Maç önü yazdıklarım:

Quote Originally Posted by yaman76hakanFB View Post

Geçen Cumartesi Galatasaray'a yenilip bugün yenmekle; şimdi olduğu gibi geçen Cumartesi onları yenip bugün yenilmek arasında hiçbir fark yok. Dolayısıyla bugün kaybetmek herşeye sıfırdan başlamak anlamına gelir ve seri mantık hesaplarını aşıp 7. maça kadar uzar. Çok sakat olur. Bizdeki bu "şampiyon olduk" rahatlığı dilerim oyunculara da bulaşmaz. Hiç tahmin etmiyorum ama taraftardaki rahatlık takıma bulaşırsa yandık.

Bir korktuğum durum da... Trübün grupları bu maça ilgi gösteriyormuş. Şimdi bizim trübün grupları ne zaman salon sporlarına ilgi gösterse korkarım. Ya futbol takımı kötüye giderse gelirler; "artık çubuklunun hakkını verenlerden yanayız" edebiyatı... Sanki çubuklunun hakkını futbol takımı iyiyken vermiyorlarmış gibi... Ya da bütün sezon yatıp, kazanılacak bir şampiyonluk, kaldırılacak bir kupa öncesi kelle göstermeye ve show yapmaya gelirler. Salonların yüreği olan insanlar onların kuru gürültüleri arasında kaynar gider. Bir de maç içinde işler kötü giderse homurdanıp takımı olumsuz etkilerler. Çünkü beyefendiler kazanılacak bir zaferi sahiplenmek için oradalardır; bütün bir sezon yalnız bıraktıkları takımın şampiyonluğunda pay sahibi görünmek için...

Diyeceğim: Ey Fenerbahçe taraftar grupları! Bugün kazanılacak zafer için değil, bir kere de takıma zafer kazandırmak için oraya gelin! Hep bu takım sizi coşturdu, bugünde siz bu takımı coşturun. Çünkü onlar sonuna kadar desteği fazlasıyla hakediyor.
Seri başlamadan önce çok rahat bir şampiyonluk bekliyordum. Halen de rahat olabilir. Ama bunun maç öncesi bu kadar dile getirilmesi açıkçası beni ürkütmüştü. Korktuğum başıma geldi. Olmasın dediğim oldu.

Maça dönecek olursak... 48 saniye kala mola alıyoruz. 24 saniyeyi eritmek adına anlamsız anlamsız yan paslar yapıyoruz ve süre biterken Ukiç cehennemin dibinden bir üçlük gönderiyor. Böyle bir SKANDAL olabilir mi? Sadece 1 sayı öndesin, süreyi eritme hakkın yok. 2 sayı, 3 sayı önde olsan anlarım. N'olur? Hemen ve mutlaka penetre üzerinden hücum ederim, zaten yarı sahadan başlamışım hücuma. Asla 24 saniyenin dolmasını beklemem ve oyuncularıma "14 saniyede hücumu bitirin, rakip sayı bulsa bile 10 saniyelik zaman kalsın" derim. Spahjia'nın 24 saniyeyi boş boş eritme tercihi SKANDALDIR, SKANDALDIR, SKANDALDIR!

Mağlubiyetin baş sorumluları;

1)Üç periyot uyuyan taraftar...

2)Spahjia...

Spahjia'nın kabahatleri:

a) 48 saniye kala mola dönüşü yukarıda anlattığım tercih...

b)Üçüncü periyot dakikalarca rakibin alan müdafaasını çözememiş olması...

c)Sean May'ı trübüne gönderip, zaten Kaya'nın sıfır olduğu, Oğuz'un istikrarsız olduğu bir seride uzun rotasyonunu üçe indirip, rakibe karşı üstün olduğumuz bölgeden geri adım atmak... Bu sebeple dört kısayla oynamak zorunda kaldık, ribaunt üstünlüğünü kendi elimizle rakibe verdik.