-
Zeki MÜREN-Şoför Şarkısı ve Fenerbahçe
1958 yapımı bir Yeşilçam filminden muhteşem bir Fenerbahçe muhabbeti...
Bakmayın siz şimdilerde elitist şımarıkların, tuzu kuru beyzadelerin kulübümüzde köşe başlarını tuttuğuna... Fenerbahçe halkın takımıdır, Fenerbahçe halktır. Aristokratlık, bizim geleneğimiz değildir. Sadece eski Türk filmlerindeki Fenerbahçe muhabbetleri bile bunu göstermeye yeter. İşte Münir Özkul ve Zeki Müren bir araba dolusu kişiyi Fenerbahçe maçına götürüyor. Sonuna kadar izleyin; BAM TELİ SONUNDA...
Biz Fenerbahçe'yi Hababam Sınıfıyla, Cilalı İbo'yla, Turist Ömer'le, Emel Sayın'ın ördüğü atkılarla sevdik. Gold kartla, lord kartla değil... Nazım'ın bir şiirinde, Safiye Erol'un bir romanında, eski bir Türk filminin en heyecanlı yerinde geçen bir Fenerbahçe muhabbeti tüylerinizi diken diken etmiyorsa, ben böyle bir Fenerbahçeliliği tanımıyorum.
Zeki Müren'in arabasındaki şanslı çocuklar! İyi ki o günlerde yaşamışsınız! Bugün kılığınıza kıyafetinize bakıp stadın kapısından şutlanırdınız valla! Başkaları bize benzemeye çalışır ve halka açılırken, biz başkalarına benzemeye başladık. Elitist ve paralı bir zümrenin kulübü olma yolunda gittikçe yalnızlaşıyoruz. Artık Fenerbahçe stadı her geçen gün Cilalı İbo'lar için ulaşılması mümkün olmayan kırk kapılı bir saraya dönüşür oldu.
Neyse, kafanızı daha fazla şişirmiyeyim. Özellikle Fenerbahçeli arkadaşların sonuna kadar izlemesini isterim. İşte 1958 yapımı bir Yeşilçam filminden muhteşem bir Fenerbahçe muhabbeti:
http://www.youtube.com/watch?v=QVuvH...layer_embedded
Last edited by yaman76hakanFB : 07.Aralık.2010 at 08:23
-
-
Malesef bu gelenek kaybediliyor. Bundan beş sene evvel stadımızda Rıza Çalımbay hakkında iğrenç, adice bir pankrat açılmıştı. Onu gördüğümde aklıma ilk Turist Ömer gelmişti; "yazzık" demiştim, "bugünleri de mi görecektik?" "Turist Ömerlerin Fenerbahçesi bu elitist öküzlere mi kaldı" demiştim kendi kendime. Ne yazzık ki, bu zihniyet her geçen yıl biraz daha meşruluk kazanıyor, biraz daha ayrıcalıklı hale geliyor. Başkaları bile "mekteplilerin" imtiyazını azaltıp, halka daha fazla açılmanın çarelerini ararken, bizim kendi içimizde kökümüze kibrit suyu dökercesine yarattığımız aristokrasiye bak!
Şimdi ben "bedava bilet dağıtılsın, Fenerium kapatılsın, taraftar kart uygulamasına son verilsin" filan demiyorum. Kimse lafı bir yanından anlamasın. Taraftar kartı alacak kadar durumu olan ve ilk taraftar kart sahiplerindenim. Kredi kartlarıma kadar Fenerbahçe kartlarını kullanır, her yıl Feneriumdan kendime ve çocuklarıma formasını, inciğini boncuğunu alan birisiyim. İmkanı olanlarda alsın. Tavsiye ederim. Benim kızdığım, birşeylerin cebren dayatılması... Artık "paran kadar adamsın, paranız yoksa Fenerbahçeli olmayın" devri ağır ağır kapıya dayandı. Birileri birilerine kurumsallığı yanlış anlatmış ama... Bakalım hayırlısı... Umarım bundan 20 sene sonra tümden şımarık sosyete züppelerinin kulübü olup çıkmayız. Turist Ömer'in kemikleri sızlıyordur... Taraftar kartı çıkartamazdı, çıkartamadığı içinde maça gidemezdi. Hababam sınıfıda Mahmut hocayı nafile atlatıp kaçmış olurdu. Artık Mahmut hoca onları trübünde değil, stadın kapısına enselerdi. Yazacak çok şey var ama, hele dursun.
-
Münür Özkul'un trafik polisine "bu seferlik FENERBAHÇE'nin HATIRI İÇİN affet abi be, n'olursun" deyişi yok mu? Bitiriyor beni... Polis cezayı yazınca da: "bu abi Galatasaraylı herhalde" diye serzenişi...
-
-
Originally Posted by
vuque
Çok teşekkür ederim. Muhteşem... Hatta içlerinde en güzeli diyebilirim. Bunları arşivlemek lazım... Romanda, sinemada, şiirde, müzikte Fenerbahçe... Sahip çıkmak gerek.
-
Hepsi çok güzeldi gerçekten. Bunları arşivlemek lazım yaa 
.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules
Alıntılı Yanıtla