Bu forumda Fenerbahçe-Galatasaray finalini dillendirdiğimde (Aralık 2010 tarihinde, Efes-GS maçı sonrasıydı) çoğu kişi ciddiye almadı. Hatta belki kimsenin dikkatini çekmedi. Ne Galatasaray'ın burada final oynaması sürpriz, ne Fenerbahçe'nin maçları net farklarla kazanması...

Hatta bir ara Galatasaray liderlik hesapları yapmaya başladığında da demiştim: "Liderin kim olduğu önemli değil. Bu takımı (Fenerbahçeyi) play-off'lar başladığında kimse bir seride dört defa yenemez."

Yine final serisi başladığında, rakip takımı destekleyen arkadaşlar arasında, "deplasmanda maç kazanırsak, içerideki maçları alırsak" muhabbetleri döndü. Daha seri başlamamıştı. "Ama içeride ama dışarıda bir maç kaybederiz, önemli değil; bu takım iki defa üst üste yenilmez. Saha avantajı filan hikaye" demiştim.

3. maç öncesi de, "bu seride bir maç kaybedeceksek bu 3. maç olur" yazmıştım.

Kısacası, basketbolun dinamikleri kusursuz biçimde işlemeye devam ediyor. İnşAllah sonu da tahminlerimiz doğrultusunda gelişir. Bir iş kazası olmaz.

Aralık 2010 tarihinde dediğim gibi: "Bu lige Fenerbahçe-Galatasaray finali yakışır."