ÇAKMA DAUM

Aylardır bir Daum izliyoruz ama izlediğimiz bu Daum’un 3 sene izlediğimiz Daum olduğu konusunda artık ciddi ciddi şüphelenmeye başladım. Bir ara Daum’un ikiziyim diye ortaya çıkan bir vatandaşımız vardı, bu sarışın, maçları kulübeden Dede gibi izleyen o olmasın?!!

Ne yaptıkları, ne tavrı ne de tepkileri eski Daum değil. Dün maçtan önce işte çılgın Daum, işler kötü gidiyor ve bir değişiklik yapmış dedim ama keşke yapmasaymış. Geçen sene yaşanan Kayseri faciasını Dede nasıl izlediyse Daum da dün gece ucuz kurtulduğu Kasımpaşa faciasını öyle izledi. Yan yana oynayan Selçuk ve Baroni acaba birleşse tek kişilik oynayabilecekleri şüpheli ve bu durumu 45 dakika gören Daum, dikine gitme çabasında olan tek oyuncu Mehmet’i kenara alıyor ve ilk 11 çıkmasını herkesin beklediği Özer’i 45. dakikada sahaya sürüyordu.

Yeni bir sistem denemesine elbette lafım yok ama Appiah-Aurelio-Tuıncay ile yapmış olduğu orta sahayı Mehmet-Selçuk-Baroni ile yapmaya kalkarsan evinde böyle durumlara düşersin. Eski Daum değil derken, yeri geldiğinde Hooijdonk’u silen, Anelka’yı yanında oturtan Daum, Carlos’a hala nasıl tahammül ediyor anlamıyorum. Tüm Fenerbahçelilerin kalbinde yer edinmiş Carlos’un da artık bir an önce gönderilmesi ve yaptığı açıklamalarla taraftarın gönlündeki yerini kaybetmemesi gerekiyor, kalmak istemeyeni zorla tutmazsın.

İleride 2 forvet, arkalarında Alex, mücadeleci bir orta saha ve alanı kısaltan bir defans. Söylemesi çok hoş, tabi uygulanabilirse daha da hoş olur. Orta saha hep rakibin peşinden koşunca, defans arkasına atılan her topu kaçırınca, 3 gol yediği için sevinmeli takım. Volkan’ın hatası olmasa da dünkü maçı kazanamazdı bu takım çünkü inanmamışlar, mücadele etmediler.

Bu haftanın tek olumlu yanı hala liderliğin devam ediyor olması. Tabi bu kafayla nereye kadar devam eder kestiremiyorum. Şimdi önümüzde 2 zorlu deplasman var, o maçlarda ortaya çıkacak tablo, gelecek adına daha sağlıklı tahminler yapmamızı sağlayacaktır muhtemelen. Bu takım hala ligde ve avrupada lider, bunu da unutmadan yorumlarımızı yapalım, bu çöküş nasıl durdurulacak onu görmek gerekiyor, geçen sene olduğu gibi izlenmeye devam ederse Daum ile 3 sezon şampiyonluk rüyası devre arasında sona erer ve Daum Almanya’nın yolunu tutar. Aziz Yıldırım artık, göre göre 1 senenin daha yok olmasını izlemez istikrar uğruna.

Takımın motive olamamasını anlıyorum ama son bölümlerde çok maçı çeviren Daum’un takımının bu sezon fiziksel olarak da istenen seviyeye çıkmamış olması acaba Koch yerine de çakması getirildiğinde mi?

Tüm bu şartlara rağmen ofsayt olan 3. Kasımpaşa golü verilmese maçtan 1 puan belki de 3 puan çıkarabilirdik. Oynanan oyun bunu göstermese de, ters top, duran top, karambol bir şekilde maç 2-2 olabilirdi. 2 haftadır bariz ofsaytlardan yenen goller ortada, takım kötü gittiği için buna ne oyuncular ne de yönetim isyan etmiyor. Takım kötü de olsa, hakkının yenmesine izin verilmemeli, nizami olmayan 2 gol yedi Fenerbahçe ve bunun etkisi elbette olacaktır.

Diğer yandan Kasımpaşa’nın ve Yılmaz Vural’ın da hakkını teslim etmek gerekir. Geçen hafta alınan galibiyet onları şımartmamış ve aynı ciddiyetle maça hazırlanmışlar. İstedikleri gibi oynayıp, istediği puanları alıp döndüler. Bunu, Daum’un ve futbolcuların da katkısıyla çok kolay gerçekleştirdiler. Yılmaz Vural küçük maçlara da takımı iyi hazırlarsa ligde kalacaklardır.

Daum’a reçete yazmak bizim işimiz değil ama sanki Daum 3 sene önce gönderilmesinin intikamını alıyor gibi, sanki takımı sabote etmek için yeniden gelmiş gibi. Hem Daum’un hem de oyuncuların yeniden eski heyecanlarına kavuşmaları bir şekilde sağlanmalı, hala liderlik devam ederken bu kaybedilmemeli, taraftar “Hep Destek Tam Destek” sloganını her zaman söyler yeter ki tünelin ucunda ışık görelim. Twente ve Eskişehir maçları, tünelin açık tarafına mı yoksa içeriye, karanlığa doğru mu gideceğimizi bizlere gösterecek. Benim içimdeki umut ölmedi, bu takımı buraya getiren bu oyuncular, buradan yollarına devam edeceklerdir.