Yarı final maçında yine şanssızdık ve Coventry’e yenildik. Maçta üstün olan taraftık, ilk golü de biz bulduk ama sonrasında yediğimiz 2 golle elendik. Üstelik 2. gol 90+4’de geldi.
2 beraberlik ve sonrasında gelen mağlubiyetle ilk 6’dan uzaklaştık. Deplasmanda kazandığımız Cardiff maçı ile galibiyetsizlik serisine son verdik. Bu maçtan sonra kalecimiz Wood takımdan ayrılmak istediğini söyledi. Daha büyük bir kulüp istiyormuş, buna sinirlendim, ikinci kalecimiz geçtiğimiz sezonlarda kaleyi koruyan Hoey da oynamadığı için mutsuz olduğunu ve ayrılmak istediğini açıklamıştı. İkisine de sinirlendim ve gelecekte iyi yerlere geleceğini düşündüğüm 3. kalecimiz genç Pope’e kaleyi emanet ettim.
Ama atalarımız boşuna dememiş “Dere geçerken at değiştirilmez.” diye, bu dönemde bunu anlamış oldum. 10 maçlık periyotta 2 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 3 beraberlik aldık. Zirvenin çok uzağına düştük. Tekrar kalede eskiye döndüm. Yaptığım değişikliğin bedeli ağır oldu. Gençlere güvenmek gerekir ama bu kadar erken güvenmesem olurmuş.
Evimizdeki 2 maçı kazanarak moral bulduk ve üst sıralara yaklaştık. 2 deplasman maçından çıkardığımız 1 puan ile tekrar fark açıldı. İçeride Swindon’u tek golle geçerek 8. Sıradaki yerimizi koruduk. Ligden düşmesi neredeyse kesin olan Shrewsbury maçında 2 puan bırakarak taraftarımızı yine kahrettik.
Evimizde lig ikincisini yenerek ilginç geçen sezonda yine ilginç bir sonuç almış olduk. Ligde kalmayı garantilemiş Gillingham’ı deplasmanda 1-0 ile geçerek son haftaya girilirken iddiamızı sürdürdük.
Son hafta rakibimiz Scunthorpe ile deplasmanda karşılaşacağız. Son hafta heyecanlı olacak, yenersek ilk 6’ya girebiliriz.