Şu takımda bir üçlük atan oyuncu yok mu ya
Şu takımda bir üçlük atan oyuncu yok mu ya
Atsalar şu üçlükleri de üst olsa :)
İlk yarıyı sekiz sayı geride kapattık... Çünkü uzunları beslemeyi ve penetreyi unuttuk. Lynn Greer, Ukiç, Emir ard arda üçlükler denedi ve kaçırdı... Sanırım ilk yarı boyunca kullandığımız 10 civarında üçlükten sadece iki tane isabet bulabildik... Onlar da uzunlardan... Birisi Mirsad, diğeri Oğuz...
3.periyoda sert ve dirençli başlarsak o coşkuyla şutlar da girmeye başlar... 3.periyoda onlar iyi başlarsa toparlamak çok zor olur... Malesef hakemler oyuncularımızı çok gerdi ve bu takımın ritmini bozdu... O gerginlikle ard arda gereksiz şutlar atmaya başladılar... Sakin ama kararlı olmak zorundayız...
Umarım koç 3.periyoda doğru beşle başlar... Sert, agresif ve çabuk oyuncularla onların gözünü yıldırmak durumundayız...
Ukiç malesef yine geçen maç gibi oldukça tutuk ve çekingen... Geçen maç son iki dakika kendisini affettirmişti ama bugün daha çabuk ve daha uzun süre ihtiyacımız var ona...
Oyunu Emir Preldziç kuracaksa vay halimize... tek derdi kahraman olmak...
Efes uzamaya çalışırken biz kısalıyoruz... Koç faciası... Semih, Oğuz, Mirsad kenarda...
Bu periyotta iyi sayı oldu. Hem Fenerbahçe'm kazansın hem de son periyotta 37 sayı olsun ki üst te olsun :)
1 sayı kaldı üst e :)
Aha üst oldu :)
giden maçı çevirdik ve seride 3-1 öndeyiz..
17 sayı geriden gelip aldık maçı.Helal olsun çocuklar !
ohohoh tanrım ne maçtı ! o nasıl presti böyle maç izlemedim ben. 3-1 öndeyiz.
Bu maç şampiyonluk maçıdır. Taraftar ve o müthiş oyun ile Efes Pilsen'i Apdi İpekçi'nin deyim yerindeyse parkelerine gömdük. Şampiyonluk geliyor, hazırlayın bayrakları...
I Love This Game...
Bayılıyorum bu oyuna... Dünyada şu heyecanı, şu iniş ve çıkışı, şu tempoyu hangi sporda bulabilirsiniz? (Dünyada basketboldan daha hızlı ve tempolu oynanan tek bir spor var: Buz hokeyi... Ama topu göremediğim için hiçbir haz almıyorum... Minicik bir top ve fazla gol olmuyor üstelik...)
Niçin 17 sayı geriye düştük? Hangi yanlış tercihler maçı bu noktaya getirdi? Bunu sorgulamalı koç; taraftar değil...
Seri bitmedi... 4.galibiyeti kazanmadan kimse şampiyon değil... Ama bir gerçek var ki; çok önemli bir avantaj elde ettik...
İnşallah Pazar akşamı bu moral çöküntüsü ile, 17 sayıdan maç vermenin yıkımı ile ele geçireceğimiz Efes'i Ayhan Şahenk'te yenip şampiyon olmalıyız... Orada kaybedip yeniden umutlandırmayalım... Bu tür serilerde, yani birbirine yakın güçteki takımlar arasında ev sahibi avantajının çok önemli olacağına inanmıyorum... Yani Abdi İpekçi'de illa kazanacağız diye bir kural yok... Aynı şekilde Ayhan Şahenk'te kaybedeceğiz diye de bir kural yok... "Orada kaybedip kendi taraftarımız önünde şampiyon olalım" gibi bir duygu kadar tehlikeli birşey olamaz... İç sahadaki şampiyonluklarda iki kupa birden vermiyorlar... Buldun mu vuracaksın? İç-dış farketmez... Yeniden ümitlendirmenin manası yok... Şimdi onlar önde oldukları maçı vermenin yıkımını yaşayacaklardır... Toparlanmalarına, seriyi 3-2 yapmalarına izin vermemek için elimizden geleni yapalım...
Buz hokeyine, teniside ekleyebilirsin. :) Çok iyi oyuncular karşılaştığında yaşanan heyecan doruk noktasında oluyor.
Emir ard arda iki üçlük buldu; sonra bir penetre ve basket-faul... Öyle kritik şut tercihleriydi ki, girmese yaptığımız baskının mükafaatını alamayacağımız gibi rakipte ribauntu kapıp hızlı hücumda sayı üretme şansı bulacak ve direncimiz kırılacaktı... Girdi ve Emir kahraman oldu... Ama 3.periyot başı oyunu kurduğu bölümde de fark 17 sayı olmuştu ve zaten koç hemen kenara almıştı... Daha sonra forwet pozisyonunda oyuna girdi ve o kritik anda, çoğu kişinin sorumluluktan kaçacağı, girmese "tüh sana" denileceği bölümde maça damga vurdu ve günün kahramanlarından birisi oldu... Ama asıl kahraman o savunma direncini ortaya koyan bütün takımdır... Kinsey, Ömer Onan ve Vidmar geçen maç olduğu gibi bence yine öne çıktılar... Serinin suskun ismi Lynn Greer nihayet sahne aldı... 2.periyodun başında üst üste üç pozisyonda üç asist yaparak önemli bir iş yapmış ama daha sonra iki acele üçlük deneyerek geriye düşmemize neden olmuştu... Son bölümde skorer olarak devredeydi...
Taraftar bugün seyirci ve amigo değil; gerçek bir basketbol taraftarıydı... Susacağı, sesini yükselteceği, tepki koyacağı bölümleri çok iyi seçti... Sahada altı kişiyle baskı yaptık; onlar sayesinde...
3. çeyreğin sonu ve 4. çeyrekteki savunma bana Solomon-Ömer-Kinsey-White 4lüsünü hatırlattı.Demek isteyince yepamiyacaklar iş yok.Sadece aralarından birinin sazı eline alması yetiyo.Böyle bi maçtan galip ayrılmak çok güzel.Son bir maç daha...
Helal olsun çocuklar ! Harika bir geri dönüşe imza attık.Efes'e karsı 17 sayıdan macı almak kolay değil.Harika bir mac oldu gercekten.Son çeyrekte maca damgasını vuran isim Emir'di.Hakkını vermek lazım.
Artık son mac kaldı sampiyonluk için.İnsallah o maçıda kazanıp Ayhan Şahenk'de şampiyonluğa ulaşacağız..
Harika bir geri dönüş oldu. 17 sayıdan maçı çevirip kazandık. Tüm oyuncularımızın, taraftarımızın ve koçun ellerine sağlık.
İlk yarı Efes Pilsen çok iyiydi, deyim yerindeyse her attıkları girdi, özellikle üçlükler. İkinci yarı ise tam tersi oldu, bizim her attığımız girdi.
İkinci yarı alan savunmasına dönerek maçı çeviren Koç Ertruğrul Erdoğan'a helal olsun, harika bir taktik sınavını başarıyla geçti. Preldzic iki tane üçlükle geri dönüşün ilk fitilini yaktı, daha sonra Ukiç'in üçlüğü, Greer'in üçlüğü ve harika sayıları, maçı bize getirdi. Greer asistleriyle de bugün çok iyiydi. Ömer Onan, Kinsey, Mirsad savunmada harikaydılar, hepsine helal olsun.
Final serisinin en iyi maçıydı, acayip keyif aldım. İnşallah bir sonraki maçı da kazanıp kupayı alacağız.
İlk yarısını izleyemedim maçın. İkinci yarıda çok iyi mücadele etti oyuncularımız. Hepsine helal olsun. Ömer Onan'a olan hayranlığım izlediğim her maçta artıyor. Taraftarlarımız daha iyidi geçtiğimiz maçlardan. Umarım bir daha ki maçı da kazanıp, şampiyon oluruz.
Ayhan Şahenk'ten çok çekiniyorum ben son maçta. Bir türlü oraya ısınamadık. Yanlışta oynuyoruz. Orda alıştığımız saha değil. Oyuncularımız çok kaçırıyo atışları. Yine pota altını kullanırız umarım. Ukic ve Greer'i içeri sokarız bol bol.
Efes'in üzerinde artık kaybedersek şampiyonluk gidecek baskısı olacak her maç ve dün yaşanan geri dönüşten sonra maç içinde 20 sayı öne geçseler de, akıllarında hep acaba dönerler mi akıllarına gelecek.
Büyük bir şans yakaladık, artık buradan şampiyonluğu kaybetmek, futbolda yaşanan üzüntüden daha beter eder beni. Artık bu maç son maç olsun, bu maçta bitsin iş.
Mükemmel bir geri dönüş ve güzel bir galibiyet.
3-1 Öndeyken Efes'inde üstünde tek maç kaldı baskısıyla bu seneyide Şampiyon olarak tamamlarız.
Şu final serilerinde kalpten gidicem o olacak :D 17 sayıdan müthiş bir geri dönüştü. Greer ilk kez bu kadar yararlı oldu. Tebrikler çocuklar, şampiyonluk artık çok yakın.
Bugün bir basketbol forumunda Efes'i destekleyen bir arkadaş şu yorumu yazmış:
"Efes Pilsen şampiyonluk yolunda Tanjeviç'i arıyor."
Doğru söze ne denir? Hem geçen yılın final serisini, hem bu sezon -şu dakika itibariyle- serinin analizini bir cümleye başka nasıl sığdırabilirsin? Herşey bu cümlede saklı... Ve bunu yazan Efes'in destekçisi bir arkadaş...
Demek ki; Tanjeviç'in hastalığına en fazla Ergin Ataman üzülüyordur. Biz sporu düşünmeden insani duygularla üzüldük; ama Ergin kesinlikle EfesPilsen adına ayrıca üzülmüştür.
Gerçi Ertuğrul hoca da maçların belli bölümlerinde çok kritik yanlışlar yapıyor. Takımı Efes'in düzenine uydurmaya kalktığı, Efes'in dört kısalı beşine biraz fazla takılıp kaldığı zamanlar bu yanlışlar biraz daha çok oluyor ama en azından geri adım atmasını biliyor.
Greer dün çok iyiydi,maçın kritik anlarında bulduğu sayılarla takımı rahatlattı.Preldzic ve Ukiç'in de hücumda olumlu etkinlikleri maçı 17 sayı geriden gelip maçı kazanmamızı sağladı.
Ertuğrul Erdoğan'ın 2.yarı alan savunmasına döndürmesiyle maçı çevirmemiz,büyük bir taktiksel galibiyet oldu diyebilirim.Yer yer tehlikeli hataları da olsa geri adım atarak maçı çevirmeyi bilmesi belki de şampiyonluğu getirecek.
Kerem Tunçeri'nin elinde kırık tesbit edilmiş ve sezonu kapatmış.
Bende sevinçten uçtum bunu duyunca. Thornton ve Kerem olmadan, Fenerbahçe Ülker'e karşı şansları iyice azaldı.
Dünya şampiyonasında oynama ihtimali varmış Kerem'in. 6 hafta sonra topla çalışmalara başlarım dedi az önce..
Gecmis olsun Kerem'e..
Ama bizim icin avantaj oldu bu..
18:00 Şampiyonluk maçı
Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker
--------1------------------3-------------
Hadi bakalım, açıkcası ben bugün Efes'in kazanmasını istiyorum çünkü Abdi İpekçi'de kutlamak istiyorum Şampiyonluğu. :)
Seriyi bugün bitirmezsek; düşük bir ihtimal olsa da Thorntun'un Çarşamba'ya yetişme ihtimali var... Thorntun demeyelim; geçen yıl finalde geri dönüşün lideriydi. Hem içeriden, hem dışarıdan oynayabiliyor, forwet pozisyonunda oyunu kurabiliyor. Efes'in en verimli yabancısıydı.
Gerçi Thorntun oynasa da, normal şartlarda biz daha iyi takımız; serinin ilk maçını Thorntun oynarken kazandık; Türkiye kupası yarı finalinde onları yendiğimizde de Thorntun oynamıştı; ondan bir hafta öncesi normal sezon maçında da Thorntun'a rağmen biz kazanmıştık. Ama rakibin silahları ne kadar azalırsa bu bir avantaj tabii... Yeter ki; rahatlama ve ciddiyet azalmasına sebep olmasın. Ki mesela Thorntun oynasaydı Chrles Smith bu kadar süre alamayabilir ve bu kadar öne çıkamayabilirdi. Aynı şekilde Tunçeri'nin yokluğunda Sinan Güler, Ender ve Rakoçeviç daha fazla süre alarak, ondan kalan ortalama 30 dakikayı üçe bölüp paylaşacaklardır. Yani bu üçlü nerden baksan 10 dakika fazla süre alacaktır. Gevşersek saydığım isimlerin birisi bile dengeleri aleyhimize değiştirebilir. Rakoçeviç'in bugüne kadar çok kötü bir sezon geçirmesi, buralarda sorumluluk almayacağı anlamına gelmez.
Herşey ama herşey bizim ciddiyet ve konsantrasyonumuzda bitiyor. Bu halde bulmuşken, buraya kadar getirmişken, bu akşam bitirelim işi... Son maçmış gibi sert ve kararlı oynayalım. Tunçeri'nin yokluğunu avantaja çevirmek bizim elimizde. Biz gevşersek bunun hiçbir avantajı olmaz.
Bir de ÖZELLİKLE eklemek istiyorum. Daha önce de yazdım. Bence çok ama çok önemli bir durum:
"Orada kaybedip kendi taraftarımız önünde şampiyon olalım" gibi bir duygu kadar tehlikeli birşey olamaz... Bu tür birbirine denk takımlar arasında ev sahibi avantajının çok fazla belirleyici olduğuna inanmıyorum. Yani Abdi İpekçi'de illa 6.maçı biz kazanacağız diye bir kural yok... Allah korusun; bugün kaybedersek Çarşamba günü iç sahada kazanacağımızın garantisi var mı? Bu maç bitirmek için en iyi fırsat... 17 sayıdan maç vermenin üzüntüsü, Tunçeri'den kaynaklı moral bozukluğu... Bu şartlarda kazanırlarsa acaip moral bulurlar; yeniden umutlanırlar. Efes'in ne kadar inatçı bir karekteri olduğu gözardı edilmesin.
İç sahadaki şampiyonluklarda iki kupa birden vermiyorlar... Buldun mu vuracaksın? İç-dış farketmez... Yeniden ümitlendirmenin manası yok... Şimdi onlar önde oldukları maçı vermenin yıkımını yaşayacaklardır... Toparlanmalarına, seriyi 3-2 yapmalarına izin vermemek için elimizden geleni yapalım.. İnşallah bu akşam işi bitirelim. Seri ne kadar uzarsa Efes'in lehine olur.
Biletler 34 TL imiş.
Ve büyük final başladı. Haydi çocuklar... Allahın izniyle; ringe yapışmış vaziyette bulmuşken şunları, bu işi burada bitirelim. Bu tür serilerde işler ne kadar uzarsa zor ve kötü durumdaki rakibin lehine olur. Toparlanma ve kendine gelme fırsatı bulurlar.
Bu maçı alacaksak, özellikle bugün uzunlar; yani Semih ve Oğuz mutlaka öne çıkmalı... Sahne almalı...
24-17 Efes Pilsen önde tamamladı ilk çeyreği.
Bizim çember altından oynamamız gerekirken ve ısrarla bizim boyalı bölgeyi zorlamamız gerekirken; bizim yapmamız gerekenleri Efes yapıyor. İlk periyotu 24-17 geride kapattık. Semih Erden çok kötü başladı. Şut sevdasını bir tarafa bırakıp uzunları oyuna sokmalıyız.