-
McDyess 90'lı yılların sonlarına doğru bu ligin en atletik ve en gelecek vadeden uzunlarından birisiydi. O dönemin genç powerforvetleri arasında Tim Duncan, Kevin Garnet, Shareff Abdurrahim ve Antonio McDyess en önde gidenler, NBA'in 10 yılına damga vurması beklenenlerdi. Hatta Duncan hariç diğer 3 tanesi 2000 yılı Sidney Olimpiyatlarında Dream Team (Rüya Takım) olarak bilinen Amerika Milli Takımı'na seçildiler ve bir Olimpiyat şampiyonluğu yaşadılar. Hatta yarı finaldeki Litvanya maçının son 40 saniyesinde McDyess'in 3 kişinin elinin üstünden aldığı hücum ribauntu olmasaydı Rüya Takım tarihinin ilk hezimetini yaşayacaktı. (Saras'ın el üstünden attığı son saniye üçlüğü girmemişti. O eli gösterenlerden birisi de McDyess'tı. Diğeri ise Jason Kidd...)
McDyess bugün bir efsane olarak anılıyor olabilirdi. Ama tıpkı Shareff Abdurrahim gibi dizlerinden ard arda yaşadığı çok ağır sakatlıklar bu iki efsane potansiyelinde beklentilerin altında bir kariyerle basketbola veda etmesine neden oldu.
Grant Hill, Penny Hardaway, Antonio McDyess, Shareff Abdurrahim, bunlardan daha önemlisi (ben yetişemedim, maçlarını sonraları videolardan izledim) Ralph Sampson ve daha böyle birkaç isim... Hatırladıkça burnumun direkleri sızlar. Çok daha büyük bir şöhretin sahibi olarak veda edebilirlerdi. Hele Samphson...
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules