-
BÖLÜM 2.
KAPASİTELERE GÖRE TAKIM KOMUTLARININ AYARLANMASI
Bildiğiniz üzere takım komutları ayarında kaydıraç 20 birimden oluşmakta aşağıda anlattığım hesaplamalar sonucu değerler 1 ile 20 arasında ama küsürlü olarak çıkacaktır. Eğer küsürat 0.5 ve üzeriyse yukarı 0.5 ve altıysa aşağı yuvarlayıp , kaydıraçta ilgili birimin üzerine kaydıracağız .
Örnek : Mentalite = 12,498 çıktı ise mentalite kaydıracında soldan 12. birimin üzerine geleceğiz.
eğer =12.503 çıktı ise mentalite kaydıracında soldan 13. birimin üzerine geleceğiz.
MENTALİTE - Anlayış
Takımın “Top yönetme Kapasitesi” ve “Hücum Kapasitesi” hangi mentaliteyle oynamamız gerektiğine işaret eder .Yüksek top yönetme ve hücum kapasitesine sahip takım doğal olarak daha atak futbol oynayabilecektir. Top yönetme kapasitemiz ve/veya hücum kapasitemiz düştükçe daha savunmaya dönük oynamak daha sağlıklıdır. Maça hangi mentaliteyle başlarsak o mentaliteyle bitirmeye çalışmalıyız Mentalite ayarının değiştirilmesi oyun düzenini ve oyun disiplinini genellikle bozar. Mentalite , taktiğimizin “kalbidir” . Mentalitenin değiştirilmesi önce ritmin bozulmasına , sonra krize yol açabilir., Bu yüzden diğer ayarlarımızı değiştiripte sonuç alamıyorsak mentaliteyi değiştirmek en son çaredir.Maç içinde daha çok hücuma kalkmak veya daha dikkatli-kontrollü oynamak için tempo ve pas türü değiştirilir. Neden böyle olduğu tempo ve pas stillerini inceleyince daha iyi anlaşılacak. O zaman ,
Mentalite = (Takım top yönetme kapasitesi + Takım Hücum Kapasitesi ) / 2
PAS STİLİ
Bildiğiniz gibi FM 2008 de üç tip pas stili vardır: Kısa pas (short), direk(direct) pas , ileri(long) pas . Ne tür pasla oynanacağı sanıldığı gibi paslaşma kapasitesiyle ya da “passing“ özelliğiyle alakalı değildir. Paslaşma kapasitesi ve passing özelliği hatasız pas atmayı belirler. Kısa da paslaşsak , direkte paşlassak , uzun da paslaşsak hatasız paslaşmak her zaman önemlidir. Pas stilini belirleyen takımın Top yönetme kapasitesidir. Daha iyi anlaşılması için tek tek paslaşma stillerini inceleyelim:
Kısa Pas : Bir oyuncunun topu en yakındaki arkadaşına göndermesi şeklindedir. Oyuncu topu alınca etrafına bakacak en yakındaki arkadaşıyla paslaşmaya çalışacaktır.Fakat topun oyuncular arasında yer değiştirme sıklığı arttığı için, tempo yükselecek pas hataları artacaktır. Pas hatalarını azaltmak için tempoyu düşürmek gerekir .Kısa paslaşmanın en iyi düşük tempo ayarıyla (slow civarlarında ) netice vermesi de bu yüzdendir. Düşük tempoda oyuncunun pası atacağı arkadaşını tespit etmeye , o arkadaşının da pası almak için yanına yaklaşmaya daha çok vakti olacaktır.Tempo düşürüldüğünde hatasız paslaşma (maç istatistiklerinde % passes completed olarak geçer ) artacaktır. Pas mesafesi kısaldığı için Paşlaşırken rakibin araya girip top çalması (interception) ihtimali azalacaktır. Enine paslaşmalar arttığı ve rakibin top çalma ihtimali azaldığı için Takımın topla oynama süresi yani topa sahip olma oranı (maç istatistiklerinde % possession olarak geçer ) yükselecektir. Daha çok topla oynandığına ve oyuncu en yakındaki arkadaşını tespit etmek için ayağında daha çok top tutacağına göre, takımın top yönetme kapasitesi arttıkça daha kısa paslı oynayabiliriz. Hücum yavaş gelişir ,ama oyuncuların “paslaşma kapasitesi” de yüksekse en güzel organize ataklar bu pas stiliyle meydana gelir. Bu yüzden pozisyonel hücum stratejisinin pas stilidir.
Direk pas : Bir oyuncunun topu ilk gördüğü arkadaşına ayağında fazla tutmadan göndermesidir. Ayağında top tutma kapasitesi düştükçe oyunculara daha direk oyna talimatı verilmelidir. Kısa pasa göre daha uzaktaki oyuncularla paslaşma da başlayacağı için Topun iki oyuncu arasında ulaşma süresi artar, paslaşma sıklığı düşer dolayısıyla tempo düşecektir. Tempo düştüğü için Takımın gol pozisyonu üretme oranı azalacaktır. Bu yüzden tempoyu yükseltmek gerekir. Direk pasın kısa pasa göre daha yüksek tempo ayarıyla verim vermesi bu yüzdendir.(Genelde normal tempo en uygundur) Direk paslı oyunda ayağındaki topu kaptırma(tackling) ihtimali azalacaktır.Topun iki oyuncu arasında katettiği mesafe arttığı ve tempoyu da yüksek tutmamız gerektiğinden, kısa paslı yavaş tempolu oyuna göre pas hataları daha fazla olacak, Paslaşırken top çaldırma (interception) ihtimali yükselecektir. Bu yüzden hem rakibin topu çalıp ani hücumlarla tehlike yaratma ihtimali olduğu için hemde topa sahip olma oranı düşeceği için baskılı hücum futbolunda tercih edilmez. Baskılı hücum futbolunda direk paslaşmak oyuncuların “passing” ve pas yapma kapasitesine bağlı olduğu için tempoyu çok iyi ayarlamamız lazım. Daha ziyade defansa dönük mentaliteyle etkilidir. Eğer oyuncuların “passing”leri dolayısıyla “paşlaşma kapasitesi” yüksekse rakip savunmayı felç eden hızlı hücumlar da kısa paslaşmaya göre çok daha fazla meydana gelir. Kontra-atak futbolu için en ideal paslaşma türüdür.
İleri Pas: İngilizce yazılışı olan “Long Ball” 'ı kelime anlamıyla çevirdiğimizde “uzun top” anlamına geldiği için sadece defanstan rakip sahaya havadan top gönderme şeklinde paslaşma sanırız. Aslında bu paslaşma türünün anlamı hep ileriye doğru paslaşmak demektir. İleriye doğru paslaşmak yerden de olabilir havadan da , tabii sürekli ileri paslaşmanın doğası gereği pas mesafesi de uzar, tempo çok düşer, gol pozisyonu sayısı azalır. Gol pozisyonu sayısını arttırmak için tempoyu epey yükseltmemiz gerekir Top yönetme kapasitesi çok düşük , iyice savunmaya gömülmüş takımlar için uygundur, top hakimiyetinin rakibe terkedildiği paslaşma türüdür. Tempo yüksek (quick civarlarında )tutulmaya çalışılır. Eğer güçlü , süratli ve top saklayabilecek kapasite de hücum oyuncuları varsa pozisyon yaratma ihtimali artar. Kontra-atak futbolu oynanır, ilerdeki oyunculardan biri hedef adam olarak belirlenir ,uzun boylu hava hakimiyet iyi bir oyuncuysa kafasına gönderilir flick on – top indirmeler ile pozisyon yaratılmaya çalışılır, güçlü bir oyuncuysa ayağına göndermeye çalışılır ve takım arkadaşları hücuma katılıncaya kadar top saklaması istenir, hızlı bir oyuncuysa koşu yoluna top atılarak rakip savunmanın arkasına sarkılmaya çalışılır.Takımın “paslaşma kapasitesi” arttıkça başarı şansı artar. Elbetteki top yönetme kapasitesi yüksek- güçlü yani kısa pası becerecek kapasiteye sahip takımlarda uzun toplu paslaşmayı oynayabilirler fakat bu onların potansiyellerinin boşa harcanmasına neden olur. Ancak ,Güçlü bir takım, eğer topa sahip olma oranı ( % possession )ve hatasız paslaşma oranı ( % pass completed ) yüksek ama gol pozisyonu sayısı (Şut sayısı) az ise veya geriye düştüğü bir maçta gol atma şansını arttırmak istiyorsa , bu pas türüne geçip tempoyu yükseltebilir. Hatta savunmadan ya da orta sahadan bir oyuncuyu hücum bölgesine taşıması faydalı olur. Eğer güçlü bir takım kontra-atak oynaması gereken bir maça çıkıyorsa direk paslı oyunla daha iyi verim alacaktır.
Özetlersek :
Pas stilli “Top yönetme kapasitesi” arttıkça daha kısaya ayarlanır.
Örnek : Çıkan değerimiz 8 olsun.
Diğer kaydırçlara göre bu kaydıraç tersten işlemekte o yüzden SAĞDAN SOLA doğru 8 birim kaydıracağız. Böylece 12. birimin üzerine geldik pas stilimiz direk pas oldu.
TEMPO
Tempo , topun oyuncular arasında dolaşma sıklığıdır. Oyunculara tempoyu arttırın dediğimiz de çoğu kişinin sandığı gibi daha çok koşun değil daha hızlı paslaşın demiş oluyoruz. Tabii daha hızlı paslaşmak demek oyuncuların pas almak için daha çok hareket etmesi demek olduğu için oyuncular da daha çok koşmaya başlar.
Pas Hızı : Pas uzunluğu / Topun ulaşma süresi ' dir.
Tempo = Pas hızı / Pas uzunluğu
bu formülde pas hızını yukardaki formüldeki gibi yazarsak;
Tempo = pas uzunluğu / topun ulaşma süresi / pas uzunluğu
yani; formüldeki iki pas uzunluğu birbirini sadeleştirir ;
Tempo = 1 / topun ulaşma süresi olur.
Fizik bilen arkadaşlar , dalga fiziğindeki frekans formülünü hatırlarlarsa , bunun aynı formül olduğunu görürler. Frekans türkçe anlamı sıklık demektir . O yüzden tempo , paslaşma sıklığıdır.
Pas sıklığının yani temponun artması demek pas hatalarının da artması demektir. Pas isabet oranı yani pas hatalarının azlığı da oyuncunun “paslaşma kapasitesi”ne bağlıdır. Ayrıca tempoyu arttırmak aynı sürede daha çok iş demektir o yüzden dayanıklılık ve çalışkanlık da gerektirir. O yüzden “İş kapasitesi” arttıkça yüksek tempoyu kaldırabilme becerisi artar. Pas stillerini anlatırken tempo nun pas stillerine göre ayarlanması gerektiğini söylemiştik. Kısa pas yavaş tempo , uzun pas yüksek tempo şeklinde... Pas stilide “Top yönetme kapasitesi” ne göre belirleniyordu.Yani ” top yönetme kapasitesi “ arttıkça daha kısa paslı oynuyoruz, tempoyu da düşürüyoruz. O zaman tempo ayarı top yönetme kapasitesinden negatif yönde etkilenmektedir . Tempoyu arttırmak topu rakip sahaya taşıma oranımızı dolayısıyla pozisyon üretme şansımızı (şut sayısı )arttırır , fakat hatasız paslaşma oranımızı da ( % passes completed ) düşürür. Pas hatalarımız artacağı için rakibin topla oynama oranı artmaya başlar. Eğer rakibimizin de temposu yüksekse, onların da hücum şansları artar, Televizyonlarda spikerlerin "maçta tempo çok yükseldi sayın seyirciler top bi o kalede bi bu kalede " dedikleri durumun ortaya çıkma ihtimali yükselir. Öyleyse formülümüz aşağıdaki gibi oluyor:
Maksimum tempo = (takım paslaşma kapasitesi +tak. iş kapasitesi ) / 2
Tempo = Maksimum tempo - | ( maksimum tempo – top yönetme kapasitesi ) / 2|
Not : | x-y | mutlak değeri ifade eder.
Örneğin : | 6-11 | = | - 5 | = 5 dir.
PRESS– Rakibin Üstüne Kapanma - Closing Down
Press top rakipteyken , yani topsuz olarak uygulanan , rakibin hareketini kısıtlayıp mümkünse top çalmayı-kapmayı amaçlayan alan daraltma yöntemidir. Defansif mentalite de genişliğimiz de dar olacağı için , press uygulama yani alan daraltma ihitiyacımız azalır. Press oyunu geniş alana yaymaya çalıştığımız hücum futbolunda ki topu rakibe kaptırdığımız anda ihtiyacımız olan alan daraltmaya yönelik bir eylemdir. Yani mentalitemiz ne kadar hücuma dönükse o kadar press uygulamaya ihtiyacımız vardır. Topsuz yapıldığı için ve oyuncularımızın pozisyonlarını kaybetme riskine neden olduğu için oyuncuların “ positioning” yani topsuz doğru pozisyonu alma özellikleri başarı şansını etkiler. Ayrıca oyuncuların daha çok çalışmasını ve dayanıklı olmasını gerektirdiği için de iş yapma kapasitesiyle alakalıdır.
Dikkat ettiyseniz , topsuz yapılan press eylemi de , topla yapılan tempo da oyuncuların iş yapma kapasitelerine bağlı. Eğer oyunda , geriye düştüysek veya topa sahip olma oranımız ve pas yüzdemiz yüksek ama pozisyon bulmakta sıkıntı çekiyorsak tempoyu artırarak , topu rakip alana taşıma sıklığımızı arttırmaya çalışırız, dolayısıyla pozisyon şansımız artar. Fakat bu durumda takımın press talimatını düşürmemiz gerekir. Yoksa oyuncuların iş yapma kapasitelerinin üzerine çıkılacağı için, ne top bizdeyken doğru düzgün tempoyu arttırabilirler , ne de top rakipteyken etkili press yapabilirler. Yani normal taktiğimizi maç esnasında değiştirmemiz gerekiyorsa , ya pressi arttırıp aynı oranda tempoyu düşürmemiz lazım , ya da tempoyu arttırıp aynı oranda pressi düşürmemiz lazım.
Eğer, topa sahip olma ve hatasız paslaşma oranımızda sıkıntı yoksa ama az pozisyon üretiyorsak tempoyu arttırıp , pressi azaltırız.
Eğer, pozisyon üretmekte sıkıntımız yoksa ama topa sahip olma oranımız düşükse ve rakibimizde tehlikeli hücumlar meydana getiriyorsa veya maçta öndeysek ve skoru korumak istiyorsak , o zaman pressi artırıp tempoyu düşürürüz. Tabii pressi arttırmak oyuncuların kondisyonu düştüyse pozisyon açıklarını da meydana getirebilir. O durumda pressi arttırmak için , tempomuzla birlikte sahaya yayılma genişliğimizi de düşürmemiz gerekir . O zaman,
Max.Press = (Mentalite + İş yapma kapasitesi ) / 2
Press = Max.Press - | ( Max press – tempo ) / 2 |
GENİŞLİK -Sahaya Yayılma – Width
Futbolda elbette temel hedef gol atıp maçı kazanmaktır. 90 dakika boyunca sahada bu hedefe götürecek çeşitli avantajlar için mücadele olur. Topla daha çok oynama (pas stili ne bağlı ) hucüm için zaman kazanma (tempoya bağlı), ve Alan kazanma-daraltma (genişlik ve presse bağlı) gibi. Takımımız Topa sahipken eğer rakip oyunu dar alana sıkıştırmaya çalışıyorsa oyunu geniş alana yayıp rakip defansın dengesini bozup boşluklar yaratmaya çalışırız. Top rakipteyken de topa daha çok sahip olup üzerimizde baskı kurmaya çalışıyorsa alan daraltıp rakibin oyun kurmasını engellemeye çalışırız.( Sanki Ömer Üründül konuştu :-) ) O zaman şunu diyebilirizki , mentalitemiz ne kadar hücuma dönükse o kadar geniş alana , mentalitemiz ne kadar defansa dönükse o kadar dar alana ihtiyacımız vardır. Temponun artması da oyuncuların geniş alana yayılması için baskı yaratır. Eğer top rakipteyken sıksık press yapıyorsak kademeler arası boşluklar artacak yani press yapan oyuncuların arkasında boş alanlar meydana gelecektir, o zaman press uygulaması kademeler arası boşluk bırakmadan genişliği bir optimum seviyede tutmak için negatif baskı yaratmaktadır. O zaman ;
Maksimum Genişlik = (mentalite +tempo) / 2
Genişlik = Maksimumu Genişlik - | (Maksimum Genişlik – Press ) / 2 |
SAVUNMA HATTI - Defensive line
Savunma hattı ayarı , savunma oyuncularımızın biz topa sahipken ne kadar ileri çıkacağını belirtir. Eğer hücum futbolu oynuyorsak defansımızın önde kurulması press gücümüzü arttıracaktır. Eğer savunma futbolu oynuyor ve daha az press yapıyorsak defansımızı da daha geride kurarız. O zaman defans hattı mentalitemizle ve uyguladığımız pressle alakalıdır. Defans hattımızı ileri almak , rakip hücum oyuncuları ile savunma oyuncularımızın başbaşa kalması demektir. O yüzden defans kapasitesi ile alakalıdır. Ayrıca rakibin uzun toplarla ve ara paslarla hızlı adamlarını savunma arkasına kaçırma ihtimali vardır. Bu yüzden oyuncularımızın hız kapasitesiyle de alakalıdır. O zaman ;
Defans hattı = ( Mentalite + Savunma Kapasitesi + Hız kapasitesi +press ) / 4 dür.
YARATICI ÖZGÜRLÜK - Creative Freedom
Oyuncunun topu hücuma taşıma şeklinin kendi insiyatifine bırakılmasıdır. Eğer oyuncuya yüksek bir yaratıcı özgürlük imkanı tanıdıysak , kısa pasla oyna dediğimiz halde rakibin arkasına attığı uzun bir topla hucüm oyuncumuzu pozisyona sokabilir, sık sık orta yap dediğimiz halde daha avantajlı olduğunu düşündüğü için orta yerine ara pasıyla top göndermeye çalışabilir. Topu sürme dediğimiz halde gerekli gördüğü yerlerde top sürebilir.
Tabii bütün bu eylemlerin başarılı olması oyuncunun flair ( özel yetenek) ve creativity ( yaratıcılık-vizyon ) özelliklerine bağlıdır. O zaman ;
Yaratıcı Özgürlük = (Top.Flair + Top.Creativty) / Top.Oyuncu sayısıdır.
OYUN KURUCU – Play Maker
Oyun kurucu olarak oynatacağımız oyuncu esasen bir stratejistir. Futbolu öncelikle aklıyla oynar. Top takımımıza geçtiğinde bu seferki hücumun nasıl gelişmesi gerektiğine karar veren oyuncudur. Karar verme sürecinde topu ayağında tutması gerekeceği için top yönetme kapasitesi de önemlidir. Oyun kurucuyu belirlemek için , öncelikle anticipation (sezgi-hızlı karar verme) , decisions ( doğru karar verme ) ve creativity ( yaratıcılık-vizyon) özellikleri yüksek oyuncuları belirleriz. Tabii bol bol pas dağıtacağı içinde passing özelliği de önemlidir. Aralarında top yönetme kapasitesi ( teknik ve first touch) en yüksek olan ideal bir oyun kurucudur. Futbolda bu yüzden 10 numara olarak anılan hücuma dönük ortasaha oyuncuları oyun zekası ve top tekniği yüksek olduğu için iyi oyun kurucular olarak anılırlar. Mantık olarak oyun kurucu bu özelliklere sahip savunma ve ortasahadaki herhangi bir mevkideki oyuncu olabilir.Ama özellikle 3'lü savunmalarda libero oynayan oyuncular , 4'lü savunmalarda da kanattaki savunma oyuncuları eğer yukarda saydığımız özellikleri yüksekse oyun kurucu olarak tercih edilebilir. 90'lı yılların ilk yarısında Barcelona ve Hollanda milli takımının liberosu Ronald Koeman (günümüzde Valencia teknik direktörüdür) o yıllarda dünyanın en iyi oyun kurucuları arasında gösterilirdi. O yıllarda 3-5-2 ve 5-3-2 sistemleri yaygındı ve savunmanın ortasındaki oyuncu libero olarak oynardı.
Eğer gerçekten bu role uygun çok iyi bir oyuncumuz varsa ve baskılı kısa paslı hücum futbolu oynuyorsak oyun kurucu kullanmak , sanılanın aksine hücum çeşitliliğini arttıracaktır. Oyun kurucu için bir formül yazacak olursak ;
Oyun kurucu = (Anticipation +Decisions +Passing+ Creativity + Top yönetme kapasitesi) /5
veya
(anticipation+decisions+passing) / 3 = paslaşma kapasitesi olduğu için
Oyun kurucu = ( Paslaşma kapasitesi+Creativity+Top Yönetme kapasitesi) / 3 olur.
Last edited by Atasagun : 20.Mart.2008 at 12:02
-
kardes bılgıler ıcın saol bunları okuduktan sonra fmde daha ıyı oynamaya calısıcam
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules