Quote:
Futbol oynadım, hakemlik yaptım şimdi de Türk medyasının bir parçasıyım. Hayatım boyunca doğru olduğuna inandığım şeyi söylemeye çalıştım. İnanmadığım bir şey için de ağzımı bile açmadım. Dün izlediğim Galatasaray – Hacettepe karşılaşmasından beri inanılmaz rahatsız bir ruh hali içerisindeyim. Maçtan sonra beş hakem arkadaşımla konuştum. Bu hakemlerin tamamı şu anda Turkcell Süper Ligde üst düzey maçlarda düdük çalıyor, bayrak kaldırıyor. Hepsinin söyledikleri şey aynıydı: “Biz makine miyiz? Hata yapamaz mıyız? Görsek suç, göremesek suç”
Ayrıca en fazla dert yandıkları konu da hakem yorumcularının hakem hakkında yargıya varırken hakem ayrımı yapmaları. Yani, bir hakem bir hata yaptığında gündeme geliş şekli aynı hatayı başka bir hakem yaptığında aynı şekilde olmuyor.
Haksız da değiller hani... Dün maçtan sonra elimden geldiğince tüm spor programlarını izledim. Neredeyse tamamında Süleyman Abay’ın sarı kart isteyen oyuncuya gösterdiği kart eleştiriliyordu. “Bu kadar nazikçe kart isteyen oyuncuya kart verilir mi” sorusu sıkça soruldu. Cevap veriyorum EVET Gösterilir!!! Çünkü hem FIFA talimatları hem de MHK talimatları hakemlere bunu emrediyor. Sadece 2 hafta önce Fırat Aydınus Beşiktaş – Kocaeli maçında Kemal’in yerde yatarken elini kaldırmasını sarı kart ile cezalandırmasını nasıl alkışladıysak, Süleyman Abay’ın Fenerbahçe – Büyükşehir Belediye maçında Guiza’nın kart istemesini görmeyerek bunu sarı kartla cezalandırmamasını eleştirdiysek bu maçta da Abay’ın sarı kartı olduğu halde sarı kart isteyen oyuncuya kart vermesini de alkışlamalıyız! Hiç mi suçu yok sarı kartı varken amatörce kart isteyen adamın. Bunun sevimliliği , nazikliği olmaz hocalarım... Sarı kart istemenin cezası sarı karttır, bu kadar!!!
Gelelim o müthiş penaltı pozisyonuna... Hakem düdük çaldığında stadyumda herkes birbirine baktı. Yardımcı hakemler, oyuncular ve taraftarlar... Hakem dışında hiç kimse bilmiyordu ne olduğunu. Hakem net bir kolla oynama görmüştü Servet’in kafasının üstünden. Servet’in önünde Zoko, arkasında Teli vardı. Hakem kolun arkadaki Teli’nin kolu olduğunu sandı. Siyah – beyaz ayrımını konuşmak doğru değil, çünkü hakem el değil, uzun kollu eflatun renk formalı bir kolun müdahalesini görmüştü. Emin bir şekilde düdüğü çaldı. Ama sarı kartı yanlış oyuncuya gösterdi. Eyyam yapsa, penaltıyı çalmasa ya da sarı kart gerektiren bu pozisyonda sarı kart vermese daha namuslu mu olacaktı hakem? Burada topu resmen kolu ile alan oyuncu hakeme gidip penaltıyı ben yaptım diyeceğine hakeme tüm takım itiraz ediyor. Hakem pozisyonu görmüş oyuncuları karıştırmış. Zaten pozisyonu gören 2 kişi var sahada. Biri Süleyman Abay diğeri de Zoko. Zoko’yu suçlayan yok. Varsa yoksa suçlu hakem oh ne güzel ülke burası, futbolcu olmak varmış... Kimse bana Zoko hakeme söylemiş elle müdahale edenin kendisi olduğunu demesin. Böyle bir şey yok. Bunu adım gibi biliyorum... Eskişehir – Galatasaray maçında top Ümit Karan’a çarpar, golün ofsayt olduğu yönünde itiraz eden 10 Galatasaray’lının en önünde Ümit vardır. 4 arkadaşının sarı kart görmesine neden olur, takımın konsantrasyonunu bozar kimse Ümit’e kızmaz. Zoko topu kolu ile oynar, hakem sadece bir sarı kart hatası yaparak mükemmel bir penaltı kararı verir maçın içine etmiştir. Kusura bakmayın ben böyle futbol izleyicisi değilim...
Elimden geldiğince Abay gibi gördüğünü çalan, eyyam yapmayan hakemleri savunacağım. Aynen Selçuk Dereli’yi, Cüneyt Çakır’ı, Fırat Aydınus’u ve diğer hakemleri koruduğum gibi...
Bu maçta Abay’ın bir hatası vardır. O da Tozo’nun 2. sarı kartı aldığı pozisyonda Barış’ın görmesi gereken sarı kartı vermemesidir. Yani Teli’ye yanlış bir ilk sarı kart, Barış’a gösterilmeyen bir sarı kart. Bunların yanı sıra mükemmel bir maç yöneten ve inanılmaz bir penaltı yakalayan bir hakem... MHK bir an önce şapkasını önüne koymalı, hakemlerini korumalı. Bunu yaparken hakem ayrımı yapmamalı...
Cüneyt Çakır ve Selçuk Dereli ülkenin en üst düzey FIFA kokartlı hakemleri ama ikisi de Kadıköy’de düdük çalamıyor. Biliyor musunuz???