15 milyon euromu ??? Astronun da astrosu nomik olarak :n: Daum'un hataları saymakla mı biter yaw neyse , Türkiye liginde bulamazmıyız orta alanda oynayacak bir oyuncu?
Printable View
15 milyon euromu ??? Astronun da astrosu nomik olarak :n: Daum'un hataları saymakla mı biter yaw neyse , Türkiye liginde bulamazmıyız orta alanda oynayacak bir oyuncu?
Arkadaşlar Xabi Alonso diyorsunuzda (bende gelmeyeceğini düşünüyorum) bu adam Aurellio'nun yerini dolduramaz bence.Neden? Aynı stil oyuncular değiller.Xabi defansif yönden Aurellio'dan daha kötü ofansif açıdan daha iyi.Zaten Aragones milli takımdada benzer stildeki Senna'yı tercih ediyordu.
Türkiye liginde ideal bir isim var, o da Mehmet Topuz. Onu da kulübü bırakmıyor maalesef. Aslında Topuz'u almanın tam zamanı, tam ihtiyacın olduğu zaman.
Üçlü orta sahaya bakar mısın,
Mehmet Topuz - Deniz Barış - Emre Belözoğlu
------------------- Alex -------------------
----------- Güiza -------- Semih -----------
Çift yönlü bir orta sahamız olur üçlü, hem defansif hem ofansif, Topuz ile Emre çift yönlü, Deniz ise tek yönlü. Topuz esasında ön libero mevkiinde oynayamaz, fakat defansif katkılarıyla ön liberonun açıklarını kapatır. Ön libero oynayacak isim o zaman önemli olmaz, yeter ki yanındaki diğer orta sahaların defansif yönü kuvvetli olsun, mücadeleci olsun. Topuz da buna uygun bir isim. Ben bile oynasam böyle bir orta sahanın göbeğinde sırıtmam :D
Appiah konusu ne oldu kesin olarak gidicek mi? Yoksa kalıcak mı?
Appiah ile ilgili noter tesbiti yapılıyor idmana katılmadığına dair:)Yani gönderecekler ki bunu yapıyorlar.
Ayrıca Egemen kadro süper oldu ilk defa 3lü orta saha bu kadar heyecanlandırdı.Ama yine bu kadroda DL ve DR'nin yani gökhan ve Carlos'un fiziğinin sağlam olması lazım.Ayrıca Emre kaç maç oynayacak o var.Bir de sonra olarak Deniz eski formunu yakayabilcekmi?
Hepsinin dışında Topuz'da en az 5mn€
Xabi Alonso'nun gelmesi çok zor. Oyuncu hiç düşünmeden Liverpool için 8 yıllık mukaveleye imza attı ve bu takımını sevdiğini gösterir.Liverpool'da Xabi'yi bırakmayacaktır.
Bence ön liberoya takviye gerekmez ama kaleye bir takviye yapılması gerekiyor.
Onun gibisi diyosun ama onların Avrupa tecrübesi var o yüzden 15mn€;)
En iyi oynadığı maç(önemli olarak) Az Alkmaar maçı:)
Emre'yi anlayamamışsın :)
Emre MC'dir ne ön liberodur, ne de ofansif bir oyuncu.
Stratejik değil, ağır oyunu aşmak ve Alex'in dribbling eksikliğini kapatmak için çok gerekli bir transferdir.
Emre olmasaydı Emre gibi bir oyuncu transfer edilecekti, Alican Gs'lısın sanırım ve böyle düşünmen çok normal aslında.
Alex'in ve orta sahanın top taşıma işini Deivid yapıyordu, hoş bu da baskı altında çok zorlanmak demek.
Zaten orta saha geride çok pas yaparak, yan top yaparak top üstünlüğü ile rakibin pozisyon sayısını azaltmak üzerine kurulu oyunda ligi domine etmekte çok zorlanıyordu takım.
Ligin en iyi oynayan ve en iyi takımıydı ama Anadolu takımları gibi savunma oynuyordu, az ama öz pozisyon bulup gol atıyordu (bkz. Milan).
Hal böyle olunca (ki Deniz'in sakatlığından sonra) tüm 2. önliberolar hiç performans veremediği için Aurelio top yapamadı, oyun tıkandı.
Artık Fenerbahçe tek top yapmak istiyor, bu yüzden topu açabilecek çift yönlü bir MC'ye ihtiyaç duyuyor.
Emre bir DMC kadar olmasa da pres yapan, alan daraltan bir oyuncudur, 28 gün askerliği de onun form tutmasında çok faydalı olacaktır, yat-kalk-koş kolay iş değil, (ben de basketbol oynadım) sezon öncesi bir ay koşarak tüm sezon kondüsyonumu korumuştum.
Bence istemeden doğru olan yapıldı.
Aurelio oyunu inanılmaz yavaşlatıyor (çok iyi oyuncu olmasına rağmen), bu yüzden Gs Tugay'ı göndermişti.
Şimdi oraya çabuk, anlık düşünen, alan daraltan bir oyuncu lazım.
Xabi Alonso'ya olmaz demek çok saçma :)
Suat'ı unuttunuz galiba.
Xabi tam bir DMC'dir, Aragones'in amacı 3lüyü kurmak, deli gibi presle boğmak - Senna-Xavi-Iniesta :)
Unutmayın Barca Deco-Xavi-Iniesta oynadı, Xavi ve Xabi aynı stildeler.
Artık şimdi bomba bir DMC bulmak olacak görevleri, Maldonado ve Kezman'dan biri gidecektir.
Aurelio'ya sevinmek diğer takım tarafları için hüsran olur, boşa heveslenmek olur, DMC alınır ama AMC hiçbir şey ile alınamaz kolay kolay, Alex'in gitmesi esas bozardı takımı.
Fenerbahçe gücünden hiçbir şey kaybetmeyecektir.
Ligde 4-3-1-2, ŞL'nde zaman zaman 4-3-1-2 zaman zaman 4-4-1-1 oynayacaklar muhtemelen, Aragones 4-4-2 ve 4lü orta saha sistemlerini benimseyen taktisyen bir hocadır, diğer takım taraftarları için daha zor bir lig olacak :)
Cengiz abi çok güzel yazmışsın eline sağlık:)
Umarım Senna olur;)
Xabi Alonso'da bir artısı var F.Bahçe'nin...
O da İstanbul...
Daha önce bir çok kez geldi Xabi Alonso Türkiye'ye...
Özellikle de Milan ile oynayacakları Şampiyonlar Lig maçı öncesinde yabancı basın mensuplarına İstanbul'u hayli övmüştü.
Bir gazetecinin maçtan önceki gün basın toplantısında "İstanbul'da iyi uyuyabildin mi?" şeklindeki bir sorusu üzerine, "İstanbul'u seviyorum. Buraya 3 kez geldim ve her zaman memnun oldum. Heyecan verici bir şehir burası. Biraz da heyecandan dün gece uyuyamadım" yanıtını vermişti.
Evet Xabi İstanbul'u çok seven biri.
Ve bu sözlerinin ertesi gün Milan'ı yenerek aldıkları kupa sayesinde şehre olan sempatisi daha da artmıştır sanırım. O maçta son golü atan yani 3-3'lük beraberliği sağlayan da Xabi'ydi zaten.
Bu küçük ve basit bir anekdot.
Tabi sözleşme, şartlar, sunulan, istenen ve düşünceler önemli bu transferde.
Ama Xabi'nin şehre bakışı, Aragones artısı ve Güiza'nın katılışıyla ikna olma olasılığı hayli fazla.
Başkan Aziz Yıldırım Aurelio'nun gidişiyle ilgili, "Daha iyisini alırız" demiş. Ve Xabi Alonso tam da bu ölçüde biri. Yani daha iyisi.
Halil FİNCAN / Ajansspor
Beyler bazı şeyleri kabul etmek gerekir.Son yıllarda tek tük yıldız çıkartıyoruz onları da çok abartıyoruz[Parasal bakımdan].Kayserispor 12 Mn$ istemişti Topuz için.Bu para oldukça fazla bir miktar.Topuz'u alacağıma 3-5 daha katarım Avrupadan isim yapmış birisini getiririm diye düşünüyor doğal olarak başkanlar bence de haklılar.
Emre artık eski Emre değil..Türkiye'de iş yapacak ama koşacak,yırtacak kendini paralayacak bir Emre olacağını hiç düşünmüyorum.Emre 2 sene öncenin Tümer'i görevini yapacak bence.Kritik maçlarda farkını göreceksiniz.Nasıl Tümer önemli maçlarda önemli anlarda sorumluluk alıp goller atıyor,paslar veriyordu aynısı olur..Ama Emre iyi futbolcu vesselam ona laf yok.
Emre eski emre değil ama burasıda premier ligi değil beyler
Emre eski Emre değilde ne yaptınız yahu Emre'yi ayrıca çok iyi bir para alıcak.Mücadele etmezmiş o kadarda değil.
Abicim ben Emre eski Emre değil derken o yorumu okumamıştım.Şunu kastettim:Emre'nin müthiş olduğu yılları...Emre çok iyi bir oyuncu Alex'le yan yana oynarsa müthiş katkı sağlar ama eski Emre gibi kendini yırtmaz.Transferlerle ilgili olumlu yorum yaparken bize göre olumsuz yanını da yazmayalım mı Allah aşkına?
Egemen Topuz için ben de senin gibi düşünüyorum Türk olması büyük avantaj hiç alamazsak onu alalım 7-8 milyon euro versek bile verelim diyorum yani başka alternatif kalmıyor elimizde.. E tabi gönül ister Senna , alonso gibi adamları alalım ama gerek kontejan gerekse diğer nedenlerden dolayı biraz zor durumdayız..
Özer Hurmacıyı alıcaktık yawkeşke biraz daha çabuk tutsaydık elimizi, Aykut hoca bize kaptırmadı onu :D
Özer Hurmacı nereye gitti ki?
Yaw bi yere gitmedi Aykut hoca takımın başına gelince gönderilmesine izin vermedi :D
Arkadaşlar karşınazdakinin fikirlerine katılmıyorsanız ona karşılık kendi fikirlerinizi yazınız.Karşı tarafı ikna edebilecek yorumlarda bulunun veyahut fanatikce olduğunu düşünüyorsanız bize bildirin.Mesaja alıntı yapıp sen fanatikce düşünüyorsun diyip ortamı gereksiz yere germeyin,konu uzatmayın.
Yazdıklarımızı iki defa okur öyle gönderirsek kimse için ceza sistemi kullanılmaz. Bazı arkadaşlar bir kaç defa uyarılmış bu arkadaşlar tekrarlarsa uyarılmadan atılacak siteden. Sonradan vay ben duymadım bilmiyorum demeyin. Bu son uyarıdır !!! Bundan sonra devam ederseniz atılırsınız haberiniz olsun.. Duyanlar da duymayanlara söylesin ...!!!
Aragones Aurelio kayıp, O'nun yerini doldurabilecek oyuncu bakıyoruz dedi. Buradan bir orta saha oyuncusu alınacağını anlamış olduk. Lütfen şu gelsin, bu gelsin yorumlarından ziyade, somut şeyler konuşalım.
Yabancı kontejanından dolayı yerli bir orta saha alcaklar bana göre ama Aurelio'nun yerini doldurabilecek başka yerli topçu varmı bilmiyorum :(
Senna'nın Fiyatı
Euro 2008'de gösterdiği performansla tüm dikkatleri üzerine çeken, çoğu otoriteye göre turnuvanın oyuncusu seçilmesi gereken Marcos Senna için Avrupa'nın önde gelen kulüpleri devreye girmişti. Başta Arsenal ve Juventus olmak üzere, Senna'yı transfer etmek isteyen kulüplere Villarreal'den kötü bir haber geldi. İspanyol kulübü 32 yaşındaki oyuncularını transfer etmek isteyenlerin 30 Milyon Avro getirmesi gerektiğini bildirdi. Bu gelişme ile Senna'nın İspanya'da takımında kalması bekleniyor. Nitekim Villarreal'in bu tutumunun aslında oyuncularına değer biçmek değil, onu transfer etmek isteyenlere bir gözdağı vermek yatıyor.
Erol Kılıç
ScoutGS Haber Servisi
Ön libero transferi olmayacak düşüncemi dahada kesinleştiren gelişme olmuş.
Bence Aragonesin maçtan sonraki açıklamalarını bi oku
Aurelio'nun yerine arayışlarımız sürüyor dedi..
Bu da transferi kesinleştiren düşüncemi artırdı benim:)
Anlaşılan bir önlibero alacağız muhtemelen yabancı.Yabancı olması için bir oyuncuyu göndermemiz gerekir.Deivid'in kalacağını sözleşmsinin de dondurulmaycapını düşünüyorum.Kezman'ın da aynı şekilde kalacağını düşünüyorum ki Aragones maçta Kezman'ın iyi oynadığı söylemiş.Maldonado maça 11'de başlamadı bence gönderilmeye en büyük aday Maldonado
Aragones'in açıklamasına bakarsak, Aurelio'yu ciddi anlamda kilit rolde düşündüğünü görebiliyoruz ve yerine de oyuncu alınacağı söylendi. Büyük ihtimalle yabancı olacak, zira yerli aday yok. Maldonado gönderilecek diye düşünüyorum, bugün hazırlık maçında Selçuk ve Deniz gibi iki ön liberoyu düşünüp de Maldonado'yu düşünmüyorsa, bence gideceğinin bir sinyalidir bu. Ondan açılacak kontenjana da defansif bir ön libero alacağız herhalde, bunun için de arayışların sürdüğünü söyledi Aragones, umarım en kısa zamanda yaparız transferi, zira gelecek oyuncunun takıma adaptasyonu ve fizik olarak kendini hazırlaması zaman alabilir.
Kezman giderse forvete zaten adam gerek yok, bugün yorumları okuduğum kadarıyla Burak Yılmaz gayet iyi bir performans sergilemiş. İlhan da iyiydi özette benim gördüğüm kadarıyla.
Sanıyorum ki Kezman'ın gönderilmesini ve yerine yabancı bir ön libero alınmasını istiyorsun, bu alternatif güzel olabilir ve benim de istediğim bu. Kezman mutlaka gönderilsin, zira para da getirebilir bize tatmin edici ve yerine de adam alırız, zaten forvet bolluğu var.
Bence Kezman gönderilsin diyenler (başta ben) bu sene yanılacak gibi. Çünkü Kezman'ın oyun tarzına yakın bi sistemdi bugün oynanan. Zaten 1 orta geldi adam çaktı golü. Kezman böyle bi forvet. Bu saatten sonra Kezman'ı başkanda yollamaz zaten. Yollasada kimse almaz. Herkes takviyeleri yaptı ve transferler içinde bence 1-2 gün var ondan sonra alsalar geç olabilir. Burak Yılmaz'ı özette izledim adam hızlı ve gayet başarılı paslar verdi. Ayrıca Gürhan'da süper oynadı. Carlos'ta sakatlıktan çıkmasına rağmen bir şut vurdu ki direkten döndü. Ayrıca çok kaleyi yokladı. Takımı adam etmiş hoca. İşte böyle takım istiyoruz biz.. Bence Xabi Alonso alınırsa bu takım tutulmaa.
Ayrıca D-SMART keşke çıkmasaydıda şu hazırlık maçlarında bari takımı görseydik. Başkanımız maçları FBTV ye alsa. taraftar kombinesini formasını zaten alarak kulübe destek veriyor. Başkanda en azından hazırlık maçlarını kulübün televizyonundan verdirse. Adı üstünde kulübün resmi televizyonu. :(
Aragones rüzgâra tükürecek mi?
Aragones, İspanya Milli Takımı'nı oynatırken, Fenerbahçe'de neler yapacağının sinyalini veriyordu. Gelin önce Aragones'in İspanya'sı EURO 2008'de neler yaptı, onu anlatayım.
GERi DÖNENi YAKAR!
* Hollanda'dan sonra maç başına en çok gol atan takım
* En az gol yiyen takım
* En çok şut ve gollük şut atan takım
* Her 2 kanadı da en çok kullanan takım
* Topla en çok oynayan takım
* 25-35 metrelik pasları en çok kullanan takım
* Çarpraz pasları en az kullanan 5 takımdan biri. İşte İspanya bu idi EURO 2008'de. Öne doğru oynayan takımdı. Federasyon başkanları "Bu takımda Aragones'in payı % 5'' dedi ama tam tabiri ile kıskançlıktan salladı. Çünkü bu takımı seçen, Raul gibi bir adamı dışarıda bırakan ve de bu futbolu oynatan Aragones'di. Yani payı, en kötü ihtimalle % 20 idi. Bunun anlamı açık. Gelin daha önce teknik adamlık yaptığı takımların maçlarını dahi izleyerek yaptığım analizlere ve İspanya'nın EURO 2008 yapısına göre 'Aragones Türkiye Ligi'nde neler isteyecek' onu anlatalım:
KÂBUSBAHÇE YARATACAK
1- Topu kaybeden oyuncusunu fena yapacak. İspanya, turnuvanın en az top kaybı yapan takımı idi. Fenerbahçe de öyle olacak. Bu nedenle takım topu ayağında fazla tutacak ama bu tutuş savunmadaki adamların değil, orta sahadaki ve gole dönük adamların ayağında olacak. İspanya'nın bu kupada topu ayağında en fazla tutan adamları Xavi, İniesta ve Silva idi. Fenerbahçe'de de böyle takım kuracak. Yani tek veya 2 ön liberonun önündeki 3 veya 4 adam topla çok ama hızlı oynayacak.
2- Takım kesinlikle kanatları kullanacak. Ayrıca savunmadan özellikle uzun toplar atılacak ama bu topların santrforlar tarafından alınmasına değil, rakip savunmadan dönüp kendi orta alan oyuncuları tarafından alınmasına yani ribauntlara önem verilecek. Böylece araya veya arkalarına atılacak toplar bakımından rakip savunma dengesiz yakalanacak. Yani rakipler için kâbusbahçe yaratacak. Peki bunlar Fenerbahçe'de şu anda var mı? Bakalım:
iNTiHAR TiMi KURACAK
Kadro Aragones'in kafasında şöyle şekillenebilir:
Gökhan Carlos Emre Güiza Semih Burak Deniz (Selçuk) Edu Lugano Volkan Alex
4-1-3-2 oynayacak bu takımı intihar Timi gibi gördünüz değil mi? Ama okumaya devam... Takım pres yapan ve gol atan takım olacak. Hiç transfer olmazsa Türkiye Ligi'ndeki takımı büyük olasılıkla böyle kuracak. Onun için orta saha 3'lüsü çok önemli. Bu 3'lü gördüğünüz gibi çok teknik ve öne oynama becerisine sahip. Ama!.. Ama en büyük sorun, "bu adamlar koşacak mı'' olacak? Çünkü yukarıda da yazdığım gibi, bu 3'lü koşmazsa asla takımda yer bulamayacak. Neden mi? Gelin aşağıdaki bölümü okuyun o zaman.
HÜCUMCULAR SAVUNMACILARDAN ZEKiDiR, ÇABUK ÖĞRENiR
Aragones'in tüm takımlarında tek felsefe var. Amele ruhlu, sadece savunmaya odaklı oyuncularla uğraşmıyor. Ne yapıyor? Alıyor kaliteli ve klas hücumcuları, öğretiyor nasıl savunma yapılacağını. Yani savunmacıya hücum öğretmeye çalışmıyor. Biliyor bu işin imkansız olduğunu. Hücumcuya savunma öğretiyor. Bu nedenle 'Aragones'in takımları, savunmayı iyi öğrenmiş hücumcu'lardan kurulu oluyor. Bakın EURO 2008 şampiyonu İspanya'ya. Takımda tek ön libero Senna dışında tüm orta saha hücuma yönelik. Hem de gözü kara hücumcular. İniesta, Xavi ve Silva. Ruhlarında deli gibi oradan oraya koşmak değil, sürekli öne oynayıp, araya pas atmak ya da hücumcularının yarattığı boşluğa girip, gol atmak var.
İspanya gibi bir ligde, bu 3'lünün toplam 14 gol atmış olması ne demek istediğimi anlatıyor. Sağ beki bile Ramos gibi, rüyasında bile orta sahayı geçmeye çalışan bir adamdan oluşuyor, gol attırmak uğruna.
EMRE VE ALEX'i NE ZAMAN KULÜBE KORKUSU SARACAK?
İşte bu nedenle Fenerbahçe'nin tek ön liberosunun önünde oynayacak 3 adamı, gole dönük adamlar olacak. O yüzden Fenerbahçe'de "Bu adamlar asla bir arada oynamaz" denilen isimleri, aynı anda sahada görmeye hazır olun. Yalnız Burak, Alex ve Emre deli gibi koşmaya ve de pres yapmaya zorlanacaklar. "Yapamazlar'' mı dediniz. Yedek kulübesi, pres yapamayanları bekliyor. Kendileri bilecek.
Fener'e ön libero adaylarım
Aragones'le anlaşılmadan önce bu satırlarda, "Eğer gelirse en önemli adamı Aurelio olur. Bu nedenle Aurelio satılmamalı'' diye yazmıştım. Nitekim yönetim de bu işin farkında idi ama yanlarında sıklıkla ağırlarken gördüğüm "Aurelio'nun menajeri'' yapacağını yaptı ve Marco gitti. Böylece oralarda ağırlanacak adamlara dikkat edilmesi gerekliliği de ortaya çıktı, bu ayrı bir konu... Marco'nun yerine en uygun aday, elbette Senna'dır. Hatta "Senna tam Aurelio'dur'' dersem yanlış olmaz. Villareal'de, Uruguaylı Eguren'le beraber çift ön libero oynardı. İspanya Milli Takımı'nda ise tek ön libero oynadı ve burayı tek alınca daha başarılı olacağını da gösterdi. Peki ya Senna olmazsa?.. Ortada Alfonso haberleri dolaşıyor. Bence de uygun ama alınması zor. İşte o zaman 3 adayım var. Bu adayların en önemli özellikleri gerek tek ön libero oynayabilmeleri, gerekirse yanlarında teknik ve hücuma dönük bir oyuncu olduğunda, 4-4-2 veya 4-2-3-1 gibi düzenlerde 2 ön libero yapısını da kolayca başarabilmeleri. İşte Fener'e tek ön libero adaylarım:
De Jong en uygunudur
Hamburg, geçen sezon Bundesliga'da Bayern'den sonra en az gol yiyen ikinci takım olurken, bu genç Hollandalının payı çok büyüktü. Jarolim'le beraber orta alanın ortasında mükemmel bir ikili oluştururken, bizzat seyrettiğim Hertha deplasmanında tek ön libero olarak oynamış ve gözüme de girmişti. Piyasaya ilk çıktığı Ajax'tan bu yana yaklaşık 5 yıldır izliyorum onu. Bu kadar mücadelenin olduğu bir bölgede oynayıp da 5 yıldır tek bir kırmızı kart görmemesi bile işini ne kadar iyi yaptığının kanıtı. 2010'a kadar kontratı sürüyor. Mutlaka araştırmalı yönetim.
Torsten Frings
Bana göre dünyanın en iyi TEK ÖN LİBERO oynayan adamlarından birisidir. Tek sıkıntısı 2 ön libero yan yana oynadıklarında zaman zaman duruş ve pozisyon hatası yapmasıdır. Bu sene sakatlıklarla boğuştuğu için ancak ligin 25. haftası sonrası forma buldu Werder'de. O sürede bile takımı daha az gol yedi. 31 yaşında ve bildiğim kadarı ile 2011'e kadar sözleşmesi var.
Lorik Cana
Daha 24 yaşında ama 3 yılda Marsilyalıların sevgilisi oldu bu Arnavut. 2012'ye kadar sözleşmesi var Marsilya ile. Ama son 3 sezondur maçların neredeyse tamamında forma giyiyor ve iddialı futbol ofisimde maçlarını izlerken görüyorum, gerçekten işini mükemmel yapıyor.
Güiza, Semih'i gol kralı yapar
Güiza'nın geçen sene attığı 29 golün 19'u deplasmanda. Yani öyle statik değil, sürati de olan bir golcü. Zaten Getafe'de iken oynadıkları 4 Barça maçının 3'ünde, Katalanlara gol atmayı başarmıştı. Yani zor takımlara atmayı özellikle sever. Bu nedenle derbilerde ondan gol bekleyin. Getafe'de oynarken Real Madrid ile Barnebau'daki maçlarını seyretmiştim. Schuster, o gün Getafe'yi 4-4-1-1 oynatmış, Güiza da tek forvet olarak Real'e golünü çakmıştı. Ama Getafe genellikle 4-4-2 oynuyor, Güiza da yanında Manu veya Pachon ile beraber gol arıyordu. Nitekim bu sezon Mallorca'nın 38 maçının 32'sinde önde çift forvet ile oynaması da, Güiza'nın bu işi sevdiğini açıkça gösteriyordu. Ama bu çift forvet biraz farklı idi. Güiza öndeki adam oluyor, diğer forvet onun yarattığı boşluklara sızan adam oluyordu. Yani tam bir 4-4-2 değildi oynadığı yapı. İşte bu tarzı Fener'de de uygulayacaklar ve bence özellikle Türkiye'de en önde Güiza, biraz arkasında Semih olacak ve bu yapı özellikle Semih'in daha çok boş alan ve de gol bulmasına yol açacak. Semih bu sezon sakatlık olmazsa 20 gol üzerine çıkarsa ve iki forvet beraber 45 gol atarsa kimse şaşırmasın. Ayrıca bu ikili bu sezon "en çok top kazanan hücum ikilisi'' olacaklar. Bu da takım savunmasına müthiş katkı yapacak. Ama Güiza, Semih'i keserse benim buna kişisel olarak itirazım olacaktır.
Rüzgâra yürüyen yüzüne tükürür
Çok sevdiğim bir İspanyol atasözüdür bu yukarıdaki. Ters işler yapan adamlar için söylenmiştir. Aragones bunu iyi bilir ve rüzgârı önüne değil, arkasına alarak yürür. Avrupa kupalarında iyi işler yapacak her takımımıza maksimum desteğim olacaktır. Bu nedenle de, asi bir Kızılderili olarak gördüğüm ve açıkçası "kimseye eyvallahı olmayan tavırları'' ile pek sevdiğim Aragones'e inancım tamdır. NOT: Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarında oynaması gereken oyun, başka bir yazımın konusu olacaktır.
Dr. Gürkan Kubilay