aslında tüm mesele zaten bu: potansiyeline tam olarak ulaşmış tello veya holosko gibi oyuncuların üstelik gelişme dönemlerini tamamlamış ve kariyerlerinin son evresine girmiş olmalarına rağmen avrupanın sayılı liglerinin iyi takımlarından teklif alması.
önceki yazımda da belirttiğim gibi bu durumu biraz daha asgariye indirmek için yunan ve rus liglerini de açtım.
yani holosko veya tello -atıyorum- larissa, rubin kazan vs gibi avrupanın orta halli liglerinin ortalama takımlarından teklif alsalar oyun kendini bulacak bu bağlamda.
yine önceki yazımda sivok un lille tarafından 10 milyon dolar bedelle istendiğini yazmıştım. ben abartı olmasın diye 7 ye sattım. (bence yine fazla bir bedel ama amacım abartı para kazanmamaktı çünkü sivok un piyasa bedeli 5.5 - 6 milyon dolar falandı). mantıklı düşünülürse sivok, lille'de oynayabilecek bir oyuncu. fakat lille in nerdeyse değerinin 2 katına bu oyuncuya talip olması asıl sorundur. mesela lille takımı gelir benimle piyasa bedeline yada biraz daha altına masaya oturmak ister, o zaman oyun çok daha gerçekçi olur.
eski oyunlarda sıfır bedelle dahi oyuncu satamıyorduk ki bu durum da sorundu. ancak yine de daha mantıklıydı. çünkü sıfır bedelle oyuncu verecek klüp yoktur. belki tarihte bir kaç istisna vardır ama klüpler henüz bonservis ellerindeyken bir oyuncuyu bedelsiz satmak istemezler. bu açıdan bakıldığında o durum daha normaldi.
örneğin bobo senelerdir bjk nin türkiye piyasa bedeline veya biraz üstüne satmaya çalıştığı bir oyuncu. ancak satamıyor. bence bobo transferi, bu oyuna yansıtılması gereken transfer politikasına en uygun hadisedir. yani boboyu 6-7 m euroya satmaya çalışırsanız talibi çıkmaz. ama 3-4 milyona talipler bulabilirsiniz.(tabi bunlar benim piyasaya bakış açımla telafuz ettiğim rakamlar). bilmem bu fikirlerimi paylaşan var mı?
saygılar.


Alıntılı Yanıtla