Koray'in yazdigina yapilan elestirilerin bir ikisini okudum, gerisi acikcasi baydi...
Bir kac seyden bahsedecegim..
Ilk olarak her mevkinin kendine ait belli maaslari vardir. Bu maaslar, belli gorevlerdeki insanlarin belli yasam standardini tutturabilmeleri icin verilir. Mesela basarisiz olsa bile buyuk bir sirketin genel muduru asgari ucret almaz, alamaz. Cunku isinin, bulundugu statunun gerektirdigi bir sekilde yasamak zorundadir. Mutevazi bir insan olsa bile belli bir kalitede araba kullanmak, belli restoranlarda yemek yemek, belli bir yerde yasamak zorundadir. Bunun icin de belli bir maas kazanmak zorundadir. Yonettigi futbolcular bir yemek icin 300 YTL harcayabilirken, milyon dolarlik evlerde otururken, yuzbinlerce dolarlik araba kullanirken, patronlari, yani teknik direktorleri az maas alamaz. Bu durumda finansal olarak belli bir refaha varmis futbolcular, o refahta olmayan bir Teknik Direktor'un otoritesine deger vermez. Bir insanin degeri de kendisine odenen maasla belli edilir.
Eger memurlari, parasi olmayanlari dusunuyorsaniz futbolculara odenen paralari da elestirin...
Tabii su sekilde de dusunebilirsiniz, bu insanlar kazandiklari paralari bir sekilde harcayacak.. nerede harcayacak? Buyuk ihtimalle ulke icinde harcayacak. Ulke icinde harcarsa da, is yapma becerisi olan kisiler bir turlu o parayi futbolcular'in, Fatih Terim'in elinden alacak ve karsiliginda bir servis veya bir mal satacak. Yani Fatih Terim'in kazandigi para bir turlu ekonomiye geri donecek.
Tabii diyeceksiniz ki, Fatih Terim ne yapmis da bu ust seviye yasam standardini hak etmis.. Burasi Turkiye. 3 kurusluk kitap okumamis, dogru duzgun Turkce konusmayi bile beceremeyen kisiler millet vekili olabiliyor en ust seviyeden memur maasi aliyor, sagi solu dolandiran holding sahibi oluyor, ama hayatini bilime adamis Turkiye'yi gercekten ileriye goturmek isteyen kisiler iki yakasini tutusturmak icin devlet universitelerinin disina cikip ya danismanlik yapmak, ya ozel is kurmak zorunda kaliyorlar. Veya yurt disinda kendilerinin degerini vermeyi kabul eden muesseselerde calisiyorlar. Bana ne normal memurdan. Gitsin kendisini gelistirsin daha fazla para kazanmayi hak etsin. Ama tabii kose donmenin en kolay yolu goz boyamak, kazik atmak. Simdiye kadarki birikimi, tecrubesi ve basarisi ile sonuna kadar oldugu yerde olmayi hak etmis Fatih Terim'i elestirene kadar elestirecek o kadar cok kisi, o kadar cok sey var ki...
Ayrica unutmayin ki Fatih Terim'in aldigi maas ozerk federasyon tarafindan, yani federasyon'un sponsorluk, yayin hakki satisi vs. gibi gelirlerinden alinir. Turkiye'de futbol'un markasi ne kadar degerli ise, teknik direktor'e de o kadar fazla maas odenebilir. Fatih Terim cok maas aliyor diye futbolcular daha kotu otelde mi kaldi? Fatih Terim cok maas aldi diye Futbol Federasyonu toplantisini toplanti yapmanin daha ucuz oldugu Minsk'de mi yapti mecburen?
Basarili olmazsa kontrati sona erince yerine daha az maas kabul edecek Yilmaz Vural geliverir veya Erdogan Arica geliverir, aldigi maas da kimseye batmaz..
Cogunuz Sepp Piontek donemini bile hatirlayamayacak kadar gencsiniz. Hatta ben de genc sayilirim, biraz hayal meyal hatirlarim. Piontek'in Avrupa 1992 turnuvasi icin ilk maci. Tinaz Tirpan ile bir yil once kil payi Italya 1990'a gitmeyi kacirmisiz (zamanin iyi takimi Dogu Almanya'yi iki macta da yenmisiz, grupta bizim ustumuzde yer alan ve 1990'a giden Avusturya'yi 3-0 yenmisiz - gruplarin ilk macinda Izlanda ile evimizde berabere kalmamis olsak dunya kupasina gitmistik), Serbest Irlanda ile karsilasiyoruz. Herkez heyecanli, herkez umitli. Basimizda buyuk paralar vaad edilerek getirilmis Danimarka gibi ufacik bir ulkeden harika oyuncular cikartmis, takim yaratmis Piontek var. Kuruldum televizyonun basina, mucize takimi izleyecegim..
Yas o zamanlar 14-15... Macin sonucu ise 5-0 maglubiyet. Sonra bir Polonya maci.. 1-0 maglubiyet. Bir daha Polonya.. bu sefer 3-0 maglubiyet. Geleneksel Ingiltere maglubiyetlerinin ardindan bir adet Serbest Irlanda maglubiyeti daha. O elemelerde Turkiye sifir cekiyor, 14 gol yiyor ve son macta penalti'dan Riza Calimbay'in attigi tek gol ile en azindan sahada bulundugunu kanitliyor.. Tabii bu arada ozel maclarda Izlanda'ya 5-1 maglup olmamiz da unutulamaz.
O maglubiyetin kahramanlari: http://www.tff.org/Default.aspx?pageID=29&macID=3553
Yani o zamanlar bir San Marino, bir Malta, bir Liechtenstein veya bir Faroe Adalarindan pek farkli durumda degiliz.
Piontek doneminde 4 galibiyet, 7 beraberlik 14 adet de maglubiyet almisiz. 1994 Dunya Kupasi elemelerinde ise Sepp Piontek gorevdeyken 1 galibiyet, 1 beraberlik 6 maglubiyet almisiz. (Galibiyet San Marino'ya karsi, beraberlik de San Marino'ya karsi) Fatih Terim gorevi aldiktan sonraki ilk iki resmi macta Norvec ve Polonya'yi yenmisiz.
Piontek gidiyor ve Avrupa Sampiyonasi elemelerinde tarihimizde ilk defa basarili oluyoruz. Takimin teknik direktoru Fatih Terim.
Burada yazdiklariniz, Fatih Terim'i elestirmeniz, hem de bu yonden elestirmeniz, kusura bakmayin ama tamamen terbiyesizlik. Hic birinizin haberi yok mu acaba Fatih Terim, Mustafa Denizli gibi kisiler bu milli takimin basina gecmeden once averaj takimi oldugundan?
Bakiniz 1996 Avrupa Sampiyonasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/96e.html
Bakiniz 1994 Dunya Kupasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/94q.html
Bakiniz 1992 Avrupa Sampiyonasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/92e.html
Bakiniz 1990 Dunya Kupasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/90q.html
Bakiniz 1988 Avrupa Sampiyonasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/88e.html
Bakiniz 1986 Dunya Kupasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/86q.html
Bakiniz 1984 Avrupa Sampiyonasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/84e.html
Bakiniz 1982 Dunya Kupasi elemeleri
http://www.rsssf.com/tables/82q.html
Degisimi fark eden var mi acaba?
Ne kadar simarmis olmak gerekir boyle elestiri yapmaya? O zamanlar Fatih Terim milli takimi Avrupa Sampiyonasina tasirken su anda aldiginin 100'de biri maas aliyormuydu acaba? O zaman yaptiklarina, basardiklarina sayin simdiki maasini.
O zamanlar uc kurusa calisan Fatih Terim'in simdi kazandigi size batiyorsa eger, bunun tek nedeni son 15-20 sene once Fatih Terim, Jupp Derwall, Karl-Heinz Feldkamp, Mustafa Denizli, Senes Erzik, Turgut Ozal gibi kisilerin Turk futboluna cag atlatmis olmasindan baska bir sey degildir hatasiyla sevabiyla hepsi birseyler katmak icin buyuk caba gostermislerdir. Tabii anlamazsiniz degerini. Cunku hic biriniz sifir galibiyet alan, grubunda averaj takimi olan Turk milli takimini hatirlamazsiniz, bilmezsiniz. Buyuk ihtimalle geriye bakip ogrenmek bile istememissinizdir. Ama simariklik oyle bir boyutta ki adamin sonuna kadar hak etmis oldugu paraya bile goz dikilmis... Yaziklar olsun...
Koray: Bu konulara daha once degindiysen ve ben tekrarladiysam kusuruma bakma.. tum konuyu okuyup ilk bir kac mesajdaki yazilanlarin beni sinirlendirdiginden daha fazla sinirlenmemek icin okumamayi tercih ettim.
Not: Fatih Terim'i taktiksel acidan begenmem, kararlarinin bir cogunu ben de yanlis bulurum ancak boyle bir konuda elestirecek kadar da .... neyse yeterince sert sey yazdim...