
Originally Posted by
uAburak89
Abi şimdi söyle söyleyim, hukuk açısından çok bilgi sahibi değilim ancak yürüttüğüm mantığa göre, suçsuzluk da ispat gerektirmez mi ? Misal bir cinayet davası, o gün o saatte başka bir yerde başka insanlarla olduğunu ispatlayarak suçsuzluğunu kanıtlayabilirsin. Basit bir mantık belki ama böyle düşündüm.
Basının olayında ben Fenerbahça taraftarını eleştirirken empati de yapıyorum, basının bu huyunu yeni öğrenmedik biz, her olayda en ufak malzemeyi büyütürek, abartarak rant sağlamaya çalıştıklarını herkes biliyor. Çoğu habercinin piyasada kalabilmek için yaptığı şey bu o nedenle içlerinden çok azı sıyrılıyor, onların görüşünü okurken, dinlerken herkes saygı duyuyor. Spor basınında örnek olarak, Bülent Timurlenk, Uğur Meleke gibi.
Bence verilmesi gereken tepki Şemsi'nin dediği gibi olmalıydı, böyle bir organizasyon onlara çok büyük darbe vurabilirdi. Biz zamanında Galatasaraylılar olarak Hürriyet gazetesi için denedik bunu, pek başarılı olamadık ama ben her gün baktığım Hürriyet'in sitesine Ercan Saatçi'den sonra hiç bakmadım, gazeteyi almadım, aldırmadım. Sizlerin maruz kaldığı olay ise çok daha büyük, haliyle bu yönde bir tepki çok etkili olabilir. Hatta kısmen yapılıyor bu, Lig Tv diğer kuruluşlara göre çok yumuşak geçiyor haberlerini, çünkü bir takım iptaller söz konusu olmuş. Tabii onların ticari boyutunu da gözardı etmemek gerek.
Son paragrafına katılıyorum, ancak şiddeti şiddetle çözemezsin, daha da körüklersin diye düşünüyorum.
Bu tepki gösteriliyordu zaten en başından beri. Hanginiz okudunuz, izlediniz basında bununla ilgili bir haber? Bu tepkiler sonucunda tutumu değişti mi basının? Hala aynı çizgilerinde değiller mi? Emenike, Sezer dediler patladılar. Sustular mı? Hala bir sürü iddia ile suçlu göstermeye çalışıyorlar Fenerbahçe ve şahısları. Suçsuzluğunu ispatla mükellef değildir hiçkimse. Aksine iddia sahipleri suçluluğu ispat etmek zorundadır.

Originally Posted by
Chinatown
şimdi anlamadığım, sıcak köşklerinde oturup geceleri spor programlarında makara yapıp, bu süre zarfında Fenerbahçeyi eleştiren, hemen hüküm veren köşe yazarları, tüm ülkeyi karıştıran, yolda kese kağıdı bulsa gizli belge diye gazeteye basan, hayatı belge çantası taşımakla geçen, şov peşinde, eli deklanjöre değmemiş insanlara tepki gösteren fenerbahçeliler hırslarını bu işin en emekçi kesimi olan, işlerinde ZERRE KADAR YORUM OLMAYAN sadece deneni yapan, ve kazançları çektikleri iki fotoğraf olan bu basının en çok çalışan, en az kazanan foto muhabirlerine saldırınca basına tepki mi göstermiş oldular?
siz şimdi mehmet baransuya tepki mi gösterdiniz? erman toroğluna tepki mi gösterdiniz? onlar bundan etkilendimi yoksa? fenerbahçe taraftarı dişine gelen güçsüze saldırdı dün akşam. burada bilinçli fenerbahçeli arkadaşlar var. ama dün saldırganların yüzünde pek o bilinç yoktu.
birde tsyd de şöyle bir açıklama var:
Bazı meslektaşlarımızın, stat müdürü’nün direktifleriyle stada alınmamaktan başlayıp görev yapmalarını önleyici nitelikteki saldırıları nefretle kınıyoruz. Stat müdürlerinin böyle bir yetkilerinin olmadığını da hatırlatmak istiyoruz
Statlarımızda görev yapan spor gazetecileri için gündeme getirilen bir yanlış uygulamanın ne sonuçlara yol açabileceği umarız ki bu olayda görülmüştür. Taraftarla gereğinden fazla içiçe olunmasına yol açacak mekan düzenlemeleri, ilgili UEFA kurallarına ve uyarılara karşın düzeltilmemektedir. Bunun bilinçli ve kasıtlı olarak yapıldığı, bizzat ilgili kişiler tarafından ifade edilmektedir..
---
hukuk, spor dahil her konuda çok bilgili olan, ve bu bilgisini sürekli dillendiren, karar mekanizmalarına hatırlatmalardan da eksik kalmayan fenerbahçe yönetimi acaba kendi uyması gereken kuralı bilmiyormu? bu süre zarfında enteresan bir enstantane oldu.
Gönül isterdi ki duyarlı TSYD, üyeleri Fenerbahçe'yi şikeci diye küme düşürmeye çalışırken, Aziz Yıldırım'ı 87 yıl hapse mahkum ederken, serbest bırakılan Emenike'nin şike paralarını saydığını iddia ederken de açıklama yapsaydı.
Tepki kişilere değildi. Kurumlaraydı. Orada kurumların elçisi olarak bulundukları için o muhabirler tepki gördü. Maçın başında da basın tribünündeki yazarlar çıkartıldı. Sadeec foto muhabirlerine tepki gösterilemedi yani. Basından kim varsa tepki gösterilmeye çalışıldı. Yayıncı kuruluşun kameraları kırıldı, çekim yapmalarına müsaade edilmedi. Basın Fenerbahçe taraftarını öyle bir gerdi ki bu operasyon sürecinde, kendileri de farkında bunun. Cadde'deki yürüyüşe hiçbir basın mensubu gelememişti. Çeşitli platformlarda Fenerbahçe yanlısı olduğu söylenen Ntv Spor'un bile kamerası yoktu, görüntüleri Fenerbahçe Tv'den aldılar.
Bence daha farklı bir tepki yolu bulunabilirdi. Ama bu tepkinin gösterilmesi gerekliydi. Doğru ya da yanlı, tasvip ederiz ya da etmeyiz, iyi oldu, güzel oldu.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...