Her macta yukselen bir form grafigimiz vardi. Belki de turnuva oncesinde kadronun birbirini pek tanimamasinin cezasini cektik. Ama belki de iyi oldu, en iyi macimizi yari finalde oynadik, finale kalsak belki de daha iyi oynayacaktik.
Sari kartlarin ve sakatliklarin coklugunu ben daha cok agresifligimize bagliyorum. Bence 5. stoper yerine, orta saha oyuncusu bollugunda olmamamiz gerekirdi. Mesela bir Tumer veya bir Gokdeniz luksune sahip olmak yerine 2 stoperimizin de her an sakatlanabilecegini goz onune almak daha dogru olurdu. Ama olan oldu.
Oynanan futbol tatmin edici degildi. Her ne kadar sonuna kadar savassak, kaybetmemek icin herseyi yapmis olsak (ve bu nedenle izleyenlerin hemen hemen tamaminin kalbini calmis olsak da) oynadigimiz futbolun kalitesi, geldigimiz yerin altinda idi. Baski yedigimizde zorlanan, tek pas yapip cikamayan bir takimiz. Bunu avrupa kupasi maclarinda kulup takimlarimizin oynadigi futbolda da goruyoruz hep zaten. Bunun biraz da suclusu bence ligde takimlarimizi o prese karsi oynamaya alistirmayan, defansa gomulup, ne olursa olsun gol yemeyelim mantalitesinde olan takimlarimiz olsa gerek. Rakip defansa cekilirse ne yapmamiz gerektigini biliyoruz. Bunu da zaten ozellikle Cek Cumhuriyeti macinda gosterdik. Ancak Almanya biraz pres yaptiginda top cikartmakta zorlandik ve bu da zaten oyunumuzun en zayif yonu. Sadece Almanya'ya karsi degil, Uruguay, Portekiz, Cek Cumhuriyeti ve Hirvatistan maclarinda gorduk bunu. Almanya'nin yaptigi gibi, takim arkadasim orada olacak, bakmadan tek pas atabilirim dusuncesi hic olmadi kafamizda. Topu aldik, kontrol ettik, kafamizi kaldirdik, simdi ne yapacagiz acaba diye dusunduk hep.
Teknik kapasitemizi, hizimizi bu organizasyon ile birlestirebilsek bence gercekten her takimi zorlayacak bir futbola sahip oluruz. Ama tabii bunun icin takimin oturmasi, bir arada uzun sure oynamasi ve birbirine alismasi gerekli. Umarim Fatih Terim gorevine devam ederse, kadroda oynamalari daha alt duzeye indirip, motivasyon pompalamasi yerine, organize hucumu on plana cikartir. Bu olursa da zaten gereksiz top kayiplari azalir, bununla beraber gordugumuz kartlar da azalir. Orta sahada rakibin ustune giderken top kaptirmak yerine, ataklarimiz sutlarla sonuclanir. Kaleyi bulsun veya bulmasin. Ama denemis olalim ve rakibin hizli ataklarina maruz kalmak yerine pozisyonumuzu almis bir sekilde rakibi bekleyelim.
Dunya kupasi elemeleri bir kac ay sonra basliyor ve Ayhan, Tumer, Emre Asik gibi artik bir sonraki dunya kupasinda gorev almalari dusuk ihtimal olan oyuncularin durumunun ne olacagini merak ediyorum. Emre Asik'in yerini alacak oyuncu buyuk ihtimalle Ibrahim Kas olur. Ayhan'in yerine, Ersun Yanal'in altinda performansini yukseltecek bir Selcuk neden olmasin. Tumer'in yeri de dolar.
Kariyerinin son yillarini, gectigimiz yillarda sakat gecirdigi gibi, buyuk ihtimalle sakatliklarla gecirecek Emre ne olacak peki? Emre'nin gorev almasi beklenen yerde, Emre'nin son 4 yilda bir defa gosterdigi performansi Hamit hemen hemen her hafta gosteriyor. Acaba bu sorumlulugu Hamit'e vermek, Hamit'e bu konuda guvenmek daha dogru olmaz mi? Bu durumda Emre pekala Tumer'in rolunu ustlenebilir. Zaman zaman kurtarici, zaman zaman da takimin liderligi rolunu ustlenebilir. Her ne kadar yetenekli olsa da, sahada kayitsiz sartsiz guven duyulabilecek bir oyuncu olmadigini yillardir gosterdi Emre zira.
En sorunsuz bolgemiz bence sag bek. Gokhan Gonul, her ne kadar zaman zaman hepimizi delirtse de gununde oldugu zaman boyundan buyuk isleri basarabilen Sabri ve kendilerini diger ikiliden farkli ozellikleri ile ayiran Ugur Ucar ve Ibrahim Kas mevcut. Bir pozisyonda bu kadar alternatifimiz olmasi bence cok buyuk bir avantaj. Bu 4'luden ikisinin orta sahanin saginda da oynayabilecegini goz onunde tutarsak sag tarafimizin bol alternatifli olmasi saniyorum ki cok yararli olacak.
Sag bekten sonra nispeten sorunsuz diyebilecegimiz sol kanat var. Arda'nin teknigi, Ugur Boral'in hizi bir oyuncuda olsa ismi Christiano Ronaldo oluyor. Ugur'un bacaklarini ve Arda'nin zekasini, Dr. Frankenstein araciligi ile bir araya getiremeyecegimize gore zaman zaman Arda'nin teknigini, zekasini. Zaman zaman da Ugur'un hizini kullanabilmemiz ikinci alternatif. Goze carpan ve milli takim icin hazir gorunebilecek bir Gokdeniz de mevcut. Ancak Gokdeniz'in Konfederasyon kupasi ve 4-1 kazandigimiz Yunanistan maci disinda simdiye kadar buyuk katkisi olmadigi da gozumuzun onunde olan bir durum. Tuncay'da tabii bu pozisyonda oynamasi mumkun olan bir oyuncu. Ancak acikcasi Tuncay'i tek forvetin arkasinda, hatta Hamit'in yaninda orta sahada gormek, o enerjisini rakip orta sahasinin gobeginde bulundurmak bana cok mantikli geliyor. Tabii bol hareket etmesi ve top almak icin bosa kacip durmasi da cok buyuk avantaj.
Orta sahanin ortasinda Tuncay'a alternatif Nuri Sahin artik bence A milli takim icin hazir ve ozellikle dunya kupasi elemelerinin baslamasi ile beraber Nuri'nin kadroya banko cagirilacagini dusunuyorum. 2010'a katilirsak da Nuri, Turkiye'nin yeni prensi olarak one cikabilir.
On libero'da Aurelio'nun bir sonraki dunya kupasinda 33 yasinda olmasi goz onunde tutulursa Mehmet Topal'in gelisiminin hizlanmasi cok dogru olacak. Belki Topal, Aurelio'yu kesemez bu sure icinde. Ancak kesmese bile kalite acisindan Aurelio'nun cok yakinina erismesi gerekli. Umarim bu sezon yukselttigi performansini tecrube kazanmaya devam ederek ileriye goturur. Mehmet Topal bence rakip oyuncular icin gercekten cok buyuk bir kabus olacak. Uzun bacaklari sayesinde orta sahayi cabuk kat etmesi, ayaklarini uzatarak rakip paslari kesebilmesi ve en onemlisi dengesini koruyup rakipten topu sokebilmesi her zaman icin avantaj olacak. Bir Ballack bucur Portekiz orta sahasina nasil sorun yasattiysa, Mehmet Topal'da rakip orta saha oyuncularinin etkisiz kalmasinda buyuk etken olacak. Selcuk Sahin bu pozisyonda hala birseyler verebilecek bir diger oyuncu bence. Tabii surekli mac oynayip ustundeki pasi atabilirse. Ancak arkadan gelen, ve goze carpan baska bir oyuncu yok maalesef. U21'de bu pozisyonda zaman zaman gorev alan ne Mehmet Guven, ne de Ozer Hurmaci defansif yetenekleri ile one cikan oyuncular. En onemlisi gerekli hirsa sahip olduklarina dair pek izlem vermediler simdiye kadar.
Defansin solu'nda Arda'nin arkasindan hizli bindirmeler yapabilecek bir oyuncunun olmasi belki de en yararlisi olur. Ancak bu profile uyan bir oyuncu oldugunu soylemek zor. Acaba sol ayagini kullanma konusunda pek de fena olmayan Gokhan Gonul'u, ozellikle bizden zayif rakiplere karsi bu pozisyona adapte etmek nasil olur? Hakan Balta defansif gorevini hemen hemen kusursuz yapan, uzun boyu sayesinde gerektiginde uzun boylu rakip oyunculari duran toplarda marke edebilen onemli bir oyuncu. Ancak sol kanatta nispeten yavas top cikartmamiz Hakan'in buyuk bir eksi yonu. Bu pozisyonda U21 takiminda Caner Erkin'in oynadigi ve defansif yeteneginin cok zayif oldugu goz onunde bulundurulursa simdilik pek iyi bir alternatif olabilecegini dusunmuyorum. Yine U21 takimindaki Ferhat Oztorun, Gokhan veya Hakan Balta'dan daha cok Caner Erkin'e benzeyen bir oyuncu gibi duruyor. Volkan Yaman ise diger bir alternatif. Fizikli rakiplere karsi cussesini kullanabilecek bir oyuncu. Ancak top kullanma becerisinin Hakan Balta'dan daha zayif oldugu goz onunde tutulursa Volkan'in kuvvetli olmasinin cok da onemi kalmiyor. Bazi maclarda gorev alir ama hic bir zaman ilk tercih olamaz bence.
Defansin ortasi'na bakinca da tereddut etmemiz, gecmis senelere bakarak, gayet dogal. Servet defansin belkemigi diyebilecegimiz bir oyuncu ama kendisine cok guvenebilecegimiz bir oyuncu hic olmadi. Her ne kadar iyi performans gosterse de, bir anlik konsantrasyon hatasinda yeterince cabuk olmadigi icin rakibi kacirabilecek ve gole neden olabilecek bir oyuncu. Tabii her gecen gun o da tecrube kazaniyor ve her mac sonrasinda oyunu okumayi, daha fazla konsantre olmayi ogreniyor. Onunde de bence en azindan 3-4 yil var milli takimin defansinda banko olabilecegi. Gokhan Zan ise defanstan top cikartma becerisi olan tek stoperimiz. Ancak Gokhan'in top cikartma becerisi ile beraber, buyuk konsantrasyon zaaflari da ortaya cikiyor. Mucadeleyi sevemeyen bir yapisi var. Bize gol yedirmeye devam edecek ancak defanstan top cikartabilmek icin saniyorum ki Gokhan'a tahammul etmek zorundayiz. Emre Gungor, Ibrahim Kas bu pozisyonda katki yapabilecek oyuncular ve yararli oyuncular ancak ikisininin da top kullanma becerisi vasat/vasat alti. Gecen sezon OFTAS'da cok iyi oynayan Ilhan ve Giray ikilisi bu yil bozuluyor. Birisi Trabzonspor'un defansina, digeri ise Genclerbirligi'nin defansina yerlesecek onumuzdeki sezon. Ikisi de toplu defans yapan, kapanan bir takimdan, atak oynayan ve bu nedenle zaman zaman defansta bosluklar birakan takimlara transfer oldular. Ozellikle ofansif bir mantalite benimsemis bir Milli takim icin yararli olabilir bu iki oyuncunun yeni takimlari. Orhan Sam yine U21 milli takimda goze giren bir oyuncu.
Kale'de Volkan'in arkasinda seceneklerimiz pek bol degil. Volkan'dan sonra asagi yukari birbiri ile benzer seviyede olan kalecilerimiz var ancak en cok umut veren kaleci Ufuk Ceylan. Fakat kendisi milli takimdan herhalde 1-2 sene uzakta. Kisa donemde Volkan'in sinirlerine hakim olmasina ve formunu dusurmemesine dua etmeye mahkumuz (burada bir parantez acmak isterim - Aragones kendi ekibi ile gelecekse eger, ekibindeki kaleci antrenorunun Volkan uzerindeki etkisi milli takim acisindan cok onemli olacaktir. Eger yerine transfer yapilirsa, Volkan yedek kalmayi kabul etmemeli ve hem kulup hem de milli kariyeri icin oynamaya ve tecrube kazanmaya devam etmelidir).
Sag kanat bence en sorunlu ikinci mevkimiz. Kazim'in zaman zaman ne yaptigini anlamak guc. Ne Gokhan Gonul ile Fenerbahce'de, ne de Sabri ile milli takimda iyi bir ikili olusturdugunu soylemek pek mumkun degil. Bence biraz fazla kendi kafasina gore oynuyor ve bu pozisyonun degisilmezi olacaksa eger cok daha derli toplu olmasi gerekli. Bu pozisyon icin belki de en ideal isim Hamit Altintop ama orta sahada cok daha degerli oldugunu dusunuyorum Hamit'in. Nihat Kahveci bu kanatta oynayabilir belki ancak Nihat'in da defansa pek katki yapmayacagini/yapamayacagini goz onunde bulundurursak karsimiza ciddi bir bosluk cikiyor. Gokdeniz yine bu pozisyon icin dusunulebilecek bir oyuncu ancak onun da milli takim seviyesinde istikrarli oldugunu soylemek mumkun degil. U21'de bu pozisyonda oynayan Aydin umit veren bir oyuncu ancak istikrar saglamadan herhangi bir umit baglanabilecek bir oyuncu degil. Yine bu pozisyonda oynayabilecek U21 oyuncusu Zafer Yelen daginik ve kolay top kaybeden bir oyuncu ancak Tuncay gibi enerjetik bir oyuncu. Kendim izlemedim ancak Yaser Yildiz'da de bu pozisyonda oynayabilecek gibi gorunuyor ve cok methediliyor. Bu oyuncularin hemen hemen hepsinin ortak yani genc olmalari ancak bununla beraber tecrubesiz olmalari. Mehmet Topuz'da bir ihtimal ancak bence Kayserispor'da oynamaya devam ederek, avrupa kupasi tecrubesi kazanmakta zorlanacak ve milli takim sansini zora sokacak.
Kisa donemde en buyuk sorun yasadigimiz yer bence forvet pozisyonu. Semih, rakibin ustune baski kurmamizi gerektiren tipte bir santrafor. Defansa cekilip, rakibin arkasina atacagimiz toplarla bulusup pozisyona girebilecek bir oyuncu degil Semih ve bence bu nedenle birinci tercih olmaz, olamaz. Ancak cok yararli bir 2. veya 3. forvet olacaktir cunku kazanmamiz gereken, rakibin cok adamla defans yaptigi maclarda Semih'in takipciligi buyuk yarar saglayacaktir. Nihat en nitelikli forvetimiz ancak tek forvet oynama konusunda her zaman zorlanacaktir. Mevlut umit veren bir oyuncu olabilir ancak henuz ham oldugunu dusunuyorum. U21'de Ilhan Parlak Milli takim'dan bir kac ay degil, bir kac yil uzakta gorunuyor. Diger bir U21 forveti Ozgurcan'da yine milli takimdan bir kac yil uzak gorunen bir oyuncu. Hatta bu ikili hic milli takim yuzu bile gormeyebilir. Sorun da zaten bu nedenle doguyor. En genc yasta en iyi performansa sahip olmasi gereken forvetlerimiz milli takim kalitesinden bir kac yil uzaktayken, en tecrube gerektiren defans oyuncusu ve kaleci yedeklerimiz kadro siralamasinda nispeten ust yerlerde bulunuyor. Umit Karan, Fatih Tekke, Gokhan Unal, Mehmet Yildiz gibi oyuncular kisa donemde bazi maclarda yarar saglayabilecek oyuncular tipki Semih gibi. Ancak bu gorevi uzun yillar ilk tercih olarak yapmalari hem yas hem de kalite acisindan pek de mumkun degil. Yani hicbiri bir Hakan Sukur'un biraktigi izi birakma ihtimali olan oyuncular degiller. 21-22 yaslarida olup, cok one cikan simdiden ben bu takimin yildizi olurum diye kendini gosteren bir forvetimiz ortalikta yok. Bu pozisyona en yakin gorunen oyuncu su anda 17 yasindaki Batuhan. Ancak o da en azindan 3-4 yas cok genc bu yuku kaldirmak icin. Umarim 2010 dunya kupasina katilirsak Batuhan kadroda en azindan deneyim kazanmak icin yer alabilecek kapasiteye getirir kendisini.
Batuhan 24-25 yaslarina geldiginde eger kendisinden beklenen buyuk patlamayi yapabilirse, su anda takimda olan veya takima yakin olan oyuncularin 28-30 yaslarinda olacagini ve futbollarinin zirvesinde olacaklarini goz onunde bulundurursak, bence karsimiza cok kaliteli bir milli takim cikacak 6-8 sene icinde. Bu nedenle belki de Batuhan'in omuzlarinda cok buyuk bir yuk var. Umarim ozenle gelismesi saglanir.