Galatasaray'da istenen hırs, mücadele oluşmaya başlamış, Kazım'da dahil olmak üzere çoğunlukla savunmaya yardıma geldi hücum oyuncuları, önde basıp rakibin oyun kurmasına engel olmaya çalıştılar. Hak ettiği 3 puanı aldı Galatasaray. Yalnız gözüme çarpan ve beni çokça rahatsız eden ( sadece bu maç için değil, genel olarak) şeylerde oldu. Engin sinirlerine hakim olamayan, dengesiz oyuncunun teki. Her kaptırdığı toptan sonra rakibe topla karışık girişleri oldu kaç kez, oyundan atılmadığı için şanslı saymalı kendisini. Kazım'da öyle, birçok gereksiz faul yaptı, hakemin ekstra tolerans gösterdiği kişilerden birisi oldu. Selçuk-Veysel pozisyonu nedir öyle?! Top oyunda, devam ediyor pozisyon, çirkin hareketler... O sahada görevli 4 hakem var, oyun durması gerekirse onlar durdurur, buna oyuncular karar veremez. Ben kesinlikle hakemlerin tarafsız karşılaşma yönetebildiğine inanmıyorum. İnandıramıyorlar beni. İsimlere, markalara kesinlikle takılıyorlar -olumlu ya da olumsuz- hiç bir şekilde belli bir standartları yok büyük çoğunluğunun. Bu da her yönden oynanan futbolu da kalitesinin de baltalıyor... Nereye kadar böyle gidecek bilmiyorum ama bir şeyler yapılmalı.
Ek paragrafta Ujfalusi'ye açayım. İlk alındığında sokağa atılan para, gereksiz bir transfer olarak düşünmüştüm ama laflarımı yutturdu bana Tomas. Galatasaray savunmasını tek başına ayakta tutuyor, yanındaki süper kazma Gökhan Zan'a rağmen bugün gol yemediyseler buna en başta Ujfalusi'ye borçlu Galatasaray. Mükemmel oynadı yine, nerede görev verilirse en iyi şekilde yerine getiriyor, müthiş disiplinli, akıllı, kaliteli bir futbolcu harikaydı yine bugün.