Gecmis olsun Kerem'e..
Ama bizim icin avantaj oldu bu..
Gecmis olsun Kerem'e..
Ama bizim icin avantaj oldu bu..
Hadi bakalım, açıkcası ben bugün Efes'in kazanmasını istiyorum çünkü Abdi İpekçi'de kutlamak istiyorum Şampiyonluğu.![]()
Seriyi bugün bitirmezsek; düşük bir ihtimal olsa da Thorntun'un Çarşamba'ya yetişme ihtimali var... Thorntun demeyelim; geçen yıl finalde geri dönüşün lideriydi. Hem içeriden, hem dışarıdan oynayabiliyor, forwet pozisyonunda oyunu kurabiliyor. Efes'in en verimli yabancısıydı.
Gerçi Thorntun oynasa da, normal şartlarda biz daha iyi takımız; serinin ilk maçını Thorntun oynarken kazandık; Türkiye kupası yarı finalinde onları yendiğimizde de Thorntun oynamıştı; ondan bir hafta öncesi normal sezon maçında da Thorntun'a rağmen biz kazanmıştık. Ama rakibin silahları ne kadar azalırsa bu bir avantaj tabii... Yeter ki; rahatlama ve ciddiyet azalmasına sebep olmasın. Ki mesela Thorntun oynasaydı Chrles Smith bu kadar süre alamayabilir ve bu kadar öne çıkamayabilirdi. Aynı şekilde Tunçeri'nin yokluğunda Sinan Güler, Ender ve Rakoçeviç daha fazla süre alarak, ondan kalan ortalama 30 dakikayı üçe bölüp paylaşacaklardır. Yani bu üçlü nerden baksan 10 dakika fazla süre alacaktır. Gevşersek saydığım isimlerin birisi bile dengeleri aleyhimize değiştirebilir. Rakoçeviç'in bugüne kadar çok kötü bir sezon geçirmesi, buralarda sorumluluk almayacağı anlamına gelmez.
Herşey ama herşey bizim ciddiyet ve konsantrasyonumuzda bitiyor. Bu halde bulmuşken, buraya kadar getirmişken, bu akşam bitirelim işi... Son maçmış gibi sert ve kararlı oynayalım. Tunçeri'nin yokluğunu avantaja çevirmek bizim elimizde. Biz gevşersek bunun hiçbir avantajı olmaz.
Bir de ÖZELLİKLE eklemek istiyorum. Daha önce de yazdım. Bence çok ama çok önemli bir durum:
"Orada kaybedip kendi taraftarımız önünde şampiyon olalım" gibi bir duygu kadar tehlikeli birşey olamaz... Bu tür birbirine denk takımlar arasında ev sahibi avantajının çok fazla belirleyici olduğuna inanmıyorum. Yani Abdi İpekçi'de illa 6.maçı biz kazanacağız diye bir kural yok... Allah korusun; bugün kaybedersek Çarşamba günü iç sahada kazanacağımızın garantisi var mı? Bu maç bitirmek için en iyi fırsat... 17 sayıdan maç vermenin üzüntüsü, Tunçeri'den kaynaklı moral bozukluğu... Bu şartlarda kazanırlarsa acaip moral bulurlar; yeniden umutlanırlar. Efes'in ne kadar inatçı bir karekteri olduğu gözardı edilmesin.
İç sahadaki şampiyonluklarda iki kupa birden vermiyorlar... Buldun mu vuracaksın? İç-dış farketmez... Yeniden ümitlendirmenin manası yok... Şimdi onlar önde oldukları maçı vermenin yıkımını yaşayacaklardır... Toparlanmalarına, seriyi 3-2 yapmalarına izin vermemek için elimizden geleni yapalım.. İnşallah bu akşam işi bitirelim. Seri ne kadar uzarsa Efes'in lehine olur.
Biletler 34 TL imiş.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Ve büyük final başladı. Haydi çocuklar... Allahın izniyle; ringe yapışmış vaziyette bulmuşken şunları, bu işi burada bitirelim. Bu tür serilerde işler ne kadar uzarsa zor ve kötü durumdaki rakibin lehine olur. Toparlanma ve kendine gelme fırsatı bulurlar.
Bu maçı alacaksak, özellikle bugün uzunlar; yani Semih ve Oğuz mutlaka öne çıkmalı... Sahne almalı...
24-17 Efes Pilsen önde tamamladı ilk çeyreği.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Bizim çember altından oynamamız gerekirken ve ısrarla bizim boyalı bölgeyi zorlamamız gerekirken; bizim yapmamız gerekenleri Efes yapıyor. İlk periyotu 24-17 geride kapattık. Semih Erden çok kötü başladı. Şut sevdasını bir tarafa bırakıp uzunları oyuna sokmalıyız.
Şu ana kadar saçmalık dizboyu... Mirsad 7 metreden saçma bir üçlük deniyor; dönüşte üçlük yiyoruz.
Ukiç ve Greer oyunda olmasına rağmen Emir Preldziç oyunu kuruyor; kaptırdığı top çemberimizde basket-faul ile neticeleniyor.
Saçmalık dizboyu...
İlk yarıyı 46-41 Efes Pilsen önde kapadı.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Fenerbahçe taraftarı Ergin Ataman'ı çıldırttı: "Doping yapsanaaa... Doping yapsanaaa... Ergin Ataman doping yapsanaaa..."
Ergin masaya kadar geldi; "bakın bana ne diyorlar" benzeri itirazlarla taraftarı gösteriyor. "Susturun bunları" der gibi...
İlk yarı bitti. Ukiç bende hayal kırıklığı... Ben öldürücü penetreleri ondan beklerken, hiç yapması gerekenleri yapmıyor, pasları da dışarıdan oynayarak veriyor; şutlarını da...
Semih Erden'in erken üçlemesi kötü oldu. zaten kötü oynuyordu; bunun baskısıyla saçma fauller yaptı.
Fark sadece 5 sayı... Efes'in penetrelerine bir önlem alırsak... Pick and roll hücumlarının çaresini bulursak... Ve saçma şut tercihlerini asgariye indirirsek kazanmamak için hiçbir neden yok.
Bu maç gerçekten çok önemli... Mümkünse bitirelim.
Bu arada... Yukarıya bir yerlere yazmıştım. Kerem Tunçeri'nin yokluğunda Rakoçeviç öne çıkabilir hesabı... Bugüne kadar kötü oynadığına bakmayın demiştim. Demez olaydım.
Ama hiç sorun değil. Yeter ki isteyelim ama doğru tercihleri uygulayalım. Kendi oyunumuzu oynayalım. Bugün buradan bir şampiyon çıkabilir. Bizim elimizde...
Lynn Greer iyi oynuyor yine, Ömer Onan'ın son saniye üçlüğüyle farkı 5'e indirmemiz iyi oldu. İyi savunmayla maçı lehimize çevirebiliriz, Ertuğrul Hoca'ya güvenim tam.
Daha çok ağlayacakErgin.
Bu arada Ömer Onan ile Rakocevic'e karşılıklı teknik faul verildi.
Ergin'in gerginliği oyuncularına da oldukça fazla yansımış.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
İkinci yarı çok kısır başladı. İlk sayı 3'üncü dakikada geldi. Farkı 3'e indirdik. Hadi hayırlısı. Alcaz maçı, belli oldu.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Mirsad Mirsad Mirsad.. Coşunca da tam coşuyor bu adam..
Bir Dost
Hellbells
Bir üçlük daha. Tamadır Fenerbahçe'm. Gaza geldik tempoyu yakaladık coşmaya başlıyoruz sanırım seri bugün bitecek..
Bir Dost
Hellbells
İşte Ukiç penetre etmeye başlayınca fark ortaya çıkıyor. Penetre sonrası içeriden dışarıya çıkan şutların girmesi daha kolay oluyor. Çünkü etkili penetre savunmanın dengesini bozuyor.
Semih Erden bugün oyunda değil... Maça gelememiş... Bu ısrar niye? Oğuz kenarda... Vidmar dinlendi...
Yahu şu Ayhen Şahenkte dışarıdan atamıyoruz işet. Potalara bir türlü alışamadık. Pota altına indirmek yerine sürekli dış atış yapıyoruz. 10/2 en son gösterdiklerinde. %20 gibi yüzdeyle atıyolar. Hala daha neyin çabası anlamıyorum.
Hakemler resmen maçı Efes'e vermek için uğraşıyo.
Dediğim anda Ömer Onan 3lüğü yolladı![]()
Neden dış atışta ısrar ediyoruz ki? Olmuyor işte.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Bu kadarmı şans olur artık. 3 tane Nachbar 1 tane Charles Smith 3'lük yolladı. 2 tanesi NBA standartlarından bile uzaktan.
Az önce steps yaptı çalmadılar topu dolaştırıp Nachbar'la 3'lük buldular. Yazık. Geçen seneki doping olayları, sezon içinde yapılanlar. Bu kadar olmaz. Lig çekişmeli olsun diye illaki bir takımı doğramakmı lazım.
Ertuğrul Erdoğan+Kaçan serbest atışlar...
Geçmiş olsun.
Şampiyonluk Abdi İpekçi'ye kaldı![]()
Sen ne biçim koçsun ki; en kritik yerde beş kısaya dönüyorsun? Üç ribaunt verdik üst üste ve orada işimiz bitti.
Maç boyu denemediğin bu kumarı niye üç dakika kala yapıyorsun? Daha önce de tutmamıştı?
Yani Ergin Ataman yapsaydı bizim değişliklikleri ancak bu kadar zarar verebilirdi Fenerbahçeye?
Serinin 1. maçından sonra yazmıştı salsabasket, bu yazıdan sonra daha dikkatli izledim final serisini. Bugünde gördük. 2. maçtada aynısı oldu. Hep yazdım Ukic'i içeriye sokup pota altına indirmek zorundayız diye. Erdoğan hocamı söylüyo dış atış yapın diye yoksa kendilerimi boşa çıkıp atmak istiyolar anlamıyorum. Sürekli aynı olay, 3 maçta aynı şeyi gördük.Ayhan Şahenk'in potaları hakkında fazlaca rivayet vardır bilindiği üzere. Smaç basıldığında dahi esnemediği görülen ve çemberde seken topun tavana yükseldiği bu potalardan son dönemde en fazla çeken takımlar listesinde liderlik açık ara F.Bahçe Ülker'de. Geçen yıldan bu yana bu salonda oynadığı beş normal sezon karşılaşmasını kaybeden sarı lacivertliler, geçtiğimiz sezon kaybettikleri Efes Pilsen - G.Saray Cafe Crown ve Daçka maçlarında toplam 98 adet dış şut kullanmışlardı. Maç başına 32.6 gibi uçuk bir rakam var karşımızda. Ligin en önemli uzunlarını kadrosunda tutarken potaya yönelmek yerine topu potaya yönlendirmeyi seçen F.Bahçe Ülker, yayın gerisinden çember döverek bu üç maçı da kaybetmişti. Bu sezon Ayhan Şahenk'de kaybedilen Efes Pilsen karşılaşmasında yine 17 kez dış atış deneyen Tanjevic'in öğrencileri, ligin ikinci yarısında kaybettikleri Daçka karşılaşmasında ise tam 36 kez yay gerisinden şut tercihinde bulunmuşlardı. Ki bu gerçekten anormal bir rakamdı. Tıpkı bu atışlar neticesinde F.Bahçe Ülker'in lig sonuncusu Daçka'ya kaybetmesi gibi.
Ertuğrul Erdoğan yönetiminde final serisine, Ayhan Şahenk'e, gelen F.Bahçe Ülker'de en keskin değişiklik an itibariyle dış şut seçimlerinde gerçekleşmiş gibi gözüküyor. Dün ilk üçlük denemesini ilk çeyreğin sonunda Ukic'in asistiyle sol dipten Tarence Kinsey ile gerçekleştiren ve bu doğru seçimle isabeti bulan sarı lacivertlilerde, bu rakam devre sonunda ise sadece dörttü. İlk yarıda kullanılan 31 topun, 27 tanesi ısrarla boyalı bölgeye indirilirken yalnızca dört top dışarıdan kullanılmıştı. Doğru seçimlerle gelen bu şutların 4/4 isabetle 12 sayı olarak sarı lacivertli haneye yazılması ise tesadüf değil elbette. Takımda hemen hemen herkesin dış şut silahı varken, bu silahı her an nişan almış şekilde bekletmektense gerektiği anda çekmeleri gerektiğini kafalara kazımış belli ki koç Erdoğan. Üçüncü çeyrek sonunda 5/7'e evrilen bu rakam, kırk dakika sonunda da 7/12 gibi yüksek bir yüzdeyle 21 sayı olarak yansıdı F.Bahçe Ülker'in sayı hanesine. Hem pota altından bulunan kolay sayıları hem de doğru seçilmiş şutlarla dış atışlardan sağlanan yüksek randımanı işaret ediyor bu rakamlar bize.
Üstün uzun rotasyonuna karşın topu boyalı bölgeye indirmeyi unutan Tanjevic'in F.Bahçe Ülker'ini bu nokta üzerinden çok sık eleştirdik geçtiğimiz dönemde. Tüm bu eleştiriler dibine kadar haklıydı. Böylesine önemli bir silah kullanılmalıydı fakat genellikle maçın başında adeta gazı alınırcasına kullanılan uzunlar maçın geri kalan kısmında ve en kritik anlarında unutuluyordu F.Bahçe Ülker'de. Deplasmanda oynadığı bu ilk maçta dikkat çelici bu noktaya özen gösterip, Ukic'in oyun aklını ve deliciliğini de kullanan Ertuğrul Erdoğan ufak da olsa bir avantajı koymuş oldu şimdilik cebine. Serinin devamında oyuncuların bu sabrı göstermeye devam edip/etmeyecekleri ise serinin en kritik sorularından biri olacak kesinlikle.
Neven Spahija ismi çok geçmeye başladı. Büyük ihtimalle seneye o olacak takımın başında.
bi olay oldu nedir o çözemedim. hucüm ribaund aldık ama 2 sayı verildi efes'e neden? 78den 80 oldular.
Evimizde şampiyon olacağız tek tesellimiz bu...