Hareketi yapan Batiste aslen Brezilya'lı ama uzun yıllardır Yunanistanda Pana forması giyiyor artık o da Yunan sayılır. Yaptığı harekete bakılırsa çoktan onlardan baya şey kapmış :)
Printable View
Hareketi yapan Batiste aslen Brezilya'lı ama uzun yıllardır Yunanistanda Pana forması giyiyor artık o da Yunan sayılır. Yaptığı harekete bakılırsa çoktan onlardan baya şey kapmış :)
Ayıptır ayıp bu kadarda olmaz.
Fenerbahçe Ülker'e müthiş destek!
Barcelona fatihi Fenerbahçe Ülker Çarşamba günü Montepaschi Siena ile oynayacak. THY Avrupa Ligi maçı öncesi biletler iki gün öncesinden tükendi.
THY Avrupa Ligi'nde Çarşamba günü 20.45'te başlayacak maçta Montepaschi Siena'yı ağırlayacak Fenerbahçe Ülker'e taraftarından büyük bir destek geldi. Karşılaşmanın tüm biletleri Pazartesi akşam saatlerinde tükendi.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Ligi'nin son şampiyonu Barcelona'yı İspanya'da yenerek tarih yazan Fenerbahçe Ülker'de oyuncular maç sonrasında sarı-lacivertli taraftarlara Sinan Erdem Spor Salonu'nu doldurma çağrısında bulunmuştu.
15 bin 500 kapasiteli salonda Siena maçı öncesi ise 5 (diğer yerler), 10 TL (Maraton, VIP Karşısı) ve 30 TL olan VIP biletlerde satış kapandı. Fenerbahçe Ülker İtalyan rakibi Montepaschi Siena'yı yenmesi durumunda ise Avrupa Ligi'nde önü bir hayli açılacak ve grupta liderlik şansı doğacak.
Sporx
Orda olacağım için kendimi şanslı hissediyorum.. Allah'tan biletimi 2 hafta öncesinden almıştım..
Siena Mucizesini Yaratan Bir Türk'tü O Yüzden Bizden Bir Takım Sayılır Siena Ama Türk Ekolünü Çok Çok İyi Tanıyor Takım Barça Maçından Daha Zorlu Olacak Bu Maç
Siena italyan basketbolunun dışında başka bi ekol gibi oynuyor. Dışarda guardların üzerie baskı kurarak rakip takımı top kaybına zorlayan bir ekip bu alandada bir zamanlar liderdiler. Bizi iki sene önce final eight'te elerkende bu özellikleriyle elemiştiler. Ama bence ondan sonra bir düşüş içindeler yani eski havalarında değiller sanki. Takım içinde yakalanan bu hava ile taraftar desteğinide arkasına alarak yenebileğimiz bir maç. Bize lazım olan yine kenardan gelen ekstra katkılar. İnşallah bu hava ile bu maçıda kazanırız .
İlk yarısı güzel ve çekişmeli bir maç oldu, bir ara farkı 9 sayıya kadar çıkardık, şu anda maç daha denk, yanlış hatırlamıyorsam 4 sayı farkla öndeyiz. Özellikle Oğuz'un içerden oyunları çok iyiydi, Mirsad çok verimliydi, Kaya defansta aşırı iyiydi. Marko Tomas ve Preldzic ise şanssız bir ilk yarı geçirdi.
Umarım maçı önde tamamlarız ve namağlupluk serisine devam eden takım biz oluruz.
Tebrikler Fenerbahçe diyebilirz artık 17 sayı oldu fark bu takım Euroleague alır bu sene.
Siena gibi makina düzenine sahip bir takıma 17 sayı fark. Bu takım final four yolcusu bu sene :)
Taraftar artık her Euroleague maçında o salonu doldurmalı, tarihi bir başlangıç, 4'de 4 yaptık ve bu sezon yenilmeyen tek takımız. Barcelona deplasmanından sonra bu galibiyet ve bu galibiyetleri alırken şansla değil de mükemmel savunma ve etkili hücumla galip gelmek, başarının süreceğinin işareti.
Mirsad çok değerli bir oyuncu, ribaunt alıp sonra dışarı çıkıp 3'lük attığı pozisyon çok iyiydi.:D Aslında oyuncuları tek tek saymaya da gerek yok, hepsi takıma katkı sağladı. 13 sayıdan daha fazla olabilirdi fark ama inşallah liderlik hesapları yaparken hiç averaj hesabına girmeden lider oluruz bu grupta.
Dünya 2.liğimizin Tesadüf Olmadığını Bu Sene Final Foura Kalıp Final Oynamak Tek Gayemiz Olmalı Tebrikler Sarı Kanaryalar.
Yolumuza çok iyi devam ediyoruz, umarım bozulmayız. Hedef Final-Four. :)
Hem yakaladığımız havanın bozulmaması... Hem orayı dolduran 15.000 seyircinin en azından yarısını kalıcılaştırmak için... Hemde Barcelona galibiyetinin MATEMATİKSEL DEĞERİNİN çöpe gitmemesi için... KAZANMAK ZORUNDAYDIK... Bunu derken, Barcelona galibiyetin manevi değerini tenzih ediyorum. Fakat deplasmanda alınan ekstra bir galibiyetin üstüne iç sahada yitirmek matematiksel olarak ekstra galibiyetin çöpe gitmesi oluyor. Ama bu takım bizi kazanacağına inandırdı. Barcelona maçı öncesi bile "neden olmasın" diyorduk.
Siena elbette Barcelona'dan daha iyi bir takım değildi... Ama şu günlerde Barcelona'dan daha formda olduğu görülüyordu. Daha iyi değiller, ama daha formdalar... Bunun anlamı çok daha dikkatli olmalıyız demekti. Nitekim aynen öyle oldu.
Maça gelirsek... Önelikle ribaunt farkı... Sanırım 44-25. Bu ribaunt farkının hakkı çok daha yüksek skor farkı olmalıydı. Ama her oyuncu, şut kaçıran, top kaybı yapan her oyuncumuz maçı istedi, topu yemek istercesine savaştı. Alkış, sadece alkış...
Bu takım geçen yıl hem Siena'dan, hem Barcelona'dan 40 sayı fark yemişti. Semih ve Ömer Aşık gitti. Lavrinoviç ve Marko Tomas geldi. (Sadece 5 dakika süre alan Kaya ve sakatlığı nedeniyle henüz hiç forma şansı bulamayan Engin Atsür'ü bir kenara koyuyorum. Gidenlerden Rasim Başak'la Serhat Çetin'i bir kenara koyduğum gibi... Takımın ana iskeleti üzerinde konuşuyorum...) Evet, sadece iki değişiklik... Ama o iki oyuncu da maçın oyuncuları değildi. Yani yeni transferler gelip tek başlarına galibiyeti getirdiler diye birşey yok. Faydalı oynadılar, katkı verdiler ama maçın yıldızları sayılsa ikisi de ilk üç'e giremez. Peki değişen ne? Daha ilk periyot teslim olan Fenerbahçe'de bu dönüşümün sırrı ne? Bu takım bunları geçen yılda yapamaz mıydı? Ondan önceki yıl?.. Boşa giden yılların hesabı?.. Demek ki kenarda aklı başında ve dengeli bir hoca olunca bu oyuncuların önü alınamıyor. Geçen yıl "sıfır" tecrübeyle bu takımı finalde yöneten Ertuğrul Erdoğan bile şampiyon yapmayı başardıysa siz düşünün oyuncularımızın kalitesini, potansiyelini... Ama un vardı, yağ vardı, şeker vardı, helva yapan yoktu. Kadro kalitesi denilen şey böyle birşey işte... Doğru yönetilince dizginlenemez.
Şimdilik yoğun duygular altında şunu söylemek istiyorum: Bu galibiyet Mahmut Uslu'ya gitsin. Bundan sonra böyle savaşarak kazanılacak her galibiyet ona gitsin. Hepsini kapak yapsın, duvarına assın. Belki utanır, belki kızarır...
Şükürler olsun... KARANLIK'tan AYDIN'lığa GERİ DÖNÜLÜYOR.
Tüm dediklerinin altına tek tek imza atıyorum ama bu son söylediğin bi başka güzel geldi bana. Doğru tercihler ve doğru yapılanma bu başarıların ana kaynağı bence. Aydın Örs'ün ilk geldiği zamanlarda Mrsiçler,Salyerslar,Stevensonlar falan vardı üst düzey bi kadromuz yoktu belki ama izlediğimiz zaman zevkle başka bi gözle izliyorduk o zamanlar. Ondan sonraki periyotda ligde şampiyonluklar aldık euroligde final eight oynadık ama yinede tam o istenilen şeyi veremiyordu takım. Gerçekten bu seneye bakıldığında böyle gözle görülür bir yükseliş var. En basiti yıllardır euroligde bizim üstümüzde bitiren takımlara karşı 1 galibiyetimiz vardı oda bir formalite maçı niteliğindeki Tau maçıydı. Şimdi en azından böyle galibiyetleri görmek bile yetiyor insana. İnşallah devamı gelir ve bu sene bi final four görürüz.
Maçtan yeni gelebilrdim.. Gerçekten harika bi maç oldu.. Saracoğlundaki maçlardan bile daha fazla keyif verdi bana.. Taraftar süperdi.. Hepsini tek tek tebrik ediyorum..
Ancak biletix'e 2 çift lafım var.. nasıl olur da bir şirket kombine olan bölümü genel satışa çıkarır ve bu biletleri bizlere satar? kaç kişi madur oldu bunlara ben ve arkadaşlarım da dahil.. Korksunlar benden tüm yasal yollara başvuracağım..
81 sayı attığımız bir maçta en skorer oyuncumuz 13 sayı ile maçı bitiriyorsa bu mükemmel bir takım olduğumuzu tek bir oyuncuya bağlı kalmadığımızı gösterir gerçekten helal olsun :)
Sadece sizin başınıza gelmemiş... Ama olay şu: Siz biletleri aldıktan sonra kombineler satılmış... En azından başkalarının durumu öyle... Birkaç arkadaşımın başına gelen... Yani kabahat biletix'in değil... Biletix önce biletleri satıyor, ardından bizim kurumsallığı ağzından düşürmeyen kulübümüz aynı yerleri birde kombine isteyenlere satıyor. Satsınlar da... Kombine Siena maçından sonra geçerli olsun, çünkü oraları biletix satmış zaten.
Temsilcimizi tebrik ediyorum.Umarım final four u da görürüz :)
Evet öyle bişeyi ben de duydum, böyle bişey mümkün çünkü ben biletler satışa çıkar çıkmaz almıştım.. Yani nerden baksan 2 hafta önce.. Zaten adamlar apartman olarak almışlar kombineyi.. Ama ben böyle rezillik görmedim gerçekten.. Ne olursa olsun hakkımı arayacağım.. klüp veya biletix farketmez..
Kesinlikle aramalısın zaten... Madem kurumsallar, madem taraftarın açtığı pankratları bile kibar kombineciler rahatsız oluyor diye kaldırtıyorlar; hesabını versinler.
Fakat işin daha pratik çözümü... Daha doğrusu çözüm değil de, bundan sonra başkalarının başına gelmesin diye... Eğer Trabzon maçına giderseniz... Benchin ardında Aydın hoca oturuyor... Her söyleneni tek tek dinler, ilgilenirmiş... Onun bu konudan mutlaka haberi olmalı... Ona bir şekilde iletilmeli... Ona yakın yerde kombinesi olan arkadaşlarımız var. Onların fırsat bulursa haberdar etmelerini rica edeceğim. Yoksa böyle konularda ne Nedim Karakaş'a güvenilir ne de başkasına...
Ama hukuki yönden sonuna kadar peşine düşmenizde fayda var. Öyle taraftarı azarlaması, fırçalaması, polise ihbar etmesi, trübünlere jurnalci sokması, trübün sansarlarına, ihbarcılara plaket vermesi değil...
Takımımızla gurur duyuyorum.Müthiş gidiyoruz.İnşallah hepimizin temennisi bir Final-Four yaparız bu yıl.
Harikaydılar ya.... Aziz Yıldırım diğer branşlarda da hedeflerimiz doğrultusunda yarışıyoruz diye boşuna demiyor. Gerçekten futbol dışı branşlara verilen değerin karşılığını hem bayanlarda hemde erkeklerde alıyoruz. Final four lafı etmek için erken fakat bu takım bu sene yine tarihe geçecek bir başarı yakalayacak gibi geliyor. Geçen seneye bakınca hangimiz bu takımdan böyle büyük başarılar bekliyorduk. Üstelik Efes ve bizim gurubumuza bakınca bizden güçlü takımları görünce hiç bir beklentimiz kalmadı. Gruptan çıkıp elense bile beklentilerin üzerinde bir başarı almış olacak. Dolayısı ile benim açımdan F.Ülker bu seneyi çoktan beklentilerimin üzerinde tamamladı. Bundan sonra ne kadar ilerlerse o kadar sevineceğim. Ama bi hedef söyle denilirse en az bi Çeyrek finali tekrar etmeliyiz bu hocamız ve yakalanan hava ile...
Helal olsun be çok gururluyum.Bu kadar sevindiğimi ve heyecanlandığımı hatırlamıyorum bir basketbol maçı için:)
Milli takım hariç:D
Efes'in işi zor bu akşam Pana karşısında. Galibiyet alabileceğimizi düşünmüyorum.
Oldukça güzel bir tespit.Neven Spahija'nın adaletli rotasyonu ve benchten gelen her oyuncunun maça müthiş katkısı yapması bu durumu sağlayan etmenlerdendi.
Şimdi sırada Fransa deplasmanı,Cholet maçı var.Önemli bir maç olacak o da,performansımızı aynen sürdüreceğimizi düşünüyorum orada da.
Fenerbahçe Ülker'in bu seneki performansıyla final-four beklentimiz daha da arttı.Takımımızla gurur duyuyoruz.Sadece erkekler değil,bayanlarda da Euroleague'in en iyi takımları arasındayız.Orada da final-four oynayacağımızı düşünüyorum.
Tartışmaya gerek yok şuan Avrupa'nın en formda ekibiyiz ve durdurulmayacak noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Umarım böyle devam eder. Söke söke Avrupa'da kupa kaldırırız.
Efes Pilsen, Yunanistan Deplasmanından Eli Boş Döndü. (84-61)
Bu sefer olmadı, ilk mağlubiyetimizi aldık. Çok kötüydük aslında, buna rağmen maçı son ana kadar götürmek de iyiydi. Vidmar'ın yokluğunda balans bozulmuş, bu kadar kötü olmayız ama Vidmarsız ilk maç olduğundan, üstelik takım olarak iyi savunma yapamayınca böyle oldu.
Direk Vidmar'ın yokluğuna bağlamak da doğru olmaz, ilk periyot ve maç sonu hariç takım hep kötüydü, nazar boncuğu olsun bu da.
İlk mağlubiyetimizi aldık; ama ilk kez bir takım bizi yendiği için Avrupa'da bu kadar sevinmiş olabilir. Bunu başarabildik. Eğer kazansaydık birincilik için büyük bir adım atmış olacaktık, ama maalesef olmadı.
Korktuğum başıma geldi. Denizi geçip derede boğulmak böyle birşey herhalde. Yazık oldu. İçeride Barcelona ve dışarıda Siena'ya yenilme İHTİMALİNİ düşünürsek, en kötü halde bile diğer bütün maçları kazanmak zorundayız. Fakat böyle bir durumda bile 7 galibiyet, 3 mağlubiyet grupta bizi kaçıncı yapar, birşey diyemem. 4/4'le başlanan bir yarışı ilk ikide bitirip, seri başı olarak gruptan çıkamazsak çok yazık olur.
Haftaya kadrosunu efsane Jasikevicus ve Khalid El-Amin'le güçlendirmiş, üstelik iç sahada bambaşka oynayan Rytas deplasmanındayız. Maçtan önce de "bu iki deplasmandan en az bir galibiyet çıkarmalıyız" diye düşünüyordum. Kolay olanını yapamadık, sıra zor olanına geldi.
Bize çok yetenekli bir uzun değil, Vidmar'a benzeyen bir uzun lazım... Kazma olsun, ama onun yaptıklarını yapmaya çalışsın.
1-Süreyi sorun etmeyecek...
2-Kullanacağı şut sayısını sorun etmeyecek...
3-Oyunda olduğu her dakika aynı konsantrasyonla oynayacak...(İşte böylesini bulmak zor... Vidmar bu konuda apayrıydı.)
4-Kalın olacak, çember altında yer kaplayacak.
5-Sert olacak, kısalar penetre etmeye korkacak, canlarının yanacağını bilecek.
6-Güçlü olacak. Rakip uzunlar iteleyemeyecek.
Bize lazım olan böylesi... Güçlü bir aygır...