Sürekli örnekler verirsek bu işin içinden çıkamayız. Yorumları okurken Lincoln'ün pozisyonu hemen aklıma geldi. Sonra Murat'cım bunu belirtmiş. Bende şunu söylemek istiyorum.

Hakemler baskı makinesi değildir. Bu kısmı iyi ayırt edelim. Bende şunu gördüm mesela. Galatasaray taç atışını yanlış yerden kullandı diye top rakibe geçmişken, Beşiktaş yanlış yerden attı diye hakem tacı tekrar ettirdi. Hadi nerde adalet deyip isyan etmemi gerektirir mi?

Bu dediğim sizleri kızdırmasın. Tam hatırlamadığım için ahkam kesmek istemiyorum ama Beşiktaş'ın hakkı yenen %100 diyebileceğimiz kaç pozisyon var. Nobre'nin verilmeyen golü mesela %100'dür. Tartışılamaz. Bunun gibi bana örnekleyebilecek varsa memnun olurum. Bunun dışında bize niye penaltı verilmiyor, kart gördük niye verdiler, bir maçta yan hakemin uyarısını dikkate alırken öbür maçta niye almadılar bu tarz yaklaşımlarla birşey olmaz. Şunu belirtmekte fayda görüyorum. Cordoba Beşiktaş'tan niye ayrıldı. Galatasaray maçında Şikeli gol yedi diye. Şimdi bu adam şikeli yiyecekse en yenecek pozisyonda yer mi yoksa işi son saniye'ye mi bırakır. Aynı hesap hakemler içinde geçerli. Hakemler, Beşiktaş'ı veya herhangi bir takımı yakmaya niyetli olsalar inanın maçın başında işi bitirirler.

Hakemlerden herkesin canı yanıyor. Beşiktaş'ın daha çok canı yendi deniyorsa yabancı hakem teklifi 5 puan geriye düşmeden önce söylenmeliydi. Aksi takdirde başarısızlığa kılıf bulmaktan başka birşey değildir. Beşiktaş'ın her maç hakkı yense dahi bu ligde liderliği yakalamıştı. Liderlikten sonra geriye düşünce bu hakem hatalarından kaybedilen puanlardan değil Beşiktaş'ın başarısızlığıdır.