kalbinde sorun var sanırım
Printable View
kalbinde sorun var sanırım
Aziz Yıldırım,Sadri Şener'den daha popüler bir adam bu ülkede.Aziz Yıldırım Fenerbahçe'nin Sadri Şener Trabzonspor'un başkanı.Aziz Yıldırım hakkında birsürü iddaa var ama Sadri Şener hakkında ne olduğu bile belli değil.Aziz Yıldırım rahatsızlandı,Sadri Şener içeri alındığından savcılığa sevkine kadar herhangi bir sorun yaşamadı.
Bunlar basının kişilere yaklaşımını etkiledi.Zaten çoğu İstanbul takımları için yanıp tutuşuyor.Takım kamplarında bile herkes 3 İstanbul takımı kampına kameralı bağlanırken TS kampı telefonla bağlanılıyor.
Bu Ateş Üfleyerek Sönmez, Çözüm Zamana Yayılamaz
Türk futbolu çok ağır bir şaibe altında. Toplumumuzu sadece sportif açıdan değil sosyal açıdan da alt üst edecek kadar derin ve yaygın olduğu anlaşılan büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Göreve yeni başlamış olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun ne denli ağır bir sorumluluk altında olduğunun bilincindeyiz. Kararların geciktirildiği her gün Türk sporuna zarar vermektedir. Bilelim ki dünyanın saygın bir gücü olmaya soyunmuş bir ülkesi olarak asıl verdiğimiz sınav etik değerlere sahip çıkma konusundaki kararlılığımızdır.
Galatasaray olarak biz, Türk futbolunun içine düştüğü bu karanlıktan bir an önce çıkarılması için tüm mercilerin, gerekirse liglerin bir süre ertelenmesi kararı dahil, üzerlerine düşen tüm görevleri zaman kaybetmeden yerine getireceklerine ve kararın verilmesi için gerekli bilgi ve delillerin Federasyon’umuza ivedilikle iletilerek sürecin hızlandırılacağına inanıyoruz.
Galatasaray camiası olarak alınacak her karar ve uygulamanın en yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Ünal Aysal
Başkan
Galatasaray Spor Kulübü
____________
Ünal Aysal her geçen gün daha çok seviyorum seni. Kaliteli adamsın vesselam.
Bu soruşturmanın sonunda herkesin aklanacağını ve hiç bir takımın ceza almadan sıyrılacağını sanmıyorum.TFF erken davrandı.Lig ertelenmeliydi.Soruşturmanın sonucunu beklemelilerdi.
Bence de. İddianame madem aylar sürecek. Ceza alan kulüpler bu kez 1 değil 2 yıl kaybetmiş olacak. Ya ceza vereceksin ya ligi erteleyeceksin. TFF ne şiş yansın ne kebap dedi. Olur mu öyle şey? Atıyorum Fenerbahçe sezonun ortasında ceza aldı. ŞL'den gelen parayı geri verecek, oyuncularına transfer izni çıkacak, kulüp küme düşecek. Hem futbolcu hem kulüp ekstradan 1 sene kaybetmiş olacak. Madem işini sağlama almak istiyorsun, ertele ligleri. Ocakta başlasın lig, tek devreden oynansın. Kimse ölmez. Ya da İngiltere'deki gibi haftada 2 maç oynansın. Adamlar 3 günde 1 maça çıkıyorlar yok FA Cup'ıydı yok League Cup'ıydı diye. Bizde 1 maç hafta içi 1 maç haftasonu oynayalım. Lig Mayıs'ta değil de Haziran'da kapansın.
Bir açıklama da Fenerbahçe'den.
Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın Mahkemede verdiği ifadesinden basına yansıyan bölümler ve hukukçuların görüşü 12 Temmuz 2011 Salı http://www.fenerbahce.org/pic_lib/20...baskan4469.jpg http://www.fenerbahce.org/fb2008/resimler/icon_001.jpg Kulüpten Haberler kategorisindeki haberleri görüntüle http://www.fenerbahce.org/fb2008/res...clearpixel.gif http://www.fenerbahce.org/fb2008/resimler/icon_001.jpg Tüm haber kategorilerini görüntüle Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın Mahkemede verdiği ifadesinden basına yansıyan bölümler ve hukukçuların görüşü
Milliyet Gazetesi
"Bir şike iddiası da Emanuel Emenike ile ilgilidir. Bu futbolcunun Karabükspor maçında oynamamasının sebebi sakat olmasıdır. Bu yönde raporları da vardır. Zaten bizden sonra Trabzon maçında da oynamamıştır."
"Fenerbahçe Spor Kulübü daha önceki yıllarda da bir kısım şampiyonlukları son anda kaçırmıştır. Bu sene de son maça kadar şampiyonluğun kimin tarafından kazanılacağı belli olmamıştır. Son maçta bu durum belli oldu. O maçta da ben herkes tarafından görüldüğü gibi maçın denge içerisinde ve Sivasspor’un üstünlüğü yönünde gitmesi nedeniyle büyük bir gerginlik ve rahatsızlık yaşadım. Maçın son anlarını tribünde dahi seyredemedim. Şike veya teşvik söz konusu olsa bu şekilde davranmam mümkün değildir.
"İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Laboratuarı’na ait şahsımla ilgili yapılan laboratuar test sonuçlarına ilişkin belgeleri sunuyorum. Sunduğum belgeden de görüleceği gibi hasta adı olarak benim adım yani Aziz Yıldırım yazılıdır. Bunun karşı tarafında ise Metris 1 ve 2 no’lu Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu olarak adresim ve istek yapan Murat Başkurt (doktor) yazılıdır. Bu test sonucunu biz savcılığa sevkim yapılmadan önce polis tarafından anjiyo yapılmak maksadıyla hastaneye gittiğim sırada düzenlenmiş bir rapor olarak aldık. Dikkat edileceği gibi daha savcılığa sevk edilmeden suçlu bulunup adresim de kapalı cezaevi olarak gösterilmektedir. Bu da yapılan soruşturmanın art niyetli olduğunu, önceden kurgulanmış, ön yargılı bir soruşturma olduğunu göstermektedir."
"Bir örgüt faaliyeti içerisinde başkanı olduğum futbol kulübü lehine şike ve teşvik eylemlerinde bulunmam iddiasını kesinlikle reddediyorum. Çeşitli hastalıklarım vardır. Kalp damarlarımda problem vardır. Stent takılıdır, diyabet yani şeker hastasıyım. Tansiyon problemim bulunmaktadır. Böbreklerimde belirlenmiş bir kist ya da kanser oluşumu söz konusudur. Yapılan tetkiklerde raporlara yansıdığı şekilde beyinde hipofiz bölümünde yine bir kanser oluşumu tespit edilmiştir. Yani sözün kısası vücudum birçok yönden iflas etmiş haldedir."
"Biz şampiyon olduğumuz bu sezon içerisinde tüm maçlarımızı hak ederek kazandık. Tersini söylemek futbolcularımıza, onların emek sarf ettikleri, döktükleri terlere saygısızlık anlamına gelir. 2006’dan bu yana bir takım dedikodular nedeniyle liglerin incelenmesini değişik vesilelerle söylemişimdir. Hiçbir şekilde şikeyi ve daha önce serbest bırakılması söylenen teşviki dahi onaylamadığımı beyan etmişimdir"
Milliyet Gazetesi’ndeki haberde, karar açıklanmadan önce sağlık raporunda adres olarak Metris Cezaevi’nin gösterilmesi ile ilgili hukukçuların görüşleri:
Prof. Dr. Metin Feyzioğlu (Ankara Barosu Başkanı): "Ben bunun maddi bir hatadan kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum. Aksini düşünmek bile istemem. Bu kabul edilemez bir skandal olur. Bu kişi yarın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurursa bu durumu kendisi lehine bir delil olarak kullanabilir. Hakimin tarafsızlığına da gölge düşer, hukuk adına kabul edilemez bir durumdur."
Avukat Doğukan Özdoğan: "Gözaltındaki bir şahıs hakkında mahkeme tutuklama kararı vermeden önce düzenlenen bir evrakta adres olarak cezaevinin gösterilmesi mümkün değildir. Çünkü henüz mahkemeye çıkarılmamış bir kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağını kimse bilemez. Polisin bu şekilde bir öngörüde bulunması da mümkün değildir. Ben hata ile ya da moda deyimle ’sehven’ yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde ortada gerçekten anlaşılması mümkün olmayan bir durum var demektir. Yani polis gözaltına aldığı kişinin henüz savcılık ve mahkeme işlemleri başlamadan tutuklanacağını öngörebiliyorsa bu hukuk adına iyiye işaret değildir."
Hürriyet Gazetesi
"Fenerbahçe-Kayseri maçıyla ilgili benim maçın hakemi olan Fırat Aydınus’u uyarması için MHK Başkanı Oğuz Sarvan’ı federasyon başkanı aracılığı ile uyarmaya çalıştığım iddiası doğru değildir. Ben şampiyonluk amacıyla müsabakaya çıkan takımımızın iyi hakemler tarafından maçlarımızın yönetilmesi amacıyla girişimlerde bulundum. Bu haklı bir girişimdir.
Bu hakemleri etkilemek anlamına gelmez. Yani maçlarımızın objektif olarak yönetilmesi açısından, FIFA hakemi olan hakemlerimizin maçlarımızda görev almasını talep etmiştik. Zaten federasyon da FIFA hakemi olan hakemlerin maçlarımızı yöneteceğini söylemiştir. Bu diğer şampiyonluğa oynayan takımlar için de geçerlidir. Bu nedenle Cüneyt Çakır’ın da dahil olduğu 8 FIFA hakemi olması ve iyi hakem olması nedeniyle bu maçta görevlendirilmelerini talep ettim. Bu art niyet ya da kaydırma isteği değildir. Kamuoyunda son 1-2 aydır bilindiği gibi benim federasyon başkanı Mahmut Özgener’e dargın olduğum ve konuşmadığım bilinmektedir. Onun kanalı ile hakemleri etkileme düşüncem olamaz. Kaliteli hakemleri istemem, hakemleri etkileme düşüncem olamaz. Kaliteli hakemleri istemenin bir art niyet olarak görülmesi ve bu konuda suçlanmam anlayabileceğim bir şey değildir.
2006’dan bu yana bir takım dedikodular nedeniyle liglerin incelenmesini değişik vesilelerle söylemişimdir. Hiçbir şekilde şikeyi ve daha önce serbest bırakılması söylenen teşviki dahi onaylamadığımı beyan etmişimdir. Ben, hakkımdaki iddialarla kulüp başkanlığım devam etsin, etmesin mücadele etmek istiyorum. Hiçbir şekilde işlemediğim bir suçlamayla karşı karşıya kaldım. Böyle bir suçlamayla muhatap olmak beni derinden yaralamıştır. Mevlana’nın bir sözünü de buradan tekrar etmek istiyorum, ’Hamdım, piştim, yandım’ demiştir. Ben de konumum itibarı ile kendimi bu şekilde görüyorum. Yaşım itibari ile ve bugüne kadar gerçekleştirdiğim spor camiasına katkılarım da dikkate alınarak eğer yargılanacaksam, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ederim"
Ünal Aysal'ın dediklerine sonuna kadar katılıyorum.Ligler bir süre ertelenebilir.
Ligler geç başlatılması hakkında 4-6 hafta arası geç başlatabilir. Biliyorsunuz bizim devre arası tatilimiz diğer ülkelere nazaran inanılmaz uzun. Bundan dolayı 3-4 maç devre arasına diğer birkaç maçta bazı haftalarda hafta arasında oynatılırsa sorun kalmaz.
Şike ortaya çıkıpta küme dürüşürülmezse işte o zaman esas depremi yaşayacağız Türk futbolu olarak
Nevzat Şakar yoğun bakımdaymış yeni öğrendim. Geçmiş olsun.
Trabzonspor'dan Caner Çuğalcıoğlu, Recep Denizel, Temel Tarık Kazancıoğlu ve Hasan Yener de sağlık kontrolünden geçmiş.
Nevzat Şakar'a büyük geçmiş olsun.Herşeyin başı sağlık,iyileşir umarım kısa sürede.
Haberturk muhabiri: ''Sadri Senerin telefon görusmelerinde birsey YOK (SIKE'yle alakali birsey yok!)
Artik medyayada guven olmazya
bu söylediğiniz manipülasyon içeren bir yaklaşım.Kimsenin şike yapmadığı kesin olmadığı gibi emin olun ne fenerbahçe ne beşiktaş ne trabzonspor bu sezon 8.lik gibi bir sırada tamamlamazdı ligi,rijkard gitmese gs'de sekizinci tamamlamazdı.
zeten konuda bu değil.Çok duygusal bir söz söylediğiniz,hiç bir dayanağı da yok üstelik
Kimse uzerine alinmasin dedim zaten farkindaysaniz :) Genel anlamda soyledim, kalkip bana birisi "Ben de 8. olsam boyle bir aciklama yapardim" derse ben de bunu derim. Uzerine alinmasi icin bir sebep yok. Fenerbahce'nin suclulugunun kesinlesmedigini en cok soyleyen diger takim taraftarlarindan biriyim zaten.
Meric Tunca kendine ait Facebook hesabindan bir guzel giydirmis Carsi'ya bu arada. Su an resmi koyamiyorum telefondan baglaniyorum cunku.
SPOR HUKUKU ENSTİTÜSÜ BASIN AÇIKLAMASI
ADLİ VE SPORTİF MERCİLERİN YANLIŞ UYGULAMALARI HAKKINDA
KAMUOYUNU BİLGİLENDİRMEYİ GÖREV OLARAK ALGILAMAKTAYIZ
TÜRKİYE’nin kamuoyunu bir süredir öncelikli olarak meşgul eden “futbolda şike”
soruşturmasının, gözaltılar ve tutuklamalarla başlayıp yeni dalgalarla devam eden süreci,
Türkiye Futbol Federasyonu‘nun 11.07.2011 tarihli açıklaması ile farklı bir boyut
kazanmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. ve 153. maddelerine göre soruşturmanın selameti
açısından Adli mercilerce verilen “gizlilik” kararı nedeniyle delillere ulaşamayan Türkiye
Futbol Federasyonu; “Elimize ulaşmış bir delil yoktur. Biz kararımızı iddianame hazırlanıp
mahkemece kabule edildikten sonra karar vereceğiz” diyerek bir teslimiyet içerisine
girmiştir.
Ancak bu teslimiyet ifade edilirken, evrensel şekilde benimsenmiş olan, “Dünyada iki hukuk
düzeni vardır, biri Devletlerin hukuk düzeni, diğeri sporun hukuk düzenidir” tanımlaması
göz ardı edilmiştir. Oysa bu tanım Türkiye’de de gerek 2008 Spor Şurası Kararları, gerek
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Raporu, gerekse TBMM Spor Araştırma
Komisyonu Raporunda da benimsenerek zikredilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın
59. maddesine yapılmış olan hüküm ilavesi ile Anayasa düzeyinde tescil edilmiştir.
Bu durumun anlamı, Devletin hukuk düzeni ile Sporun hukuk düzeninin, biri birlerine
bağımlı olmaksızın, biri birlerini etkiler veya engeller olmaksızın kendi mecralarında
işlemelerinin gerektiğidir.
Esasen, konu olan “futbolda şike” soruşturma ve kovuşturmasında adli merciler, ceza hukuku
açısından gerçek kişileri hedef alırken, spor hukuku ve onu uygulamakla yetkili merciler
öncelikle tüzel kişilikleri hedef almaktadır.
Ancak, adli mercilerin ellerinde bulunan kovuşturma bulgularını, yetkili sportif mercilerin de
incelemelerine sunmamaları, bir hukuk düzeninin, diğer hukuk düzeninin işlemesini engeller
niteliktedir. Adli mercilerce, sportif mercilerin delillere ulaşmasını sağlaması, gizlilik
kararının ihlali olmayacağı gibi, Anayasa’nın 59. maddesinde yerini almış olan Sportif
Yargının işleyebilmesi için de bir yükümlülüğüdür.
Devletin hukuk düzeni uygulayıcılarının klasik hukuk bilgi ve uygulamalarına uymayan bu
SPOR HUKUKU’nun “sui generis” yapı ve niteliğine uymaları ve kabullenmelerinin
güçlüğünün bilincindeyiz. Bu nedenledir ki, Enstitü’müz, Spor Hukukunun ihtisas kuruluşu
olarak bu hususu belirtmeyi görev bilmiştir.
Açıklamalarımız ışığında, yürürlükteki ceza usul hükümlerinin buna izin vermediği
bilincinde olmamıza rağmen, adli soruşturmayı yürüten Savcılık Makamı ile sportif
soruşturmayı yürütmekle görevli TFF’nin bir birilerinin görev yapmalarını engellememesi
uğruna Adli Mercilerin ellerinde bulunan tüm belge ve bilgileri Türkiye Futbol
Federasyonu’na sadece kendi hukuki ve idari mekanizmasını işletmesi ve başkaca hiç bir kişi
veya mercie ifşa etmemesi kaydı ile vermesini elzem bir yükümlülük olarak görmekte ve
sürece müdahil olması suretiyle görevli mahkemenin bu konuda bir karar vermesini de
gerekli bulmaktayız.
Yeri gelmişken de bir hususu daha belirtmek isteriz. Adli mercilerin, TFF’ye iletmeleri
gereken, deliller olup, iddianame değildir. Zira iddianame, elde mevcut bilgi ve bulguların
savcı, yani kamunun avukatınca, mahkemeye sunulan bir yorumudur, iddiasıdır. Bunun
mutlak doğruluğu kabul edilse idi, ayrıca hâkim kararına gerek kalmazdı. Dolayısı ile TFF,
savcı iddianamesinden etkilenmeksizin delilleri değerlendirmeli ve Etik Kurul, Yönetim
Kurulu ve Tahkim Kurulu kararları ile sonuca varmalıdır.
Bu suretle Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş Ve Görevleri
Hakkında Kanun’un 3/g; Futbol Disiplin Talimatı’nın 55.,74.,79.,80.84.,85.vd; Etik Kurulu
Talimatı’nın 4/I,b vd. maddeleri ile sair mevzuat ışığında, iddianamenin hazırlanması, kabulü
veya kovuşturma süreci beklenmeksizin, delillere ulaşmaya çalışmalı, elde edilen delilleri
vicdani kanaatine göre değerlendirip hiç vakit geçirmeden ve derhal kararını açıklayarak
2011-2012 futbol liglerini geleceği meçhul bir şekilde başlatmamalıdır.
TFF’nin delillere ulaşma talebi, bir lütuf değil, Anayasa’nın 59. maddesi ile sahip olduğu
yargılama yetkisinin engellenmemesi, geciktirilememesidir. Bu bakımdan TFF’yi, hakkını
elde etmek için gerekli resmi girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz.
Halen sürmekte olan “futbolda şike” soruşturması hakkında TFF’nun 11.07.2011 günü
açıkladığı kararı karşısındaki hukuki görüşümüzü kamuoyu ile paylaşmayı bir görev addetmiş
bulunuyoruz.
Saygılarımızla,
SPOR HUKUKU ENSTİTÜSÜ
http://www.sporhukuku.org/dosyalar/basin-aciklamasi.pdf
İlhan Cavcav : Ünal Aysal'ın açıklamalarını Türk futboluna indirilmiş bir darbe olarak görüyorum.
TFF : Ünal Aysal'ın açıklamaları bizi şaşırtmış ve üzmüştür.
Bu kadar olaylar darbe indirmemişte Ünal aysalın bu açıklaması mı darbe indirmiş.Çok ağır birşeyde yok söylediklerinde.
Galatasaray'ın özüne döndüğünü görmek güzel :) Açıkcası böyle bir açıklama bekliyordum her ne kadar Ünal Aysal'ı sevsem de :)
Bence asıl skandal Aziz Yıldırım'ın daha tutuklanmadan İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü labarotuvar sonuçlarında adres kısmının metris cezaevi yazılmasıdır.Bu olay bütün herşeyi açıklamaktadır,2.dalgadan pek birşey çıkacağını düşünmüyorum.
3 Temmuz'dan bu yana ülkemizin gündeminde olan şike soruşturmasından, Türk futbolunun en az zararla çıkması için Türkiye Futbol Federasyonu olarak yoğun bir emek ve çaba harcıyoruz. Bu kritik süreçte; kamuoyunun, Kulüpler Birliği'nin ve futbol ailemizin karşılıksız ve samimi destekleri bizi yüreklendiriyor.
Ancak bugün Galatasaray Kulübü'nün Başkan Ünal Aysal imzası ile yaptığı açıklama, açık söylemek gerekirse bizleri şaşırttı ve üzdü.
Çok değil sadece 24 saat önce yapılan TFF-Kulüpler Birliği toplantısına katılan Galatasaray 2. Başkanı Ali Dürüst, o toplantıdaki görüşleri benimsemiş ve TFF'nin alacağı her kararı destekleyeceğini belirtmiştir.
Türk futbolunun geleceğini planlayacak bu toplantıya, mazereti nedeniyle katılamayan Galatasaray Kulübü Başkanı, bugün yaptığı bu açıklama ile 106 yıllık bir camiayı temsil eden 2. Başkanı'nı da oldukça güç bir duruma düşürmektedir.
Sonuçları nereye kadar ulaşacağı belli olmayan bu kriz üzerinden "bu ateş üfleyerek sönmez" diyerek fırsatçılık yapmak, elde herhangi bir belge ve delil olmadan hukuka ve adalete aykırı sonuçlar yaratabilecek nitelikte alelacele karar verilmesini beklemek, yüzlerce yıllık bir eğitim kurumunun temelleri üzerine yükselmiş olan Galatasaray Spor Kulübü'nün Başkanı'na hiç yakışmamaktadır. Kişi ve kurumları zan altında bırakan bu açıklamayı, Türk Futbolunun karar organı olan Türkiye Futbol Federasyonu olarak kınıyoruz.
Türkiye Futbol Federasyonu, en doğru ve en adil kararı verebilmek adına hukuki süreci beklemektedir. Buna başka bir anlam yüklemeye çalışmak, en hafif ifadesiyle insafsızlıktır.
Hatırlatmak isteriz ki, 29 Haziran 2011 tarihi ile birlikte sadece Türkiye Futbol Federasyonu'nun yönetimi değişmemiş, futbolumuzda yeni bir dönem de başlamıştır.
Bambaşka bir yönetim anlayışının egemen olacağı bu düzende, eski alışkanlıklarını devam ettireceğini düşünen tüm paydaşlarımızın yanılacağını bir kez daha vurgulamakta yarar görüyoruz.
Bu kapsamda, Galatasaray Kulübü'nü ve açıklamada imzası olan Sayın Başkan'ı, bu konuda sağduyulu davranmaya davet ediyor, benzeri açıklamaların devam etmesi halinde ise Futbol Disiplin Talimatı'nın ilgili hükümlerinin işletileceğini hatırlatıyoruz.
Saygılarımızla
Türkiye Futbol Federasyonu
Dakikada kınama vermişler valaha bu ne hız :)
Ya allahınızı severseniz yeter artık, Fenerbahçe'nin şike yaptığı kesinleşti de TFF yinede ligde mi tutmaya karar verdi fenerbahçeyi.Sanki daha iddianame bile yokken herşey oldu bitti gibi konuşuyorsunuz maşallahınız var.
Federasyonun bir klüp başkanında "Fırsatçı" demesi ne kadar hoş birşey.
Uefa'ya mail atmak şart oldu.
Şu spor hukuku ensitütüsü nün yazısını sonuna kadar okudunuz mu acaba hiçbiriniz :)
bizi suçlamış da olsa, Ünal Aysal söylediklerinde haklı. Bu işe karışmış takımlar ve taraftarları olarak olaya sadece kendi perspektifimizden bakıyor olsak da, aslında sezon ortasında kararların belirlenip gerekirse küme düşürme uygulamasını 23-25. haftalarda açıklamak aslında saçmalığın danıskasıdır.
hala anlamış değilim. ne yapmalarını bekliyordunuz? gidip feneri düşürmelerini mi ? dava 2.dalga denilen şeyin yeni başladığı anda. ee ts ne olacak onun da yöneticileri içerde.. onları dinlemeden mi düşürecek yoksa yöneticileri içerde olmasına rağmen şampiyon mu ilan edecekler.
nedir bu fener düşmanlığı anlamış değilim.
TFF'ye bak Galatasaray'a firsatci diyor. Ulan firsatci olsak yoneticiler yayin yapmayin der mi? Galatasaraylilar bunlari kayitsiz kalmasin protesto etsin der bir kiyameti de oradan kopartir. Yaziklar olsun boyle anlayisa. Firsatcinin kendisidir TFF yonetimi. Altindan kalkamayacagi laflar ediyorlar. Galatasaray isterse cok kulup toplar yaninda yonetimi gondermek icin. Adeta geldikleri gibi jet hizinda gelip jet hizinda gitmis olurlar. Bu kuluplerden oy aldin diye istedigini yapip, soyleme ozgurlugunde degilsin. Kimse aciklamayi adamakilli okumamis mi merak ediyorum. Yaziklar olsun bu zihniyete.
Evet aynen öyle küme düşmesini bekliyoduk , öyle veya böyle bu dava sonucunda fener kesinlikle suçlu çıkcaktır ve dava 2-3 yıl uzarsa zaman aşımından bişey olmucak adım kadar eminim bu konuda . ayrıetten en azından dava sonuçlanana kadar liglerin tatil edilmesi avrupaya sadece soruşturmada adı geçmeyen g.antep bursa gibi kulüplerin gitmesi gerekmektedir.
Şike olduğuna bu kadar eminseniz gidin savcılığa anlatın ne biliyorsanız.En azından iddaanamenin daha kolay hazırlanmasını sağlar,bir katkınız olur Türk futboluna.Burada Fenerbahçelilerin sabrını test etmek yerine.O Fenerasyon dediğiniz insanlar sizin takımlarınızın yöneticilerinin verdiği oylarla bu göreve geldi.Sanki kararları bir tek Mehmet Ali Aydınlar veriyor.
Hayır düşman olduğunuzu biliyoruz zaten de bu kadar da belli etmeyin yani.
Bu federasyon çok can yakar . Amatörün amatörü bunlar . Uefa'dan men kararı almamıza az kaldı.
Soruşturma sonucunda Fenerbahçe aleyhine sonuç çıkarsa TFF ne halt yiyecek merak ediyorum.O zaman bakalım gereken cezaları vericek mi?Ligi ertelememelerinin sıkıntısını çok çekicekler.
suçlu çıkacaktır. diyorsun çıkmamıştır daha. ee adı geçiyor diye hepsini düşürelim o zaman nasıl olur. şaka mı bu ya adı geçenler düşsün diğerleri kalsın. zaten polisin ifadesini aldığı herkes kesin suçlu. hakimler, mahkemeler niye var ? süs olsun diye değildir heralde.
Bazilarinin da dusman oldugumuza inanmasi komik. En buyuk ilan etmek icin kendilerini firsat kollamak komik. Fenerbahce'ye destek verince duyarli Galatasarayli, topuk yaylasina gidince helal Galatasarayli, surecim yanlis oldugunu soylesinde pis Galatasarayli, dusman Galatasarayli. Ne kadar menfaatciler varmis yahu. Yaziklar olsun. Federasyon da aklini basina alsin. Asil dusmanlik budur yahu adimiz sikenin s'sinden gecmedi, sureci elestirdigimiz icin firsatci diyen bir TFF'ye sahibiz. İcinde kalmis bazilarinin bu olaylar belli oluyor.
Olaya UEFA el atacak diyorlar.