Bu skandalın 3 tarafı vardır:
-Baştan beri yazdıklarımıza kulaklarını tıkayan Fenerbahçe yönetiminin tarihe geçecek acz ve gaflet hali... Her zaman dediğim gibi, kriz yönetme konusunda oylama yapılsa sondan üçe kalırız. Baştan beri ama baştan beri yanlış idare edilen bir kriz... Şekip Mosturoğlu, Semih Özsoy gibi vasıfsız tiplerle bu kadar oluyor.
-Galatasaray cephesi: Taurasi dopingli çıktı denildiğinde adeta zil takıp oynayan, forumlarında, bloglarında, taraftar sayfalarında, sokakta, trübünde ona yapılmadık hakareti bırakmayan, karikatürler çizen, maçlarda pankrat açan Galatasaray taraftarının ekseriyetinin birden bire çark etmesi... Hatta Hacettepe tahlil sonuçlarını geri çektiğinde dahi ikna olmayan ve "Aziz bastırdı, sonuçlar geri çekildi" diye yazmaya devam eden, şampiyonluğumuz sonrasında dahi ona dil uzatmaya devam eden kitle... Artık nasıl sindirecekleri onların midelerinin hazım kapasitesine kalmış.
3-Diana Taurasi: 2. maddedeki realite ortadayken, kendisini açık arttırmaya çıkarması... Söyleyecek söz bulamıyorum.
Bu olanların tek mağduru ise ben ve benim gibi baştan beri onun suçsuzluğuna inanan, bu uğurda Fenerbahçe yönetimini, Hacettepe'yi, Federasyonu her platformda yerden yere vuran, onun aklanması için WADA nezdinde imza kampanyası başlatan ve hatta sırf ona inandığımı göstermek için aylarca profilime onun resmini koyan bir avuç Fenerbahçe taraftarıdır. Gerisi hikaye...
Çok hareketli bir sezon bizi bekliyor. Bu transferin misillemesi her branşa sıçrayacaktır. Buna eminim.