış olmam, Ferrayi'ye verilecek olan cezanın bir sözleşme feshi gibi veya süresiz kadro dışı bırakılması gibi yorumlanmış olabilir.
Benim orada ön plana çıkarmak istediğim şey disiplinsiz hareketlerin, nasıl bir sözleşme feshi ile cezalandırılmışsa, maç sırasındaki kırmızı kart görenin de benzer bir şekilde cezasız kalmayacağı şeklindedir. Cezanın ne olacağını da biz zaten yönetim olarak karar verdiğimizde açıklayacağız. Henüz bu konuda toplanmadık. Bu bir para cezası olabilir, başka türlü bir ceza olabilir. Bunların ayrıntılarını girmedim, bunun anlamı da bir sonraki maçta oynayamayacak değildir zaten..."
"BİR TESELLİ..."
"Şimdi önümüzdeki yıl için, tekrar Avrupa Kupası'nda mücadele edebilmek için önümüzde tek hedef Türkiye Kupası kaldı. En azından bir teselli olması gerektiği için mutlak sürette Türkiye Kupası'na tüm gücümüzle yapışacağımıza inanıyorum hep birlikte. Takımın da böyle düşündüğünü zannediyorum. Öte yandan tabii ki, ligde büyük bir iddiamız kalmamış olsa bile Beşiktaş Kulübü yine her maça mutlak surette galebiyet için çıkacaktır. Lige tamamen kendisini çekmiş, lig maçlarına konsantre olmayan bir takım söz konusu olamaz. Daha Mart, Nisan, Mayıs ayları var, önümüzde çok maç var. Bu maçlar zor geçecek, şüphesiz."
NtvSpor
Herkesin düşüncesine saygım var ancak taraftarlar işine gelince biz en iyi taraftar grubuyuz , beşiktaş taraftarı gibi yok , haklının yanındayız gibisinden konuşurlar ancak schuster nerdeyse küfür edecek evinize gidin beğenmediyseniz diyor , kocaman alsa kötü sonuçları başlıyor herkes yok stajyer falan diye ama schuster büyük hoca oluyor "bazıları" için millete hakaret ediyor resmen kendinden başka herkesi suçluyor taraftarlara evinize gidin diyor , o kadar kadroya rağmen ki kadronun bizimkinden falan iyi olduğunu iddia edersiniz genelde ama renkler farklı olunca sizin için bütün herşey değişiyor bunu anlamış değilim schusterin resimlerini koymalar , destek olmalar , kalsın demeler tabikide kalması gerektğini savunabilirsini bence de sabır gösterilmeli ama schusterin demeçleri falan çok yanlış buna tepki koyacağana millet bir anda u dönüş yapıyor.Ve bunu sürekli yapıyorsunuz demirören yeter diye bağırır ana avrat söver herkes , iki transfer yapınca ki bu fenerin 7 sene önceki transfer politikası nerdeyse yetmez diye başlıyor millet bağırmaya bilmiyorum bu sırf beşiktaş taraftar grubuna özel değil bizde de var böyle adamlar , cimbombda da bursa ts ve diğerlerinde de var cidden anlayamıyorum bu bir eleştirimdir.kimseyi kırma veya laf atma amacında değilim bir taraftar grubundan örnekleme yaptım diye bizdeki hataları da görmüyorum sanmayın ama şu an bunu yapan taraftar grubu sizinki olduğu için ve sizin taraftar grubunun her fırsatta mükemmele yakın olduğunu iddia ettiğiniz için örneklerimi onun üzerindne verdim.Ayrıca bir tipte vardır mesela diğer takımlarla uğraşan , her takımda vardır bu girer forum sitelerine işler kötü gidince mutlu olur başlar yazmaya bir maç kötü sonuç alsın diğer takımlar hemen başlar felaket senaryoları türetmeye millete laf atmaya gıcık etmeye ama laf attığı takım ve oyuncular iyi futbol oynamaya başlayınca hiç ortalarda görünmez , bu taraftar modeli cidden bana saçma geliyor mesajlarıma bakılırsa millet genelde tahrik oluyor ama sadece gördüğümü söylüyorum sene başında karşı takımın transferlerine iyiki geliyor böyle oyuncular ligimizin kaltiesi artsın diyen de benim gerçi herkes gıcık olduğu tarafı hatırlar ama.
Neyse , umarım silinmez veya kimse gücenmez ,yorum yapacaklar lütfen tamamını okusun ve anlayarak yorum yapsın lütfen.
Taraftar da şu anda bir hoca değişikliğinin Beşiktaş'a faydadan çok zarar getireceğinin farkında. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme muhabbeti deyin isterseniz , adını siz koyun. Bence öyle değil , istikrar peşinde koşma. Zamanında Del Bosque gibi bir adamı uyardık da ne oldu ? Yetmedi gittik kovduk avrupa ve dünya şampiyonu oldu adam. Bu tür polemiklere girmek şu an için yersiz. Evet Schuster'in hataları olmuyor mu oluyor. Ama siz o adamın damarına basarsanız tepkiyi koyar. Bu kadar basit yani.
He unutmadan ekleyeyim , en iyisi olduğumuzu iddia etmiyoruz öyleyiz zaten.
Okuyup anlayanlar cevap yazsın demiştim ama madem yazdın cevap vereyim.Quote:
Originally Posted by anil luque
İstikrarın bende yanındayım mantıklı olan tabiki istikrar ama kendi taraftarın resmen hakaret ediyor adam her maçtan sonra millete laf atıyor ve cidden sinir bozucu bir insana dönüşüyor.Bu adam yollanmayacak da kim yollanıcak ? En az 3-4 sene verilmesi gerek teknik direktöre evet ama böyle bir adama değil yani senin söylediğinle benim söylediğim alakasız.
Ayrıca bence değilsiniz derim geçerim.stadda iyi organize olup iyi tezahürat yazmakla taraftar olunmuyor ne yazık ki.
Ben Beşiktaşlı değilim ama istikrar peşinde koşma böyle olmaz kardeşim(adını bilmiyorum dostum kusura bakma). İspanya futboluna alışık teknik direktörler Türkiye'de başarılı olamıyorlar. Futbol kültürleri farklı. Ne Del Bosque ne Aragones olumlu futbol oynatmadı takımlarına. Schuster birşeyler yaptı sene başında onda da kadro kalitesi malum. Mustafa Denizli bu takımın başındayken bu transferler yapılsa, Mustafa hoca kim bilir neler yaratırdı buradan. Belki Schuster'in adına geldi çoğu futbolcu ama Mustafa Denizli zamanı Q7 gelmezdi de Babel gelirdi atıyorum. Bu imkanlar zorlanmadı o zamanlar. Yanlış anlamayın ama sıradan bir antrenör de bu kadroyla bu zamana kadar bu istatiktileri elde ederlerdi. Belki Schuster'e bir kaç yıl daha sabredilecek ve Schuster bize bu lafları sonuna kadar yedirecek ama bugün gözüken durum budur. Şunu da atlamadan geçemeyeceğim bu karamsar tablonun oluşmasında Schuster'in demeçlerinin payı çok yüksektir. Adam suçu hiç kendinde aramıyor resmen. Sanki ilah da biz farkında değiliz. Herşeyi küçümsüyor. Çok bilirim diyen çok yanılır demişler.
Ben anladım sen takma kafanı kardeşim. Ama sen de yazını buraya göndermeden önce istersen bir kaç defa oku. Schuster'den resmen her şeyin en iyisini ben bilirim siz susun oturun oturduğunuz yerde havalarına giren bir adammışsın gibi bahsediyorsun. Bu adam zamanında taraftarın tepkisine 'Sonuna kadar haklılar , bu kadar kötü oynamamalıyız' demiş bir adam. Ben de belki sırf o lafından sebep göndermek istemiyorum o adamı hani sen beğenmeyen evde otursun lafından dolayı gönderiyorsun ya ;)Quote:
Originally Posted by titates1
Revolution , adım Anıl kardeşim. Ben sabır gösterildiği takdirde Schuster'in çok daha başarılı olacağına inanıyorum. Sistemle falan da fazla alakalı olduğunu düşünmüyorum. İllaki payı vardır oynanan futbol tarzının ama bu noktalara getirecek kadar değil. Getafe'de çok mükemmel kadrosu yoktu elinde Barça'yı 5-1'in rövanşında 4-0 yenip elerken veya daha nice müthiş işler yaparken. Ya da Getafe'nin çok kaliteli bir futbol tarzı yoktu yani. İspanya'daki futbol mantelitesini buraya yansıtmasındaki tek tehlike ligimizde çokça bulunan tabir-i caizse kasap oyuncular. Biliyorsunuz ki ispanyol futbolu pasa , top çevirmeye dayalı. Schuster sezon başından beri bunu oturtmaya çalışıyor takıma. İstatistiklere bakarsanız en çok başarılı pas yapan takımlardan biri Beşiktaş hatta 1. olabilir. Ama ligimizdeki bazı mantık açısından fakir oyuncular yüzünden bu sistem çok sefer sekteye uğradı. İşin sıkıntılı noktası bu.
Bende Kaan memnun oldum :) En son Mehmet abi'ye nickinden dolayı Tarkan abi dediğimde rezil olmuştum, o gün bugündür nickten isim çıkarmamaya çalışıyorum insanların soyadıdır filan diye :D Katılıyorum Schuster'in oturtmak istediği sistem çok doğru bir sistemdir Avrupa'da oynanan futbola göre ama dediğin gibi senin de bu ligde kasaptan bol şey yok. En çok İtalya ligine benziyor aslında ligimiz. Türk yardımcı antrenörler fazla aktif olmadığı sürece Schuster bu sistemin Türkiye'de tutmadığını acı tecrübelerle öğreniyor. Herşeyi zaman gösterecek..Quote:
Originally Posted by anil luque
Benim söylediklerimin örneği çok fazla olduğu için böyle konuşuyorum.Ben ayrıca sırf Schuster için söylemiyorum dikkat ettiysen benim asıl anlatmak istediğimin taraftarların çoğunda bu olayın yapıldığı ve bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım sen yine her yazdığımda beşiktaşa veya herhangi bir takıma laf sokmaya çalışıyorum gibi bir izlenime kapıldığın için anlamadığını söyledim.Ayrıca daha başarılı olabilir derken ? tarihin en iyi kadrosuna sahip olduğunuzu iddia ediyorsunuz genelde , avrupadan elenmiş ligde tarihin en kötü galatasarayıyla aynı puanlarda şampiyonluktan çok uzaklardasınız ve ciddi iyi bir kadro varken elde.Quote:
Originally Posted by anil luque
Fb ve Gs'nin mahalle takımlarına elenerek daha ağustosta havlu attığı bir ortamda ülke puanına 23 puan katılmışsa ve bunun 14,5 u Beşiktaş'tan ise kupada finale gidiyor ise bırakın da biraz başarı olsun. Ben mükemmel bir sezon geçirdik demiyorum dikkat edersen. Daha başarılı oluruz diyorum. Ondan da kastım avrupada çeyrek veya yarı final olur lig şampiyonluğu olur.
Ayrıca yazımın başında da dediğim gibi kadro kalitesi olarak sizin çeyreğiniz bile olmayacak takımlara elenip avrupa'ya daha yazın veda ediyorsun , kupayı zaten saymıyorum ona sitedeki çoğu insanın yaşı yetmez kupada da yeni malatya , buca gibi takımların olduğu gruptan çıkamayarak eleniyorsun ama bir tek ligde kafaya oynuyorsun ama Beşiktaş'a başarı konusnda laf ediyorsun. Madem öyle Bence sen Barcelona'yı falan tut kardeş..
Bak güzel kardeşim birincisi yaşım senden büyük benimle sürekli kardeş diye konuşmazsan sevinirim.Quote:
Originally Posted by anil luque
İkincisi ben bütün takımlar hakkında genel bir eleştiri yapıyorum dedikçe sen işi fenerbahçe beşiktaş boyutuna getirmekte ısrar ediyorsun tıpkı daha önceki mesajlarında yaptığın gibi polemiğe girmek istemiyorum.
Bizim avrupa arenasında boy gösterdiğimiz zaman takımın durumu ortadaydı ,çok büyük bir psikolojik olaydan çıkmıştı takım.Belki şimdiki futbolumuzu oynasak sizden daha iyi bir yerde olucaktık büyük ihtimal resmen yeni malatya maçından sonra değişti takım.Belki young boys eleyebillrdi tekrar bizi tabikide sen takip etmeden konuştuğunu belli ediyorsun young boysun tottenham zenit gibi takımlarla nasıl mücadele ettiğini , yendiğini bilseydin ve objektif bakabilseydin olaylara zaten çoktan ortak paydada birleşmiştik.
Bu konuyla ilgili ilk yazdığın uzunca mesajda 'Schuster olunca böyle böyle oluyor hemen destek olunuyor kimse laf söyletmiyor' tarzı şeyler yazmışsın hemen sonrasında 'ama konu Aykut Kocaman olunca herkes yükleniyor , eleştiriler başlıyor' demişsin bu 1. Ondan sonra Yıldırım Demirören'e gelmişsin istifaya davet ettiğimiz dönemler 'yıldırım Demirören yeteeer' muhabbeti falan doğrudur haklısın yaptık. Transfer yapılınca da destek olduğumuzu söylemişsin ona da eyvallah emeğinin karşılığını verdik. Ama ne hikmetse tekrardan Fenerbahçe'ye geçip bu bizim 7 sene önceki transfer politikamızdı vs demişsin.
Gel gelelim en son mesajında da ben olayı genelleştirdikçe sen Fenerbahçe-Beşiktaş boyutuna getirmekte ısrar ediyorsun demişsin.
Hayır bu ne perhiiiizzz bu ne lahana turşusu.
Ben senin Beşiktaş'ı bu sene başarısız görmenden yola çıkarak başarı kavramını merak ettim , başarı olarak neyi görüyorsun onu sormak istedim. Uefa kupasından aşağısı kesmiyor seni heralde(sadece tahmin).
Son olarak da avrupa arenasında kısa bir gösteri yaptığınız sırada takımın büyük bir buhrandan çıktığını falan söylemişsin. Etkisi olmuştur , doğrudur topçuların oyununa yansımıştır. Madem öyle , bizim de Belediye maçıyla başlayıp Karabük maçıyla devam eden hakem furyasının ve bunun sonucunda gelişen karşılıklı demeç ve ceza sürecinin tüm bunların yanında da İbrahim Üzülmez olayının çok önemli bir avrupa dönemi öncesinde takım üzerinde büyük bir yıkıma neden olabileceği ihtimalini göz önünde bulunduruyorsundur umarım. Eğer öyle değilse objektif olup da ortak paydada birleşme ihtimalimiz yok sanırsam..
İyi geceler , saygılar..
Ntvspor'a göre Bobo ile 4 yıllık sözleşme imzalayacakmışız.Umarım doğrudur.Bu sözleşme mevzusundan dolayı bayadır bozuktu morali.Morali bozuk olunca gerçek performansını sergileyemiyor.En az Bobo kadar kaliteli veya Bobo'dan daha iyi birisi için iyi bir parayı gözden çıkarmamız gerekir.Bu yüzden Bobo'nun takımda kalması mantıklı.
Beşiktaş Ricardo Costa'nın peşinde!
Ara transfer döneminde transfer ettiği Portekizli oyuncularla dikkat çeken ve kadrosunda Avrupa’nın en kalabalık Portekiz nüfusunu barındıran 3 kulüpten biri olan Beşiktaş, aynı ülkeden bu kez başka bir mevkiinin oyuncusunun peşinde!
İspanyol basınından Super Deporte’nin haberine göre, Beşiktaş teknik direktörü Bernd Schuster Valencia forması giyen savunma oyuncusu Ricardo Costa’yı takımında görmek istiyor.
Beşiktaş’ın 29 yaşındaki savunmacı için 5 milyon Euro ödemeye hazır olduğu belirtilirken, oyuncunun Valencia’da mutlu olduğu ve ayrılmasının pek de kolay gözükmediği ileri sürüldü.
Sezon sonuna yaklaşmaya başladıkta transfer haberleri de artmaya başladı. Kaka ve Pepe'nin bile ismini gördüm geçenlerde. :D Aslında Portekiz çetesinin menejeri aynı zamanda bu ikilinin de menejeri, olur mu acaba? :0:
Bobo konusu da umarım doğrudur. Bobo gibi bizde parlayan bir oyuncunun basit bir şekilde takımdan ayrılmasını istemem. Bana sanki altyapımızdan çıkmış bir oyuncu gibi geliyor artık. :D
Ricardo Costa gelsinde Beşiktaş gerçek bir kazmaya sahip olsun : ) Yahu bu adam sakarın teki.
Zülfikaroğlu tarafından menejer oyunları dendi bu habere ve ayrıca biz seneye yapacağımız transferleri devre arasında yaptık dedi :)Quote:
Originally Posted by BaGa TaRKaN
Nihat Kahveci takımla çalıştı
1 Mart 2011 14:20 | NTV Spor ve Ajanslar
Ziraat Türkiye Kupası’nda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’la yapacağı maçın hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş’ta Nihat Kahveci, takımla birlikte çalıştı.
http://media1.ntvspor.net/C/I/120/nihat3_9XSOX.jpg
Spor Toto Süper Lig'de deplasmanda Medical Park Antalyaspor'u yenerek haftayı 3 puanla kapayan Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası'nda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile 3 Mart Perşembe günü oynayacağı çeyrek final rövanş maçının hazırlıklarına ara vermeden başladı.
BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde basına kapalı olarak gerçekleştirilen antrenmana Medical Park Antalyaspor karşılaşmasında çeşitli yerlerine darbe alan Guti, Quaresma, Sivok ve Rüştü katılmadı.
Kulüp doktoru Devrim Urgun, Quaresma'nın sağ arka adalesinde gerilme olduğunu, Sivok'un mücadele sırasında kaşının açıldığını ve 3 dikiş atıldığını söyledi. Urgun, Guti ile Rüştü'nün ise çeşitli yerlerine darbeler alması nedeniyle tedavilerinin yapılarak dinlendirildiğini belirtti.
Sol dizinde ağrısı bulunan Fabian Ernst ise takımdan ayrı olarak çalışmalarını sürdürdü.
Bu arada, sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı çalışan Nihat Kahveci, bugün takımla birlikte çalışmalara başladı.
Teknik direktör Bernd Schuster yönetiminde yapılan çalışma takım halinde koşularla başlarken, koşuların ardından Medical Park Antalyaspor karşılaşmasında forma giyen oyuncular antrenmanı tamamladı. Diğer futbolcular ise önce pas ardından da şut çalışmaları yaptı. Dar alanda yapılan çalışmaların ardından çift kale maçla antrenman tamamlandı.
Nihat'tan artık umudu kestim ben.Belki 2.sezonunda toparlanır diye umuyordum.Sezona da bu umutlarımızı diri tutacak bir performansla başlamıştı ancak yaşadığı sakatlıklardan sonra adını unuttuk neredeyse.Bundan sonra toparlanabileceğini pek sanmıyorum.Ama inşallah yanılırım.Eski günleri biraz anımsatacak bir Nihat bile faydalı olur.
Ben unutmuştum valla Nihat'ı :)
Hala içimde bir umut, Almeida-Nihat ikilisiyle Nihat'ın forma girebileceği düşüncesi var ama artık mümkün değil gibi.
Ayrıca transfer yapılmayacağı söyleniyordu fakat ben savunma hattına takviye yapılacağından neredeyse eminim. Schuster'in de yakın zamanda bir açıklaması vardı, "Ciddi kararlar almamız gerekiyor ve alacağız." şeklinde. Bu açıkladan transferi çıkardım ben. :D Yerli bir sol bek ve yerli veya yabancı bir stoper kesin bence.