Çok şanssız adam Ersun Yanal. Geçen sene takımı eline aldığında kadrosunda şampiyon olabilecek kalite de sadece 1-2 futbolcu vardı.
Tam 7 futbolcuyu direk monte etti 11'e.
Üstelik birkaç tane de kaliteli yedek oyuncu çıkarması gerekiyordu. İlerleyebilmesi için.
İsaac, Ceyhun, Giray sonradan Alanzinho'yu alabildi rotasyona.
Elinde de iki gelecek vaadeden kalecisi ile birde Barış Memiş'i vardı.
Kısır bir rotasyon olmasına rağmen o kadar parayla ancak bu kadar yapılabilmişti.
Üstelik bu başarının gelmesi için birde elinde olan 2-3 oyuncununda 11 oyuncusu olabilmesi adına, çok daha iyi performanslar göstermeleri gerekiyordu.
Hüseyin Cimşir, Serkan Balcı ve Umut Bulut çok üstüne koydu geçen sene ki futbollarının. (Ersun Yanal sayesinde)
Yetmedi Gökhan gibi, Song gibi, Egemen gibi gerileme dönemine girmiş bir çok oyuncuyu hayata döndürdü.
Yetmedi. Cale gibi, Slyva gibi, Colman gibi, Selçuk gibi.
Hem Ersun Yanal sistemini uygulayabilecek hemde kaliteli futbolcu olabilecek adamları transfer etti. Nokta atış yaptı.
Yetmedi bunca yeniliği, takıma 4-5 haftada monte etti. Çarkı çabucak işletti.
Bir kalkış süreci olmadı. Birden hızlandı, koşuya başladı bu 20 küsur yepyeni adam.
Hemde 40 yıldır aynı takımda oynuyorlarmış gibi.

Yetmedi tam kadro oturmuşken Yattara büyük karaktersizlik örneği gösterdi. Köprüler atılmıştı. İnsanlar tükürmüşlerdi nefretlerini. Ersun hoca tükürdüğünü yaladı hedefleri için. Yine, yeni baştan tuttu yolunu...

Fakat tüm bunlar yetmeyecekti. Yetmeyeceğini herzaman söylemiştim. Trabzonspor taraftarının bazen sabırsızlığı, bazense çabuk parlayan sinirleri sabote edebilecekti takımı. Küçücük bir hatada.
Üstelik taşları oturtmak için rotasyona hiç gitmiyordu Ersun Hoca. Belki doğruydu. Oyunculara o şampiyonluk cesaretini aşılamak adına doğruydu. Ama kadroyu olduğundan fakir hale getirdi bu durum.
Yedek kaleciler asla hazır değil. Barış Memiş yeterince ilerleme kaydedemedi rotasyon yolunda. Ceyhun buna keza. Giray'da öyle. Halbuki Giray geçen sene göstermişti ki en az Egemen kadar futbolcu...
Birde üstüne büyük paralara alınmış yetersiz transfer Alanzinho.

Bir şekilde duraklama dönemi yaşanmıştı takımda. Özellikle de bu nedenlerden dolayı.
Ben bir şeyi sürekli söylüyordum. Galatasaray'ın ilk yarı verdiği sakatların yarısını Trabzonspor verse şimdi ortasıralarda olurdu diye...
İki oyuncusu cezalıydı Denizlispor maçında. Olmadı. Rotasyon eksikliği ilk mağlübiyeti getirdi Trabzon'a.
Sonra ki mağlübiyetlerin de gelmesi muhtemeldir.

Neden muhtemeldir şimdi oraya gelelim.
Hatırlayınız Vestel Manisa macerasını Ersun Hoca'nın... En son aklımda kalan 14. haftada lider devam ediyordu.
Ortasahada Selçuk İnan vardı yine. Yanında da Colman yerine Uğur İnceman. Serbest oyuncu Yattara yerine Zelenka idi.
Forvetlerinde tıpkı şimdi ki gibi çalışkan, sert Holosko ve Meduna ikilisi vardı.
Transferin son günlerinde de bir kaliteli transfer daha gelmişti. Rafael alınmıştı. Samsunspor'dan, LigA'dan. Tıpkı İsaac gibi son günlerde.
Rafael çok daha farklı bir oyuncuydu İsaac'a göre. Daha ağır ama daha soğukkanlı, daha hareketsiz ama daha iyi bir sonvuruşçuydu. Yine daha güçsüz ama daha iyi bir pivottu Rafael. Bu sayede hücüm oynayan takımda çok daha iş yapmıştı İsaac'a kıyasla.

Peki ilk yarıdan sonra neden düşmüştü takım taa kümede kalma potasına kadar.
Neden Ersun hocanın takımları düşermiş???
Ersun hoca takımda lider vasıflı, profesyonal oyunculara yer vermiyordu çünkü.
Manisa'da kötü gidişe dur diyecek oyuncu yoktu mesela. Manisa'da yetişmiş Manisa'da büyümüş bir Yusuf Şimşek yoktu Denizli'de ki gibi. Ya da bir Veysel Cihan...

Bu adamlar olmadıkları gibi genç ve yabancı oyuncular ağırlıktaydı takımda. Bu da çöküşü daha da etkili yapan şeydi. İnançlarını daha çabuk kaybeder gençler tecrübelilere göre...

Son olarak neden Ersun hocanın takımları düşer?
Çünkü Ersun hoca merdivenleri 10'ar 10'ar çıkmak ister.
On yılda yapacağını bir yılda yapmayı hedefler Ersun hoca.
Evet Manisa ancak 10 yıllık bir süreç sonrası şampiyon olabilir.
Trabzon'da en az 4-5...

Birden kurarsanız. Küçücük darbelerde birden dağılırsınız. Bunu öğretiyor bize Ersun hocanın takımları.

Ama başlıkta da yazdığım gibi gariptir Ersun hocanın hali.
Çok üst düzey bir futbol bilginidir. Yapılamayacak işler yapar, Ankaragücü'nde, Manisa'da. Ama çöküşe gittiğinde de en şerefsiz o olur her zaman. Koşa koşa kovalarlar Manisa'dan, Milli Takımdan.
Bugünki gibi küfür ederler veyahut. Ne demiştik. Trabzonspor seyircisi bu durumu tetikleyebilir demiştik.

Daha önceki yazılarımız da ne demiştik. Devre arası için tecrübeli oyuncu takviyesi şart demiştik. Mesela Taner Gülleri...
Taner olaydı farklı olurdu bu maç.

Geçmiş olsun Ersun Hocam, ne diyeyim ki ben şimdi. İnşallah Manisa'da ki gibi üst üste sakatlar vermezsin.