Galatasaray'ın final oynamasını gerçekten istiyorum çünkü kimse tuttuğu takımın başarısız olmasını istemez.

Ancak nasıl desem bilmiyorum ama kupayı alacak takım oynadığı futbol ile kendini her zaman belli eder. Uefa'yı kaldırdığımızda deplasmanda çatır çatır istediğimiz alıyorduk ve öyle dönüyorduk sahamıza. Zaten o dönemde Ali Samiyende bizi yenecek Avrupa takımı kaç tane sayabilirdik ki.

Grup maçlarındaki deplasman galibiyetlerini görünce hepimiz umutlandık ama Ali Samiyende rahat maç kazanamıyoruz artık. Bordeaux maçıda 0-0 bitmesine rağmen sahamızda galip geleceğimizden emin değilim.

Maça dönersek rakibin ev sahibi olması nedeniyle biraz daha atak göründüğü bir karşılaşmaydı. Hakem faul pozisyonlarında çok iyi kararlar verdi. Kartlara baktığımızda ben hakemin oyuncuları sahada tutmaya çalıştığını gördüm. Her ne kadar kırmızı kartı vermeyi es geçsede çoğu pozisyonda hem bizim hem rakibin sarılarınıda es geçti. Benim kendi yorumuma göre teredütsüz penaltı olan bir pozisyonu atladı. Kaleci zaten Baros'u sarsmasa topu göğsüne alıp devam edecekti ancak kalecinin müdahalesi sonucu top ellerinin arasında sıkıştı.

Yardımcı hakem'e gelince herkesin TRT yorumcularının mağduru olduğunu düşünüyorum. Bizim oyuncular gördüğüm kadarıyla bariz ofsaytta iken olur mu böyle şey diyerek izleyenleride etkilediler.