Şampiyonlar Ligi 2. Tur 2. Maç | Sevilla - Fenerbahçe

[Cengo]

Aslında eleneceğini düşünüyorum ama anketimizde eler kısmını işaretledim. Biliyosunuz bazen gerçeklerle istediklerimiz aynı olmuyor. İmkansız mı hayır. Fener çok kötü takım mı onada hayır. Ama Sevilla'nın bir avantajı olduğu gerçektir.

Genelde böyle maçlarda neye uğradığımızı şaşırıyoruz. Hezimet getirecek sonuçlar doğabiliyor. Çünkü ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz. Rakip 1 tane atıyorsa bizde yardım edip 3-4 olmasını sağlıyoruz.

Bunun yanında Zico'nun(ligimizdeki herhangi bir hocanın) gerektiği yerde gerektiği gibi müdahale anlayışları yoktur. Fenerbahçe'nin bu oyunu kilitleyecek bir anlayışı bulunmamaktadır. Yada acil gol atması gerektiğinde oynayacağı şablon hazır değildir.

Saha zemini güzel olucak, seyirci desteği ve Sevilla'nın fark atma isteği üzerine bizim oyuncuların hatalar zinciride başlarsa hezimet olabilir.

Neyse kötü düşündükçe kötü olur. İnandıktan sonra mücadele ettikten sonra neden olmasın. Başarılar diliyorum.

Acil gol atma isteği diye bir şey yok, Galatasaraylısın, 4-1-3-2'ye çok alışmışsın, ahan da yakaladım demişsin ama dünya futbol literatüründe böyle bir yargı yok, olamaz!
Dünya çift önlibero oynuyor, 4-3-2-1 oynuyor, başta Bjk ve Gs olmak üzere bir çok takım tek önlibero.

Zico'nun müdahele anlayışı var, Zico bir Kalli değil.Doğru zamanda doğru oyuncuları da değiştiriyor, 65-70'de ısrarla anlamsız Uğur-Vederson değişikliğini de yapıyor.Zico çok taktik değiştiremez, oyuncular hızlı oyuna alışkın değiller ama mükemmel baskılı defansif taktikler üretebiliyorlar.
Fenerbahçe geride alan vermiyor, bol top çalıyor, çok pas yapıyor ve yakaladığı az sayıda posiyonu da iyi değerlendiriyor.
Alex sonucu değiştiriyor, değiştirilmesini sağlıyor.

İşte bu yüzden kadro kursak dahi başarılar gelemiyor, önemli olan savunma futbolu içerisinde oyunu ileriye taşıyabilmek.2 forvet,2 kanat ve 1 oyun kurucu ile toplamda 6 kişi ile sadece saldırmak tabi gol attırır, tabi ki gol bulursun ama bir o kadar da yersin!
Bu yeldeğirmenine saldırmaktan başka bir şey değil.

Her şey Deivid'in üzerine, geriden top sağa gelince Deivid içe kaçar ve topu alıp Alex'in yerine kadar -gerekirse duvar pasları ile- top sürer.Kanatlar da içeri kayarlar, o alanda bol pasla Alex'i forvete kaydırırlar ve Alex de Semih'e bol bol boş alanlar yaratır.
Deivid'in çok iyi dribbling yeteneği sayesinde Alex yorulmuyor, fizik eksikliği nedeni ile seri teknik dribbling yapamaması eksikliğini de böylece Deivid gideriyor.Deivid de ara ara top yapıyor, böylece Alex rahatlıyor ve daha da etkili oluyor.
Gökhan ve Carlos hızlılar, sürekli ilerideler, böylece orta saha 6ya çıkıyor (6+1 Alex), hızlı olduklarından aynı hızla geriye koşarak defansif zaaf da yaşatmıyorlar.

Dragutinovic sakat, Escude son maçta oynamadı, bize karşı da oynamayabilir.
Duda istenmeyen adam oldu, çok formsuz ve moralsiz ama oynatılıyor ısrarla.

Sevilla çok kötü savunma yapıyor, Capel hiç savunma yapmıyor, Capel oynadığı zaman Sevilla sol kanatı beke emanet..

Çok geriye yaslanmadan iyi alan daraltılır, çok pas yapılır, min. defans hatası ile 0-0 bitebilir.Sevilla içerde sürekli kanatları kullanıyor, yada sıkışınca içeriden derinlemesine direkt oynuyor (diğer anlamı da dolduruyor).Havadan Edu ve Lugano pek geçit vermezler sanıyorum, havadan gayet iyiyiz.Kanatlardan yüklenmelerine çözüm bulduk mu %51 biz geçeriz turu.
Deli gibi saldıracaklar ilk yarı 0-0 biterse, çok çabuk kontraya çıkmamız lazım.Carlos hem defansı yönetiyordu hem de çıkışlarda topları kontrol ediyordu.Vederson hata yapma korkusu ile oynuyor, Carlos kadar savunmayı bilmiyor.

Fenerbahçe-Sevilla ilk maçta stadyumdaydım, herşeyi net bir şekilde gördüm.Bazı oyunculardan çok memnum olduğumu söylemem, örn. Uğur, Selçuk.
Geniş bir değerlendirme yapabilirdim ama uzun uzun yazmaktan üşendim.Hala şansımızın %50-%50 olduğunu düşünüyorum.Bahiste X2 (hatta direk X) yapılabilir, Sevilla evinde kanatlardan aşırı yüklenen bir takım diye aşırı ilgi gösteriyor bahis firmaları ama Sevilla'da kanat oyuncularının bu kadar sıkıntılı olduğu dönemde Sevilla - Fener maçında beklenenin aksine Fenerbahçe kanatları da kapatarak alan bırakmamaya çalışıyor.

Ankaragücü maçı motivasyon eksikliği ve şu rotasyon saçmalığının kurbanı oldu bence.O saha neydi öyle, o sahada futbol oynanmaz zaten..

[DisCo]

Acil gol atma isteği diye bir şey yok, Galatasaraylısın, 4-1-3-2'ye çok alışmışsın, ahan da yakaladım demişsin ama dünya futbol literatüründe böyle bir yargı yok, olamaz!
Dünya çift önlibero oynuyor, 4-3-2-1 oynuyor, başta Bjk ve Gs olmak üzere bir çok takım tek önlibero.

Zico'nun müdahele anlayışı var, Zico bir Kalli değil.Doğru zamanda doğru oyuncuları da değiştiriyor, 65-70'de ısrarla anlamsız Uğur-Vederson değişikliğini de yapıyor.Zico çok taktik değiştiremez, oyuncular hızlı oyuna alışkın değiller ama mükemmel baskılı defansif taktikler üretebiliyorlar.
Fenerbahçe geride alan vermiyor, bol top çalıyor, çok pas yapıyor ve yakaladığı az sayıda posiyonu da iyi değerlendiriyor.
Alex sonucu değiştiriyor, değiştirilmesini sağlıyor

Şimdi şundan bahsetmek istedim. Futbol hem savunma hem hücum demektir. Birini çok iyi yapıp diğerinde eksik kalırsanız bir yere kadar birşeyleri başarırsınız. Fenerbahçe veya X bir takım iyi savunma yapamadığı gibi hücum olarakta kilit anlarda iyi değiliz demek istedim. Diyelim ki Fenerbahçe deplasmanda 3-2 kaybetmiş olsaydı. Burada 1 gol atması gerekecekti değil mi? İngiliz takımları ne yapıyor maçlar başlamaz öyle hale getiriyor ki daha birşey anlamadan bakıyorsunuz 2-0 olmuştur. Bizim takımlarımız bunu yapamıyorlar. Yoksa Fenerbahçe'ye deplasmanda hemen gol lazım diye birşey söylemedim.

Futbol anlayışı böyleyken zaten bir yerlere gelmek imkansızdır. Şimdi bakın sahaya 11 kişi çıkardığınız zaman bu adamlar sahada mecbur yayılacaklar. Bu şekilde de taktik olmuş oluyor. 4-4-2 olabilir veya farklı kombinasyonlar denenebilir. Benim anlayışıma göre taktik bu değildir. Yani olayın Galatasaraylı olmakla bir sisteme alışmakla, Zico mu Kalli mi işi daha iyi bilirlerle alakası yoktur.

Zico'dan konu açtın bende fikrimi belirtmek isterim. Zico'nun oyun anlayışı belli taktik değiştirmiyor çünkü başka bir beceresi yoktur. İş sıkışırsa çıkar Deivid'i al Kazım'ı, Uğur'u çıkar al Wedersen'u, Kezman'ı çıkar al Semih'i. Bu taktikmidir.

Ben şunu anlatmak istedim. Örneklersem daha iyi anlaşılacaktır.

Türkiye - İsviçre maçını herkes hatırlar. Maç 3-1 olduğunda dakika 51'lerdeydi. Sonra maç birden lay lay lom havasına girdi ve dakika 80-85 oldu. Ama Türkiye durmuştu. Bunun sebebi İsviçre öyle bir hale getirdi ki arada geçen onca zamanda müthiş seyirci desteğini alan Türkiye etkili olamadı. Çoğu maçtada bu tarz durumlar olmuştur. Golü yerseniz atacağız diye yüklenirsiniz yahu daha 30 dakika var mutlaka atarız derken bi bakarsınız maç bitme noktasına gelmiş siz hala kendi sahanınzda hazırlık paslarıyla hücuma çıkmaya çalışıyorsunuz. İşte taktik oyunu kilitlemem budur.

Maç Fenerbahçe'nin maçı olduğu için onun üzerinden konuşuyoruz. Maç başladı normal seyrinde giderken Fenerbahçe gol buldu diyelim. O dakikadan sonra maç kabir azabına dönmeye başlar. Yüklenen Sevilla karşılamaya çalışan Fenerbahçe olur. Biz oyunu soğutmayı rakibi durdurup maçı unuturmayı bilmiyoruz.

İşte bahsettiğim şey bu ve bunu Zico gibi ligimizdeki diğer hocalarda yapamıyor.