Sayfa 2 / 4 İlkİlk 1234 SonSon
31 ile 60 arası toplam 101 sonuç

Konu: Galatasaray'ın Yeni Teknik Direktörü Bülent Korkmaz

  1. #31

    Default

    Bana göre, biraz erken başladı Kaptan' ın Galatasaray' daki teknik direktörlük kariyeri.. Yine de onun başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Tabi bir açıklama gelsin önce. Ya şimdi düşününce, takımın başındaki ilk maçında ona yapılan tezahurattan sonra fena gaza gelir takım.

    Sabri falanda kovulmalı takımdan ya, kaptanlık bandı önüne geliyor, sen onu yere atıyorsun ? Terbiyesizliğe bak ya... Ümit Karan' ı falan bilmiyorum ama onun takımdan atılması biraz zor geliyor bana.

    EDİT: Meira' dan beklediğimizi alamadık ama onun kalitesinde bir oyuncuyu hemen gözden çıkarmak iyi olmaz bence... Tabii teklifi yapan kulüp Zenit ise, miktarı bilmeden konuşmakta saçma olur. Umarım en kısa zamanda gündemdeki tüm konular hakkında açıklama yapılır.

  2. #32
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    4,322

    Default

    GS TV Altyazı geçti. Az sonra canlı yayın.

  3. #33

    Default



    Galatasaray Futbol AŞ, Profesyonel Futbol A Takımı teknik direktörlüğü görevi için Sayın Bülent Korkmaz ile 2009-2010 futbol sezonunun sonuna kadar anlaşmıştır.

    Teknik direktör Bülent Korkmaz’a yeni görevinde başarılar dileriz.

    Galatasaray Futbol AŞ

  4. #34
    Nesil
    2007
    Yer
    Newcastle
    Yaş
    40
    Mesajlar
    5,935

    Default

    Quote Originally Posted by Jesus_FB View Post
    Zaten bu Sabri gecen sene de kadro disi birakilmamismiydi yoksa ben mi yanlis hatirliyorum?
    Hakan Şükür bununla ilgili birşey anlattı dün. Kadro dışı kalınca Sabri arkadaşları Hakan Şükür'e gidip abi başkanla konuş affedilesin demişler. Hakan'da başkanla konuşmuş ve Sabri affedilmiş geçen sene.

  5. #35
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    4,322

    Default

    Sabriyi gecen sene kalli kadro dışı bıraktığında kızmıştık. Halbuki adam ileri görüşlüymüş. Ondan birsey olmayacagını çok önceden görmüş.

  6. #36
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    Kalli'ye hayranlığım bu yüzdendir işte . Şu takımıza yakışmayan birkaç adam da temizlenirse (sabri ümit gibi) tadından yenmez . eğer gitmezlerse fazla değişiklik olmaz gibi duruyor. Ama adnan polat affetmez bu terbiyesizliği

  7. #37
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    Bu arada şu an antrenmanda Büyük Kaptan GSTVden canlı yayın var .

  8. #38
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    4,322

    Default

    Bir Galatasaray Efsanesi: Bülent Korkmaz

    Zaman dursa
    Hepimiz yine çocuk olsak...
    Mahallenin arsasında plastik topa vursak...
    Her sene ama her sene hayat bilgisi okusak...
    Pikapta bir Ömür Göksel 45’liği* çalsa...
    Shogun seyretsek siyah beyaz ekranda...
    Hiç ama hiç büyümesek...
    Sen hep Küçük Bülent kalsan...

    Durmuyor işte zaman
    İçimi(zi) acıtıyor...
    Biliyorduk birgün...............
    Bilmezden geliyorduk...
    Kapatıyorduk gözlerimizi
    Akıyordu ah o hain zaman...
    Sensizlik nedir biliyor muyuz ki biz...
    Sorsana Büyük Kaptan!..

    8 Lig şampiyonluğu, 6 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 TSYD Kupası, 1 UEFA Kupası, 1 Süper Kupa ve Dünya Kupası 3.lüğü.

    Lütfen bu hikayeyi ayakta okuyunuz!..

    Futbol sevdası Edirnekapı’nın toprak sahalarında, mahalle arasında düşer kalbine Bülent Korkmaz’ın. Mahallede bir takım kurarlar: Adı Tayfunspor, formaları kırmızı-siyahtır. Orta sahada oynar o günlerde. Tayfunspor finale kalır bir turnuvada. 29 gol atmıştır Bülent finale kadar. O yaşta bile Karagümrük’de, Edirnekapı’da adı duyulmuştur. 2-0 mağlup duruma düşerler. Rakip takımın yedekleri "nerede sizin golcünüz?" diye dalga geçmeye başlamıştır. Bülent, orta sahadan vurur topa, gol olur; sonra bir gol daha atar. Kazanırlar turnuvayı...

    Malatya, Doğanyol, Gevheruşağı köyünden Osman Korkmaz ve Nevin Korkmaz’ın üç erkek evladının ortancasıdır. Osman Korkmaz, başarılı bir tekstilcidir. İlk çocukları Recep’den sonra 68’in Kasım 24’ünde doğan evlatlarına Cesur ismini verirler. Nüfus Müdürlüğü’ndeki memurun, ismi duyduğundaki bir anlık duraklaması, baba Korkmaz’ın ağzından ikinci bir ismin çıkmasına sebep olur: "Cesur Bülent" olsun der. Tembel midir, dalgın mıdır nüfus memuru bilinmez; sadece "Bülent" yazar nüfus kağıdına.

    Doğuştan Lider
    Edirnekapı’daki mahalle arkadaşlarını maç için ayartan odur. Aşağı mahalle, yukarı mahalle maçlarının değişmez organizatörüdür. Okulun bahçesi, toprak saha, sokak arası hiç farketmez, derslerden arta kalan vakitte her daim futbol vardır hayatında. İlkokulda sınıfında başkanlık yapmaz ama sahaların lideri her zaman odur. 70’li yıllar, Uzay Yolu seyredilen, pikap çalınan, telgraf çekilen, yoğurtçuların gezdiği sokaklarda iki taştan kale yapılan, üç kornerin bir penaltı olduğu, kazananın Ankara gazozunu kafaya dikdiği, çocuklarının terli sırtlarına annelerin tülbent koyduğu yıllardır.

    Yerinde duramayan bir çocuktur Bülent. Eve sadece yemek ve uyumak için uğrar. Futbol topunun, misketin peşinde geçer o yıllar. Hava karardığında gider eve ve en geç 9.30’da yatağında olur. Uykusuna düşkündür. Yıllar sonra profesyonel yaşamında da bu huyundan vazgeçmez: "Evde misafir olsa bile farketmez benim için, bana müsaade der ve gider yatarım. Suarede sinemaya gitmemişimdir. En geç 12’de yataktayımdır" diye anlatır profesyonelliğinin sırlarından birini.

    “Sen kaleci değilsin”
    İlkokulu bitirdiğinde aile Florya’ya taşınır. Edirnekapı yıllarında da Galatasaray’lıdır o. Yeşil kaleci kazağı ile Galatasaray kalecisi Nihat’ın bir minik kopyasıdır. Zaten ilk zamanlarda kalede oynamıştır, daha sonra orta saha en sonunda da defans...

    Evleri Galatasaray Tesisleri’nin karşısındadır. Çocukluğunun aşkını baştan çıkarmak için fırsat ayağına gelmiştir. Ahmet Keskinkılıç ve Altyapı sorumlusu rahmetli Salih Bulgurlu mahallenin minik yeteneğini keşfetmekte zorlanmazlar. O yıl Florya Tesisleri bir arsadan öte birşey değildir. Antrenmanlar Mecidiyeköy’dedir. O günün Küçük Bülenti yıllar sonra yine “K. Bülent” olarak adını duyuracağı günlerden habersiz topun peşinden koşturmaya devam eder. 1979’da Florya Tesisleri’nde antrenmanlar başlayınca Bülent soluğu seçmelerde alır. "Kaleciler kim?" diye sorar Salih Hoca. El kaldırır Bülent ve "sen kaleci değilsin, orta sahasın, indir bakim elini" der Salih Bulgurlu. O dakika anlar artık Galatasaray formasını giyeceğini. Bilimkurgu ustalarının bile hayal etmekte zorlanacakları kariyerini o günlerde Bülent Korkmaz da tahmin edemez elbette.

    Okuduğu ilkokulu bile "Vefa Stadı’nın arkasındaki Hattat Ragıp İlkokulu" diye futbolca tarif eden Bülent’in top sevdasına, babası Osman Korkmaz da destek olur. "Onun içindeki hırs ve isteği görünce elimden geldikçe destek olmaya çalıştım. Futbolla yatıp futbolla kalkardı" der yıllar sonra sorulduğunda. Kardeşi Mert de Bülent’in futbol sevdasının peşinden gitmiştir.

    Haftada üç maç oynamaya yıllar sonra A takımda değil, 15 yaşında başlar. 14-16 yaş takımında Ahmet Hoca onu liberoda görevlendirir. Genç takımı çalıştıran Bülent Ünder onu genç takıma çağırdığında, artık haftada 4-5 maça çıkmaya başlamıştır. Galatasaray’ın nerede maçı varsa Bülent oradadır. Amatör, Paf, 3.Lig. Bir yaz sezonu boyunca Ahmet Keskinkılıç ile dayanıklılık idmanları yapar. İnatçı ve hırslıdır, tekmeye kafasını sokacak kadar da cesur...

    “Topu vermedi, ben de kırdım”
    Çok cam kırar çocukluk yıllarında. Bugün "uzun toplarla mı kırdın o camları?" sorusuna, o günleri hatırlayıp kahkahayla cevap verir: "Kızdığım zaman indirirdim camı. Edirnekapı’da bir alt komşumuz vardı. Bir öğleden sonra top oynuyoruz. Top balkonlarına kaçtı. Kadın aldı topu, ‘kocam uyuyor, oynamayın top’ dedi. Ben de topu vermezsen camı kırarım dedim. Vermedi, ben de kırdım." Baba Korkmaz en iyi müşterilerindendir mahallenin camcısının.

    Gece uykudan kalkıp, yemek yeme alışkanlığı vardır Bülent’in, bir de tatlı sevdası. Bir akşam babası, kalan pasta dilimlerinden sadece birini buzdolabına koymasını söyler Anne Korkmaz’a. Diğer dilimler balkonda bir köşeye saklanır. Sabah kalkıldığında ne buzdolabında pasta vardır ne de balkondaki divanın altında... Geceyarısı operasyonu başarılı geçmiştir Bülent’in. "Sirkeci’deki Hacı Bekir’in çikolatalı pastası oldu mu dayanamazdım" diye anlatır o günleri...

    1984 yılında Galatasaray genç takımı Türkiye Şampiyonası öncesi Almanya’ya turnuvaya gider. Glasgow Rangers, Kızılyıldız gibi güçlü takımlar vardır. Leverkusen ile final oynayan ve penaltılar sonrasında kaybeden kadroda, Bülent Korkmaz da vardır. Leverkusen’in altyapı sorumluları transfer teklif ederler. Yirmisinde, 25’inde, 30’unda da Galatasaray’dan kopamayan Bülent Korkmaz, kariyerinin ilk transfer teklifine "hayır" der. Turnuva dönüşü Galatasaray tarihinde sıkça rastlanan bir durumla karşılaşırlar: Avrupa zaferleri sonrası sürpriz yenilgiler!.. Dönemin en iyi kadrosu ile Kütahya’da oynadığı maçı kaybeder ve elenirler. Çok kızar Bülent Ünder ve Salih Bulgurlu hocaları...

    Bülent-Tugay...
    21 yaş altı takımla Balıkesir’deki finallere gittiğinde ateşi 39.5’dur. Bugün halen görevde olan masör Erkan Kazancı, onu hastaneye götürür ve iğne yaptırır. "Otelde kal" derler, durmaz. Giyer kat kat eşofmanı, yedek kulübesinde de olsa takımını yalnız bırakmaz. Takım 2-0 mağlup duruma düşer. Bülent Hoca, "Adalı Bülent"i oyuna almak için seslenir. "Adalı" yı duymaz bile Bülent, çıkartır eşofmanları dalar sahaya. 2-0’dan 3-2’ye döner maç, Altay bir gol daha atar, penaltılar sonrasında kazanan Galatasaray’dır...

    "Tugay’dan 6 ay sonra A takıma çıktım, İhsan ve Hüseyin, dört gençtik" diye anlatır profesyonelliğe adım attığı günleri. Tugay’ı bilir ama Hüseyin ve İhsan’ı merak eder Galatasaraylı. "İhsan, Gaziantep’de, Antalyaspor’da oynadı, sonra bıraktı futbolu, Hüseyin de hala 3.Lig’de oynuyor" diye giderir merakımızı.

    Kaç Sistem Geçti!
    "Avrupalı Bülent"e çıkar adı A takımdaki ilk yılında. Mustafa Denizli, Bülent’i Lig maçlarından çok Avrupa Kupaları’nda oynatmaktadır. "Raşit Hoca’nın, Öner Abi’nin jübilesinde çok iyi oynamıştım, Beşiktaş’ta o yıl Ferdinand vardı, onu çok iyi tutmuştum" diye anlatır Denizli’nin tercihini. Kendini yetiştiren tüm isimleri tek tek saymayı da ihmal etmez. Öncelikle Salih Bulgurlu, Ahmet Keskinkılıç ve Bülent Ünder. Sonra A takımda beni "Küçük Bülent" olarak tanınmamı sağlayan Mustafa Denizli, çok şeyler öğrendiğim Feldkamp ve kazandığı 30 kupanın 13’ünde teknik adamlığını yapan Fatih Terim...

    Stumpf’dan profesyonel futbolcunun nasıl yaşaması gerektiğini öğrenir. Falco ve Stumpf ile bir sistemin parçasıdır. "İki stoper ve liberolu oyunda, adam markajı yapmaktan yorgun düşerdik. Gölge gibi takip ederdik rakibi" diye anlatır o günlerin taktik anlayışını. Bireysel hata affedilebilir ama pozisyon hatası onu çılgına çevirir. Rambo Yusuf, Falco, Semih, Erhan Önal, kardeşi Mert, Popescu, Emre Aşık, Song, Tomas... Defansta beraber oynadığı isimleri tek tek saymasını istemek haksızlık olur aradan geçen 14 yıldan sonra.

    Deplasmandaki derbi maçlarında, Ali Sami Yen’deki büyük maçlarda takım arkadaşlarından beş dakika önce çıkar sahaya. Aslında soyunma odasında da yarım saat önce başlamıştır ısınmaya. Daha da geriye gidersek maç sabahı yaptığı "streching"le. Isınmanın yanında, bir ayrıntı daha vardır. Rakip seyircinin bütün elektriğini çeker üzerine, sanki bütün takıma bir kalkan olur o beş dakikada. Sahanın ortasında tek başına, sarı-kırmızı formasıyla "bayrak adam"ın en hasıdır...

    Milan’da Baresi ve Maldini, Real Madrid’de Raul, Roma’da Totti ne ifade ediyorsa Galatasaray taraftarının kalbinde de Bülent Korkmaz odur: "Bayrak Adam"dır, "Büyük Kaptan"dır. Simgedir, formasını derisi yapmış adamdır Bülent Korkmaz. 26 yıldır sarı-kırmızıdan başka renk bilmez. "Kızlarım Florya’da tesislerde büyüdü, burada yürümeye başladılar, benim için herşey bir tarafa, Galatasaray bir tarafa" diye en "baba"ca anlatır Cimbom aşkını.

    3 Numara
    Taraftarın "3 numaralı formasının birgün müzeye kaldırılması" fikrine ise suskun kalmayı tercih eder. "Benim için Galatasaray’ın zaferleri önemli" der sadece. Kazanılan hiçbir kupayı tek başına kaldırmadı Bülent Korkmaz. "Bütün takım aynı anda kaldırabilsek... Yeter ki kazanalım" diye açıklar ortak zaferlerin en keyifli dakikalarını...

    17 Mayıs 2000’de, Kopenhag Parken’da kaldırdığı UEFA Kupası’nın müjdesini 8 ay önceden almıştır Bülent Korkmaz. Yazlığında, yardımcıları Nursel Hanım’ın falından. "Fala da inanmam ama bana ‘sen haçlı bir kupa kaldıracaksın’ dedi. Kahkahayı basmıştım o gün, ben takımda yoktum o günlerde, kendi başıma antrenman yapıyordum yazlık evimde. Sezon sonunda kaldırdık o kupayı." Kolay değildir elbet UEFA Kupası’nı kazanmak. Maç içinde iki kez çıkan omuzuna rağmen savaşır sahada Bülent. "Tanrı’nın eli"ni ya da Taffarel’in elini görmemiştir. Henry kafayı vurduğunda gözlerini kapatmıştır. "Açtığımda gözlerimi bu kupa bizim, bu iş bitti" dedim. Popescu topu ağlara gönderdiğinde, ellerini açan ve o inanılmaz kareleri ekrana yansıyan Fatih Terim’in görüntülerini çok sonra seyreder. "Hala etkilenirim Fatih Hoca’yı öyle gördüğümde. O baskının, medyanın ağır eleştirilerinin yok olup gittiği ve "ohhh" çektiği andır hocanın. İnanılmaz bir sahnedir o." Futboldan sonra gönlü teknik adamlıktadır ama bir çekincesi vardır. "Ben teknik adamlığı yaparım ama Türk futboluna bu kadar emeği, katkısı olan insanların bu kadar acımasızca eleştirildiği bir ortamda bu eleştirileri kaldırabilir miyim?" diye de kendine sormadan edemez... Bir de bugünden herkesin bilmesini ister. Galatasaray’dan başka takımda zordur çalışması, Cimbom deyince akan sular durur...

    Hayatının İmzası
    Hagi’nin yıllar boyunca oda arkadaşlığını yapar. "İnanılmaz bir adam o" diye başlar söz Hagi’den açılınca: "Kamplarda 2. Lig maçlarını seyrederdik, hangi oyuncu hangi takımdan gelmiş tek tek bilirdi. 2. Lig’i bizden iyi takip ederdi, şaşar kalırdım. Futbol sevgisi kelimelerle anlatılmıyor Hagi’nin. Bir de Kocaelispor maçı var, 2-0 öndeyiz, son dakikalarda bir frikik kazandık, ben atmak istedim. Bana "sen topun üzerinden atla ve git kaleden topu al" dedi. Dediğini de yaptı, ben de kaleden çıkardım topu...."

    Hayatının imzasını 15 Haziran 1990’da atmış Kaptan. Kızları, 10 yaşındaki Selen ve 5 yaşındaki Ezgi, Ali Sami Yen’in müdavimleri. Kaptan’ın giyim zevkinin altında ise eşi Banu Hanım’ın gustosu yatıyor. "Çok dostum, arkadaşım yoktur" diyen Bülent, bütün boş vakitlerini evde ailesiyle beraber paylaşmayı tercih eder. Bir de, sıkı Ferrari taraftarıdır. Elbet sarı-kırmızının payı vardır bu tutkuda. Çok fazla araba değiştirmemiştir. İlk arabası Renault 11’dir: "Sonra bir Honda CVX aldım, BMW’den sonra da son olarak Mercedes. Benim için arabada önce güvenlik gelir".

    Bıyıklarını 10 yıl önce eşinin önerisi ile kesmiş, bir daha da bırakmamış. Antalya’daki tatilde kesilen bıyıklar, Kaptan Bülent’e bir umut olmuştur: "Artık kolay tanınmam, rahat bir tatil olur dedik ama otelin animatörü sağolsun mikrofondan seslendi: Bülent Bey bıyıklarınızı kesmişsiniz ama yine de tanıdık sizi!.."

    Bu hikayenin sonu yok mu dediniz?
    Noktası bile yok efendim
    En fazla ama en fazla bir virgül...
    Kaldığımız yerden...

    * Pikapta bir Ömür Göksel 45’liği çalsa
    sana bağlandım
    yollara düştüm
    gitme, seninle gelemem artık
    beni hiç eden sensiz hayatı
    sevmek istesem de sevemem artık
    acısı tarifsiz hallere düştüm
    senden başkasının olamam artık
    beni hiç eden sensiz hayatı
    sevmek istesem de sevemem artık
    aşkınla beni bin parçaya böldün
    daha bundan küçük olamam artık
    beni hiç eden sensiz hayatı
    sevmek istesem de sevemem artık...

  9. #39

    Default

    George Hagi gelecek gibi gözüküyo ama sadece spekülasyon olabilir.

  10. #40
    Nesil
    2006
    Yer
    Yozgat
    Yaş
    31
    Mesajlar
    1,806

    Default

    Hayatımda gördüğüm en savaşçı,en yürekten oynayan defans oyuncusu.Ruhunu takımına yansıtırsa inanıLmazLarı başarabiLir...

  11. #41
    Nesil
    2005
    Yer
    istanbul
    Yaş
    41
    Mesajlar
    1,559

  12. #42
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    5,342

    Default

    Bülent Korkmaz hakkında şüphelerim var umarım alacağı başarılı sonuçlar ile bu şüphelerimi ortadan kaldırır.

  13. #43
    Nesil
    2003
    Yer
    Manetheren
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2,624

    Default

    Quote Originally Posted by PesimiSTyLa View Post
    Sabriyi gecen sene kalli kadro dışı bıraktığında kızmıştık. Halbuki adam ileri görüşlüymüş. Ondan birsey olmayacagını çok önceden görmüş.
    Kalli'nin en doğru hareketiydi.

  14. #44
    Nesil
    2008
    Yer
    SİVAS
    Yaş
    32
    Mesajlar
    2,597

    Default

    Galatasaray Camiasına Hayırlı Olsun Bülent Korkmaz Gerek Hoca Gerek Abi Olacaktır Futbolculara
    Bu Arada Sabri Ve Ümit Karanın Kadro Dışı Kalması Gerekir Yaptıkları Doğruysa

  15. #45

    Default



    Hoş Geldin Kaptan..

  16. #46
    Nesil
    2008
    Yer
    Aydin
    Yaş
    34
    Mesajlar
    292

    Default

    michael skibbeye haksizlik yapildi bence. Adam galatasarayli futbolculara göre taktik yapiyordu, bizim aragones gibi illa kendi taktigini oynatmaya zorlamiyordu. Ayrica Penaltiyi baros atamiyorsa onun ne sucu vardi? bülent korkmaz gsnin kurtaricisi olamaz adamda tecrübe yokki

  17. #47
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    Quote Originally Posted by xxvolkan09xx View Post
    michael skibbeye haksizlik yapildi bence. Adam galatasarayli futbolculara göre taktik yapiyordu, bizim aragones gibi illa kendi taktigini oynatmaya zorlamiyordu. Ayrica Penaltiyi baros atamiyorsa onun ne sucu vardi? bülent korkmaz gsnin kurtaricisi olamaz adamda tecrübe yokki
    mesele son maç değil . galatasaraylı olmadığın için , olayların bizim kadar içinde olmaman doğal . dünkü maç 2.bardağı da taşırdı artık

  18. #48
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Ben baktığımda Meira'da vardı antrenmanda yanlız. Hayırlı olsun Galatasaray'a...
    I'm back...

  19. #49
    Nesil
    2008
    Yer
    Aydin
    Yaş
    34
    Mesajlar
    292

    Default

    Quote Originally Posted by King_91 View Post
    mesele son maç değil . galatasaraylı olmadığın için , olayların bizim kadar içinde olmaman doğal . dünkü maç 2.bardağı da taşırdı artık
    skibbenin hatalari ne peki sana göre?

  20. #50

    Default

    En büyük hatası 3 lü defans oynatması bence.

  21. #51
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    Quote Originally Posted by xxvolkan09xx View Post
    skibbenin hatalari ne peki sana göre?
    bir kere en önemlisi disiplinsiz . 2.si takıntılı olduğu oyuncular (sabri , m.güven) , 3.sü taktik başarıyla kazandırdığı bir maç hatırlamıyorum ben . galatasaray bu kadroyla her maça salsan sahaya çoğu maçı zaten kazanması gerekir . kazanamadığı maçlarda da td taktikle işi bitirir . 4.sü kimse saygı duymuyor skibbeye . 5.si takımda motivasyon sıfır . 6.sı yıldızları yönetemiyor . 7.si gençleri kullanıyor diye getirdiğimiz adam ya gençlere hiç şans vermiyor verdiği zaman da saçmalıyor (m.güven , erhan şentürk[ŞL maçında]) vs. vs. uzar gider .

  22. #52
    Nesil
    2008
    Yer
    Aydin
    Yaş
    34
    Mesajlar
    292

    Default

    Quote Originally Posted by King_91 View Post
    bir kere en önemlisi disiplinsiz . 2.si takıntılı olduğu oyuncular (sabri , m.güven) , 3.sü taktik başarıyla kazandırdığı bir maç hatırlamıyorum ben . galatasaray bu kadroyla her maça salsan sahaya çoğu maçı zaten kazanması gerekir . kazanamadığı maçlarda da td taktikle işi bitirir . 4.sü kimse saygı duymuyor skibbeye . 6.sı takımda motivasyon sıfır . 7.si yıldızları yönetemiyor . 8. gençleri kullanıyor diye getirdiğimiz adam ya gençlere hiç şans vermiyor verdiği zaman da saçmalıyor (m.güven , erhan şentürk[ŞL maçında]) vs. vs. uzar gider .
    cogunda haklisin, komik tesadüf aragones icinde aynisini düsünüyoruz
    ama seninde dedigin gibi kimse saygi duymuyor skibbe'ye.
    (yabanci futbolcu gözüyle bak) tecrübesiz bi td geliyor sen ona saygi duyarmiydin? ben duymazdim
    bence bazi futbolcular sorunlar cikartabilir, basda lincoln.

  23. #53
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    kendine saygı duydurtucaksın işte . bence olay tecrübeyle alakalı değil . kaldı ki aragones avrupa kupası apoletiyle geldi .
    ben kaptan'ın bu işin altından kalkabileceğini düşünüyorum açıkçası .

  24. #54
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Açıkçası ben Lincoln'ü mutsuz gördüm diyebilirim. Surat ifadesinden belli oluyordu...
    I'm back...

  25. #55
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    Quote Originally Posted by MostapHa View Post
    Açıkçası ben Lincoln'ü mutsuz gördüm diyebilirim. Surat ifadesinden belli oluyordu...
    Öteki türlü Lincoln hariç herkes mutsuzdu Sırf Lincoln mutlu olsun diye öyle bi ortam hazırlanamaz . Varsın mutsuz olsun .

  26. #56
    Nesil
    2005
    Yer
    Republic Of Fenerbahçe
    Mesajlar
    711

    Default

    Hayırlı olsun gsli arkadaşlarıma.
    dar ağacında olsak bile son sözümüz FENERBAHÇE !

  27. #57
    Nesil
    2006
    Yer
    TATANGALAR
    Yaş
    33
    Mesajlar
    1,035

    Default

    İstifa mı etti kovuldu mu?

  28. #58
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    galatasaray sitesindeki video haber başlığı "skibbe istifa etti" ama bilmem ne kadar doğru .

  29. #59
    Nesil
    2006
    Yer
    Aşk-ı Şehir
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,285

    Default

    Daha doğrusu şu olur. "İstifa ettirildi."
    I'm back...

  30. #60
    Nesil
    2007
    Yer
    Bursa
    Mesajlar
    7,745

    Default

    Hoşgeldin Büyük Kaptan...
    Nush İle Uslanmayanı Etmeli Tekdir
    Tekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir

Sayfa 2 / 4 İlkİlk 1234 SonSon

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •