Ne Barcelona'yı İspanya'da yendiğimiz gün Barcelona'dan daha iyi takımdık; ne bugün yenildiğimiz için Galatasaray'dan daha kötü bir takımız... Bu takım -Fenerbahçe Ülker- Türkiye Ligi standartlarının çok üstünde bir takımdır. Herkes rahat olsun, buralarda hangi dereceyi alırsan al, kimseye hiçbir şey vermiyorlar. Playofflarda kazanıyorsun veya playofflarda kaybediyorsun; hepsi bu... Futbol ligi değil ki bu; puan kayıplarıyla şampiyonluk hedefinden uzaklaşacaksın. Normal sezonu gümbür gümbür lider bitirip, daha ilk turda Çukurova'ya elendiğimizi hatırlayan arkadaşlar var mı? 90'lı yıllarda... Bunun haricinde, son dört sezonun üçünde biz şampiyon olduk. Bu şampiyonlukların hiçbirinde de normal sezonu lider tamamlamadık. Hatta 2008 şampiyonluğumuzda normal sezonu Beşiktaş lider tamamlamış ama finale bile kalamamıştı. Diyeceğim; kimse enseyi karartmasın. Fenerbahçe taraftarı rahat olsun. Bir daha bu kadar kötü serbest atış atmayız, bu kadar top kaybı yapmayız ve bu kadar gergin olmayız. Olabilecek en kötü halimiz buydu ve bu halde dahi teknik faule kadar maç kafa kafayaydı.

Maçın iki bölümü var.

1-Teknik faule kadar olan bölüm: Harika bir mücadele vardı. Her iki takımda kazanabilirdi ama biz bir adım öndeydik.

2-Teknik faulden sonrası: Kimyamız bozuldu. Oluşan atmosferi kaldırmak çok zordu. Buradan itibaren oluşan skor ve fark kimseyi yanıltmasın. Kazanan da, kaybeden de oraya takılmasın. Çünkü tren rayından çıkmıştı ve bir yere çarpmaması mucize olurdu.

Galatasaray iyi savaştı, bizde -o dakikaya kadar- iyi karşılık verdik. Güzel maç oldu.

Sinan Erdem'de, hatta öncesinde Türkiye Kupası'nda görüşmek dileği ile... İşte rekabet ve mücadele bu: Fenerbahçe-Galatasaray... Nedir o Efes-mefes... Dilerim TBL finalinde de karşılaşırız.